|
|
Konu Araçları |
arasında, dış, gerçek, ile, romantik, şehirljubljana |
Düş İle Gerçek Arasında Romantik Bir Şehir....Ljubljana |
09-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Düş İle Gerçek Arasında Romantik Bir Şehir....LjubljanaSlovenya’nın başkenti Ljubljana, doğa ve mimarinin iç içe olabildiği, nehirlerin, köprülerin, müziğin onlara eşlik ettiği, küçük romantik bir şehir Slovenya’nın büyük şairi France Preseren, imkânsız aşkı Julija Primic için şiirler yazarken Ljubljana halkının bu destansı aşkı bir gün ölümsüzleştireceğini elbette bilemezdi Bugün eski kentin tam merkezinde yer alan Presernov Meydanı, birbirine hiçbir zaman kavuşamayan iki aşığın anısını yaşatırcasına sevgililerin, turistlerin, Ljubljanalı gençlerin buluşma noktası olmuş… İsminin köklerinde ‘sevgi’ anlamı bulunan Adriyatik ve Balkanların bu küçük şehri kuşkusuz dünyanın en romantik kentlerinden biri Küçük meydanları, süslü yapıları, parke taşlı ve ağaçlı yolları ile aşıklar için dizayn edilmiş gibi Nehir boyunca uzanan birbirine bitişik üçer dörder katlı; altları kafe, küçük dükkân, çiçekçi veya antikacılar ile süslü evleri, birbirinden güzel köprüleri, heykellerle donatılmış meydanları ile bir kültür ve sanat kenti aynı zamanda TUTKU MİMARİYE DÖNÜŞÜRSE… Tarihi çok eskilere uzanan Ljubljana bugünkü dokusuna 20 yüzyılın başlarında kavuşmuş Kent bugün klasik mimariden Barok, Sesesyon, Art Nouveau ve postmodern üsluplara kadar pek çok mimari eseri barındırıyor Bu haliyle de bir açık hava mimari müzesi görünümünde Mimariden söz edince, Ljubljana’nın gurur kaynağı mimar Joze Plecnik’ten bahsetmek gerekir… Mimari eğitimini Otto Wagner Viyanası’nda tamamlayan Plecnik, 1920’de meslektaşı ve soydaşı mimar Vurnik tarafından profesör olarak Ljubljana’ya davet edilir Doğduğu kente geri dönen usta mimar işe, Ljubljana’nın yeni kent planlarını hazırlamakla başlar Bugün kentin simgeleri olarak kabul edilen üçüz köprüler, ticaret odası binası, merkez çarşı yapıları, St Francis ve St Michael kiliseleri gibi birçok esere imzasını atar Plecnik’in başyapıtlarından biri de Ulusal Üniversite Kütüphanesi olur Kütüphaneye girdiğinizde siyah görkemli sütunların yanından yukarıya, okuma salonlarına doğru çıkarken her adımda gün ışığı ile mekânın daha da aydınlandığına tanık olursunuz Usta mimarın, bilgi ile aydınlanma fikrine tasarımla gönderme yaptığı kütüphane, şehrin turizm ve kültür hayatında önemli bir yere sahip ve mutlaka ziyaret edilen noktalardan KENTİN KOLYELERİ Köprüler bu küçük kentin kolyeleri gibiler Eski şehrin ortasından geçen Ljubljanica Nehri’nin üzerini çok sayıda köprü süsler En ünlüsü ise yine Plecnik’in yapıtı olan Tromostovje ya da üçüz köprüler İkisi yayalar ve biri otomobillerin geçmesi için yapılan bu çok sevimli taş köprü şehrin romantizmine bir de Venedik havası ekliyor Eski kentin merkezinde yer alan üçüz köprüler ince, uzun bir çarşı ile birleşiyor Altı balık pazarı, üstü çok sütunlu bir çarşı olarak inşa edilen Trznice nehir kenarında bulunuyor Sütunlu cephesi kentin pazar yeri olan Vodnikov Meydanı’na bakan çarşı, Sloven el sanatlarının, özellikle de ahşap işlerinin temin edilebileceği adres Yaşlı Sloven hanımların kendi elleriyle aranje ettikleri sanat eseri güzelliğindeki çiçek buketleri de burada bulunabilir Üçüz köprüleri geride bırakıp uzun çarşıda ilerlediğinizde ise yolun sonunda Ljubljana’nın bir başka ünlü eseriyle karşılaşırsınız Kentin koruyucusu kabul edilen mitolojik ejder heykelleri ile süslü Zmajski ya da diğer adıyla Dragon Köprüsü, mimar Juri Zaninovic tarafından 1900-01 yılları arasında inşa edilmiş Köprü, Sesesyon (Secession) mimari uslubunun harika bir örneği kabul ediliyor SAHNE DEKORU GİBİ Ziyaretçilerine sanki bir sahne dekorunun içinde geziniyormuş hissi veren kentin tek zenginliği mimarisi değil elbette Ljubljana hareketli bir şehir yaşamına da sahip Beş yüzbin civarındaki nüfusu, turistler ve özellikle hafta sonları kente akın eden Slovenlerle daha da artıyor Yer bulmakta zorlandığınız kafe ve restoranlar kentin sosyal yaşamında önemli yer tutuyorlar Dar sokaklarda mağazaların yanı sıra, birçok lokanta da sıralanıyor Gezmekten yorulduğunuzda bu mekânlardan birinde oturup bir kahve içmeyi ihmal etmeyin Ama istediğiniz birşeyler yemekse, Hribarjevo Köprüsü’nün dibindeki küçük kafelerden birinde ev yapımı ekmeklerle hazırlanan sandviçleri deneyebilirsiniz Hemen karşı kıyıda da pek çok seçenek bulmanız mümkün Gallusova ve Cankarjevo yürüyüş yolları üzerinde de kafe ve lokantalar yer alıyor Bir arka sokaktaki Stari ve Mestni yolları da yine masaları parke taşlı sokağın üzerine atılmış lokantalar ile dolu Balık pazarının önündeki meydanda da farklı alternatifler bulabilirsiniz Seyyar büfelerde servis edilen hamur işleri veya deniz mahsulleri de oldukça taze ve ucuz HER PAZAR ANTİKA PAZARI Ljubljana’nın bir başka zenginliği ise her pazar nehir boyunca ve köprüler üzerinde kurulan antika pazarı Slovenya’nın her yerinden kente gelen satıcılar orijinal tablolardan gravürlere, küçük biblolardan saatlere kadar her çeşit antika eşyayı satıyorlar Müzik ise şehrin vazgeçilmezi Klasik müziğin yanı sıra eski kentin her köşesinden farklı bir müzik yükseldiğini fark ediyorsunuz Gezici müzisyenlerin performansları da gerçekten izlenmeye değer Tivoli Parkı’nın karşısındaki Tivolska yolu kentin en önemli müzelerini barındırıyor Nadorna, Narodni Ulusal Müzesi, Modern Sanatlar Müzesi bu bölgede yer alıyor Son yıllarda bu mekânlar Türkiye’nin Slovenya Büyükelçiliği’nin girişimiyle Türkiye’den gelen birçok sanatsal ve kültürel etkinliğe de ev sahipliği yapıyor BİR EKOKENT Mimarinin bu kadar söz sahibi olduğu Ljubljana aynı zamanda yemyeşil bir kent Şehrin tasarımını kısaca ‘yeşil mimari’ diye tanımlamak mümkün bu nedenle Mimar Plecnik kenti yeniden tasarlarken doğayı adeta şehrin içine katmış Böylece, alabildiğince yeşile bürünmüş bir ekokent ortaya çıkmış Bu anlayışın en güzel örneği kentin içinden geçen Ljubljanica Nehri’nin kıyılarında yaratılan rekreasyon alanları Sentjakob Köprüsü’nü geçer geçmez başlayan bu kıyı düzenlemesi günün her saatinde Ljubljanalıları kendine çekiyor Eğer yürümek istemiyorsanız Cevljarski Köprüsü’nün altından temin edeceğiniz kanolardan biriyle nehirde gezintiye çıkabilirsiniz Üstelik kano gezileri ücretsiz; isminizi listeye yazdırmanız yeterli Ayrıca 20-30 kişilik nehir turu yapan gezi tekneleri ile iki saat boyunca doğa ile iç içe olan bu güzel kenti keşfe çıkabilirsiniz ŞEHRİN EN YÜKSEK NOKTASI Ljubljanski Grad ya da Ljubljana Kalesi, kenti 360 derece seyredebileceğiniz en yüksek noktada kurulmuş 1220’lerde Karintiya düklerinin mülkü olan bu alan daha sonra Habsburg imparatorunun geçici rezidansı olarak kullanılmış 15 yüzyılda askeri garnizon olan kale Ljubljana’ya yönelen akınlar karşısında yeni surlarla genişletilmiş ve önem kazanmış Ve 1970’lerde restore edilerek kentin kültürel dünyasında önemli bir yer almaya başlamış Ljubljana, yaz ve kış sporları yapılan birçok merkeze de oldukça yakın bir konumda Kano, rafting veya kayak yapmak isterseniz turlarla bu merkezlere ulaşabilirsiniz Termal turizmi bir başka seçenek olabilir Ya da tarihi kalesi ile ünlü, doğa harikası Bled Gölü’nde günübirlik bir geziyi tercih edilebilirsiniz… Düş ile gerçek arasındaki bu romantik kente hangi mevsimde giderseniz gidin ama mutlaka yanınızda bir sevdiğiniz olsun |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|