Mecaz Nedir?-Mecazlar Kaça Ayrılır?

Eski 08-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mecaz Nedir?-Mecazlar Kaça Ayrılır?





Mecaz Nedir?-Mecazlar Kaça Ayrılır?

Mecaz yol geçecek yer gerçeğin zıddı gibi anlamlara gelir Terim olarak ise sözün sözcüğün asıl anlamıyla değil benzerlikler kurma yoluyla başka anlamlarda kullanılmasıdır
Kaç tür mecaz vardır?

Mecazlar başlıca altı alt bölüme ayrılır :


1 Benzetme (Teşbih)

Sözcük anlamı : BenzetmeTerim anlamı : Aralarında bazı özellikleri açısından ilgi kurulabilen iki unsurdan benzerlik bakımından güçsüz olanı güçlü niteliklere ve özelliklere sahip olan diğer unsura benzetmektir
Benzetme (teşbih) sanatı dört benzetme unsurundan oluşur :

Benzetilen : Aralarında benzerlik kurulan unsurlardan özelliği ve niteliği bakımından zayıf olun unsur
Kendisine benzetilen : Benzerlik kurulan unsurlardan nitelik ve özelliği bakımından üstün güçlü olduğu için kendisine benzetme yapılan unsur
Benzetme yönü : Benzerlik kurulan unsurlar arasındaki benzeşme ilgisi ve yönüdür
Benzetme edatı : Unsurlar arasında benzerlik ilgisi kuran edat ya da edat görevini yüklenmiş sözcükler ekler Bunların başlıcaları şunlardır : gibi bigi tek andırır benzer niteki nitekim sanki çü çün mânend gûyâ gûne gûnâ sıfat misâl misl kadar -veş âsâ -vâr âdetâ nisbet meğer ki tıpkı
Bu dört unsurundan birinin ya da birkaçının yer alıp almamasına göre benzetme üçe ayrılır :

11 Ayrıntılı Benzetme

Her dört unsurun da bulunduğu benzetme
Örnek :
Aktı gönlüm su gibi sen serv-i dil-cûdan yana
Sen de mâyil ol revân ey serv akar sudan yana
Zâtî
(Gönlüm su gibi gönlü çeken servi boylu sen sevgiliden yana aktı Ey servi boylu güzel sen de akar sudan yana akmaya eğilimli ol)
Benzetilen : gönül
Kendisine benzetilen : su
Benzetme edatı : gibi
Benzetme yönü: Suyun akmasıile sevenin sevilene eğilim ilgi göstermesi ona doğru yönelmesi arasındaki ilişki
12 Kısaltılmış Benzetme

Teşbihin dört unsurundan benzetme yönünün söylenmediği benzetme
Örnek :
Âb-gîne içinde mey gibidir
Leb-i la'lin hayâli dilde müdâm
Bâkî
(Devamlıolarak gönülde kırmızıdudağının hayali billûr kadeh içindeki şarap gibidir)
Benzetilen : leb-i la'l
Kendisine benzetilen : mey
Benzetme edatı : gibi
Benzetme yönü belirtilmemiş Aşıkın gönlünde sevgilinin kırmızıdudağının hayali düşüncesi tasavvuru kırmızılığından ve zevk vericiliğinden dolayı billûr kadeh içindeki şaraba benzetilir
13 Pekiştirilmiş Benzetme

Benzetme edatına yer verilmeyen benzetme
Örnek:
Aşk bir şem-i ilâhîdir benem pervânesi
Şevk bir zencîrdir gönlüm anın dîvânesi
Hayâlî
(Aşk ilahî bir mumdur Onun etrafında dönen pervanesi kelebeği de benim Şevk bir zincirdir gönlüm de onun delisidir)
Burada aşk ilâhî bir muma şevk de zincire benzetilmiş; ancak benzetme edatıkullanılmamıştır
14 Uz Benzetme (Teşbih-i Beliğ)

