|  | Pedagojik Açidan 4+4+4 |  | 
|  09-01-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Pedagojik Açidan 4+4+44+4+4'E PEDEGOJİK BAKIŞ Bir devletin ve devlet yöneticilerinin çocuklara hediye edebileceği en güzel armağan onların iyi bir şekilde eğitilmesine fırsat veren bir eğitim sistemidir  Yeteneklerin keşfedildiği, sıra dışı düşünmenin teşvik edildiği, bilginin keyifle öğrenildiği, temel insani değerlerin kazandırıldığı bir eğitim sistemi ülkemiz çocuklarına bırakabileceğimiz en iyi mirastır  Ülkemiz, yeni bir eğitimde yeni bir sistem değişikliğinin eşiğinde bulunmaktadır  Eğitim sistemindeki reform öncelikle çocukları ve onların ailelerini ilgilendirmektedir  Derneğimiz, çocuğun bulunduğu her alanda pedagojik değerlendirmeler yapmakta ve bunu kamuoyu ile paylaşmaktadır  4+4+4 şeklinde adlandırılan 12 yıllık kesintisiz eğitimle ilgili görüşmelerimiz aşağıdaki gibidir  Zorunlu Eğitim “Zorla” Eğitime Dönüşmesin Yeni sistemle birlikte ilk atılan adımlardan biri zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasıdır  Ülkemizin genel eğitim düzeyini ve okullaşma oranını yükseltmek için zorunlu eğitimin süresini arttırmak makul görünebilir  Ancak bizce zorunlu eğitim tek başına kaliteli eğitim anlamına gelmemektedir  Eğitimin süresine yatırım yapmaktan öte eğitimin içeriğine yatırım yapılmalıdır  Bununla birlikte zorunlu eğitim öğrenciye zorla verilecek eğitim anlamına gelmemelidir  Eğer, eğitim süresi boyunca çocuklar zorla okula götürülüp, sıraya oturtturulup, zorla onlara bir şeyler öğretilmeye çalışılacaksa, derneğimiz buna karşıdır  Çünkü çocuk dünyasında zorlama ile yapılan her işlem o dünyanın kırılmasına ve o dünyada yaralar açılmasına sebep olmaktadır  Eğitimin planlayıcıları eğitimin zorunluluk süresini 12 yıla çıkarırken, eğitimi daha keyifli, daha istenilebilir hale getirmenin yollarını da aramak durumundadır  Bu amaçla, eğitimin planlanmasında, müfredatta, okulların fiziki şartlarında, eğitimcilerin motivasyonunda ve öğrenciye yaklaşım yöntemlerinde iyileştirmeler yapmak gerekmektedir  Kısacası, öğrenme zorla değil keyifle yapılan bir süreç haline dönüştürülmelidir  4+4+4 Pedagojik Açıdan Daha Uygun Sekiz yıl boyunca kesintisiz olarak aynı okulda verilen eğitim, pedagojik açıdan çeşitli sakıncalar içermekteydi  Ergenlik dönemine girmiş gençlerle, minik öğrencilerin bir arada bulunmasının pek çok sakıncası bulunuyordu  Minik öğrenciler, koridorlarda büyük abileri/ablaları tarafından itilip kakılabiliyor, kantin sırasında ezilebiliyordu  Dahası büyükler tarafından küçüklere yapılan taciz olayları birkaç defa medya gündemine de düşmüştü  Bunun yanında yine büyük öğrencilerden bazılarının küçüklerin harçlıklarına ve beslenmelerine zorla el koyduğu biliniyordu  Büyük öğrencilerin olumsuz konuşma ve davranışları küçükler tarafından örnek alınabiliyordu  Tüm bu yaşanan olumsuzluklar nedeniyle ergenlik dönemine girmiş öğrencilerin farklı okullarda öğrenim görmesi daha doğru görünmektedir  Yeni sistemin buna imkan vermesi yerindedir  Farklı gelişim özelliklerine ve ilgi alanlarına sahip öğrencilerin okullarını ayırmak doğru bir adımdır  Çocukların gelişim süreçleri dikkate alındığında ilk sekiz yılı 5+3 yerine 4+4 olarak bölmek daha makul görünmektedir  Çünkü zaman içinde ülkemizde ergenliğe giriş yaşı, tüm dünyada olduğu gibi erken yaşlara gerilemektedir  Çocuklarımızın 11-12 yaşında ergenliğe girdiğini düşündüğümüzde ilk dört sınıftan sonra yapılan ayırım pedagojik olarak doğrudur  Eğitimde Esneklik Şart Eğitimin haddizatında esnek bir eylem olması beklenir  Çünkü eğitimi alan çocuklar farklı ilgilere, yeteneklere, beklentilere, öğrenme stiline, zekâ türüne ve kültüre sahiptir  Çok farklı heterojen gruba verilen eğitim, ne kadar esnek ve çeşitli olursa eğitimden elde edilen sonuç o kadar iyi olmaktadır  Geçmişte ülkemizde uygulanan eğitim sistemleri, maalesef katı sistemlerdir  Müfredatın, ders saatlerinin, teneffüs sürelerinin, kıyafetlerin, sınavların, eğitimin başlangıç ve bitiş tarihlerinin tamamen merkezi bir sistem tarafından belirlenmesi yeni eğitim tekniklerini uygulamaya fırsat vermemiştir  Derneğimiz eğitim sisteminin olabildiğince esnek olmasından yanadır  Bu açıdan bakıldığında açık öğretim, ev okulu, alternatif okul, uzaktan eğitim, yatay-dikey geçişler gibi uygulamalar eğitime esneklik katacak uygulamalardır ve tarafımızca desteklenmektedir  Bununla birlikte müfredatta, eğitim planlamalarında, kıyafette tanınacak esnekliklere de gerek vardır  Aile bu esnek sistem içerisinde çocuğu için en uygun olanı seçebilmelidir  Çocukların eğitimi birinci derecede ailenin sorumluluğundadır ve devlet ailelere talep ettikleri seçenekleri sunmakla yükümlüdür  Şüphesiz her esneklik çeşitli riskleri içermektedir  Yukarıda saydığımız esnek uygulamalar çocuk gelin sayısının artması, çocuk işçi sayısının çoğalması gibi sonuçları doğurabilir  Bu nedenle eğitimde esneklik yapılırken olası riskler göz önüne alınmalı ve ona göre planlama yapılmalıdır  Olası riskleri ortadan kaldırma yolu olarak katı bir eğitim sistemi kurmak ise eğitim adına yapılacak büyük yanlışlardan biri olacaktır  Erken Mesleki Yönlendirme Doğru Değil Sistemin öngördüğü konulardan biri de ilk dört yıldan sonra mesleki yönlendirme yapılmasıdır  Ancak bu dönem, çocukların bir mesleğe yönlendirilmesi için çok erkendir  Çocuğun kişilik gelişimi devam etmekte ve çocuk kendini henüz tanımamaktadır  Mesleki yönlendirmenin bu nedenle ikinci dörtten sonraya bırakılması daha doğru bir adım olacaktır  Bununla birlikte ilk dört yıldan sonra çocukların ilgi alanına göre geniş seçmeli dersler koymak daha doğru olacaktır  Meslek edindiren değil, meslekleri tanıtan seçmeli dersler çocukların kendilerini ve meslekleri tanımasına ve ikinci dördün sonrasında daha doğru tercih yapmalarına yardımcı olacaktır  Okula Başlamak için 5 Çok Erken Derneğimiz çocukların erken yaşta okula başlatılmasına şiddetle karşıdır  Öncelikle bu durum çocukların ciddi bir müfredata, eğitim programına ve ödevlere tabi tutulması ile çocukluklarının ve oyun zamanlarının elinden alınması anlamına gelmektedir  Küçük dünyaları renkli ve eğlenceli anaokulu programı yerine yoğun müfredatlı, kalabalık sınıflarda verilen bir eğitime almak sakıncalıdır  Bunun yanında çocukların gelişim düzeyi göz önüne alındığında, ilkokul birinci sınıfın müfredatı 5 yaş çocukları için uygun değildir  Bilişsel gelişim olarak, çocuklar altı yaş sonrasında sembollerle öğrenmeye, mantık yürütmeye, bilgiyi işlemeye hazır hale gelmektedir  Bu nedenle eğitime başlama yaşını erkene alınmak yerine, anaokulunun yaygınlaştırılmasını hedeflemek gerekmektedir  Derneğimiz, söz konusu çocuk olduğunda, karar alırken defalarca, ince eleyip sık dokuyarak düşünmeyi önermekte ve eğitim için hayati adımların atıldığı bu günlerde çocuklarımıza doğru bir eğitim sistemi hediye edileceği inancını taşımaktadır  Pedagoji Derneği “Dünyamızda Çocuk Var” | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |