Tüm Baş Ağrıları Ve Tedavileri |
08-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tüm Baş Ağrıları Ve TedavileriMİGREN Migren baş ağrısı ile karakterize olmakla birlikte, nöroloji ve gastrointestinal bulguların eşlik edebildiği, ataklar halinde gelen bir hastalıktır Gastrointestinal bulgular olarak bulantı, kusma ve bazen ishal görülebilir Işık, ses ve koku hassasiyeti gelişebilir Nörolojik bulgular olarak baş dönmesi, görme ile ilgili bozukluklar (ışıklı, perdeli görmeden tamamen görememeye kadar), uyuşukluk, kısmi güçsüzlük ve felç, konuşmada bozukluk olabilir Bazı migren atakları sadece baş ağrısı ile seyrederken, bazılarında tüm bu bulguların hepsi görülebilir Daha çok çocuklarda olmak üzre sadece bulantı kusma ile seyreden migren atakları da vardırStres, açlık, uykusuzluk, bazı yiyecekler, lodos, adet dönemi hormonal değişimler en fazla bilinen migreni tetikleyen nedenlerdirMigren hastalığı daha çok kadınlarda görülür Her 5 kadından birinde migren hastalığı vardır Migren çoğunlukla genç ve orta yaş grubunda (20-50 yaş aralığında) görülmektedir Ancak 1 yaşından itibaren çocuklarda da migren tanımlanmıştır Her yaşta başlayabilir ancak 50 yaşından sonra başlaması olağan değildir Migren hastasının nörolojik muayenesi normaldir MRI, tomografi incelemelerinde başağrısını açıklayacak bir patoloji saptanmazMigren teşhisi hasta dinlenerek ve muayene edilerek konulur Migren tanısı hastanın öyküsü ve klinik tablosu değerlendirilerek konulur Migren tanısı konulurken beyin tümörü, beyin kanaması benzeri durumlar hekim tarafından değerlendirilir ve ekarte edilirID Migren Testi : Tanıya yardımcı ve hastanın kendisinin uygulayabileceği bir testtir Son üç aydır, iki veya daha fazla başağrısı olan veya başağrısı için doktora danışma ihtiyacı olanlar uygulayabilirSorulardan iki veya üçüne evet diyorsanız migren olma olasılığınız %933 tür 1Baş ağrınız sırasında hiç midenizde bulantı veya rahatsızlık hissettiniz mi? 2Baş ağrısı sırasında ışık sizi rahatsız etti mi? 3Son 3 ay içinde baş ağrısından dolayı günlük hayatınızı sürdüremediğiniz oldu mu? (işe gidememek, ders dinleyememek vb) ID Migren tarama testi denen ve ülkemizde de geçerliliği birkaç çalışma ile ortaya konulan bu test pozitif olduğu halde tanı hâlâ migren olmayabilir ama bu düşük bir olasılıktır Veya test negatif, yani tüm yanıtlar hayır veya sadece bir yanıt evet olduğunda, kişi yine de migrenli olabilir ama olasılık yine düşüktür BELİRTİLERİ Baş ağrıları en tipik belirtisidir İkinci sırada bulantı yer almaktadır Bulantısı olanların sadece 1/3′ünde kusma meydana gelir Yine hastaların çoğunda fotofobi (ışıktan rahatsız olma), fonofobi (sese karşı hassasiyet), kokulardan rahatsızlık benzeri duyularda belirgin duyarlılaşma ortaya çıkar Hasta karanlık ve sessiz bir ortam ister Çikolata gibi bazı yiyeceklere istek olsa da genelde atak sırasında bir şey yenilemez Migrenin belirtilerini, baş ağrısından saatler veya günler öncesinde ortaya çıkan prodrom evresi, baş ağrısının hemen öncesinde oluşan aura evresi, baş