Rıza Tevfik Bölükbaşı Hayatı |
08-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rıza Tevfik Bölükbaşı HayatıHayatı 1869'da günümüzde Bulgaristan sınırları içinde bulunan Svilengrad o yıllarda ise Edirne vilayetine bağlı bir kaza olan Cisr (Cisr-i Mustafapaşa)'da doğdu Babası Mülkiye kaymakamlarından Hoca Mehmet Tevfik, annesi Kafkas muhacirlerinden Münire Hanım idi Babasının isteği üzerine İstanbul'da bir Musev okulunda okudu İspanyolca ve Fransızca öğrendi Babasının kaymakamlık yaptığı Gelibolu'da rüştiyeyi(ortaokul) bitirdi Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu Öğrenci hareketlerine katıldığı için Mülkiye'den kovulduktan sonra 1890'da Tıbbiye'ye girdi Tıp eğitimi sırasında da birkaç defa hapse girdi çıktı; hapiste mahkumları isyana teşvik etti Okulu 1899'da bitirip doktor olabildi Tıbbiye yıllarında tanıştığı Ayşe Sıdıka Hanım ile evlenerek 3 kız çocuğu sahibi oldu; ancak eşini 1903'te çocukları henüz 3, 4 ve 7 yaşlarında iken kaybetti 1907'de İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdi ve bir yıl sonra Edirne mebusu olarak Osmanlı parlamentosuna girdi 1908'de ilan edilen II Meşrutiyet sonrası Selim Sırrı (Tancan) ile birlikte at üstünde İstanbul'un asayişinden sorumlu oldu İstanbul'da İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin en önde gelen şahsiyeti olarak sivrildi ve devrim günleri boyunca Dersaadet'te en etkili kişilerden bir tanesi oldu Bu dönemde iri cüssesi ile nam salmıştıa¹ Bir süre sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti ile anlaşmazlığa düştü Balkan Harbi'nin İttihatçılar yüzünden çıktığına inanıyor, devletin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine karşı çıkıyordu İttihatçılarla mücadele için 1912'de Hürriyet ve İtilaf Partisi'ne girdi Bu sırada Sultan II Abdülhamit'ten özür dileyen bir şiir de yazdı 1918'de son Osmanlı kabinesinde Maarif Nazırı (Eğitim Bakanı) olarak bulundu Aynı yıl Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın büyük üstadı oldu 1919'da Şura-yı Devlet (Danıştay) Reisliği yaptı Darülfünun'da felsefe dersleri verdi Felsefenin eğitim sisteminde yer alması için çabaladı 23 Temmuz 1908 tarihinde başlayan II Meşrutiyet Dönemi (1908-1918) boyunca tiyatro salonları ve kıraathanelerde halka açık verdiği konferanslar ile tanındı Osmanlı delegesi olarak, Sevr Antlaşması'nı (10 Ağustos 1920) imzaladı Bu nedenle Yüzellilikler listesinde yer aldı ve 1922'de yurtdışına kaçtı Sürgün yıllarında Hicaz, Amerika, Ürdün ve Lübnan'da yaşadı Af Kanunu'ndan faydalanarak 1943'te kendi ifadesiyle hesaplaşmak için değil, vedalaşmak için yurda döndü 31 Aralık 1949'da, felç tedavisi için yattığı İstanbul Vakıf Gureba Hastanesi'nde zatürreeden öldü Mezarı, Zincirlikuyu Asr Mezarlığı'nda bulunmaktadır Kaynak : Wikipedia |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|