B Harfi 2

Eski 09-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

B Harfi 2



be: "de, den" mânâsında ön ek
becâyiş: birini verip ötekini alma, değişme
becû: iste
bed: kötü, çirkin
bedâat: güzellik, yenilik, özgünlük
bedâhet: apaçıklık
bedâheten: apaçık biçimde
bedâva: beleş, parasız
bedâvet: bedevilik, göçerlik
bedâyî: görülmedik güzellikte şeyler
bedbaht: bahtı kara, talihsiz
bedbîn: kötümser, karamsar, ümitsiz
bedduâ: birinin kötü olması için edilen dua
bedel: karşılık
beden: gövde
bedestân: çarşı
bedevî: göçebe, çölde yaşayan
bedeviyâne: göçebe gibi
bedeviyet: bedevilik, medeniyetten uzaklık
bedhah: kötülük isteyen
bedhal: kötü huylu
bedî: benzersiz güzel, üstün, özgün
bedîa: benzersiz güzel olan
bedîhî: delilsiz bilinen şey, apaçık
bedîhiyyât: delil ile ispatı gerekmeyen apaçık şeyler
bedîî: eşsiz güzellikte olan
bedir: dolunay
bedîülbeyân: görülmedik derecedeki güzel söz
Bedîüzzaman: "zamanın harikası ve en mükemmeli" mânâsında Said Nursî Hazretlerinin ünvanı
bedmâye: mayası kötü, soysuz
bedr: bedir, dolunay
bedraka: yol gösterici, kılavuz
begün: et!
behâim: hayvanlar
behcet: güleryüzlülük, şenlik, güzellik
behemehâl: her halde, ister istemez
beher: her bir
behîc: güleryüzlü, şen, güzel
behimât: hayvanlar
behimî: hayvanca
behimiyât: hayvansı varlıklar
behişt: cennet
behiye: güzel
behre: pay, kısmet, nasip
behreyâb: nasibi olan, payı bulunan
beht: şaşkınlık, hayranlık
be


zarar, fenalık
bekâ: devamlılık, kalıcılık, sonsuzluk
bekââlûd: kalıcılıkla karışık
bekâya: geriye kalanlar
bektâş: arkadaş
Bektâşî: Bektâşîlik tarikatından olan kimse
Bektâşîlik: Hacı Bektaşı velînin kurduğu tarikat
bel': yutma, ortadan kaldırma
belâ: gam, tasa musibet, afet
belâbil: belâlar, tasalar, musibetler
belâgat: sözün güzel ve yerinde söylenmesi, bunu öğreten ilim
belâğbaşı: kaynak, pınar
belâhet: ahmaklık, budalalık, düşüncesizlik
belâyâ: belâlar
belde: memleket, büyük köy
belî: evet
belîğ: düzgün ve adamına göre söylenmiş söz
belîğâne: beliğ biçimde
beliyyât: belâlar
beliyye: belâ
Belkıs: bir kadın hükümdar
belki: şüphesiz, kesinlikle
benâm: namlı, ünlü, seçkin
benât: kızlar
bend: bent, bağlanmış
bende: bağlı, esir, köle, hizmetçi, kul
benî: oğullar
benîâdem: ademoğulları, insanlar
Benîisrâil: israiloğulları, Yakub aleyhisselâmın neslinden gelenler
ber: "alan, dinleyen, yeden, götüren" mânâsında son ek
ber: "üzeri, üzerine, yukarı" mânâsında ön ek
berâ: için, dolayı
berâat: güzellik, parlaklık, üstünlük
berâatülistihlâl: güzel bir başlangıç
berâet: arınma, kurtulma
Berâhime: berehmenler, bazı batıl dinlerin önderleri
berâhin: bürhanlar, kuvvetli deliller
berât: nişan, ayrıcalık fermanı
berâyımâlûmât: bilgi için
berbâd: harap, pis, fena, kirli
berceste: seçme, iyi mısra
berd: soğuk
berdevam: devam eden, sürüp giden
berekât: bereketler
bereket: bolluk, çokluk, feyiz
berendâz: kaldırıp atan
bergüzâr: hatırlanmak için hediye verme
bergüzîde: seçkin, seçilmiş
Berham: Yahudi ismi
berhava: boşa gitme
berhayat: yaşayan
berhudâr: saadete erişen
berî: temiz, arınmış, kurtulmuş
berk: şimşek
berkarar: kararlı
berkâsâ: şimşek gibi
berr: yer, toprak, kara
berrak: duru, safi, arı
berrî: karacı, karada olan
berrîye: karalara ait olan
bertaraf: çıkarılıp bir yana atılan
bervech: şeklinde, biçiminde
berzah: dünya ile âhiret arasındaki âlem
berzahî: kabirle ilgili
bes: yeter, kâfi
besâit: basit şeyler
besâtet: basitlik, sadelik, yalınlık
besâtin: bostanlar
besmele: Bismillahirrahmanirrahim
besmelekeş: besmele çeken
beste: bağlanmış, şarkı ahengi
beşârât: beşaretler, müjdeler
beşâret: müjde
beşâretkâr: müjdeci
beşâretkârâne: müjdelercesine
beşâşet: güleryüzlülük
beşer: insan
beşerî: insanî, insanla ilgili
beşeriyet: insanlık
beşîr: müjdeci
beşûş: güleryüzlü
betâlet: işsizlik, durgunluk
betül: erkekten sakınan namuslu kadın
bevl: sidik
bevvâb: kapıcı, men edici
bey': satma, satış
beyâbân: çöl, kır
beyân: açıklayıp bildirme
beyânât: açıklayıp bildirmeler
beyânî: açıklanıp bildirilen
beyannâme: açıklama yazısı, bildiri
beyder: harman
beyhûde: boşuna, faydasız
beyn: ara, arasında
beynelenbiya: peygamberler arasında
beynelevliya: evliyalar arasında
beynelislâm: müslümanlar arasında
beynelmilel: milletlerarası
beynelulema: âlimler arasında
beynennâs: insanlar arasında
beyt: beyit, şiirde iki mısra
beyt: ev, bina
Beytülharam: Kâbenin etrafı
Beytülmakd


