08-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fantastik
Her devrin edebiyatında görülmekle beraber, fantastik, ancak XVIII yy 'ın sonunda İngiliz korku romanlarının etkisiyle (Ann Radeliffe) Fransa'da başlı başına bir tür oldu
Goethe'nin Balad'larında ve Hoffmann'ın Masalları'nda görülen fantastik, Fransız romantiklerini büyük ölçüde etkiledi: Nodier, 1820 yıllarında «çılgınlar okulu»nu kurdu ve Gerard de Nervallei (Silvia, 1954) müjdeleyen rüya fantastiğini (Trilby, 1822; La Fee aux Miettes [Kırıntılar Perisi], 1832) ve Victor Hugo'yu etkileyen (Han d'İslande, 1823) dehşet fantastiğini (Smarra, 1821) işledi Bu etkilere, Barbey d'Aurevilly'nin Diabogues'de (Şeytansılar) [1874] ve Viliers de l'İsle-Adam'ın Contes Cruels'de (Zalim Hikâyeler) [1883] esinlendikleri Poe'nun etkisini de ekleyebiliriz
Aynı yıllarda, gizli ilimlere karşı duyulan merak da yeni bir akıma yolaçtı ve fantastik deliliğin sınırlarına dayandı (Gerard de Nerval: le Chimere, 1854; Aurelia, 1855; Guy de Maupassant: l'Horla, 1887) Gerçeküstücülük akımıyla, rüya ve eylem arasındaki sınırlar büsbütün kalktı ve fantastik sanat ve hayatın tabii ortamı haline geldi (Andre Breton: Najda, 1928) Günümüzdeki hayalbilim romanları fantastik'in yeni bir şeklidir
|
|
|