Metronom |
08-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
MetronomMetronom Sesli vuruşlarla müzik parçalarının temposunu idare eden bir cihaz Metronom, sarkaç prensibine göre çalışır Üzerinde hareketli bir ağırlık bulunan metal çubuk, sürtünmesiz bir yatakla askıya alınmıştır Metal çubuğa hareket, yayla veya daha hassas olarak elektrikle verilir Ağırlık, metal çubuk üzerinde yer değiştirdikçe çubuğun dakikadaki salınım sayısı da değişir Çubuk üzerindeki çizgilerden salınım miktarı ayarlanır Metronomun menşei, Galile ve Huygens'in üzerinde durdukları pandüle dayanmaktadır Müzik sahasında ise böyle bir aletten ilk defa 17 yüzyılda Etienne Löuliè'nin yayınladığı Lèments au Principes de Misique (Müziğin Temel İlkeleri) adlı kitapta bahsedilmiştir Bu metronomun, bir kordon ile bunun üzerinde sağa sola gidebilen bir ağırlıktan müteşekkil olması düşünülmüştü Söz konusu metronom ancak bir tempoyu gösterebiliyordu 1756'da Joseph Sauveur 72 ayrı salınım yapabilen bir metronomun çalışma prensibini ortaya koydu Ancak çeşitli sebeplerden dolayı uzun süre böyle bir alet imal edilemedi 1800 yılında Almanya'da Stöckel adlı bir mühendis çana bağlı, tek salınımlı bir metronom yaptı Hollandalı müzik aletleri imalatçısı Dietrich Nikolaus Winkel 1814'de bugünkülerin çalışma prensibini ortaya çıkaran ilk metronomu yaptı 30 cm yüksekliğinde bir kutu içine yerleştirilmiş çubuk, üzerindeki iki ağırlık ve çalışmayı sağlayan zemberekten müteşekkil olan bu metronom, ilk defa değişik salınımlar yapabilmesine imkan verdi Winkel, yaptığı aletin patentini hemen almayı ihmal edince, yine bir Alman olan Johann Nepomuk Mölzel, bir sene zarfında bu cihazın benzerini seri olarak imal etmeye ve piyasaya sürmeye muvaffak oldu Mölzel, patenti de Winkel'den önce alınca, metronomun kaşifi olarak tanındı Mölzel metronomu, piramit şeklindeki tahta bir kutu içine yerleştiriliyordu Çalışması yayla sağlanan ve arzu edildiğinde durdurulabilen bu alet, dakikada 72 vuruş yapabiliyordu Bu salınımların miktarının değişmesi hareketli ağırlığın aşağıya indirilmesiyle artıyor, yukarı kaldırılmasıyla azalıyordu Bundan sonra teknik olarak uzun süre aynı durumda kalan metronomlar, sadece hassaslaşma ve salınım sayısının artması yolunda cüz'i değişiklikler göstermiştir Yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra yapılan metronomlarda ise hareket, yay ile değil, elektrik motoru ile sağlanmaya başlanmıştır 1970'lerden sonra Japonların önderlik ettiği bir akımla, metronomların tamamen elektronik olarak yapılması yoluna gidildi Taşınabilir radyolar büyüklüğünde olan bu aletlerin elektroniği çok karışık olduğundan ortaya çıkmaları ve seri üretilmeleri gecikti Bir nevi frekans üreteci olan elektronik metronomlar, bir müzisyenin ihtiyacını tam olarak karşıladığı gibi, insan kulağının duyabileceği en küçük aralık titreşimden, dakikalarca aralı vuruşlara kadar çeşitli fantazi durumların elde edilmesini de mümkün kılmaktadır Bunların, mekanik olanlarından diğer bir üstünlüğü de, çalıştırılırken düz zemine koyma mecburiyeti olmamalarıdır Müzikte vuruş ve hız olarak bir parçanın değerlendirilmesine metronometre denilmektedir Dakikada 40-208 vuruş yapabilen metronomların, dakikada 670, yani saniyede bir vuruş yapması, 1 MM'ye (Mölzel Metronomu) eşittir Kaynak: Rehber Ansiklopedisi |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|