ağrısı evresi ve baş ağrısının düzelme evresi şeklinde dört bölümde ayrıntılı inceleyebiliriz Prodrom Dönemi: Baş ağrısından önceki saatler veya günler içerisinde öncü fenomenler görülür Migren hastaları çoğunlukla duygudurumlarında ya da davranışlarında aniden ortaya çıkan olumsuzluklardan yakınırlar Bazı hastalar ise baş ağrısının geleceğini hissedebilir ancak ne olduğunu tam tanımlayamazlar Migrenin en sık görünen öncü belirtileri; yorgunluk-bitkinlik hissi, konsantrasyon güçlüğü, başın arkasında sertlik, kasılma, düşünceyi toplayamama hali, bazı yiyeceklere isteğin artmasıdır Aura Dönemi: Migren aurası sıklıkla baş ağrısının öncesinde, atakla beraber veya ender olarak atak sonrasında görülen fokal nörolojik belirtilerin karışımıdır Bu belirtiler genellikle 5 ila 20 dakika içinde gelişir ve çoğunlukla 60 dakikadan kısa sürer Baş ağrısı sıklıkla auranın bitiminden sonraki 60 dakika içinde ortaya çıksa da bazı durumlarda birkaç saat gecikebilir ya da hiç ortaya çıkmaz Migrendeki nörolojik bulgular sıklıkla görseldir Basit ışık çakmaları, ipliksi, yıldızımsı ışıklar, ışıklı ve siyah karışık noktalanmalar, görme alanında siyah kör noktalar olabilir Görme alanı boyunca hareket edebilirler, hastanın her baktığı yerde ortaya çıkabilirler Belirtilen görsel bozuklukluklar baş ağrısının artması ile kaybolabilir Başağrısı ile azalarak devam da edebilir Görme bozuklukları her iki görme alanında nadiren olur Daha çok bir gözün dış yarısı diğer gözün iç yarısında hakimdir Hasta ilk yaşadığında göremediği için korkabilir Ancak aralardan görebileceğini düşünür Nadiren görsel halüsinasyonlar ve biçimsel bozulmalar olabilir Migrenli hastalarda görsel bulgulardan sonra en sık uyuşmalar görülür Elden başlayıp, kola ve yüz yarısına yayılan uyuşmalara nadiren bacak uyuşması eşlik eder Her iki tarafta nadir görülür Kelimeleri bulamama biçiminde konuşma güçlüğü, peltek konuşma olabilir Çok nadir tek taraflı kol ve bacakta güçsüzlükle kendini gösteren geçici felçler olabilir Bazen genelde görsel aurayı takip eden işitsel auralar da görülebilir Migren Ağrısı Dönemi: Migrende tipik baş ağrısı tek taraflı, zonklayıcı, orta-ağır şiddettedir Genelde aktivite ile şiddetlenir Migren ağrısı, sadece tek taraflı olabilir, başlangıcından itibaren iki taraflı olabilir ya da tek taraflı başladıktan sonra diğer tarafa yayılabilir Migren baş ağrısı giderek şiddetlenir, 2 ? 12 saat içinde maksimum şiddete ulaşıp, yavaşça azalarak geçer Tedavi edilmemiş bir migren atağının ortalama süresi 24 saattir Erişkinlerde 4 ? 72 saat, çocuklarda ise 1 ? 48 saat sürebilir 72 saati geçen ağrılarda daha ciddi nörolojik hastalıklar ekarte edilmelidir Başka neden olmaksızın günlerce süren migren ağrıları?migren statusu? olarak tanımlanır ve nadir görülür Düzelme Dönemi: Baş ağrısı giderek azalır ve kaybolur Hasta kendini yorgun, huzursuz, konsantrasyonu azalmış hiçbirşey düşünemez halde hissedebilir Uyku ihtiyacı belirgindir Migren hastasının çoğunluğu uyku sonrası normale dönerken, nadiren uykuya ihtiyaç duymadan