Ölümle İlgili Şiirler |
08-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ölümle İlgili ŞiirlerÖZDEMİR ASAF (1923 – 1981) HAYATI 11 Haziran 1923'te Ankara'da doğdu28 Ocak 1981'de İstanbul'da öldü Asıl adı Halit Özdemir Arun'dur İlk ve ortaöğreniminin bir bölümünü Galatasaray Lisesi'nde yaptı1942 yılında Kabataş Erkek Lisesi'nden mezun oldu İstanbul Üniversitesi'nde, önce Hukuk Fakültesi'ne, sonra İktisat Fakültesi ve Gazetecilik Enstitüsü'ne devam ettiyse de 1947'de yüksek öğrenimini yarıda bıraktı Bir süre sigorta prodüktörlüğü yaptı 'Zaman' ve 'Tanin' gazetelerinde çevirmen olarak çalıştı İlk yazısı 1939'da 'Serveti fünun-Uyanış' dergisinde çıktı1951'de Sanat Basımevi'ni kurarak matbaacılık yaşamına girdi Kendi şiir kitaplarını bastı1955'te Yuvarlak Masa Yayınları'nı kurdu İkilikler ve dörtlüklerden oluşan ilk şiirlerinde yoğun bir söyleyiş özelliği göze çarpar İnsan toplum ilişkilerine yönelik temaları konu edinerek düşündürücü bir şiir evreni kurmuştur Duygu ve düşünce yoğunluğuyla birlikte, alay ve taşlama şiirine egemen olan öğelerdir İnsan ilişkilerinin toplumsal ve bireysel yanlarını sen ben ikileminde vermiştir Çok kullandığı sevgi, ayrılık, ölüm temaları, son dönem şiirlerinde giderek yerini kaçış ve umutsuzluğun tedirginliğine bırakmıştır Şiirin bir görüşü yansıtması, bir iletisinin olması düşüncesinden yola çıkmıştır Yuvarlağın Köşeleri kitabında şiirin ve yazarın işlevi konusundaki görüşlerini dile getirmiştir Batı şiiri ve geleneksel Türk şiirinden yararlanarak verdiği bileşim sanatını zenginleştirip geliştirmiştir ESERLERİ Şiir kitapları: Dünya Kaçtı Gözüme (1955) , Sen Sen Sen (1956) , Bir Kapı Önünde (1957) , Yuvarlağın Köşeleri (1961) , Yumuşaklıklar Değil (1967) , Nasılsın (1970) , Çiçekleri Yemeyin (1975) , Yalnızlık Paylaşılmaz (1978) , Benden Sonra Mutluluk (1983) ONARMAK ZORDUR Şarkılar değil de Hep kulaklar bitiyor, Onarmak zordur Bir yürek üşümüş Kapamış kapılarını, Onarmak zordur Bir şey yitirilmiş Hiç eskimeyecektir, Onarmak zordur İnsanin içine düşen korku Özgürlüğünden olmuştur, Onarmak zordur Olumu düşünmek yenilmek, Sevmek olumu yenmektir, Onarmak zordur ÖZDEMİR ASAF SEZAİ KARAKOÇ (1933–198?) HAYATI Ergani'de doğdu Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi Maliye müfettiş yardımcısı, Gelirler Genel Müdürlüğü'nde kontrolör olarak çalıştı Resmi görevden ayrıldı Yeni İstanbul ve Sabah gazetelerinde fıkra yazarlığı yaptı Şimdi İstanbul'da şiir yazmaya devam ediyor Önce iki sayı devam eden Şiir Sanatı adlı dergiyi, sonra Diriliş dergisini çıkardı Karakoç, şiir üslubu bakımından, az çok İkinci Yeni'ye yakın sayılsa da, şiirinde işlediği temalar, inandığı değerler bakımından şiirimizde yeni ve değişik bir sestir İslami düşünceyi modern şiirdeki gerçeküstücülükle bağdaştırmakta, mistisizmden yararlanmakta, çarpıcı benzetme ve sembollerle, denenmemiş, bağımsız şiirler yazmaktadır ESERLERİ Şiir kitapları: Körfez (1959), Şahdamar (1962), Hızırla Kırk Saat (1967), Sesler (1968), Taha'nın Kitabı (1968), Gül Muştusu (1969), Zamana Adanmış Sözler (1970), Ayinler (1970), Leyla ile Mecnun (1981), BEN KANDAN ELBİSE GİYDİM Kendinden bir şeyler kattın Güzelleştirdin ölümü de Ellerinin içiyle aydınlattın Ölüm ne demektir anladım Yer değiştiren ben değildim Farklılaşan sendin Sendin bana gelen aynalarla Sendin bana gelen sendin Artık ölebilirdim Bütün İstanbul şahidim Ben kandan elbiseler giydim Bundan senin haberin var mı? SEZAİ KARAKOÇ NAZIM HİKMET RAN (1902 – 1963) HAYATI Selanik'te doğdu Heybeliada Harbiye Mektebi'ni bitirdi Hamidiye Kruvazörü güverte subayı iken, sağlık nedeniyle askerlikten çıkarıldı Bolu'da bir süre öğretmenlik yaptı, daha sonra Trabzon üzerinden Batum'a, oradan da Moskova'ya geçti KUTV Üniversitesi'nde ekonomi-politik öğrenimi gördü 1924'te yurda döndü Aydınlık Gazetesinde yayınlanan yazı ve şiirleri yüzünden on beş yıl hapsi istenince Moskova'ya kaçtı 1928 Af Kanunu'ndan yararlanıp tekrar yurda döndü Resimli Ay dergisinde çalışmaya başladı 1932'de yeniden dört yıl hapse mahkûm olduysa da, bu kez Onuncu Yıl Affı'ndan yararlandı Gazetecilik yaptı, film stüdyolarında çalıştı 1938'de Harp Okulu'ndaki aramalarda ele geçen şiir ve kitaplarıyla orduyu kışkırttığı ileri sürüldü ve 28 yıl 4 aya hüküm giydi Çankırı ve Bursa cezaevlerinde yattı 1950'de özgürlüğüne kavuştuysa da sürekli olarak izlenmekten kurtulamadı Askere alınması kararlaştırılınca tekrar Moskova'ya kaçtı 25 Temmuz 1951'de TC yurttaşlığından çıkarıldı Bunun üzerine Nâzım, Polonya uyruğuna geçti 1963'te öldü Moskova'da toprağa verildi Mezarı hala bu kenttedir ESERLERİ ŞİİR: 835 Satır (1929), Jokond ile Si-Ya-U (1929), Varan 3 (1930), 1+1=1 (1930-Nail V ile), Sesini Kaybeden Şehir (1931), Benerci Kendini Niçin Öldürdü (1932), Gece Gelen Telgraf (1932), Taranta Babu'ya Mektuplar (1935), Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı (1936), Kurtuluş Savaşı Destanı (1965), Saat 21–22 Şiirleri (1965-Bas Haz MFuat), Memleketimden İnsan Manzaraları (1966–1967-Bas Haz MFuat, 5 Cilt), Rubailer (1966-Bas Haz M Fuat), Dört Hapishaneden (1966-Bas Haz MFuat), Yeni Şiirler (1966-Bas Haz Dost Yayınevi), Son Şiirleri (Bas Haz Habora Kitapevi), Tüm Eserleri (1980-Bas Haz A Bezirci, 8 Cilt) OYUN: Kafatası (1943), Bir Ölü Evi Yahut Merhumun Hanesi (1932), Unutulan Adam (1935), İnek (1965), Ferhat ile Şirin (1965), Enayi (1965), Sabahat (1966), Yusuf ile Menofis (1967), İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu (1985) ROMAN: Kan Konuşmaz (1965), Yeşil Elmalar (1965), Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (1966) YAZILAR: İt Ürür Kervan Yürür (1936-Orhan Selim takma adıyla), Alman Faşizmi ve Irkçılığı (1936), Milli Gurur (1936), Sovyet Demokrasisi (1936) YİNE ÖLÜME DAİR Zevcem, Ruhu revanım Hatice Pirayende Ölümü düşünüyorum, Demek ki atreryo skleroz Başlıyor bende Bir gün Kar yağarken, Yahut bir gece, Yahut bir öğle sıcağında, Hangimiz ilk önce, Nasıl ve nerde öleceğiz? Nasıl ve ne olacak Ölenin son duyduğu ses, Son gördüğü renk, Kalanın ilk hareketi İlk sözü İlk yediği yemek? NAZIM HİKMET RAN ARKADAŞ ÖZER (1948 – 1973) HAYATI Arkadaş Zekai Özger 1948 yılında Bursa'da doğdu Ankara SBF Basın Yayın Yüksek Okulu'nda okudu TRT Ankara TV'de çalıştı SBF polislerce basıldığı bir gün başına ağır darbeler yedi Aradan yıllar geçtikten sonra 5 Mayıs 1973'de sokakta ölü bulundu Beyin kanamasından öldüğü belirlendi Arkadaşları ölümünü o olayda başına yediği ağır darbelere bağladılar Dergi ve gazetelerde yayınlanan şiirleri Şiirler adlı bir kitapta toplandı (1974) Daha sonra aynı kitap Sevdadır adıyla Mayıs yayınlarınca Mart 1988'de yayınlandı Şiir yazdığı yıllardaki üniversite ortamının da etkisiyle ölüm konusunu sık sık işledi Kısa yaşamına sığdırdığı az sayıda şiirinde genellikle cinselliği işledi Azımsanmayacak sayıda şiirinde ölüm teması veya değinmeleri yer