Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
2bölüm, değişikliği, gelişen, hükümet, istanbulda, işi, kaptan, nutuk, olaylar, yahya

Nutuk > 2.Bölüm > İstanbul'da Hükümet Değişikliği Ve Gelişen Olaylar > Yahya Kaptan İşi >

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nutuk > 2.Bölüm > İstanbul'da Hükümet Değişikliği Ve Gelişen Olaylar > Yahya Kaptan İşi >









İşte, bu amaçla meydana getirebildiğimiz ulusal birliklerin
en önemlisi ve güçlüsü Yahya Kaptan diye tanınmış olan bir özverili
yurtseverin birliği idi
Merhum Yahya ile ilk ilişkimiz şöyle oldu:

Bir gün telgrafçılar, Sivas Telgraf Merkezine şu bilgiyi
veriyorlardı: Çok acele bir teli durdurdular; yani İstanbul'da durdurulmuştur
İçeriği şudur:
Sivas'ta Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne

Dün İzmit'ten salık verilen Yahya benim Yarın akşam
Kuşçalı telgrafhanesinde buyruğunuzu bekliyorum
Kuşçalı, Üsküdar'la Gebze arasında bir köydür Gerçekten
Yahya Kaptan bana İzmit'ten örgütümüzce salık verilmişti 4 Ekim 1919 günü
Kuşçalı merkezinden şu teli aldım:
Sivas'ta Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne

Önemli ve çok ivedidir Ben size iki gün önce İzmit'ten
salık verilen Yahya'yım Buyruğunuz üzere, telgraf başında buyruklarınızı almaya
geldim En son yarın akşama değin Kuşçalı telgrafhanesindeyim
Yahya
Anlaşıldığına göre, Yahya Kaptan İstanbul'dan telinin
çekilmediğini anlayınca, kendisi daha Kuşçalı'ya gelmeden, bu teli Kuşçalı
merkezine göndererek çektirmiş (belge: l99) Ben de şu buyruğu verdim: (belge:
200)
4 Ekim 1919
İzmit Merkezi Aracılığıyla Kuşçalı Telgrafhanesinde Yahya
Efendi'ye
Bulunduğunuz bölgede güçlü bir örgüt kurunuz Adapazarı
Kaymakamı Tahir Bey aracılığıyla bizimle bağlantı sağlayınız Şimdilik hazır
bulununuz
Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk

Cemiyeti Başkanı

Mustafa Kemal
Baylar, Yahya Kaptan aldığı bu buyruk üzerine örgütü kurdu ve aylarca
İstanbul'la ilişkisi olan çevrelerde hain çetelerin iş görmelerine engel oldu


En sonunda, İstanbul Hükümetince öldürtüldü Gerçi, Yahya
Kaptan'ın çalışmaları ve korkunç bir biçimde şehit edilmesi, bundan sonraki
aylarda geçen bir olay ise de, burada olaydan söz açılmışken, bir daha dönmemek
üzere, sorunun açıklanması uygun olur düşüncesindeyim
24 Kasım 1919 günü Kartal merkezinden, şu teli aldım:

Köy içinde suçsuz adam öldürme, Bucak Müdürünü herkesin
gözü önünde dövme, köylülerden zorla (para ve mal) alma suçlarından dolayı Yahya
Kaptan'ı hükümete teslim zorunluğu vardır Dahiliye Nazırlığı önemle bu işi
izliyor Hükümetin güç durumda kalmaması, Yahya Kaptan'ın teslimini
gerektiriyor Buyruklarınızı makine başında bekliyorum efendim (belge: 201)


İmza

Kartal Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk

Heyeti Temsiliye Başkanı Binbaşı

Ahmet Necati
Askerlerin ve resmi görevlilerin, bizim ulusal örgütlerle
ilgili kurullarımızın başkanlıklarını açıkça almaları yöntemimiz değildi Bir
de, bizim örgütlerle ilgili tüzüğümüzü bilmesi gereken kurul başkanlarının,
Heyeti Temsiliye'nin tek bir kurul olduğunu, her yerde birer Heyeti
Temsiliye'nin olamayacağını da bilmesi gerekirdi Bu telyazısı üzerine,
İzmit'teki Tümen Komutanına şu teli yazdım
Şifre
Sivas, 25111919
İzmit'te Birinci Tümen Komutanı Rüştü Beyefendi'ye

Kartal Müdafaai Hukuk Cemiyeti Başkanı sanıyla Binbaşı
Ahmet Necati Bey'den gelen bir telde: Adam öldürme, Bucak Müdürünü dövme,
köylülerden zorla (para ve mal) alma işlerinden dolayı Yahya Kaptan'ı hükümete
teslim etmek zorunluğu olduğu ve Dahiliye Nazırının da bu işi önemle izlediği
bildirilmektedir
Başlangıçtan beri ulusal ayaklanmalarda iyi hizmeti
görülen bu adamın, ülkemizin bu bunalımlı günlerinde hükümete teslim edilmesi
kesinlikle uygun görülmemekte olduğundan, hükümetin erkini de göz önünde
tutarak, Yahya Kaptan'ın bu aralık yasa kovuşturmasından kurtarılması konusunun
bir yoluna konulması, Kartal'da Necati Bey'e gereken yönergenin verilmesi ve
sonucunun bildirilmesi önemle rica olunur
Heyeti Temsiliye adına

Mustafa Kemal
26 Kasım 1919 günü Hereke merkezinden de şu teli aldım:

Ulus adına çok rica ediyorum Bugünlerde Binbaşı Necati
Bey'in görevini kötüye kullanması, Kuvayi Milliye'yi lekelemektedir Hemen
soruşturma yapılmasına buyruğunuzu rica ederim
Gebze İlçe Milis Komutanı

Yahya
İzmit'teki Tümen Komutanından aldığım yanıt da, olduğu gibi, şudur :
İzmit,
29 Kasım 1919
Sivas'ta Üçüncü Kolordu Komutanlığına

Y: 25 11 1919 Heyeti Temsiliye Başkanlığına: Şimdiye dek
yaptığım soruşturmaya göre, Yahya Kaptan'ın adam öldürme, Bucak Müdürünü dövme
gibi işler yapmadığı ve Binbaşı Necati Bey denilen kişinin kendi çıkarını
sağlamak için Yahya Kaptan'ı ortadan kaldırmak amacını güttüğü; bu konuda size
telle baş vurdukları zaman Yahya'yı da aldatarak yanlarına getirip öldürmeyi
düzenledikleri halde Yahya'nın işi sezerek kendisini kurtarmış olduğu
anlaşılmıştır Soruşturmayı gereğince derinleştiriyorum Sonucu bilginize
sunacağım Birinci Tümen Komutanı Rüştü
Tümen Komutanı Rüştü Bey'in birkaç gün sonra verdiği tamamlayıcı bilgi şuydu:


İzmit,
5121919
Sivas'ta Üçüncü Kolordu Komutanlığına

Heyeti Temsiliye'ye: Binbaşı Necati Bey'in, Maltepe Atış
Okulunda görevli memur olduğu halde, Müdafaai Hukuk Cemiyeti Başkanı kimliğine
bürünerek Kuvayi Milliye adıyla başına topladığı Arnavut Küçük Arslan çetesiyle
ortalığı soydurmakta olduğu ve Gebze Jandarma Yüzbaşısı Nail Efendi'nin de
bununla ortak olduğu üzerinde kuşkum kalmamıştır Son günlerde, hükümetin başına
dert açan Darıca Rum bekçilerinin öldürülmesi ve İstelianos adında bir zenginin
dağa kaldırılarak para istenmesi gibi işlerin adı geçen çeteye yaptırılması ve
böylece alçakça işlere yanaşmayan Yahya Kaptan'a suç yükleterek gerek oraya
gerekse hükümete Yahya Kaptan için yalan bilgiler verilmesi, bunların ulusal
örgüt perdesi altında halkın ve hükümetin başına iş çıkararak keselerini
doldurmaktan başka bir amaç beslemedikleri ve belki de daha başka siyasal
amaçlar güttükleri düşüncesini uyandırıyor Şimdiye değin pek namuslu davranmış
ve davranmakta olan Yahya Kaptan'ın, bu gibi işlere katılmaması ve yukarda adı
geçen çetenin, kendi bölgesinde kötülükler yapmasına meydan vermemesi
dolayısıyla, Kaptan'ı resmi ya da özel olarak ortadan kaldırmaya çalışıyorlar
Dün Yahya Kaptan yanıma gelerek hayatının tehlikede olduğunu ve bunun için
adamlarının ***** ve cephanesini bana getirip teslim ederek kendisinin buradan
yitip gideceğini bana resmi olarak söyledi Kendisine gerekli öğüdü vererek ve
daha hizmet edecek önemli zamanlar olduğunu söyleyerek yerine yolladım Herşeyi
iyi bilmesi gereken Gebze İlçesi Kaymakamından, resmi olarak bilgi istemem
üzerine, aldığım karşılık da tam yukarda bildirdiğim gibi; yani Necati ve Nail
efendileri suçlar, Yahya Kaptan'ı aklar niteliktedir Necati Efendi'nin
İstanbul'da nere ile haberleştiğini bilemiyorsam da bir yerden arasıra para
aldığı söyleniyor Bunların varlıkları ve cana kıymak istemeleri yüzünden Yahya
Kaptan bu bölgede durmak istemiyor Bunun için, aslında, sürekli (muvazzaf) bir
subay olan Necati Efendi'nin başka bir yere, Nail Efendi'nin de gene başka bir
yere kaldırılmalarının çok gerekli olduğu düşüncesindeyim O yerler İstanbul'la
haberleştiklerinden ben bir şey yapamıyorum
Heyeti Temsiliye'ce gereğinin yapılması buyruklarınıza sunulur

Birinci Tümen Komutanı

Rüştü
Rüştü Bey'in verdiği bilgilerden uzun uzadıya söz ederek 8
Aralık 1919 günü Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya yazdım (belge: 202)
Aynı günde, durumu ve Cemal Paşa'ya başvurduğumuzu anlatarak,
işin izlenilmesi İstanbul'daki örgütümüz başkanlarına da bildirildi (belge:
203)
On dokuz gün sonra, yani 27 Aralık 1919 günü, şifre içinde
Vâsıf ve dışında Albay Şevket imzaları bulunan uzun bir telde şu bilgi
veriliyordu:
Güvensizliğin başlıca yaratıcıları, Yahya Kaptan'la
arkadaşı Kara Arslan ve Alemdağı'nda dolaşan Sadık çeteleridir
Yahya Kaptan'ın birtakım şımarıklıklarından söz ettikten
sonra: bizi, artık bu haydutu kötülük yapamayacak bir duruma getirmek
girişiminde bıraktı
Öteden beri araları iyi olmayan Küçük Arslan çetesinin gözde
olması(?!) kendisini çeşitli araçlarla suçlarını örtmeğe sürüklemiştir

Yüzbaşı Nail, Yahya'ya karşıdır Necati Bey'e gelince; düşük
hükümet zamanında(!) Kartal İlçesince başkan seçilerek, Kuvayi Milliye adına,
merkezle ilgisini kesmiş(?) Ulusal örgütü kökleştirmiş Yeniköy
Rumlarının sağa sola sarkıntılıkları üzerine, Küçük Arslan çetesini dolaştırmaya
başlamış Tarafınızdan para da verilmiştir (?!)
Yahya Kaptan her şeyi sonuçsuz bırakmak için dümen çevirmektedir
(?!)
Binbaşı Necati biraz idaresiz ise de cezayı haketmiş değildir

Gebze Kaymakamının bir an önce kaldırılarak Rum ve
Ermeni dolaplarına son verdirilmesi (belge: 204)
Baylar, bu bilgiler arasında benim bilmediğim noktalar vardı
Örneğin, ben Küçük Arslan çetesini ve onun gözde olduğunu bilmiyordum Bu çeteye
Necati Bey aracılığıyla para verdiğimi kesinlikle anımsayamıyordum
Yahya Kaptan'ın, verdiğimiz yönerge gereğince, düşman
çetelerini ortadan kaldırmaya ve hiç olmazsa onların Hıristiyan halka saldırarak
düşmanın amacını gerçekleştirmeye yönelmiş bütün girişimlerini sonuçsuz
bırakmaya çalıştığını çok iyi biliyorduk
Gebze Kaymakamının niteliği, şimdi ekleyeceğim belgelerle
anlaşılabilecektir sanırım
4 Ocak 1920 günü Tümen Komutanı Rüştü Bey'e, Vâsıf Bey'in
verdiği bilgiyi, olduğu gibi özetleyerek bunun kendisince verilen bilgiyle
çelişik olduğunu bildirdim ve bir kez daha güvenilir ve inanılır kişiler
aracılığıyla işin soruşturulmasını ve incelettirilmesini kendi düşünceleriyle
birlikte açık olarak bildirilmesini rica ettim (belge: 205)
Baylar, bu işte gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan belgeleri
bilmenizi istediğim için, Rüştü Bey'in verdiği yanıtı, olduğu gibi bilginize
sunmama izin veriniz:
Düzce,
7/811920
Yirminci Kolordu Komutanlığına

Y: 411920 şifreye: Heyeti Temsiliye Başkanlığına: Yahya
Kaptan için yapılan çeşitli suçlamalar üzerine, birkaç kez Yüzbaşı Ali Aguş
Efendi aracılığıyla yaptırdığım soruşturma, adı geçenin lehinde çıktı Bununla
birlikte, kendisi okumamış bir kişi olduğundan, hizmet sanarak bazı şeyler
yapmış olabilir Büyük ve Küçük Arslanlar ise aslında haydutturlar Ama, ulusal
örgüte karşıt düşüncede olduğu kuşku götürmeyen ve Yahya için herkesten daha çok
sızıltı yapması gereken Gebze Kaymakamına bu konuda yazdığım yazıya aldığım
1121919 günlü ve 17 sayılı yanıtın örneği, olduğu gibi aşağıya alınmıştır:


Ben, bu telde bildirilenlere bir parça olsun inanmak
zorunda kaldım ve aynı inanla bu yazıyı İstanbul'da Şevket Bey'e de gösterdim
Benim öğrenemediğim bazı nedenler yüzünden İstanbul'ca kendisi için bir işlem
yapılması gerekli görülürse elbette bir şey denilemeyeceği, bilgilerine sunulur
Örnek
30111919 günlü, 53 sayılı yüksek buyrukları
karşılığıdır: Kartal Müdafaai Hukuk Cemiyeti Başkanı Binbaşı Necati Bey'in adam
öldürme ve Bucak Müdürünü dövme ile ilgili suç bildirmeleri, kişi ve zaman
gösterilmediğinden, gerçeğe uygun değildir Çünkü, dövüldüğü bildirilen Bucak
Müdürü Burhanettin Bey ise, Yahya Kaptan'ın kendisini dövmediğini ve onun bir
saldırısına uğramadığını resmi olarak ve yazıyla bildirdiği gibi, bu konuda
Makamıma da hiçbir yakınmada bulunmamıştır
Adam öldürme işine gelince; Yahya Kaptan'ın adam öldürdüğü
üzerine, hükümete ve adliyeye hiçbir yerden başvurma ve yakınma olmadığı gibi,
kendisinin mahkemeye çağrılması için bir kâğıt bile yazılmamıştır Eğer Darıca
Rumlarından ikisinin öldürülmesi ve Kartal'ın Paşa Köyünden İstelianos
Çorbacı'nın (Hıristiyanlar için kullanılan bir san Aşağı yukarı Ağa anlamına
gelir) dağa kaldırılarak kendisinden kurtulmalık istenmesi ve alınması
anlatılmak isteniyorsa, bu haydutça suçları Küçük Arslan çetesinin işlediği
söylenmektedir ve bu, yüzde yüz gerçektir Adı geçen çete ise, Yahya Kaptan'a
öteden beri düşmandır Aslında Yüzbaşı Nail Efendi'nin koruyuculuğunda ve eli
altında iken sayısı on sekize yükselen bu çetenin şimdi Binbaşı Necati Bey'in
buyruğu altına verilmiş bulunduğu ve kendilerine ellişer lira aylık bağlama
yoluna da gidilmekte olduğu ögrenilmiş olup köyleri soymaktan vazgeçmedikleri
bilinmektedir Binbaşı Necati Bey, Yüzbaşı Nail Bey'in eski okul arkadaşıdır
Kendisiyle bir buçuk ay önce Aydınlı Köyünde, Küçük Arslan çetesi adamlarından
Ali Kaptan'ın dağa kaldırdığı Çorbacı'dan alınan para ile yaptığı ünlü düğününde
buluşmuşlar; sonra birçok kez, Binbaşı Necati Bey, Yüzbaşı Nail Bey'in evine
gelip konuk olmuştur Aralarında düşünce birliği vardır Yüzbaşı Nail Bey öteden
beri Yahya Kaptan'a karşı olup onu ulusal örgüt kurduğu sıralarda, ilçenin
sınırları dışına kovup çıkarmaya kalkışmıştır Küçük Arslan çetesince yapıldığı
söylenen ve yüzde yüz doğru olan yukarda anılmış iki haydutluk olayı ile, Kuvayi
Milliye'yi karalamak ve Yahya Bey'i lekelemek amacı güdüldüğü sezilmiştir Bu
suçlar ise, adı geçen Arslan çetesinin dolaştığı yerlerde ve iş gördüğü alan
içinde işlenmiştir Dahası, İstanbul Muhafız Alayına bağlı Süvari Birliği
Komutanı Hakkı Bey'in bu olaylar üzerine kovuşturma yapmak için gönderileceği
sırada Yüzbaşı Nail Bey'in ilgililerle haberleşerek, artık gereklik kalmadı
diye, Hakkı Bey'i İstanbul'a kaldırttığı ve kovuşturmayı bıraktırdığı kesin
olarak bellidir Öne sürülen adam öldürme işi, bundan başka bir olay ise, bu
konuda açıklanmak üzere, kişi ve zaman da bildirilmesi gerekir Darıca Rum
bekçilerinin öldürüldüğü gün çarşıda serbestçe gezen Küçük Arslan çetesince adam
öldürüldüğünün ortalığa yayılması üzerine Yüzbaşı Nail Bey, kendisinin başka bir
yere kaldırılmasını istemiş ve burada kesinlikle oturmayacağını söylemişse de,
alay ve tabur komutanları ve Binbaşı Necati Bey buraya gelerek Yahya Kaptan için
bir işlem yapılmasını delege Sırrı Bey'e yazdıracaklarına söz ve güvence vererek
yerinde kalmasını istemişlerdi Bu kez Yüzbaşı, 25 Kasım 1919 salı günü gidip
gelen Necati Bey'i aldatarak gerçeğe uymayan ihbarlara ve suçlamalara yönelttiği
gibi; bir yandan telefonla Yahya Kaptan'ı merkeze çağırtarak, öte yandan Küçük
Arslan çetesini de kendi evinde hazır bulundurarak yakalatmayı tasarlamışsa da
her nedense bunu göze alamayarak giriştiği işten vazgeçmek ve Necati Bey de
Kartal'a dönmek zorunda kalmıştır Şu duruma göre, Yüzbaşı Nail Bey, gerek
Necati Bey ve gerek maşası olan Küçük Arslan çetesi aracılığıyla Yahya Kaptan'ı
suçlamaktan ve ona karşı dolaplar kurmaktan hiç geri kalmamaktadır Yahya
Kaptan, kendine karşı çıkan ve düşman olan Küçük Arslan çetesi gibi, köyleri
soymaya ve Hıristiyanları öldürüp yok etmeye izin vermediği gibi, kendi buyruğu
altında bulunan Büyük Arslan Bey çetesince bazı uygunsuz işler yapıldığında
hemen önleme ve cezalandırma yoluna giderek, ulusal amaç olan bağımsızlık ve
yurt esenliği kaygısıyla güvenliğin ve sıkı düzenin korunmasına hizmet
etmektedir Bundan önce de, Büyük Arslan Bey çetesinin aman dilemesine ve
sığınmasına yardımcı olmak ve bağışlanmasını sağlamakla yaptığı hizmetler
övülmeye değer Yahya Kaptanın suçlu gösterilmesi, Yüzbaşının kişisel
isteklerine boyun eğmemesinden ve Küçük Arslan çetesince yapılıp Yahya Kaptan'ın
üstüne yıkılmak istenen haydutlukların eksik olmamasından ve bunu yapanların
korunması dolayısıyla Yüzbaşının kınanmasından ve yüzbaşıya sert uyarmalarda
bulunulmasından ileri gelmektedir Bilgilerine sunulur (Gebze Kaymakamı Mehmet
Nurettin)
Birinci Tümen ve Bolu Bölgesi Komutanı

Rüştü
Baylar, bu bilgiler gelmeden önce şöyle bir haber verdiler:
Yahya Kaptan Tavşancıl'da sarıldı Bunu yapan, İstanbul'dan gelen bir askeri
birliktir
Bu haber üzerine, İzmit'te Tümen Komutanlığından, 7 Ocak 1920
günlü şifre ile, makine başında bilgi istedik ve: Haber doğru ise, İstanbul'dan
geldiği bildirilen birlik komutanına, söz konusu kişinin -Yahya Kaptan'ın- bizim
adamımız olduğunu ve eğer yersiz bir işi ve suçu varsa elbette gereğinin bizce
yapılacağını ve hiçbir türlü Yahya Kaptan'ın sarılmasını ve tutuklanmasını uygun
görmediğimizi bildiriniz dedik (belge: 206)
Baylar, 7 Ocak l920'de yazılıp 8'de aldığımız iki tel vardır
Bunlardan biri, İzmit'ten, Birinci Tümen Komutan Vekili imzasıyla Fevzi
Bey'dendir Bildirdiği şudur: Bu gece, iki bin kişilik bir kuvvet, Tavşancıl'a
çıkarak Kuvayi Milliye Komutanı Yahya Bey'i sarmışlardır Yapılacak işlemin
bildirilmesi buyruklarına sunulur
Öteki tel de, Düzce'de bulunan asıl Tümen Komutanından
geliyordu Rüştü Bey, merkezde bulunan vekilinden aldığı aynı bilgiyi veriyordu
(belge: 207)
Tümen Komutan Vekili Fevzi Bey'in, 7 Ocak 1920 günlü sorumuza
verdiği 7/8 Ocak 1920 günlü yanıtında, Yahya Kaptan'ın daha ele geçmediği, gelen
birlik ile Kuvayi Milliye arasında bir çarpışma olabileceği ve gelen birlik
komutanına buyruğumuzu bildireceği haber veriliyordu (belge: 208 )
Baylar, o günlerde milletvekili olarak İstanbul'da bulunan
emir subayım Cevat Bey'den 10 Ocak 1920'de şöyle bir tel geldi:
Harbiye,
1011920
Yirminci Kolordu Komutanlığına

Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne: 611920 gecesi sabaha
karşı Jandarma Genel Komutanı yardımcısı Hilmi Bey ve Üsküdar Jandarma Komutanı
Nazmi Bey komutasında dört subay, elli jandarma ve Yüzbaşı Nahit Efendi
komutasında İstanbul Muhafız Alayından doksan er, Bandırma vapurunun ışıkları
söndürülerek Hereke'ye götürülmüş ve sabaha karşı Hereke'ye çıkan birlik hemen
Tavşancıl'ı kuşatmış ve çeşitli evleri basmıştır Gelenler, köy İhtiyar Kurulunu
toplayarak, vatan haini olan Yahya'yı, teslim etmezler ya da nerede olduğunu
söylemezlerse Tavşancıl'ı insanlarıyla birlikte yakacaklarını söylemişlerdir
İhtiyar Kurulu, iki günden beri Yahya Kaptan'ın köylerinde olmadığını ve nerede
bulunduğunu bilmediklerini direnerek söylediler Yahya sağ olarak ele
geçemeyecektir Fakat Yahya'nın ölümünden sonra Marmara bölgesini elinde tutan
ve bölgede üstün duruma gelen ve her gün İngilizler ve Fransızlar eliyle
*****landırılan Rumların ve İstanbul'daki rezillerin pek büyük bir başarı
sağlayacakları bellidir Kuvayi Milliye adını taşımakta olan Yahya'nın
öldürülmesi, İzmit, Adapazarı ve İstanbul dolaylarında düşmanlarımızın hesabına
karıştırıcılık yapacak birçok çetelerin doğmasına da yol açacaktır Bunun için,
Cemal Paşa Hazretleri'nin işe el atmasıyla Yahya'nın, adını değiştirerek önce
bildirdiğim gibi, serbest bırakılması için gerekenlere buyruk verilmesi rica
olunur (Cevat)
Harbiye Nazırı

Cemal
Bu telin, Harbiye şifresiyle ve Cemal Paşa imzasıyla
kapatılmış olması ama içinde Cemal Paşa Hazretleri'nin işe el atmasıyla
Yahya'nın kurtarılmasının sağlanması kısmı dikkat çekicidir Demek ki Cemal
Paşa, Cevat Bey'in telinin, okumayı gerekli görmeden, kendi şifresiyle ve imzası
altında çekilmesine izin vermiştir Çünkü, bir kez Yahya'yı kovalatan Cemal
Paşa'dır Bundan başka, serbest bırakılmasına kendisinin aracı olması için benim
buyruk vermemi, kendi bilgisi altında, kuşkusuz yazdırmazlardı
İzmit'teki Tümen Komutanı Vekilinden gelen 9 ve l0 Ocak 1920
günlü iki telle, iki çarpışmadan sonra Yahya Kaptan'ın öldürülerek ele
geçirildiği, duyulanlara dayanılarak bildirildi (belge: 209)
11 Ocak 1920'de Tümen Komutan Vekilinden, İstanbul'dan gelen
birlik komutanına benim yerime bildirim yapılıp yapılmadığını sordum (belge:
210) Üç gün sonra 14 Ocak 1920 günlü raporunda, Tümen Komutan Vekili şu bilgiyi
verdi: Kendi yaptığım soruşturmadan çarpışma olmamış; yalnız, Yahya Kaptan
teslim olduktan sonra, köy dışında kesici aletle öldürülmüştür Kafatasının
olmaması bunu doğrulamaktadır (belge: 211)
Baylar, bu uğursuz haber üzerine İstanbul'daki örgütümüze, 20
Ocak 1920 günü Albay Şevket Bey aracılığıyla şu teli yazdık:
Yahya Kaptan'ın öldürülmesine gereklik gösteren
nedenlerle, teslim olduktan sonra kasıtla şehit edildiği anlaşıldığından
öldürülmesinde kimlerin etkisi ve eli olduğunun, İstanbul'dan bize başvuran
birçok özverili arkadaşlara bilgi verilmek üzere, tez elden bildirilmesi rica
olunur efendim
Heyeti Temsiliye adına

Mustafa Kemal
Eski bir yazımıza yanıt olmak üzere, İstanbul'dan, 20 Ocak
1920'de yazılıp bir gün sonra gelen tel de şuydu:
Beşiktaş,
2011920
Ankara'da Yirminci Kolordu Komutanlığına

Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne özeldir

Y: 1711920
1- Olay yerinde bulunan güvenilir bir kişinin söylediğine
göre, Yahya Kaptan yakalanıp köy dışında bulunan karakolun yanına götürülürken
yakın bir yerden on kadar haydutun karakola ateş etmesi üzerine, kaçmaya
yeltenmiş ve bu sırada öldürülmüştür Bununla birlikte, iyi bir soruşturma
yapılması için hükümete başvuruldu
2- Yahya Kaptan'ın Kuvayi Milliye adına pek çok kötülükler
yaptığı, yaygın olarak söylendiği gibi, yapılan resmi ve özel soruşturma da bunu
doğruladığı için hükümet, kovuşturmaya karar vermiş; fakat, Kurulumuzca adı
geçenin geçici olarak saklanıp Kuvayi Milliye'nin işlerine karışmaması ve
kötülük yapmaması, yanında bulunan kaçak er ve jandarmaları geri göndermesi
koşuluyla kovuşturma yapılmaması istenmiş ve gerekenler katında girişimlerde
bulunulmakla birlikte, Gebze'ye de özel memur gönderilmişti Bu sırada hükümet
gizlice birdenbire asker göndermiş ve yalnız Yahya Kaptan'ı yakalamak istediğini
ilan etmiş ve bildirilen durum meydana gelmiştir efendim (Vâsıf)
Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı

Şevket
Baylar Köy dışındaki karakola götürülürken yakın bir yerden
ateş edilmiş (?), kaçmaya yeltenmiş, bu sırada öldürülmüş (?!) Bu sözlerin bu
gibi öldürmelerde bir formül gibi kullanıldığını anlamamak için, çok bön olmak
gerekir
Yahya Kaptan'ı yok etmek için, birlikte çalıştıkları ve karar
verdikleri, hükümetin gizlice ve birdenbire olupbitti yapıvermiş olduğu
yolundaki sözler de dikkat çekicidir İstanbul'da Jandarmadan, İstanbul Muhafız
Alayından subay, er ayrılıyor İstanbul'da üstün durumda olduğunu ileri süren
örgüt başkanlarımız bunu öğrenemiyorlar
Kara Vâsıf Bey'in bu teline karşılık olmak üzere
gönderdiğimiz soru teli şudur:
Şifre
Ankara, 2211920
İstanbul Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Şevket Bey'e

Yahya Kaptan'ın öldürülmesi işini önemle izleyen ve
hesabını isteyen, özellikle İstanbul'da, pek çok kimse vardır Gerçeğin
belirtilmesine yaramak üzere yaygın olarak söylendiği bildirilen kötülüklerin
neler olduğunun tez elden bildirilmesi rica olunur
Heyeti Temsiliye adına

Mustafa Kemal
Baylar, bu sorumuza verilen yanıtı da, dinlemeye
katlanacağınızı umarak, olduğu gibi bilginize sunacağım:
Beşiktaş,
2411920
Ankara Yirminci Kolordu Komutanlığına

Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne özeldir Y: 2011920 1-
Yahya Kaptan'ın, teslim olduktan sonra öldürüldüğünü işittik Soruşturma
yapıyoruz Sonucu bilginize sunacağız 2- Adı geçenin öldürülmesinin nedeni,
hiçbir kimseyi dinlememesi, Kuvayi Milliye adına açıkça kötülük, haydutluk
yapması ve haydutları öteden beri saklaması ya da gösterilen yere gitmesi için
verilen buyrukları dinlememesidir Bunun üzerine hükümet köylerden ve çevreden
kendisine başvuranların üstelemelerine dayanamayarak, kendiliğinden ve
Kurulumuzun haberi bile olmadan işe girişmiştir efendim (Vasıf)
Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı

Albay Şevket
Sayın baylar, telyazısının ikinci maddesindeki, adı geçenin
hiç kimseyi dinlememesinin, öldürülmesine neden olarak gösterilmesi hiç doğru
olamaz Şehit rahmetli, beni dinliyordu, benden buyruk alıyordu Verdiğim
buyruğa göre iş görüyordu Başka bir yere, ya da kişiye bağlı olduğunu, onlardan
buyruk alması gerektiğini kendisine buyurmamıştım Bu yüzden, İstanbul'dan, her
önüne gelenden, Dahiliye Nazırından, Jandarma Komutanı hain Kemal Paşa'dan
verilen buyrukları dinlememesi aslında bizim istediğimiz bir şeydi Kuvayi
Milliye adına haydutluk ve kötülük yapanın da kendisi olmayıp Küçük Arslan
çetesi gibi haince özel amaçla kuruldukları belgelerle anlaşılmış bulunan
çeteler olduğu ve Yahya'nın bunların haydutluklarını önlemeye çalıştığı da,
sözlerine inanılması gereken kişilerin soruşturmalarıyla tanıtlanmıştır
Gebze Müdafaai Hukuk Kurulu Başkanı ile Gebze Kaymakamı Fevzi
Bey'in birlikte imzaladıkları ve üzücü olayın meydana gelişinden önce yazdırıp
makine başında yaptıkları başvuruyu da bildirmeden geçemeyeceğim:
Gebze Kuvayi Milliye Komutanı Yahya Bey'in -bazı
adamların suçlamaları üzerine- en sonunda Salı gecesi İstanbul'dan üstsubaylar
komutasında gelen iki bin kişilik kadar bir kuvvetle Tavşancıl'da sarıldığı ve
şu sırada kuşatılmış durumda bulunduğu, şimdi halktan aldığım bilgilerden
anlaşılmıştır Böyle yurdu için çalışan bir kişiye karşı yapılan bu işlemin pek
haksız olduğu yüce komutanlığınızca bilinmektedir Adı geçenin kurtarılması için
ne gibi bir işlem yapılacağının emir buyurulmasını makine başında beliyoruz

Kaymakam Müdafaai Hukuk Kurulu Başkanı

Fevzi Hacı Ali
Baylar, o günlerde İzmit dolaylarında Kuvayi Milliye örgüt
işleriyle uğraşan milletvekili Sırrı Bey'in de, bu konuda bildirdiklerini,
olduğu gibi sunmama izninizi rica ederim:
İzmit,
1111920
Yirminci Kolordu Komutanlığına

1- Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne; Dört gün önce
yazışması yapılmış olan Yahya Kaptan sorunu, sonunda, haber almış olacağınız
üzere, şehit edilmesiyle sonuçlandı
2- Yahya Kaptan'ın, İstanbul'un kapısı sayılan bir yerde,
örgenleşmiş olarak bulunması, herhalde Kuvayi Milliye'ye karşı olan kişileri
korkutmaktan uzak kalmadığı için, ortadan kaldırılması kararlaştırıldığı kuşku
götürmez
3- Öldürme işinin bu amaçla kararlaştırılmış olması, olayı
yasal nitelikten çıkartmakta ve Heyeti Temsiliye'ce üzerinde düşünülmesini
gerekli kılmaktadır
4- İzmit sancağı haydutlar yüzünden tedirgin iken,
yerinden kımıldamayan ve buyruğu altındaki hiçbir birliğe emir vermeyen;
yanındaki cezaevinden on beş yirmi kişinin birden kaçmasını her gün olağan
işlerden sayan Alay Komutanı Hikmet Bey, Yahya'nın öldürülmesini önemli sayarak
emrine aldığı jandarma kuvveti ile kendisi de gitmiş ve sonunda Kuvayi
Milliye'ye önemli bir vuruşla amacına ulaşmıştır Sonu var (Milletvekili Sırrı)

Birinci Tümen Komutanı Vekili

Fevzi
Yirminci Kolordu Komutanlığına

1- Gebze'de kurulmuş olan Kuvayi Milliye'nin başsız
kalması bundan böyle, oraların korku içinde kalmasına yol açacaktır
2- Bura halkınca bütün Kuvayi Milliye'nin dayanağı olarak
bilinen Yahya'nın böylece öldürülmesi kamuoyunu gerçekten karıştırmıştır


3- Yahya'nın öldürülmesi, hükümetin Kuvayi Milliye'ye
karşı bundan sonra alacağı saldırgan duruma kanıt sayılmaktadır
4- Bu davranış üzerine, yabancılar da, hiç kuşku yok,
Kuvayi Milliye'nin hükümet gözünde bir değeri olmadığı ve yok edilebileceği
kanısına varacaklardır Bu bakımdan gerekli önlemler alınmalıdır Sonu var
(Milletvekili Sırrı)
Birinci Tümen Komutanı

Vekili Fevzi
Yirminci Kolordu Komutanlığına

1- 68 sayılı şifreye ektir: Öncesi geçen telimizde Durum
karışıklıktan kurtarılmaz ve Gebze kuvvetlerinin hemen güvenilir bir kişiye
verilmesi yoluna gidilmezse, Üsküdar sancağı ile birlikte bütün İzmit sancağında
bir tek kişinin bile Kuvayi Milliye'yi tutmayacağı kesin olarak bilinmelidir

2- Jandarma Alay Komutanı Hikmet Bey'in, bir dakika bile
beklenmeden kaldırılması çok gereklidir
3- İzmit sancağında Kuvayi Milliye'nin varlık
gösterebilmesi, ordu hizmetinde bulunan Yarbay Fevzi Bey'in, Jandarma komutanı
olmasına bağlıdır Başka çıkar yol yoktur Bunu önemle bilginize sunuyorum
(Milletvekili Sırrı)
Birinci Tümen Komutanı Vekili

Fevzi
Yirminci Kolordu Komutanlığına

1- 79 sayılı şifreye ektir: Kuvayi Milliye'nin Anadoluca
horlanmakta olduğu yolunda çıkan söylentiler, son acı olay üzerine karşıcılları
daha çok yüreklendirdiğinden, eski erkin ve canlılığın yitmediğini gösterecek
eylemli bir önlem alınması çok gereklidir
2- Ali Fuat Paşa Hazretleri'nin buraya buyurmalarını
gerekli görmekteyim
3- İzmit sancağına önem verilmesini ve önem verildiğini
gösterecek eylemli önlemler alınması gerektiğini bir daha bildirmeye zorunluk
duyuyorum (Milletvekili Sırrı)
Birinci Tümen Komutanı Vekili

Fevzi
O günlerde İstanbul'da Bulunan Rauf Bey de şu mektubu gönderdi:

İstanbul,
1921920
Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne

Yahya Kaptan'ın teslim olduktan sonra öldürüldüğü, buraca
da anlaşılmıştır
Muhafızlığa başvurulmuş, otopsi de yapılmıştır Yasalar
gereğince kovuşturma yapmayı hükümet eline almıştır efendim Saygılarımızı
sunarız
Hüseyin Rauf

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.