08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sabri Berkel
Sabri Berkel - Türk Ressam
Üsküp Sırp-Fransız Okulu'nu ve Belgrad Güzel Sanatlar Okulu'nun hazırlık bölümünü bitirdikten sonra 1929-1935 yılları arasında Floransa Güzel Sanatlar Akademisi'nde Felice Carena'nın atölyesinde çalışan Sabri Berkel, fresk ve gravür teknikleri konusunda uzmanlaştı 1935' te Türkiye'ye göçerek o tarihe kadar oluşturduğu yapıtlarıyla, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde ilk kişisel sergisini açtı; bir yıl sonra Ankara'da resim öğretmenliğine atandı Ankara'da iki yıl çalıştıktan sonra, resim öğretmenliğini İstanbul'da sürdürdü 1939'da LeopoldLevy'nin isteğiyle Güzel Sanatlar Akademisi Gravür Atölyesi'ne asistan olarak atandı Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği üyesi olarak, 1 Devlet Sergisi'ne 16 yapıtla katıldı 1941'de D Grubu'na girdi 1945'te İstanbul Filarmoni Derneği salonunda, desen, suluboya, gravür ve yağlıboya çalışmalardan oluşan resimleriyle ikinci kişisel sergisini açtı 1946'da Paris'te Türk sanatıyla ilgili bir sergiye katıldı; 1947'de Milli Eğitim Bakanlığı adına basımevlerinde inceleme yapmak için Paris'e gönderilerek, bir süre Andre Lhote Akademisi'nin derslerini izledi Paris dönüşünde, manzara ve natürmortlara ağırlık verdi 1949-1974 yıllan arasında Güzel Sanatlar Akademisi'nin Dekoratif Sanatlar Bölümü'nde galeri öğretmenliği yapan Sabri Berkel, 1950 yıllarının başında, figürü bırakarak soyut resme yöneldi İstanbul Filarmoni Derneği'nde eski ve yeni dönem resimlerini bir araya getiren üçüncü sergisini açarak,kaligrafi nitelikli soyut kompozisyonlar gerçekleştirdi 1956'da Venedik İkiyıldabir Sergisi'ne katıldı ve sergi komiserliği yaptı Ertesi yıl Sao Paul o İkiyıldabir Sergisi'ne katıldı Sonraki yıllarda da uluslararası sergi ve yarışmalara katılmayı sürdürerek, 1961' deki 22 Devlet Sergisi'nde Kompozisyon No 1 adlı yapıtıyla birincilik ödülü aldı 1962'de yurt dışındaki ilk kişisel sergisini Avusturya'da düzenledi Bir yıl sonra, aynı sergiyi Bern'de açtı; Avrupa'nın -önemli merkezlerinde gezdirilen Türk Sanatı sergilerine katıldı 1965'te Akademi'nin Yüksek Resim Bölümü başkanlığına atandı 1971'de Lizbon'daki Türkiye Büyükelçiliği'ni bir seramik panoyla süsledi 1977'de İstanbul Resim ve Heykel Müzesi müdürlüğüne atandı 1977'de Akademi salonlarında, bütün dönemlerini bir araya getiren ayrıntılı bir sergisi düzenlendi
ÖZGÜR SOYUTÇULUĞA DOĞRU UZANAN AŞAMALAR
Sabri Berkel'in sanatını iki dönemde incelemek gerekir: 1950 öncesi dönem; 1950 sonrası dönem Birinci dönem resimlerinde titiz bir doğa incelemesine girişen, daha çok portre ve natürmort resimlerde yoğunlaşan bir nesne ressamlığına öncelik tanıyan sanatçının, bu anlayışı geliştirmesinde gravürcülüğünün de büyük katkısı olmuş, geniş hacimlerin yer aldığı natürmortlarında, nesneyi görüntü değerlerine, açık-koyu ayrımlarına bağlı kalarak tam bir nesnellik içinde yansıtmış, çıplak figürlerinde, anatomi gözlemlerine ağırlık vermiştir 1950'lerin başında, önceleri geometrik-kübik bir eğilimle görüntüyü parçalama ve analitik kübizme yönelmekle, eski anlayışını geride bırakan Sabri Berkel, yalın biçim ve renk birleşimleri içinde yoruma ağırlık veren bir sanat anlayışını benimsemiştir: Mimar Sinan; Simitçi; Yoğurtçu 1950 yıllarının sonuna doğruysa, soyutlamacı kaygılarından bütünüyle uzaklaşmış, eski Türk hat sanatının ritimli çizgi öğelerinden yararlanarak, bütünüyle soyut bir kompozisyon şemasına yönelmiştir (bu dönem resimleri,aynı çizgide çalışmış olan Abidin Elderoğlu'nun kaligrafi kökenli çalışmalarına yakındır) 1960 yıllarındaysa, mukavva üstüne yağlıboyalarında, bu tür kompozisyonların çizgisel niteliği, yerini lekeci bir anlayışa bırakmıştır Ama Sabri Berkel in gerçek ressam kişiliğini oluşturan resimler, daha özgür bir soyutçuluğa yöneldiği 1970 yıllarına raslar Büyük bölümü akrilik boyayla yapılmış olan bu resimlerde, yinelemeli soyut motifler, yalın biçimsel şemalar, düz rengin ağırlık kazandığı geometrik düzenlemeler görülür Türkiye'de soyut resmin inançlı savunucularından biri olan Sabri Berkel,1950 yıllarından bu yana kararlı bir düzenle geliştirdiği sanatıyla, bu anlayışın kökleşmesinde öncülük yapan birkaç sanatçıdan biridir
|
|
|