Sahte Peygamberler İçin Hacet Namazı???

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم


“Felâket ve helâket asrı” olan ahirzamandayız
Herkesin bildigi gibi,bu zaman tüm münkeratın her yeri istila ettigi,
sünnet-i seniyyenin umumiyetle terkedildigi,
sünnet bir yana farzların küçümsendigi,inkar ve nefsanice te’vil edildigi,
Kur’an’ın mehcur,metruk,
الله’ın ise apaçık inkar edildigi bir zamandır

Ahirzaman devresinde şeytanın soldan yanaşması (dine muhalif) olduğu gibi elbette sağdan yanaşması (dini sapıkça, yorumlama,nefsani te’vil etme,müteşabih ayetler üzerine zelilce yorumlamalar vs) da vardır

Burada inşaالله şeytanın oyunlarından birini zikredecegim
Mevzu sözde “Müslüman” olan zındıkların,sahtekarların,hokkabazların
peygamberliklerini ilan etmeleri ve doğru olup olmadıklarını ispat için hacet namazı kılmamızı tavsiye etmeleridir!
……………………………………………
”Sahte,yalancı” peygamberlik daha Resul-i Ekrem(asm) vefat etmeden zuhur etmiş bir dalalettir/sapıklıktır

Sahte peygamberlerin zuhur edecegini Rasûlü's-Sekaleyn(asm)
(tüm cin ve ins topluluğuna gönderilen) haber vermiş,bazılarıyla da daha hayattayken karşılaşmış,hatta onlar daha zuhur etmeden rüyasında görmüştür

Bu konudaki onlarca hadis-i şeriflerden ikisini nakledeyim

İbnu Abbas (radıyاللهu anhümâ) anlatıyor:

"Müseylime-i Kezzab, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) zamanında [Medine'ye] geldi ve:

"Eğer Muhammed bu işi (hilafeti) kendinden sonra bana bırakırsa ben ona tabi olurum" demeye başladı
Sonra kavminden kalabalık bir cemaatle Medine'ye geldi Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) da Sabit İbnu Kays İbni Şemmas ile birlikte ona uğradı Bu sırada Aleyhissalâtu vesselâm'ın elinde bir dal parçası vardı Arkadaşlarının arasında oturmakta olan Müseylime'ye yaklaştı ve:

"Sen benden şu parçayı istemiş olsan dahi bunu sana vermem! Sen, الله'ın senin hakkındaki emrini asla tecavüz edemeyeceksin
(Şayet bana itaatten) yüz çevirecek olursan الله mutlaka senin hakkından gelecektir Öyle zannediyorum ki, sen hakkında bana ne gösterilmiş ise, o gösterilmiş olan kimsesin! [İşte Sabit, bana bedel sana cevap verecek!" buyurup, oradan ayrıldı]

"Ben bir gün rüyamda, elimde iki altın bilezik gördüm Yine rüyamda onlara fazla bir ilgi göstermiştim الله Teala hazretleri: "Onlara üfle!" diye vahyetti, ben de üfledim, derken uçup gittiler
Ben bunları, benden sonra çıkacak iki yalancı ile yorumladım"

[Ravi, Ubeydullah der ki]: "Bunlardan biri, San'a'nın sahibi el-Anesî, diğeri de Yemame'nin sahibi Müseylime'dir"(1)

“Ümmetimde otuz tane yalancı çıkacak hepsi de kendisinin peygamber olduğunu iddia edecek Halbuki ben peygamberlerin mührüyüm (sonuncusuyum) ve benden sonra peygamber de yoktur(2)
……………………………………………
Maalesef şahid oluyoruz ki, sahte peygamberler hala zuhur etmekte ve avamı şüpheye düşürmektedirlerBunlardan biri aynı devirde ve aynı ülkede yaşadığımız zındık,sahtekar İskender Ali Mihr’dir

Bu hokkabaz ve ahmak taifesi insanları İskender’in sözde “Resul”lügüne davet etmekte ve inanmazsanız hacet namazı kılınız demekten de geri durmamaktadırOnun ve taifesinin bu tür sözleri neredeyse çoğu İslami forumlarda bulunmakta ve göz önünde durmaktadır

Müşahedelerim sonucu şunu anladım ki;tv ve magazin gibi malayaniyatta alim,dinde ise cahil olan bir kısım avam kemsi bu sahtekarın gerçekten resul olup olmadığını anlamak için hacet namazı kılmaktadırlar ve gözlemlerime göre bazıları da bu namaz sonucu bu hokkabazı tasdik etmektedirlerBu konunun fıkhi hükmüne dair bir şeyler yazmanın faideli olacağını düşünüyorum

Sahte peygamberler ve ahmak taifeleri der ki:”Resul olup olmadığımızı hacet namazı kılarak الله'tan ögrenin!”
İslam uleması (mealen) şöyle icma etmişlerdir:

1-Dinde Kur'an,Sünnet,icma ve kıyas esastırRü'ya ile hüküm verilmez Çünkü rüyalara, vehim, hayal ve şeytan karışabilir Karışmamış olanları da, tevilli, tabirli olabilir!

2-İA’zam(ra) gibi İslam alimleri der ki;herhangi bir zındık çıkıp peygamberligini ilan ettiyse,ona "bana mu'cize göster" demek küfürdür!

Niye mi?Çünkü ondan mu'cize istemek onun peygamberligine ihtimal vermektir!

Kur'an ise peygamberimizin son peygamber olduğunu kesinkez bildirir!Bu konuda mütevatir sünnet ve ümmetin icması vardırSahih aklın hükmü de budur!

3--HzResulullah(asm) Müseylime-i Kezzab'ın sahte peygamberligini ilan etmek için kendisine gönderdigi elçilere onların da Müseylime’ye inanıp inanmadıklarını sual etmiş,Müseylime sahtekarına inandıklarına dair cevap gelince şöyle ferman buyurmuştur:

"Eger elçilerin öldürülmeyecegine dâir bir kâide olmasaydi, sizin boynunuzu vurdururdum!"durun hele Hacet namazı kılayım dememiştir!

Ne o ne de onun ashabı sahte peygamberleri duyduğunda hacet namazı kılmamış,tersine çıkıp aslanlar gibi,kendini resul ilan eden zındıklarla savaşmışlardır!!!

Sahte resulün resul olup olmadığı için namaz kılmak,"dur hele ateşe dokunayım elimi yakar mı" demek kadar ahmakçadır,zındıkçadır!Çünkü bu konudaki hüküm Kur’an’da bellidir:

Muhammed, sizin adamlarınızdan hiç birinin babası değildir; fakat O, الله'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur الله, her şeyi lâyıkıyla bilendir(Ahzab-40)

Hülasa:Rezillerin resul olup olmadıklarını anlamak için hacet namazı kılmak onların peygamberligine ihtimal vermek olduğundan küfürdür!Böyle bir hareket o kişide imanın olmadığını,kalmadığını gösterir


[الله iman ister tüm ayetlerine,
Haşa ihtimal yoktur onun yanlış haber vermesine]


«Subhan’sın Ya Rab,Senin bize bildirdiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur Şüphe yok ki alîm, hakîm olan Sensin»
(Bakara-32’den iktibas…)

1)[Buharî, Menakıb 25, Megazî 70, 71, Tevhid 29; Müslim, Rü'ya 21]
2) [Müslim, İmaret 170,Ebu Davud, Fiten 1,Tirmizî, Fiten 32
Hadisi, Müslim, Ebu Davud ve Tirmizî parça parça rivayet etmişlerdir Rezin ise bu lafızla tahriç etmiştir]

Vesselam
Ene-Zerre