Yalnız benzetilen ve kendisine benzetilen unsurlarıyla yapılan benzetme edatı ve benzetme yönüne yer verilmeyen benzetme
Örnek :
Göz yaşı encümünü reh-ber edinmezse eğer
Şeb-i gamda eremez âşık-ı güm-râh sana
Necâtî
(Yolunu şaşırmış âşık eğer gözyaşı yıldızlarını kılavuz edinmezse gam gecesinde sana ulaşamaz)
Benzetilen : gözyaşı
Kendisine benzetilen : encüm (yıldızlar)
15 Yaygın Benzetme

Benzetilenle kendisine benzetilen arasındaki birden fazla özelliğin anlatıldığı benzetme Benzetilen ile kendisine benzetilen arasındaki benzerlikler aktarıldıktan sonra temel benzerlik unsuru belirtilir
Örnek :
Nevha
I
Feminin rengi aks edip tenine
Yeni açmış güle misâl olmuş
İn'itâfile bak ne âl olmuş
Serv-i sîmin safâlı gerdenine
O letâfetle ol nihâl-i revân
Giriyor göz yumunca rüyâma
Benziyor aynı kendi hülyâma
Bu tasavvur dokundu sevdâma
Âh böyle gezer mi hiç cânân ?
Gül değil arkasında kanlı kefen
Sen misin sen misin garîb vatan?
(Namık Kemal - Vâveylâ)
(Ağzının rengi tenine yansıyıp yeni açmış güle benzemiş Gümüş servinin safalı boynuna dönüp bir bak ne kırmızıolmuş O güzellikle su gibi akıp giden o fidan gözümü yumunca rüyama giriyor Aynı kendi hülyama benziyor Bu düşünce sevdama dokundu Ah sevgili hiç böyle gezer mi ? Gül değil arkasında kanlı kefen sen
misin sen misin garip vatan?)
Bu metinde "vatan" bir sevgiliye benzetilmiş Şair vatana âşık oluşunu bir kadına âşık olmayla özdeşleştiriyor Sevilen kadınla vatan arasında benzerlikler kurup sonunda da benzetilen unsur olan "vatan"ı belirtiyor
2 İğretileme (İstiare)

Sözcük anlamı: Ödünç iğreti alma Terim anlamı: Bir sözcüğün anlamınıgeçici olarak başka bir sözcük hakkında kullanma Bir şeyi gerçek anlamının dışında bazıbakımlardan benzerlik kurulan başka bir şeyin ismiyle belirtmektir İstiarede söz kendi gerçek anlamının dışında kullanılır ve benzetme amacı güdülür İstiare sanatı
benzetilen ile kendisine benzetilen unsurlarından sadece birinin belirtilmesiyle yapılır ve ikiye ayrılır:
21 Açık İğretileme (Açık İstiare)

Kendisine benzetilen unsuruyla yapılan iğretileme
Örnek :
Aceb ne bezmde şeb-zindedâr-ı sohbet idin
Henüz nergis-i mestinde bûy-ı hâb kokar
Nedim
(Acaba hangi dost meclisinde sabaha kadar sohbet ettin Nergis[e benzeyen mahmur sarhoş gözün]den hâlâ uyku kokusu geliyor )
Burada "nergis" ile "göz" kastedilmiştir Benzetilen "göz" söylenmemiş kendisine benzetilen unsur olan "nergis" doğrudan göz anlamında kullanılmıştır Beyitte geçen "kokar" kelimesiyle de nergisin asıl anlamı arasında ilişki vardır
22 Kapalı İğretileme (Kapalı İstiare)

Sadece benzetilen unsuruyla yapılan iğretileme
Örnek :
Eşcâr-ı bâğ hırka-i tecrîde girdiler
Bâd-ı hazân çemende el aldı çenârdan
Bâkî
(Bahçenin ağaçları tecrit hırkasına girdiler tüm varlıklardan sıyrıldılar Sonbahar rüzgârı çimenlikte bahçede çınardan el aldı)
Burada sonbaharda yapraklarını döken ağaçlar dünya varlıklarından sıyrılan mutasavvıflara benzetilmiş Benzetilen unsur olan ağaç belirtilmiş ancak kendisine benzetilen unsur olan mutasavvıf söylenmemiştir
23 Mecaz-ı Mürsel

Bir sözü gerçek anlamından başka bir anlamda ve benzetme amacı gözetmeden kullanma Bu sanatta sözün kendi gerçek anlamının dışında olmasına ve gerçek anlamının düşünülmesine engel bir şey bulunmasına dikkat edilir Mecâz-ı mürsel sanatı genellikle şu yollarla yapılır : Parça belirtilerek bütün bütün belirtilerek parça ; durum söylenerek yer yer belirtilerek durum ; sebep söylenerek sebep olan şey sebep olan şey belirtilerek sebep ; genel vurgulanarak özel özel vurgulanarak genel kastedilir
Örnek :
Aldın hezâr büt-gedeyi mescid eyledin
Nâkûs yerlerinde okuttun ezânları
Bâkî
(Binlerce puthaneyi alıp mescide dönüştürdün Çan yerlerinde ezanları okuttun)
Burada parça-bütün ilişkisi bağlamında "nâkûs" parçasıyla Hristiyanlık dini ; "ezan" parçasıyla da İslâm dini vurgulanmak istenmiştir
24 Kinaye

Asıl maksadı dolaylı va kapalı bir şekilde ifade eden söze denir Sözün gerçek anlamı kastedilmiş olabilir; ancak asıl amaç mecazlı anlamı vermektir Söz hem gerçek hem de mecazî anlamıyla birlikte kullanılır Türkçedeki deyimler genellikle kinayeli sözlerdir
Örnek :
Gönlüm gibi ey nâme gidip yârda kaldın
Baş üzre yerin var ham-ı destârda kaldın
Nâilî-i Kadîm
(Ey mektup gönlüm gibi gidip sevgilide kaldın Başüzre yerin var sarığın büklümlerinde kıvrımlarında kaldın)
Burada mektubun sarığın kıvrımları arasında kalması gerçek anlamıdır Onun baş üzre yeri olmasıda hem gerçek anlamıyladır hem de saygıgördüğünü ifade eder
25 Tariz

Sözcük anlamı: Dokundurma dokunaklısöz söyleme sataşma ilişme taşlama Terim anlamı : Sözün gerçek ya da mecazlı anlamıyla kullanılmayıp tamamen bunların zıddı bir anlamın kastedilmesidir Amaç sözü ters anlamıyla kullanmaktır Bu sanat iğnelemek alaya almak ve taşlamak için kullanılır
Örnek :
Ters Öğüt Destanı
Bir yetim görünce döktür dişini
Bozmağa çabala halkın işini
Günde yüz adamın vur kır dişini
Bir yaralı sarmak için yeltenme
Huzûrî
Şair burada aslında söylediklerinin tam tersini kastetmektedir ve bu türlü davrananları taşlamaktadır
26 Kişileştirme (Teşhis ve İntak)

Teşhis "kişileştirme" intak "konuşturma" demektir İnsanın dışındaki canlıları hayvanları bitkileri ve cansız varlıkları insan gibi düşündürüp konuşturmaya insan gibi davrandırmaya kişileştirme ya da teşhis ve intak sanatı denir Bu sanata en çok masallarda özellikle hayvan masallarında rastlanır
Örnek :
Hârdur tahrîk-i bâd ile libâsın çâk eden
Yoktur ey hâce güle hergiz ziyânı bülbülün
Zâtî
(Elbisesini rüzgârın tahrikiyle yırtan dikendir ey hoca bülbülün güle asla zararı yoktur)
Burada gül bülbül ve diken kişileştirilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.