Prof. Dr. Sinsi
|
Mavi Nil'in Kıyısında Yeni Açan Çiçek.....Addis Ababa
Mavi Nil’in kıyısındaki yemyeşil Addis Ababa, bilinmezliklerle dolu Etiyopya’nın şaşırtıcı güzellikteki başkenti![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Afrika kıtası, Akdeniz kıyılarında yer alan ülkelerinin tanınmışlığını saymazsak, bilinmezlerle dolu bir yer Tüm önyargıları bir kenara bırakıp derinliklerine doğru inmeye başladığımızda Afrika’nın zenginliklerle dolu olduğu gerçeği yüzümüze çarpıverir Doğa ve vahşi yaşam tutkunları için belgesel görüntüler sunan tüm Afrika ülkeleri içinde Etiyopya, tarihsel, kültürel ve arkeolojik zenginlikleri ile farklı bir platformda değerlendirilmesi gereken, ayrıcalıklı bir ülke Kuzey Afrika ülkelerindeki Eski Roma ve Mısır medeniyetlerini hariç tuttuğumuzda Etiyopya; tüm Afrika kıtasında tarihsel geçmişi, mitolojisi, renkli dinsel seremonileri, festivalleri ve doğal zenginlikleri ile ilk sıralarda yer alır Bu nedenledir ki son yıllarda kültür turlarının bir numaralı destinasyonu olma yolunda ilerlemektedir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
BİR KAVŞAK NOKTASI
Eski adıyla Habeşistan günümüzdeki adıyla Etiyopya, 80’li yıllarda dünya medyasında yer aldığı görüntüsünden çok farklı olduğunu kanıtlıyor Ülkede dolaşırken başkentin yeşilliği, iri muz ağaçları ve palmiyelerle dolu yemyeşil florası karşısında şaşırabiliyorsunuz Bu nedenle, Addis Ababa’yı keşfetmenin en iyi yolu yürümek Bir araçla seyahat ederken kaçırabileceğiniz pek çok lokal tadla karşılaşmanız an meselesi çünkü Addis Ababa’dan günlük turlara katılarak yakındaki krater göllere uğramanızı tavsiye ederiz Zuqualla Dağı gölü, Wonchi Gölü veya Debre Zeit yakınındaki krater gölleri tur programlarına dahil noktalar arasında Veya Sodere, Ambo veya Weliso’daki kaplıcalar, farklı bir Afrika deneyimi yaşamanızı sağlayabilir Günlük turlar ayrıca eski Etiyopya kültürü hakkında fikir edinebileceğiniz programlara da sahip Kiliselerin yoğunlukta olduğu Lalibela veya prehistorik döneme ait kalıntılarıyla Tiya iki önemli güzergâh olabilir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Nil’in iki büyük kolundan Mavi Nil’in geçtiği bu farklı Afrika coğrafyasındaki yemyeşil başkent Addis Ababa, kıtanın en güneyindeki Cape Town şehrinden, kıtanın en kuzeyindeki Kahire’ye kadar kuzey-güney hattında, Kızıl Deniz kıyısındaki Cibuti’den kıtanın iç kesimlerindeki Sahra ülkelerine kadar uzanan doğu-batı hattında önemli bir kavşak noktası
EN YÜKSEK BAŞKENTLERDEN BİRİ
2500 metreye kurulu kent, Bolivya’nın başkenti La Paz’dan sonra dünyanın en yüksekteki ikinci başkenti Şehrin kuruluş öyküsü de oldukça ilginç: Okaliptus ağaçlarıyla süslü şehir, 1886 yılında soyu Saba Melikesi soyundan gelen İmparator II Menelik’in eşi imparatoriçe Taytu Betul tarafından yeni hanedanlığın yeni şehri olarak seçilmiş ve yerel Amhara dilinde ‘yeni açan çiçek’ anlamında Addis Ababa adını almış![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
İLK İNSANIN İZİNDE