kendini aşırı derecede iyi ve yenilenmiş hissederek normal hayata dönerler Migren ataklarının süre ve bulguları kişiye göre farklı olabilir Aynı kişide farklı bulguların eşlik ettiği migren atakları da görülebilir Çocuklukta bulantı-kusma daha ön plandayken, ileri yaşlarda azalıp, kaybolabilir Aura bulguları ortaya çıkabilir Hayatı boyunca hiç baş ağrısı olmadan aura bulguları ile atakları olan hastalar da mevcuttur ÇEŞİTLERİ Migren çeşitleri içinde en sık ?auralı? ve ?aurasız? migren görülür Aurasız migren % 80-90 oranında görülür Basit migren (adi migren) tanımları da kullanılmaktadır Aurasız migrende esneme, tatlı isteği benzeri hafif semptomlarla hasta ağrısının geleceğini anlayabilir Basit (adi migren) sadece baş ağrısı semptomunun olduğu migren ataklarıdırAuralı migren, tamamen düzelen bir veya daha fazla nörolojik bulgunun olduğu ataklardır Auralı migrende sıklıkla görme ile ilgili parlak ışık, noktasal veya zikzak çizen görüntüler, görme alanı kaybı benzeri bulgular vardırBu şikayetler 4 dakikadan uzun 60 dakikadan kısa sürerSonrasında baş ağrısı başlarZonklayıcı baş ağrısı genellikle görsel bulguların karşı tarafındadır ve hastada bulantı, kusma, fotofobi, fonofobi ve iştahsızlık olabilir Auralı migreni olan hastaların çoğunda aurasız migren atakları da görülebilir Aura tipik ve hep aynı özellikleri gösteriyorsa, arkasından gelen baş ağrısı migrenöz özellikleri göstermese de auralı migren tanısı konabilir Diğer çok nadir yaşanan migren tipleri: a) Baziler Tip Migren:Beyin sapının etkilendiği konuşma bozukluğu, başdönmesi, kulak çınlaması, çift görme ve dengesizliğin eşlik ettiği migren tipidir b) Konfüzyonel Migren: Bilinç bulanıklığının olduğu migren tipidir c) Oftalmoplejik Migren: Gözü hareket ettiren kasların etkilenmesi sonucu çift görme gelişir d) Hemiplejik Migren: En korkulan migren tipidir Hasta ani olarak felç olur Geçicidir ancak bu hastalarda küçük bir kafa darbesi ile kalıcı olma riski vardır f) Abdominal Migren: Sadece sürekli bulantı- kusma oluşur Genelde çocuklarda görülür g) Baş Ağrısız Aura: Hiç baş ağrısı olmaz Sadece aura bulguları olur TEDAVİSİ Migren tam olarak tedavi edilemeyen bir hastalık olarak bilinmektedir Yaygın ilaç tedavisi yanısıra hastanın yaşamını kontrol altına alması, migreni tetikleyecek faktörlerden kaçınması, kısacası migrenle yaşaması öğütlenmektedir Ancak; MİGREN TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIKTIR Migren tedavi seçenekleri: 1İlaç tedavisi; migren ilaçları ağrıyı geçirmez sadece geçici baskılar 2 Bot-ox uygulaması;bazı hastalarda geçici iyileşme sağlar 3Migren cerrahisi,çok zor ve başarılı hasta sayısı düşük 4Migren bitkisel tedavisi; ağrıları azalanlar var, ancak bitkisel olması zararlı olmadığı anlamına gelmez 5Migren bandı vb uygulamalar; çok çok az etkili 6 Akupunktur ve nöral terapi; akupunktur %50 oranında etkili Tercih edilebilir Migren tedavi seçenekleri içinde etkili, neden yönelik, uzun vadeli ve yan etkisiz tedavi nöral terapi kullanılarak yapılabilir Nöral tedavi migren atağının pato-fizyolojisi ve nedenlerine farklı bir yaklaşımla açıklama getirebilmektedir Migren neden oluşur; Migren tanı olarak baş ağrısı sınıflamasında yer alsa da temelinde otonom sinir sistemi disfonksiyonudur (çalışmasının aksaması) Migren atağı sırasında oluşan baş ağrısı yanısıra nörolojik bulgular ve gastrointestinal sistem bulgularına otonom sinir sistemindeki geçici aksama sebep olmaktadır Bu nedenle tahlil ve filmlerle saptanamayan bir hastalıktır Otonom sinir sisteminin temel iki fonksiyonu olan damar kontrolü ve barsak hareketlerinin kontrolü atak sırasında geçici olarak aksamaktadır Barsaklardaki yavaşlama bulantı ve kusmaya yol açmaktadır En önemlisi damar kontrolünün bozulması sonucu damarlarda vazokontrüksiyon (büzülme) başlangıçtaki hafif ağrı ve nörolojik aura bulgularına sebebiyet vermektedir İkinci aşamadaki damarlardaki vazodilatasyon (aşırı genişleme) zonklayıcı ağrı ve ödeme yol açmaktadır Atak bitiminde sistem düzelmekte ve hasta normal hayatına dönmektedir Nöral terapi otonom sinir sistemi regülasyonu (düzenlemesi) yapmaktadır Migrende olan otonom sinir sistemi disfonksiyonunu da rahatlıkla düzeltmekte ve etkili tedavi sağlamaktadır İlaçların kimyasal etkileri ile sinir sistemindeki bioelektriksel bozukluk düzeltilememektedir Sadece entegratif tıp uygulamaları otonom sinir sistemine yani vücut iletişim ağına etkili olabilmektedir Migren hastasında otonom sinir sisteminde epizodik (ataklar halinde) olarak aksama yaratacak bir veya birkaç odak vardır Bozucu alan (interference field) olarak adlandırılan bu odaklar tetikleyici faktörlerin kolaylaştırıcı etkisi ile zaman zaman sistemin aksamasına yol açmaktadır Bozucu alan yaklaşımını tıp uygulamalarına kazandırmış olan nöral terapide hastaya özgü bu alanlar saptanır ve tedavide kullanılan kısa etkili lokal anesteziğin hiperpolarize edici (bioelektriksel düzenleyici) etkisi ile odak susturulur Bioelektiriksel olarak stabilize olan odaktan bir daha sistemi altüst edebilecek uyarım oluşmaz Ancak bozucu alanların tümü nöral terapi ile düzeltilemez Migren tedavisiyle uğraşan hekim bozucu alanların tamamen düzeltilmesinde konvansiyonel tıptan (özellikle diş hekimliği uygulamaları için üniversite düzeyinde) akademik destek almalıdır Nöral terapi ve alt yapıdaki bozucu alanların tümüyle eliminasyonu ile migren tedavi edilebilir |
Tüm Baş Ağrıları Ve Tedavileri |
08-20-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tüm Baş Ağrıları Ve TedavileriKÜME BAŞ AĞRISI Küme (cluster) baş ağrıları, sadece tek taraflı, baş yarısını özellikle göz çevresini tutan çok şiddetli ağrılardır Hep aynı taraf göz çevresinde ve şakakta çok hızlı başlayan küme baş ağrısı, aynı şekilde hızlı olarak geçer Küme baş ağrıları genelde oyucu, sıkıştırıcı ve basınç tarzındadır Küme baş ağrısı o kadar şiddetlidir ki intiharı bile düşündürür Küme baş ağrıları genelde 15 dakika ile 3 saat kadar süren, sıklıkla hemen hergün veya gün aşırı aynı saatlerde tekrarlayan ağrılardır Ağrının günler içinde (bazen 2-3 günde bir) tekrarlayan bir ritmi vardır Aynı gün içinde 1-8 atak görülebilir Ancak yaygın olarak günde 1-2 atak görülür Genelde ağrılı dönem 1-2 ay kadar sürer Ağrılı dönemi ağrısız aylar bazen yıllar izler Çok nadiren ağrısız dönemler olmadan tüm yılı ağrılı geçiren hastalar da vardır Tek taraflı olmasına rağmen çok az hastada yıllar içinde sağ-sol yer değiştirebilirTek taraflı olan küme baş ağrıları için genç erkek hastalığı da denilir Küme baş ağrıları genelde 20-40 yaş arası erkeklerde görülür Erkek kadın oranı 9/1 dir Migrendekine benzer tetikleyici faktörler küme baş ağrılarında saptanamamıştır Ancak eğer ağrılı dönemde ise alkol atağı başlatır Küme tek taraflı baş ağrısıdır Başın hep bir yarısında olan şiddetli ağrıya mutlaka aynı taraf göz yaşarması, gözde kızarma, göz ve çevresinde şişlik, gözde küçülme, göz kapağında düşüklük bulgularından bir veya birkaçı eşlik eder Aynı taraf burun deliğinde tıkanma, sişlik, nefes alamama bulguları neredeyse tüm küme baş ağrılı hastalarda mevcuttur Genelde burun tıkanıklığı atak sonuna doğru açılır ve su gibi bir akıntı olur Aynı taraf yüz yarısında terleme olabilir Bazı hastalarda tüm vücutta terleme olur Bazı hastalar sıkıntı hissi, vücutta sıkışma, ağırlık tarzında belirtilerle ağrının geleceğini hissettiklerini belirtmişlerdir Küme baş ağrılarında bulantı, kusma, ishal benzeri gastrointestinal şikayetler görülebilir Ayrıca uyuşmalar, tüm vücutta hissedilen halsizlik olabilir Hasta eğer tansiyon hastasıysa ataklar döneminde kullandığı antihipertansif ilaçlar yetersiz hale gelebilir Sadece ataklar sırasında kan basıncı yükselen hastalar da vardır Genelde bu hastalar orta yaş (40-60) yaş arası küme baş ağrılı erkeklerdirKüme baş ağrısında ilaç tedavisi ve 0 oksijen solunumu nazal (burun) yoluyla veya hiperbarik oksijen tedavisi pek çok hastada atağın süresini kısaltabilmektedir Ancak ağrının dönemsel yapısı değişmeden inatla devam etmektedir Ayrıca tüm bunlara rağmen yıllar içinde atakları daha uzayıp, sıklaşan ve sonunda tüm bu tedavilerin fayda etmediği sürekli kortikosteroid kullanan küme baş ağrılı hasta grubu da mevcutturTedaviye başvuran hastaların geçmiş öykülerinden oksijen dışında kullanılan tüm ilaçların (özellikle kortizonun) başlangıçta atağı durdursa da uzun vadede sıklık ve şiddetinde artışla tabloyu daha da kötüleştirdiği gözlemlenmektedir Küme Baş Ağrısı Kolaylıkla Tedavi Edilebilir (Bakınız küme baş ağrısı tedavisi) TEDAVİSİ Küme baş ağrısında ilaç tedavisi ve 0 oksijen solunumu nazal (burun) yoluyla veya hiperbarik oksijen tedavisi pek çok hastada atağın süresini kısaltabilmektedir Ancak ağrının dönemsel yapısı değişmeden inatla devam etmektedir Ayrıca tüm bunlara rağmen yıllar içinde atakları daha uzayıp, sıklaşan ve sonunda tüm bu tedavilerin fayda etmediği sürekli kortikosteroid kullanan küme baş ağrılı hasta grubu da mevcuttur Kullanılan ilaçların, özellikle kortizonun kısa vadede çözüm gibi gözükmesine rağmen uzun vadede atakların sıklığı, şiddeti ve süresini arttırdığı hastalar tarafından gözlemlenen bir gerçektir KÜME BAŞ AĞRILARI İLAÇSIZ TEDAVİ EDİLEBİLİR Klasik nöroloji kitapları ve literatüründe küme baş ağrısı nedenlerinin bilinmediği belirtilmektedir Nöral terapi yaklaşımı otonom (nörovegatetif) sinir sisteminde dirençli uyaran oluşturan odakların yer aldığını 1940 ?lı yıllarda bilimsel olarak ortaya koymuşturKüme baş ağrısı semptomlarına ve pato-fizyolojisine baktığımızda özelikle başın yarısında otonom sinir sisteminde geçici disfonksiyon (aksama-bozulma) olduğu açıkça görülmektedirOtonom sinir sisteminin temel işlevi olan damar kontrolü küme baş ağrılı hastalarda geçici bozulmuştur Damarlardaki genişlemeye bağlı ağrı, ödem, şişlik, kızarıklık, akıntı, terleme olur Bazı hastalarda görülen kan basıncı yükselmesi genel vücut damar kontrolünün bozulmasına bağlıdır Ayrıca otonom sinir sisteminin ikinci önemli işlevi olan barsak hareketleri kontrolü bozulduğu için bulantı, kusma, ishal nadiren ağrıya eşlik edebilmektedir Küme baş ağrısı tek başına nöral terapi ile çözülmez Küme baş ağrılı hastada bozucu alan tespit edilirse tedavi yapılabilir Nöral terapi uygulayan hekimlerin tedavi zorluğu küme baş ağrısındaki bozucu alanın tespitinde olmaktadır Küme baş ağrısının spesifik özelliğinden dolayı genelde doğrudan yapılan nöral terapi de etkili olamamaktadır bazı hekimler küme baş ağrılı hastalardaki bozucu alanı çok kolay bulmakta ve hangi düzeyde olursa olsun tüm küme baş ağrılarında 1-7 gün arasında etkin çözüm sağlamaktadır Küme baş ağrısı hastasında var olan tüm bozucu alanlarla değil, tek bir bozucu alan ile çalışmak gereklidir Küme baş ağrısı çoğunlukla nöral terapi seansına bile gerek kalmadan günler içinde tedavi edilebilmektedir |
Tüm Baş Ağrıları Ve Tedavileri |
08-20-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tüm Baş Ağrıları Ve TedavileriGerilim Baş Ağrısı, Boyun Baş Ağrısı ve Tedavisi En sık görülen baş ağrısıdır Boyun baş ağrısı birlikteliği olarak da bilinir Başta sıkışma, ağırlık tarzında künt bir ağrı mevcuttur Başın tümünde hissedilen ağrılar genelde başın ön ve arkasında lokalizedir Hafif ve orta şiddette olan gerilim baş ağrıları günlük aktiviteyi etkilemeyecek düzeydedir Boyun kaslarının spazmı ve boyun düzleşmesi ağrıya çoğunlukla eşlik etmektedir Genelde stres, postür ve pozisyon bozuklukları gerilim baş ağrısını başlatır Hastaların çoğunluğunda migren ve gerilim baş ağrısı birlikteliği vardır Bu hastalarda her iki ağrı birbirine karışır Gerilim tipi baş ağrısı erişkin yaşta % 30-40 oranında yaygın görülür Gerilim tip başağrılarında belirli kişilik yapısı dikkat çekmektedir Stresli ve strese yatkınlığı fazla olan kişilerde görülmektedir Hastaların tümünde boyun omurga yapısında düzleşme tespit edilmektedir Ağrıların gelişiminde stresli yaşantısı olan hastalarda baş-boyun bölgesi eklem kas yapısı ile ilgili mekanik bozukluk ve bozucu alanların varlığı etkili olmaktadırKlasik tedavide kas gevşeticiler yanısıra antidepresanlar kullanılmaktadır Antidepresanlar stres faktörünü kısmi azaltmaktadır Çok fazla etkili olmaması ve ilacın kullanıldığı