|  | Şerif İçli |  | 
|  08-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Şerif İçliŞerîf İçli, 20 Aralık 1899 tarihinde Beşiktaşta doğdu  Hacı Ahmed Efendi ile Şöhret Hanımın oğludur  Mahallesindeki ilkokulu bitirdikten sonra orta öğrenimini Beşiktaştaki "Âfitab-ı Maarif Rüştiyesi"nde tamamladı;yüksek öğrenime devam etmedi  Çocukluğu Ortabahçede geçmiştir  I  Dünya savaşı yıllarında "Orman ve Maadin Nezareti"nde resmî göreve başladı  Askerliğini Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra Ankarada yaptı  Terhisinden sonra "İktisat Vekâleti"nde arşiv memurluğuna tayin edildi  Bir yandan da bir saz salonunda Ud çalıyordu  Bu nedenle memuriyetten ayrılmak zorunda kaldı  Şerîf İçli için bu yıllar çeşitli maddî sıkıntılarla geçmiştir  Mûsikî ile uğraşmanın geçimini sağlamadığını görünce, bazı dost ve arkadaşlarının aracılığı ile, yeniden aynı bakanlıkta başka bir göreve getirildi   Bir Ud sanatkârı olarak sanatsever ve kültürlü çevrelerde aranıyor, zaman zaman Çankaya Köşküne çağrılıyordu  1938 yılında Ankara Radyosu yayın hayatına başlamış, tanınmış bir sanatkâr grubu bu kuruluşta toplanmıştı  Şerîf İçli de bu yıllarda "Kaşeli Sanatkâr"olarak radyoevinde çalıştı  O zamanki yasaların çıkardığı engeller dolayısıyla yayınlarda "Eşref Kadri" takma adını kullandı  Yirmi bir yıllık memuriyet hayatından sonra 1946 yılında Hakkı Derman, Mefharet Yıldırım, Mustafa Çağlarla birlikte istifa ederek Maksim Gazinosunda çalışmak üzere İstanbula nakletti  Sanat hayatını bundan sonra bestekârlık, plâk çalışmaları, gazino sanatkârı olarak sürdürdü;özel dersler verdi   Hakkı derman, Şükrü Tunar gibi her biri kendi alanında sazının hakimi olmuş sanatkârlarla aynı sanat anlayışı içinde, hâlâ hâfızalardan silinmemiş olan çok güzel icrâ örnekleri verdi  İstanbul Radyosunun açılışından sonra programlara katıldı  Son yıllarında "şeker hastalığı ve damar sertliği"nden tedavi altındaydı  1956 yılının şubat ayının üçüncü günü, bir programa geç kaldığı için, radyoevinin yakınında bulunan evinden acele ile yürüyerek gelmiş ve provaya katılmıştı  Bu sırada fenalaşarak arkadaşlarının kolları arasında hayata gözlerini yumdu  Ertesi günü kalabalık bir cemaatle kaldırılan cenazesi Feriköy mezarlığında toprağa verildi   Mûsikîye çok küçük yaşlarında heves etti  İlk mûsikî çalışmalarına on sekiz yaşında iken Nakiye Hanımdan ders alarak başladı  Yine aynı yıllarda Ud çalmaya uğraşıyordu  Neyzen İhsan Beyin kurduğu "Beşiktaş Mûsikî Kulübü"ne 1921 yılında girdi ve Hakkı Dermanla bu sıralarda tanıştı  Bir ömür boyu sürecek olan sanat arkadaşlığının temeli böylece atılmış oldu  İhsan Beyin gayreti ile mûsikîmizin pratik ve teorik yönlerine ait geniş bilgi elde etti  Mûsikî dünyasında ilerlemesi ve tanınması hızlı olmuştur   Bestekârlığa 1924 yılında başladı  İlk eseri "Gelmeseydin âleme, görmeseydim ben seni" güfteli Uşşak şarkısıdır  İkinci eserini Saba makamından besteledi  Sözleri "Pür zemzeme bir beste-i zîruh-i emelsin"olan bu şarkının sözlerini,  "Neydin güzelim sen, güzelim dün gece neydin ?" olarak değiştirmiştir  Fakat onun asıl ününü temin eden, 1927 yılında Süleyman Nazifin "Derdimi ummana döktüm , asumâna inledim" mısraı ile başlayan şiirine yapmış olduğu Ağır Aksak usûlündeki Hicaz şarkısıdır  Daha sonra verimli bir bestekâr olarak güzel eserler besteledi  Eserlerinin çoğu , zamanının ses sanatkârları tarafından plâklara okundu;halk arasında çok tutundu  Kendine has, duygulu ve tekniği sağlam eserler yaptı  Eserlerinde özellikle prozodi hatası yapmaması ile dikkati çeker   İcrakâr olarak Nevres Bey, Refik Tâlat Bey, Şerîf Muhiddin Targan gibi teknik bir saz olmamakla beraber, eşlik etmedeki ustalığı, temiz icrâsı ile tanınmış bir Udî idi  Çok güzel fasıl çaldığını herkes kabul eder  Aynı zamanda iyi bir hanende olduğundan fasıllara sesi ile katılırdı  Uzun yıllar emek vererek vücuda getirdiği nota koleksiyonunu, ölümünden sonra Ankara Radyosu satın aldı  halen TRT Müzik Dairesi Başkanlığı arşivinde bulunmaktadır   Şerîf İçli, Sıdıka Hanımla evliydi  Bu eşinin ölümünden sonra 1945 yılında ikinci kez evlendi;dört çocuğu dünyaya geldi  Kızı Sadiye İçli de ses sanatkârlığı yapmıştır  Günümüz bestekârlarından Dr  Selahaddin İçli, Şerîf İçlinin yakın akrabasıdır  | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |