Yahudi Tarihi Orta Çağ

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yahudi Tarihi Orta Çağ





Orta Çağ

Orta Çağ'da Yahudiler


Bizans

Bizans YahudileriDaha çok bilgi için: Türkiye'deki Yahudilerin tarihi


Yahudiler Roma İmparatorluğu'nun dört bir yanına dağılmışlardı Bu durum, Bizans yönetimi sırasında da orta ve doğu Akdeniz'de kısmen devam etmiştir Bizans İmparatorluğu'nun militan ve dışlayıcı Hıristiyanlık anlayışı ve imparatoru dinin de başı olması yüzünden Yahudiler iyi muamele görmemişler ve İmparatorluk içindeki Yahudilerin durumu ve nüfuzu dramatik ölçüde kötüye gitmiştir
Yahudilerin Hıristiyanlığa döndürülmesi resmi Hıristiyan politikasıydı ve Hıristiyan liderler bu çabalarında Roma'nın resmi gücünden yararlanmıştır Milattan sonra 351 yılında, Yahudiler bölge valisi Gallus'un giderek artan baskıları karşısında bir defa daha ayaklandılar Gallus, ayaklanmayı bastırarak ayaklanmanın başladığı Celile'deki büyük şehirleri haritadan silmiştir Bunlardan en büyük iki hukuk akademisine ev sahipliği yapan Tzippori ve Lydda bir daha asla toparlanamamıştır
Bununla birlikte, Tiberya'daki Nasi II Hillel ayın her ay gözetlenmesine gerek bırakmayacak bir resmi takvimi işte bu dönemde yaratmıştır Hemen hemen aynı dönemde, Tiberya'daki Yahudi Akademisi, Judah HaNasi'nin ölümünün ardından kuşaklar boyunca Tora çalışmaları yapan alimler tarafından geliştirilen birleştirilmiş Mişna, braitot, açıklamalar ve tefsirleri karşılaştırmaya başladı Mişna'daki sıralamaya göre düzenlenen metinde Mişna'daki her paragrafı o Mişna ile ilişkili tüm tefsirlerin, hikayelerin ve cevapların bir derlemesi izliyordu Bu metne, Kudüs Talmudu adı verilmiştir
Yehuda Yahudileri üzerindeki resmi baskılar Julianus döneminde kısa süreliğine de olsa hafiflemiştir Krallığı Helenizm'e döndürme politikasını benimseyen Julianus, Yahudilerin Kudüs'ü yeniden inşa etmesine izin vermişti Ancak Julianus'un 361 ile 363 yılları arasında süren kısa hükümdarlığı, bu vaadin yerine getirilmesine imkan vermezken, Hıristiyan yönetimi İmparatorluk üzerinde çok geçmeden tekrar kuruldu Altın Ağızlı Yuhanna'nın Patrik olarak kutsandığı 398 yılından itibaren, Yahudilere karşı Hıristiyan söylemi, Yuhanna'nın "Yahudilik hastalığı"na karşı konuşmalar yaptığı "Yahudilere Karşı" ve "Heykellere dair, 17 Vaaz" gibi bir dizi vaaz ile artmaya devam etmiştir Böylesi hararetli bir dil kullanılması, Antakya ve Konstantinopolis'dekiler gibi büyük Yahudi yerleşimlerine karşı bir güvensizlik ve nefret iklimi oluşturmuştur
Beşinci yüzyılın başında, İmparator I Theodosius, Yahudilere karşı resmi baskıları tesis eden bir dizi buyruk vermiştir Yahudilerin köle sahibi olması, yeni sinagoglar inşa etmesi, resmi görevlerde bulunması veya bir Yahudi ile Yahudi olmayan arasındaki davalara bakmasına izin verilmiyordu Yahudiler ile Yahudi olmayanlar arasındaki evlilikler ve Hıristiyanların Yahudiliğe geçişi ölüm cezası ile cezalandırılan suçlar haline gelmiştir Bunun yanı sıra, Sanhedrin'i de dağıtan Theodosius, Nasi makamını da ortadan kaldırdı İmparator I Justinianos'un yönetiminde ise, yetkililer tarafından Yahudilerin vatandaşlık haklarına kısıtlama getirilmiş, Yahudilerin dini ayrıcalıkları da tehdit altına girmiştir İmparator, sinagogun iç işlerine de müdahale ederek, örneğin, ibadet sırasında İbranice'nin kullanılmasını yasaklamıştır Yasağa uymayanlar ise, bedeni cezalar, sürgün ve malvarlığını kaybetme gibi cezalarla yıldırılmaya çalışmıştır Bizanslı General Belisarius, Vandallara karşı yürüttüğü kampanya sırasında kendisine direnen Borium Yahudilerini Hıristiyan olmaya zorlamış ve sinagoglarını kiliseye çevirmiştir
I Justinianos ve ardından gelen imparatorların kaygıları Yahudiye Eyaleti ile kısıtlı değildi, ancak dayattıkları düzenlemeleri uygulamak için yeterli sayıda askerleri yoktu Bu otorite boşluğu sonucunda da, ironik şekilde altıncı yüzyılda muhteşem mozaik zeminlere sahip bir dizi yeni sinagog inşa edilmiştir Yahudiler, Bizans kültürünün zengin sanat formlarını kendi yaşamlarına uyarlamışlardır İnsanları, hayvanları, menoraları, zodyakları ve Kutsal Kitap'ta adı geçen karakterleri betimleyen mozaikler bulunmaktadır Beit Alpha (buradaki mozaikler arasında İbrahim'in oğlu İshak yerine bir koç kurban edişini betimleyen bir sahnenin yanı sıra muazzam bir zodyak da bulunur), Tiberya, Beit Shean ve Tzippori'de bu sinagog zeminlerinin mükemmel örnekleri tekrar gün ışığına çıkartılmıştır
Yahudilerin Bizans hakimiyeti altındaki hassas durumu, büyük ölçüde uzaklardaki Arap Yarımadası'nda (burada büyük Yahudi gruplarının yaşamaktaydı Daha fazla bilgi için bkz İslam hakimiyeti altında yaşayan Yahudilerin tarihi) İslam dininin ortaya çıkışından ötürü çok da fazla sürmedi İslam Hilafeti, 636 yılında Yarmuk Savaşı'nda kazandığı zaferin ardından birkaç yıl içinde Bizanslıları Kutsal Topraklar'dan (ya da modern İsrail, Ürdün, Lübnan, Suriye, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nden oluşan, Levant'tan) çıkarttı Bizanslıların Yahudilere yönelik gaddarlığının bir göstergesi de sonraki yüzyıllarda Hilafet sınırları içinde yaşamak için Bizans topraklarından kaçan Yahudilerin yüksek sayısıdır
Bununla birlikte, Bizans İmparatorluğu'ndaki Yahudi cemaatinin büyüklüğü bazı imparatorların (en başta da Justinianos'un) Anadolu Yahudilerini zorla Hıristiyanlığa geçirmeye yönelik ekseriyetle başarısızlıkla sonuçlanan teşebbüslerinden etkilenmemiştir Bizans hakimiyeti sırasında Küçük Asya'daki Yahudilerin durumunun tam bir resmini çıkartmaya yönelik çalışmalar halen tarihçiler tarafından sürdürülmektedir (bu konudaki görüşlerden örnekler için bkz J Starr The Jews in the Byzantine Empire, 604-1204, S Bowman, The Jews of Byzantium, Averil Cameron, "'Byzantines and Jews: Recent Work on Early Byzantium", Byzantine and Modern Greek Studies 20) Bizanslı toplulukların ve yetkililerin zaman zaman hasmane bir tutum takındıklarına dair bazı deliller bulunmaktaysa da, o sıralarda Batı Avrupa'da yaygın olarak görülene benzer sistematik bir zulüm (pogromlar, kazığa bağlayıp yakma, toplu sürgün, vs) Bizans'ta kaydedilmemiştir Konstantinopolis'teki Yahudi cemaatinin büyük bölümü, şehrin II Mehmet (Fatih Sultan Mehmet) tarafından fethedilmesinin ardından da burada kalmıştır
Yahudilerin Bizans'tan göçü sonucunda ilginç bir tarihi olay da meydana gelmiştir Yedi veya sekizinci yüzyılda, bugünkü Ukrayna'da yaşayan bir Türk kabilesi olan Hazarlar Yahudiliğe geçmiştir Bu din değiştirme işleminin ne ölçüde tamamlandığı belli olmamakla birlikte, Helenistik dönemden itibaren Kırım'da bir Yahudi cemaati yaşadığı kesin olarak bilinmektedir ve bunlara, Bizans'ın değişken yönetimini terk eden Yahudiler de katılmış olabilir Hem İslamın hem de Bizans İmparatorluğu'nun etkisi ve tehdidi altında olan ve Yahudi nüfusundan önemli fayda gören Hazar yöneticilerinin bağımsızlıklarına bir güvence olarak tarafsız kalmak için Yahudiliğe geçtikleri öne sürülür Kiev Knezliği'nin yükselişi ile Hazarlar da tarih sahnesinden çekilmişlerdir Günümüzdeki DNA çalışmalarında ise günümüzdeki Aşkenaz Yahudilerine herhangi bir katkı yaptıklarına dair bir bulguya rastlanmamıştır
İslam ve Haçlı dönemleri

İslam hakimiyeti altındaki Yahudilerin tarihi

Haçlı SeferleriDaha çok bilgi için: Kudüs Kuşatması (1099)


Diyaspora'nın parçası olarak, çok sayıda Yahudi, gerek pagan gerekse Hıristiyan dönemlerinde kendilerine büyük eziyetler eden Roma devletinin kontrolü dışındaki Arap Yarımadası'na yerleşmişti İslam hakimiyeti altındaki Yahudilerin tarihi de, zaman zaman diğer yerlerdeki tarihleri gibi istikrarsız olmuştur: Yedinci yüzyılın ortasında, Muhammed'in ölümünün hemen ardından batı Arabistan'dan çıkarılmışlardır
Bu gibi aksiliklere rağmen, Yahudiler Filistin'deki ticaretin büyük bölümünü kontrolleri altında tutmuşlar, zımmi olarak karşı karşıya kaldıkları belirli kısıtlamalara rağmen müreffeh bir yaşam sürmüşlerdir Kültürel olarak, Yahudiler ilerlemelerini sürdürmüşler, nikkud, İslam Hilafeti döneminde Tiberya'da ortaya çıkmıştır Arapların tehlikesiz ayrımcılığını Hıristiyan hakimiyeti altında sıklıkla yaşadıkları katliamlara yeğleyen Yahudiler, Birinci Haçlı Seferi sırasında, 1099'da Kudüs ve Hayfa'yı Müslüman kuvvetler ile birlikte savunmuşlardır; bu örnekte, başarısızlık, katliam anlamına geliyordu Birinci Haçlı Seferi sırasında, Kudüs, Tiberya, Ramla, Aşkelon, Caesarea ve Gazze'yi içine alan toprakların her yerinde Yahudi cemaatleri yaşamaktaydı Her ne kadar bu nüfus merkezleri Haçlı Krallıkları tarafından özel olarak hedef alınmamışsa da, Haçlıların hakimiyeti altında Yahudilerin yaşam kalitesi hiç şüphesiz kötüleşmiş ve daha tehlikeli bir hal almıştır
İspanya, Kuzey Afrika ve Ortadoğu

İspanya'daki Yahudilerin tarihiDaha çok bilgi için: İslam ve Yahudilik, Mizrahi Yahudileri ve İslam hakimiyeti altındaki Yahudilerin tarihi


Orta Çağ boyunca, Yahudiler genel olarak Müslüman hükümdarların yönetimi altında Hıristiyanlara kıyasla daha iyi muamele görmüşlerdir İkinci sınıf vatandaş konumunda olmalarına rağmen, Yahudiler Müslüman saraylarında önemli roller oynamışlar, 900-1100 yılları civarında İslam hakimeti altındaki İspanya'da bir "Altın Çağ" yaşamışlar, ancak durum bundan sonra kötüye gitmeye başlamıştır Bununla birlikte, yüzyıllar boyunca, başta Yahudilerin gettolarda yaşamaya zorlandığı Fas, Libya ve Cezayir olmak üzere, Kuzey Afrika'da Yahudilerin öldürülmesi ile sonuçlanan ayaklanmalar da yaşanmıştır
On birinci yüzyılda, İspanya'daki Yahudiler, 1011'de Kurtuba'da ve 1066'da Gırnata'da, Müslümanların pogromlarına maruz kalmışlardır Orta Çağ'da, Mısır, Suriye, Irak ve Yemen'de sinagogların yıkılmasını emreden buyruklar verilmiştir Kimi dönemlerde, Yemen'in bazı bölgeleri, Fas ve Bağdat'ta İslama geçmek ya da ölüm arasında bir seçim yapmaya zorlanmışlardır [10] 1172 yılı itibariyle Müslüman İberya'nın büyük bölümünü kontrolleri altına alan Murabıtlardan çok daha köktenci olan Muvahhidler zımmilere büyük eziyetler etmiştir [11] İbn Meymun'un ailesi gibi kimileri güney ve doğudaki daha hoşgörülü Müslüman topraklarına kaçarken kimileri de kuzeydeki genişleyen Hıristiyan krallıklarına yerleşmiştir [12][13]