sürece etkili olması tedavide sıkıntı yaratmaktadır Çünkü yaşamımızdaki stres ve kişilik özelliklerimiz kolay değiştirilemezGerilim tipi baş ağrıları olan hastalarda öncelikle nöral terapi yaklaşımı ile bozucu alanlar tespit edilip, düzeltilmelidir Hastaların bir kısminda ek olarak temporomandibular eklem ve ilgili kaslarla ilişkili tedavi gerekliliği vardır Ülkemizde bu alanda uzman hekim sayısı neredeyse nöral terapi uzmanı kadar çok azdır Doğru bir bruksizm ve eklem tedavisi nöral terapiye ek olarak yapılırsa hastalarda çok iyi sonuçlar alınmaktadır Gerilim tipi başağrısı sürekliliği ile yaşam kalitemizi düşürür Doğru tedavi yaklaşımı olan nöral terapi ve diğer mekanik sorunların çözümü ile yaşam kaliteniz artar |
Tüm Baş Ağrıları Ve Tedavileri |
08-20-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tüm Baş Ağrıları Ve TedavileriTREGEMİNAL NEVRALJİ VE TEDAVİSİ Trigeminal sinir yüzün iki tarafında yer alan duysal sinirimizdir Yüz yarısının duyusunu algılamamızı sağlar Göz çevresi alın, üst dudak-çene, alt dudak-çeneye şakaktaki ganglionundan üç dal verir Trigeminal nevralji hastalarında bu üç daldan bir veya ikisinde etkilenme vardır Nevraljide etkilenen bölge yüz yarısında; kısa süreli, anlık, bıçak saplanır veya elektrik çarpar tarzda dayanılmaz ağrılar mevcutturKısa süreli ve tek taraflı olan bu ağrılar tekrarlayıcı özelliktedir Rüzgar, sıcak, soğuk yiyecekler, tıraş olma bazen konuşma, yutkunma bile ağrıları tetikleyebilir Yüzümüzden itibaren sinirin ulaştığı beyindeki çekirdeğine kadar olan mesafede sinir etkilendiği düşünülerek incelemeler yapılır Beyinde serebello pontin köşede veya posterior fossa da bir patoloji olabilir (tümör veya damarsal anomaliler) Nadir rastlansa da öncelikle bu durum ekarte edilmelidir Çok nadir rastlanan bu durumlar nöroloji muayenesi ile elimine edilebilir Trigeminal nevralji temelinde bu nedenler varsa tedavileri cerrahi olabilmektedirTrigeminal Nevralji Tedavisi:Klasik nöroloji yaklaşımında trigeminal nevralji hastalarının çoğunluğunda neden bulunamaz Trigeminus nevraljisi tedavisinde ilaçlarla sinirdeki anormal uyarım baskılanmaya çalışılır Epilepside ve nöropatik ağrı tedavisinde kullanılan ilaçlar çoğunlukla ilk seçenek olarak kullanılmaktadır İlaçlarla baskılanamazsa doğrudan sinire yapılan müdahalelerle baskılama çalışmaları yapılmaktadır Beyin içine yapılan cerrahi müdahalelerde vardır Farklı aşamalarda ağrısı baskılanan hastalar vardır Ancak hiçte azımsanmayacak bir grup tüm bu müdahalelere rağmen ağrı çekmektedirSon yıllardaki çalışmalarımda hastalarda sinirin primer tetiklendiği alanı ( başlangıç noktasını) ortaya çıkarıp ilaç ve operasyon benzeri hiçbir müdahaleye gerek kalmadan çözümler sağlanmaktadır Aldığım sonuçlar göstermiştir ki nevraljinin temeli beyinle ilişkili değildir Ameliyat olmuş hastalarda da alınan sonuçlar bu tabloyu desteklemektedir Trigeminal Nevraljinin tedavisi vardır İlaca ve ameliyata gerek kalmadan etkili ve kalıcı tedavi sağlanabilir |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|