Kudüsteki büyük mabet
beytülmal: devletin hazinesi
beyyin: apaçık, kesin delil
beyyinât: apaçık olanlar
beyyine: apaçık, kesin delil
beyzâ: beyaz, parlak
bezirgân: tüccar
bezletme: esirgemeden bol bol verme
bezm: sohbet meclisi
Bezmielest: Allahın, "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" diye sorduğu, ruhların da "Evet," diye cevap verdikleri hâdise
bî: "siz, sız" mânâsında ön ek
bi: "ile" mânâsında ön ek
bîaman: amansız
biat: kabul etme, seçme
biaynelyakîn: gözle görürcesine kesin bilerek
bîbahâ: pahasız
bîbehre: nasipsiz
bibliyografya: kitaplar hakkında bilgi
bîçâre: çaresiz
bidâ: bidatlar, sonradan çıkan şeyler
bidâkârâne: dinde olmayanı dine sokarcasına
bidât: dinde olmayıp da dine sonradan giren âdetler
bidâtkâr: bidatçı, dinde olmayanı dine sokan bozguncu
bidâtüzzaman: zamanın görülmemiş ve harika olanı
bidâyet: başlangıç
bidâyeten: başlangıçta
bidîyât: bidatlar, dine sonradan sokulanlar
bîfütûr: fütursuz, gevşemeyen, çekinmeyen
bîgâne: ilgisiz
bîgünah: günahsız
bîhaber: habersiz
bihakkalyakîn: yaşayıp bizzat tecrübe edercesine bir kesinlikle
bihakkın: hakkıyle, tam olarak
bihâr: denizler
bîhemta: benzersiz
bîhicap: perdesiz, gizlemeksizin
bîhûş: şaşkın, sersem
biilmelyakîn: şüphesiz ve kesin bir ilimle
bîiştibah: şüphesiz
biiznillah: Allahın izniyle
bîkarar: kararsız, rahatsız
bîkes: kimsesiz
bikr: bozulmamış, temiz
bil: "ile" mânâsına ön ek
bilâ: "sız, siz" mânâsında ön ek
bilâbedel: bedelsiz
bilâd: beldeler, memleketler
bilâfasıla: aralıksız
bilâhare: sonra, sonradan
bilâihtiyar: elinde olmayarak
bilâistisna: istisnasız
bilâkaydüşart: kayıtsız şartsız
bilak


aksine, tersine
bilâmübalâğa: mübalağasız, abartmasız
bilâmüreccih: tercih edici biri olmaksızın
bilânço: toplam, özet
bilâperva: korkusuz
bilasâle: aracısız, vasıtasız
bilâsebeb: sebepsiz
bilâşek: şeksiz
bilâşüphe: şüphesiz
bilâtefrik: ayırmaksızın
bilâtereddüt: tereddütsüz
bilâteşbih: benzetmesiz
bilâtevakkuf: duraksamadan
bilbedâhe: açık seçik
bilcümle: bütün, toptan
bilfarz: varsaymakla
bilfiil: fiilen, çalışarak
bilhads: hızlı bir kavrayışla
bilhadsissâdık: doğru bir sezgi ile
bilhassa: özellikle
bilicma: üstünde birleşmekle, topluca
bilihtiyar: istemekle
bililtizam: taraftar olmakla
bilîman: îman ile
bilintikal: intikal etmekle, naklederek
bilirâde: iradeyle, istemekle
bilistidad: yetenekle
bilistihkak: hak etmekle
biliştiyak: iştiyakla, arzu etmekle
bilittifak: ittifakla, hep birlikte
bilkabul: kabul etmekle
bilkasd: kasıt ile, gaye edinerek
bilkuvve: düşünce halinde
bilkülliye: büsbütün
billah: billahi, Allah için
billur: pırıl pırıl cam
bilmecburiye: mecburen
bilmukabele: karşılık vermekle
bilmüşâhede: şahit olmakla
bilumum: genel olarak, bütün, hep
bilvasıta: vasıta ile
bilyakîn: kesin bir bilişle
bimüdânî: eşsiz, benzersiz
bin: "e, de, ile" mânâsında ön ek
bîn: "gören" mânâsında son ek
bin: oğul, oğlu
binâ: ev, yapı
binâen: dayanarak, bu sebeple
binâenalâhâzâ: bunun üzerine, bundan dolayı
binaenaleyh: bundan dolayı, bunun üzerine
binâimechûl: öznesi belirsiz fiil
bînamaz: namazsız
bînaz: nazsız
bînazîr: benzersiz
binefsihi: kendisiyle
bînisyan: unutmazlık
binnefs: nefsiyle
binnetice: neticeyle
binnisbe: oranla
binniyet: niyetle
binniyye: niyetle
bint: kız
bîpâyan: tükenmez
bîperva: korkusuz
bîr: kuyu
birâder: kardeş
birâderzâde: kardeş oğlu
birr: temizlik, iyilik
biryân: kebap
bîset: gönderme, peygamberliğin başlangıcı
Bismark: ünlü bir devlet adamı
Bismillah: Allahın adıyla
bissavab: doğru olarak
bittâb: tabiatıyla
bitamâm: büsbütün
bitamâmiha: tamamıyle
bîtaraf: tarafsız
bîtarafâne: tarafsızca
bittabî: tabiatıyle
bittakdir: takdirle
bittecrübe: tecrübeyle
bîvefa: vefasız
biyedî: elimi
biyografi: bir kimsenin hayatını anlatan eser
bîzâr: bıkmış
bizâtihi: kendiliğinden
bîzeval: sona ermez
bizzarure: zaruri olarak
bizzât: kendisi
bolşevik: Rus komünisti, dinsiz
bolşevizm: Rus komünizmi, dinsizlik
bostân: sebze bahçesi
boşboğaz: yerli yersiz konuşan
boykotaj: boykot
bûd: uzaklık
Buda: Budizmin kurucusu
Budeî: Buda dininden olan
bûdiyet: uzaklık
buğz: sevmeme, nefret
buhâr: buğu
Buharî: en önemli hadîs kitabının yazarı
buhl: cimrilik
buhrân: bunalım
buhûr: bahirler, denizler
bukalemun: bulunduğu yerin rengine giren bir hayvan
Burak: Peygamberimizin miraçta bindiği binek
burc: güneşle dünya arasındaki hayâlî dilimlerin her biri
burjuva: hayatını emek vererek kazanmayan zengin kimse
bûse: öpücük
butlân: batıllık, temelsizlik, çürüklük
bûy: koku
bühtân: iftira
bükâ: ağlama
bülegâ: adamına göre güzel söz söyleyenler
bülend: yüksek, yüce
bülûğ: erginlik
bünyân: yapı
bünye: yapı
bürde: hırka
bürhan: kuvvetli delil
bürhanî: delil cinsinden
bürûc: burçlar
bürûdet: soğukluk
büşrâ: müjde
büzr: tohum
büzûr: tohumlar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.