Hoca Ali Rıza - Ressam

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hoca Ali Rıza - Ressam




Hoca Ali Rıza - Ressam

Rüştiyede okurken resim derslerine ilgi duyan Hoca Ali Rıza (" Üsküdar­lı" da denir) idadide okurken, okulda bir "resimhane" kurulmasını önerdi ve önerisi benimsenince, kurulan atölyede Nuri Paşa'dan ilk temel bilgileri edindi Daha sonra Süleyman Seyyit ve M Kes'ten ders aldı Harbiye'ye girerek 1884'te bitirdi ve okulun resim öğretmeni yardımcılığına, 1895'te de kolağası rütbesiyle resim öğretmenliğine atandı Dönem arkadaşları o yıllar­da Avrupa'da bilgilerini geliştirir­ken, Üsküdar'ın ve Karacaahmet'in sessiz köşelerini büyük bir tutkuyla resimlerine aktarmaya başladı Do­ğup büyüdüğü yöreye bağlılığıyla, İstanbul'un sakin köşelerini canlan­dıran manzara resimlerini sanatına temel kaynak aldı; zaman zaman Çamlıca ve Kayışdağı'na uzanarak, doğanın şiirsel yanını, yumuşak bir desen ve boya beğenisiyle tablola­rında canlandırdı

BİR "OKUL" ÖNCÜSÜ
Hoca Ali Rıza'nın yalnız yaşadığı dönemde değil, kendisinden sonra gelen sanatçı kuşakları üstünde de, desen bilgisinden ve uygulamasın­dan kaynaklanan bir çığır yarattığı söylenebilir Resminin kökeninde do­ğa gözlemine bağlılık ve İstanbul gö­rüntülerini olduğu gibi yansıtma çabası yatan sanatçı, öğretmenlik görevinden emekliye ayrıldığı 1910 yılına kadar bütün çalışmalarında bu ilkeye bağlı kalmış, 1910 yılların­dan sonra, Sanayi-i Nefise bir sanat eğitim kurumu olarak ön sırayı alıp, askerî okullardaki resim atölyeleri yavaş yavaş eski etkinliğini yiti­rince, sağlık nedeniyle emekliliğini istemiş, ama emekliye ayrıldıktan sonra da Nümune-i Terakki'de, Çamlıca Kız Lisesi'nde, Ameli Ha­yat Mektebi'nde, Darüşşafaka ve Kız Sanayi-i Nefise Mektebi'nde resim dersleri vermiştir Türkiye'de sanat bilgisinin kökleş­mesinde ve bir ölçüde yaygınlık kazanmasında, Hoca Ali Rıza'nın zamanla bir kuram niteliğine bürü­nen kişiliğinin ve öğreticiliğinin önemli bir yeri vardır Okullara otuzar model içeren üç albüm hazırlamış, İkinci Meşrutiyet'ten sonra kurulan Ressamlar Cemiyeti'nin başkanlığını yapmış ve bir süreli yayın çıkarılmasına önayak olmuş­tur
Karakalem, füzen, pastel, suluboya ve yağlıboyayla gerçekleştirdiği na­türmort ve manzara resmi türündeki yapıtları,çeşitli koleksiyonlara (özel­likle Ankara'daki Milli Kütüphane) dağılmış olan Hoca Ali Rıza'nın do­ğaya tutkun bir derviş eğilimiyle çizdiği resimleri, Osmanlılık ile çağdaşlık arası bir estetiği akla getirir: Yapıtlarında bütün çağdaş­lığına karşın, "eski"liğin kapalı simgeleri saklı gibidir Doğa tutku­sunun, inceleme ve gözlem yeteneğinin, bir resim için taşıyacağı değeri, sürekli biçimde vurgulamak istemiş, ama bunu, Batılı bir sanat öğreticisinin alışılmış yöntemleriyle değil, bir Türk eğiticisinin gelenek­ten süzerek arıttığı, İstanbul'un doğasıyla bütünleştirdiği ahlak ve düşünce felsefesiyle, alçakgönüllü bir biçimde yapmıştır Bu nedenle resimlerinde yeterince dengeli ve ölçülü davranmayı yeğlemiş, dese­ninin ince çizgileri, kâğıt üstünde okşayıcı bir etki bırakmıştır Bu açıdan bakıldığında, sanatının genel niteliğini kazandıran değerlerin ön­cüsü olduğu söylenebilir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.