aldı GÜNLER PERİŞAN Yırtarak geçiyor kalbimizden Hayatı da törpüleyen zaman Şuramızda bir şey var Acıya benzer Umuda benzer Böyle günlerde her şey Hem acıya, hem umuda benzer Gün ölümle başlatıyor hayatı Her şafak taze bir ölünün üstünde doğuyor Her sabah ölümü anlatıyor gazeteler Sol köşede ölümü kutsallaştıran bir fotoğraf Yeni bir cinayetin röntgenini çıkartıyor gövdeme Beynim sabırla keskin İğdişli yor haber bültenlerini, yorumları, sahte ölüm ilanlarını Bizim ilanlarımız çoktan verilmiştir Gelirse de bilinir nerden ve nasıl Böyle ölümün yücedir adı Ha kanağacı canım, ha gelincik tarlası ARKADAŞ ÖZGER ABDULLAH YAŞAR ERDOĞAN (HAYATI) Ben, 1960 yılı Aralık ayının 15'in dünyaya geldim İlkokulu Köyüm olan (Şerefli Davutlu) 'da okudum Ortaokulu ve liseyi ise ilçede (Şerefli Koçhisar) okudum Lise yıllarında anarşik olaylar yüzünden babam okula göndermedi Mecburen çalışma hayatına yöneldim İçimde bir ukde olan okuyamamayı, kendi kendimi yetiştirerek tamamlamaya çalıştım Bu arada çeşitli işlerde çalıştım 1986 yılında 'Bulgaristan'dan Gelen Mektup - Silahların Hedefi' adlı roman yayımladım Bu roman yaşanmış olaylardan ve bir mektuptan yola çıkılarak hazırlandı Bu romanı kendi imkânlarımla yayımlatmak zorunda kaldım 1990 yılında Avrupa'ya çıktım İki sene sonra ülkeme döndüğümde bir trafik kazası geçirdim ve iki sene yatağa mahkûm oldum Bu arada da devamlı öğrenmeyi ilke edinmiş olduğumdan birikintiler kafamda yeni projeler üretmeye neden oldu İlk kitabımdan bu yana tam sekiz adet çalışma yaptım 3 Adet şiirlerden oluşan bir şiir kitabı hazırladım 2 adet klasikleşmiş yabancı isimlerinin biyografisini ve sözlerini içeren 'Dilden Sözler 1–2' adlı eserde topladım Bu eserde 5 000 kadar söz bulunmaktadır 2 adet yine klasikleşmiş olan Türk-İslam büyüklerinin biyografilerini içeren ve toplamda 10 000 kadar söz ihtiva eden 'Özden Sözler 1–2' adlı çalışmayı yaptım 3 adet roman çalışmam var'Sabırtaş', 'Yol Yok' adlı iki romanın özü birlik ve beraberlik içinde nasıl kalkındığını göstermekte olup diğer roman ise 'Yetim' hapishane hayatını anlatıp burada birlik ve beraberlik ruhu içindeki dayanışmayı ve kalkınmayı konu edinmektedir Çalışmalarımı şu an yayınlamadım Çünkü Türkiye ortamında bir eser yayınlamanın külfetli ve zor olduğunu ilk kitabımı yayınlarken gördüm Bu nedenle de bir daha bu yayın işine şahsım adına girmedim Belki ileride bir kurum veya kuruluşla bunları yayınlama imkânım olabilir Günümüz dünyasında yaşamak için ilk önce nafaka temini gerekiyordu Ben de bu nedenle çalışmak zorundaydım Çünkü üç tane evladım var ve onların Üniversitede okumaları için bu gerekliydi Yazma sevdası içimdeki özlem olduğundan, boş zaman bulduğum zaman hemen çalışmalarımı sürdürüyorum ESERLERİ 1- 'Bulgaristan'dan Gelen Mektup - Silahların Hedefi' İbrahimi Aşk Bin kez mancınıktan atsınlar bizi de, Nemrutlar elbet yanacak har içinde, Yolumuz varmakta put kıran izine Yâkub’i hasret yakar yüreğimizi İlâhi emir dâhilinde pervaneyiz, Nebiler serverinin gönüllü eriyiz Biz İlahi yolun deli divanesiyiz, İbrahimi ateş yakar yüreğimizi Varlığımız sekerat-ül-mevt içinde, Ruhumuz her an itikaf mevkiinde, Nefes hanemiz iman-ihlâs derdinde, Yâkub’i hasret yakar yüreğimizi Mugâlatayı reddettik, benimsemedik, Özümüzü Hakk’a açıp ona yöneldik, Biz, bu beşer teni bu yolda erittik, İbrahim’i ateş yakar yüreğimizi Abdullah Yaşar Erdoğan |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|