Avrupa

Orta Çağ'da Yahudiler


Yahudiler Avrupa'da, özellikle de bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nun sınırları içinde kalan topraklarda, çok eski zamanlardan itibaren yaşamaya başlamışlardır Fransa (bkz Fransa'daki Yahudilerin tarihi) ve Almanya'da (bkz Almanya'daki Yahudilerin tarihi) dördüncü yüzyıldan, hatta İspanya'da bundan da erken tarihlerden itibaren büyük Yahudi cemaatlerinin yaşadığına dair kayıtlar bulunmaktadır
Aralarında Norman Cantor'un da bulunduğu yirminci yüzyıl tarihçileri, Orta Çağ'ın Yahudiler için her zaman aynı şekilde zorlu bir dönem olduğunu savunan geleneksel düşünceye karşı çıkmaktadır Buna göre, Kilise tam olarak organize olmadan önce, erken Orta Çağ toplumu hoşgörülüydü 800 ile 1100 yılları arasında, Hıristiyan Avrupa'da 1,5 milyon Yahudi yaşıyordu Serf veya Şövalyeler olarak feodal sistemin parçası olmadıkları için şanslıydılar, zira bu şekilde hayatı birçok Hıristiyan için çekilmez kılan baskı ve sürekli savaş halinin dışında kalıyorlardı Sıradan Hıristiyanların aksine, Yahudilerin çoğunluğu okuma yazma biliyordu; Hıristiyanlardan daha temiz, haliyle de daha sağlıklıydılar, bu yüzden de örneğin Kara Veba salgını sırasında daha az sayıda Yahudi ölmüştür; ve daha adil ve insancıl olan Yahudi hukukuna tabi şekilde yaşayabiliyorlardı Finans, yönetim ve hekimlik alanlarında sağladıkları önemli hizmetlerden ötürü Hıristiyan toplum ile ilişkilerinde, krallar, presneler ve piskoposlar tarafından korunmaktaydılar Tüm bunlar, Roma Katolik Kilisesi'nin reformları ve güç kazanması, özellikle de vaazler veren Fransisken ve Dominiken keşişlerin uydurduğu hikayeler ve şehirlerde yaşayan, kıskanç ve rekabetçi orta sınıf Hıristiyanların yükselişi ile değişmiştir 1300 yılına gelindiğinde, keşişler ve yerel rahipler, halka Yahudilerden nefret etmeyi ve onları öldürmeyi öğretmek için, Paskalya yortusu sırasında dönemin kıyafetleri içindeki Yahudileri İsa'yı öldürürken betimleyen sahne oyunlarından yararlanıyorlardı Yahudiler üzerindeki baskılar ve yaşadıkları yerlerden kovulmaları işte bu noktada yaygın bir hal almıştır On dördüncü yüzyılın ortalarında Kara Veba salgınlarının Avrupa'yı harap ederek nüfusun yarıdan fazlasının ölümüne yol açmasıyla, Yahudiler de günah keçisi seçilmiştir Nihayet, 1500 yılı civarında, Yahudiler aradıkları güvenliği buldukları Polonya'da yeniden refaha kavuşmuşlardır [14]
1300 yılından itibaren, Yahudiler Hıristiyan Avrupa'da ekseriyetle ağır zulüm görmüşlerdir Faiz ile borç para vermesine izin verilen tek grup olduklarından (Faizcilik Kilise tarafından Katoliklere yasaklanmıştı) bazı Yahudiler önde gelen faizciler haline gelmiştir Hıristiyan hükümdarların zamanla afaroz edilme tehlikesi ile karşı karşıya kalmadan kendilerine sermaye sağlayabilen Yahudiler gibi bir sınıfa sahip olmanın avantajını görmesi ile, Batı Avrupa'daki para ticareti de Yahudilerin eline geçmiştir Ne var ki, bankacılık işlemleri ile Yahudiler tarafından elde edilen yüklü meblağlar karşılığında satın alınan mülkler hemen her seferinde Yahudi sahipleri yaşarken ya da öldükten sonra kralın zimmetine geçmiştir Yahudiler böylece imparatorluk "servi camere" yani kendilerini ve mülklerini prenslere veya şehirlere verebilecek Kral'ın mülkü haline gelmişlerdir
James Carroll'a göre, "Yahudiler Roma İmparatorluğu'nun toplam nüfusunun %10'unu teşkil ediyordu Bu orana göre, şayet diğer etkenlerin müdahalesi olmasaydı bugün dünyada 13 milyon yerine 200 milyon Yahudi olacaktı" Elbette, nüfus artış oranı, salgın hastalıklar, göç, asimilasyon ve din değiştirme gibi diğer birçok karmaşık demografik etken de küresel Yahudi nüfusunun mevcut boyutu üzerinde önemli roller oynamıştır [15]
Yahudiler, Avrupa ülkelerinde sıklıkla katledilmişler ve buralardan kovulmuşlardır Baskılar ilk olarak Haçlı Seferleri sırasında zirveye çıkmıştır Birinci Haçlı Seferi sırasında (1096), Ren ve Tuna boylarındaki gelişen Yahudi cemaatleri tümüyle yok edilmiştir (bkz Alman Haçlı Seferi, 1096) İkinci Haçlı Seferi sırasında (1147), Fransa Yahudileri sık sık katledilmiştir 1251 ve 1320'deki Çoban Haçlı Seferleri'nde de Yahudiler saldırıya uğramıştır Haçlı Seferleri'ni kovulma izlemiştir Bunlar arasında, 1290'da tüm İngiltere Yahudilerinin kovulması; 1396'da 100000 Yahudinin Fransa'dan atılması; ve 1421'de, binlercesinin Avusturya'dan sürülmesi de vardır Kovulan Yahudilerin büyük bölümü Polonya'ya kaçmıştır

Kaynak : Wikipedia

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.