Addis Ababa’da mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında Ulusal Müze geliyor Etiyopya’daki değişik kabilelere ait etnografik malzemelerin yanı sıra müzede, Afrika’nın güneyindeki Mozambik’ten başlayarak Ortadoğu’daki Lut Gölü’ne kadar uzanan coğrafyadan, Rift Vadisi’nin Etiyopya sınırları içerisindeki bölümünde antropologların son otuz yıldır yaptığı çalışmalar neticesinde elde edilen ilk insan türlerinin ortaya çıkışına ait değerli buluntular sergileniyor Müzedeki en değerli obje, 1974 yılında bulunan ve bilim dünyasında ‘3,2 milyon yıllık babaannemiz’ olarak adlandırılan bir hominid mumyası İlk ortaya çıkarılışı sırasında, tesadüfen Beatles’ın efsanevi şarkısı ‘Lucy In The Sky With Diamond’ın çalıyor olmasından dolayı ‘Lucy’ olarak adlandırılan bu mumyayı görmek için bile bu müzeye zaman ayırmaya değer
AFRİKA’NIN RUHU
Afrika’daki en büyük çarşılarından biri olan Addis Ababa’nın Marcato’su da şehir gezintilerinde atlanmaması gereken bir yer Kayatuzu, bakliyat, bal, kamyon lastiği, sebze, meyve veya sandal gibi aklınıza gelebilecek her şeyin satıldığı standların arasında dolaşmak Afrika ruhunu içinize sindirebilmek açısından iyi bir fırsat sunuyor
Şehirde görülmesi gereken yerlerden diğer ikisi de, başkentin kurulmasından kısa süre sonra tamamlanan St Georg Katedrali ve İmparator II Menelik’in Sarayı Saray, Etiyopya’nın imparatorluk dönemi ile ilgili pek çok eseri barındırıyor
BAŞKENTİN DIŞINDA
Etiyopya, başkentin dışında görülmesi gereken birçok önemli yere de sahip Bunun en çarpıcı göstergesi olarak, UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası olarak ilan ettiği yerlerin sayısı açısından Mısır’ı ve tüm Afrika ülkelerini geride bırakmış olmasını hatırlatabiliriz Simien Ulusal Parkı, Afrika’nın Petra’sı olarak bilinen kutsal hac merkezi Lalibela’daki kaya oyma kiliseler, Gondar’daki kale saraylar, eski imparatorluk merkezlerinden Aksum, Avaş ve Omo vadileri, hiçbir uygarlıkla ilişkilendirilemeyen Tiya’daki 36 tane stelin bulunduğu mezarlık bölgesi ve 2006 yılında listeye alınan Harar birer kültür mirası
Harar, iki-üç insan boyu yüksekliğindeki kerpiç sur duvarlarının arkasında eski bir yerleşim yeri Daracık sokakları, pazar yerleri, yüksek duvarların arkasındaki tek katlı evleri ile oldukça ilgi çekici bir kasaba İnsana bir zaman tünelinde seyahat ediyormuş hissi veriyor![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
GELENEKSEL TATLAR
Geleneksel bir tad yakalamak için yerel restoranlardan birinde ‘şuro’yu deneyebilirsiniz 35-40 santimetre büyüklüğünde bir emaye tepsi ile servis edilen şuro, tepsi büyüklüğündeki ‘injara’ denilen yufkanın üzerine birer küçük kepçe dört farklı sebze yemeği konulmasıyla hazırlanıyor Bu dört farklı yemekten biri patatesli, diğeri kırmızı mercimekli oluyorken diğerleri ülaaae özgü başka yemeklerden birer kepçe şeklinde olabiliyor Hindistan’daki ‘tali’nin Etiyopya versiyonu diyebiliriz
Etiyopya ve onun güzel ‘yeni açan çiçeği', onu tanımak isteyenlere çok farklı bir Afrika sunuyor Yüzyılların ötesinden gelen bu kültürler mozaiği, hiçbir Afrika ülkesinde görülemeyecek kadar zengin bir tarih ve mitoloji ile sizi içine alıveriyor![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
|