|  | İi. Abdülhamit Şahsiyeti |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   İi. Abdülhamit ŞahsiyetiŞahsiyeti Fiziksel görünümü ve kişiliğiII  Abdülhamid, 1867'de amcası Sultan Abdülaziz'in Avrupa seyahati sırasında İngiltere Balmoral'da iken Sultan Abdülhamid uzunca boylu, esmerce tenli, uzunca burunlu, ela gözlü, hafif kıvırcık sakallı idi  Zeka ve hafızasının güçlü olduğu, açık bir tarzda konuştuğu, kendisine anlatılanları uzun müddet sabırla dinlediği söylenir  [10] Sultan Abdülhamid oldukça dindar bir insandı  Kızı Ayşe Sultan babasının dindarlığını şöyle anlatmıştır: " Babam doğru ve tam din itikada sahip bir Müslümandan başka biri değildir  Beş vakit namazını kılar, Kur'an-ı Kerm okurdu  Daima camilere devam ettiğini, Ramazanlarda Süleymaniye Camii'nde namaz kıldığını, o zamanlar camide açılan sergilerden alışveriş ettiğini hikaye tarzında anlatırdı  Babam herkesin namaz kılmasını, camilere devam edilmesini çok isterdi  Sarayın husus"i bahçesinde beş vakit Ezan-ı Muhammedi okunurdu  Babamın bir sözü vardı: "Din ve fen," derdi  "Bu ikisine de itikat etmek caiz" olduğunu söylerdi  " [11] Sultan Abdülhamid çalışkan bir padişahtı  Günde muntazam 15-16 saat çalıştığı söylenmektedir  [12] Çalışma saatleri dışında hobi olarak marangozlukla uğraştı  Gençliğinde binicilik, yüzme, atıcılık, güreş gibi sporlar yaptı  Tiyatro ve operaya ilgi duyardı  Yıldız Sarayı'nda yaptırdığı tiyatroda çeşitli oyun ve operaları hususi olarak getirtir ve ailesiyle birlikte seyrederdi  En sevdiği piyeslerden birisi, ünlü Alman şairi Friedrich Schiller'in Haydutlar adlı eseriydi  La Traviata, Aida, Carmen, Faust, Manon en sevdiği operalardandı  [13] Kitap koleksiyonuII  Abdülhamit (1908) Abdülhamid matbaa ve yayın işlerine çok meraklıydı  Modern matbaa makinelerini Türkiye'ye getirtip kaliteli divan eserleri bastırdı  Mesela Cem Sultan Divanı'nı bastırıp bazı nüshalarını İngiltere'ye, Almanya'ya ve Amerika'ya göndertti  [14] Abdülhamid dedektif romanlarına ve seyahatnamelere çok meraklı bir padişahtı  Abdülhamid'in 2 ile 5 bin adet arasında olduğu rivayet edilen bir polisiye roman koleksiyonu vardı, bunların birçoğu Yıldız yağması sırasında ortadan kayboldu  Sherlock Holmes'un bütün maceralarını eksiksiz olarak Osmanlıcaya tercüme ettirmişti  [15] Abdülhamid Yıldız Sarayında çok büyük bir kütüphane kurdurtmuştu  Bu kütüphane 4 bölümden oluşmaktaydı: Yabancı dillerde Türkiye ile ilgili yazılmış eserler: Bunların içerisinde elyazması pek çok kitap vardır  Bunlar özel olarak tercüme ettirilerek telif hakkı ödenmiş kitaplardır  Dolayısıyla bunları basmak ve dağıtmak yasaktı  Tek nüshadırlar  Gazeteler: Kütüphane, Avrupa'da çıkan bütün önemli gazetelere aboneydi  Dolayısıyla son derece zengin bir süreli yayın koleksiyonu mevcuttu  Roman ve hikayeler: 6  000 kadar kitap özel olarak saray için çevrilmişti  Bu romanlar haremde de okunur ve elden ele gezer, sonra kütüphaneye teslim edilirdi  Mesela Carmen Silva'nın bütün eserleri mevcuttu  Kütüphanenin bir de Arapça ve Farsça eserleri içeren kısmı vardı ama bu kısım diğerlerine nazaran fakirdi  Coğrafya ve seyahatnameler: Yıldız Sarayına kapanmış bir hayat süren Abdülhamid'in dünyayı bu eserler sayesinde tanıdığı ve takip ettiği söylenir  [16] Hakkındaki görüşler Özellikle Ermeni isyanını bastırırken kullandığı sert tedbirler nedeniyle batılı tarihçiler ve muhalifleri arasında "kızıl sultan" adıyla bilinir  [17] Öte yandan, taraftarları onu "ulu hakan" gibi yüceltici lakaplarla anarlar  Abdülhamid, baskıcı rejimi, azınlıklara karşı uyguladığı sert siyaset ve muhafazakarlığı nedeniyle, günümüzde hala onu destekleyen genellikle sağ siyasi çevreler ile eleştiren sol çevreler arasında bir tartışma odağı olmaya devam etmektedir  Önceleri İttihat ve Terakki Fırkası içinde Sultan Abdülhamid'e karşı olan Filozof Rıza Tevfik ve Süleyman Nazif sonradan duymuş oldukları pişmanlıklarını şiirleri ile dile getirmişlerdir  " Padişahım gelmemişken ya da biz, İşte geldik senden istimdada biz, Öldürürler başlasak feryada biz, Hasret olduk eski istibdada biz - Süleyman Nazif "  İlber Ortaylı'ya göre Dünyanın son hükümdarı, son evrensel imparator II  Abdülhamid Han'dır  [18] Abdülhamid'in idare tarzı azami müsamahadır  Atatürk , Kaynak : Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı , sf 327 , Mustafa Armağan Dünyada 100 gram akıl varsa, bunun 90 gramı Abdülhamd Han'da, 5 gramı bende, kalan 5 gramı da diğer dünya siyaslerindedir  Prens Bismark Ayıp, ayıp  Bu adam 32 sene Hakan ve Halife idi  Sultan Hamid için şu söylenen, yazılan, çizilenlerin büyük kısmının yalan ve iftira olduğunu bildiğimiz halde, nasıl tahammül edip imkan veriyoruz? Bu iftira selinin yarınki muhatapları da bizler olacağız  Ahmet Rıza Bey'den Talat Paşa ve Eyüp Sabri Bey'e Kızıl Sultan iddası, Albert Vandal adlı bir Fransız yazar tarafından ortaya atılmıştı  Atılış sebebi de, Abdülhamid'in Ermeni isyanlarını bastırtmış olmasıdır  Başta İngiltere ve Fransa olmak üzere Avrupa kamuoyunda Abdülhamid'in kan dökücü bir padişah olduğu propagandası başlatıldı  İşte "Kızıl", yani kan döken Sultan lakabı bu sırada asıldı boynuna  Hadi Ermenilerin böyle demesini anladık; iyi ama bir tekini bile idam ettirmemiş olan Abdülhamid'e Jön Türkler neden "Kızıl Sultan" dediler? 1915'te yüzbinlerce Ermeni'yi tehcir ettirecek olanlar, 25 yıl önce Ermeni propaganda ordusunun neferleri olmakta sakınca görmemişlerdi  Kaynak:"Abdülhamid hakkında yanlış bildiğimiz 10 şey, Mustafa Armağan'ın 15 Şubat 2009, Pazar günü yazısı " Kaynak : Wikipedia | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |