Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar |
08-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Genetiği Değiştirilmiş OrganizmalarGenetik mühendisliği tarafından genleri değiştirilerek hayvanlara özel olan "ışıma"yı sağlayan bir tütün bitkisi Genetik mühendisliğinin çeşitli teknikler kullanarak yaptığı müdahalelerle kalıtımsal değişikliğe uğrattığı organizmalar günümüzde, İngilizce'de GMO (genetically modified organism), Türkçe'de GDO (genetiği değiştirilmiş organizmalar) kısaltılmış adıyla ifade edilmektedir Bu teknikler rekombinant DNA ya da "rekombinant DNA teknolojisi" olarak bilinirler Rekombinant DNA teknolojisi sayesinde DNA molekülleri tüpte (In vitro), yani canlı organizmanın ya da hücrenin dışında, yeni bir tür yaratmak üzere bir molekül içinde bir araya getirilebilmektedir Bu DNA da bir organizmaya aktarıldığında değiştirilmiş özellikleri ya da kendine özgü özellikleri olan bir canlının ortaya çıkmasını sağlamaktadır GloFish Sürüsü : Genetik yapısı değiştirilmiş bir Zebra balığı sürüsü Normal bir Zebra balığı Bu yolla ilk kez 1973'de bir bakteri yaratılmıştır Bu olay bilimciler topluluğunda bu tür genetik uygulamaların potansiyel tehlikeleri olduğu konusunda kaygılara neden olmuş ve konu Pacific Grove'daki (Kaliforniya) Asilomar Konferansı'nda tartışmalara yol açmıştır Rekombinant DNA teknolojisini kullanan ilk şirket Herbert Boyer tarafından kurulmuş ve şirket, 1978'de escherichia coli bakterisinin genetik manipülasyon yoluyla, insülin üreten bir türünü yarattığını açıklamıştır Sonraki yılllarda bu alandaki çalışmalar artan hızıyla devam etmiştir Günümüzde bu yolla yaratılan mikroplara transjenik ( rekombinant DNA yöntemleriyle kalıtımsal olarak değiştirilmiş) mikroplar, hayvanlara transjenik hayvanlar, bitkilere ise transjenik bitkilerdenmektedir Genetik bilgilerinin uygulamaları kısaca şöyle özetlenebilir: Genetik sayesinde, bazı hastalıkların önceden teşhis edilerek önlenmesinde, kişiye özel ilaç ve tedavi yöntemleri geliştirilebilmesinde önemli gelişmeler sağlanmıştır 1970'li yıllardan itibaren insülin hormonu, büyüme hormonu gibi insana özgü gen ürünleri diğer canlılarda sentezlenebilmektedir Koyuna bir insan geni aktarılarak, koyun sütünde bir insan proteinin bulunması sağlanmıştır Sazan balığı gibi bazı canlıların daha hızlı büyümesi sağlanabilmektedir Günümüzde, genetik mühendisliği geni bir hücreden diğerine nakledebilmektedir, gen naklinin yapıldığı hücrelerden biri bitki, diğeri bir insan veya hayvan hücresi ya da bir mikroorganizma da olsa Yani bir böceğin, bir balığın genleri bir bitki ya da mikroorganizmaya aktarılabilmektedir Örneğin akrebin zehirini üreten gen bir virüse nakledilebilmekte, böcek öldüren bir bakterinin geni de bitkilere nakledilebilmektedirBöylece, tarım ürünlerine verimin arttırılması, ürünlerin zararlılardan etkilenmemesi gibi çeşitli amaçlarla genetik müdahaleler yapılmaktadır Böylece, doğada daha önce hiç bulunmayan gen bileşimleri de üretilebilmektedir (Bir genin farklı bir hücreye nakliyle o hücrenin işlevi artabilir, değişebilir veya salgıladığı kimyasal maddeler farklılaşabilir) Böylece, şimdiye dek fare,tavşan, koyun, domuz, tavuk, balık gibi birçok hayvan üzerinde embriyonları tek hücre aşamasındayken yüzlerce değişik gen denenmiş ve değişik türler elde edilmiştir Bu yolla elde edilen yalnızca fare türlerinin sayısı bini aşmıştır Kısaca günümüzde, bir organizmadaki genler parçalanabilmekte, kopyalanabilmekte, üretilebilmekte ve başka bir organizmaya nakledilebilmektedir Genetik mühendisliği bugünkü modern biyoteknolojinin temelini oluşturmuştur İkisi arasındaki ilişki şöyle açıklanabilir: Genetik mühendisliği bilgileri bir ürün elde etmek üzere kullanıldıklarında, ürün ancak biyoteknolojik işlemlerle günlük yaşamın bir parçası olur İlk biyoteknoloji patenti 1980'de ham petrolü parçalamak amacıyla genetik yapısı değiştirilmiş bir mikrop geliştiren, yani yaratan Dr Ananda Chakrabarty'ye verilmiştir Böylece tarihte ilk kez yaratılan bir canlı için patent hakkı doğmuştur[10][11][12] Kaynak : Wikipedia |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|