İbn Teymiye Hayatı | 
     
| 
	
			
			 | 
		#1 | 
| 
			
 
Prof. Dr. Sinsi
 
		
	
		
	
	 | 
	
	
	
	
		
		
			
			İbn Teymiye HayatıHayatı Tam adı Ebu'l-Abbas Takıyyuddn Ahmed bin Abdülhalm bin Mecdiddn bin Abdüsselam bin Teymiye olan İbn Teymiyye el-Harrani Suriye'nin kuzeyindeki Harran'da Hicri takvime göre 661 yılının 10 Rebiulevvel'inde doğmuştur   Doğum tarihinin 12 Rebiulevvel olduğunu söyleyenler de olmuştur  Moğol istilası yüzünden, çocukken ailesiyle birlikte Şam'a (Dımaşk) gitmişlerdir  O dönemlerde Şam bilim ve kültür açısından da çok önemli bir şehirdi  Moğol istilaları döneminde doğması ve yetişmesi onun karakterini etkilemiş, siyasi düşüncesinde de yansımaları olmuştur![]() İbn Teymiye'nin babası da bir alimdi ve Şam'a geldikten sonra oradaki Emeviye Mescidi'nde bir ders ve vaaz kürsüsüne sahip olmuştur   Dedesi de büyük bir İslam alimi olan İbn Teymiye ailesi tarafından küçük yaşlardan itibaren ilmi bir kariyere yöneltilmiştir  İlk eğitimini ailesinden, özellikle babasından almıştır  Öncelikle Kur'an tahsili görmüş, daha sonra hadise yönelerek hadis çalışmalarına başlamıştır  Bu sıralarda Hanbeli fıkhıyla da ilgilenmiş bu konuda da çalışmaya başlamıştır  Bunların dışında Arap dili grameri ve Arap tarihiyle de ilgilenmiştir  Felsefe ve mantık konusunda yaptığı tenkitler düşünülürse büyük ihtimalle felsefe ve mantık ilimleriyle de ilgilenmiş, bu konularda çeşitli araştırmalar yapmıştır  Kendisi daha 21 yaşlarındayken babası vefat etmiştir  Babasının vefatı üzerine genç yaşına rağmen babasının ders grubuna da hocalık yapmaya başlamıştır![]() İbn Teymiyye ibranice'yi, Latince'yi, Türkçe'yi konuşur idi   Bunu şu sözlerinden anlamaktayız: "İbranice lafızlar bir dereceye kadar Arapça lafızlara yakınlaşmaktadır  Nitekim isimler büyük iştikak noktasında birbirine oldukça yaklaşmaktadır  Ben kitab ehli arasında müslüman olmuş birtakım kimselerden Tevrat'ın İbranice lafızlarını dinledim  Her iki dilin birbirine oldukça yakın olduklarını gördüm  Öyle ki sonunda sırf Arapça bilgime dayanarak onların İbranice konuşmalarının birçoğunu anlar oldum![]() İbn Teymiye fakih (hukuk alimi) ve muhaddis (hadis alimi) kişiliğinin yanı sıra akaid konularında da çeşitli söylemlerde bulunuyodu   Özellikle yaşadığı dönemlerde yaygınlaşmaya başlayan sufizme karşı, çoğunlukla isim vermeden genel tenkitlerde bulunmuştur  Bu konuda çeşitli risaleler de kaleme almıştır ki, genel söylemi ve bunlar sufizm eleştiri açısından onu önemli bir konuma koymaktadır  Özellikle Muhyiddin İbn-Arab'nin görüşlerine karşı getirdiği eleştiriler bu alanda önemli bir yere sahiptir![]() Akaid konularında Eş'ariyye mezhebine ters düşen düşünceleri vardı, akli veya felsefe ile mantığa dayanan yorumlardan kaçınmaktaydı   Bu dönemin Eş'ariyye mezhebine bağlı olan idarecilerini ve halkın büyük bir kısmını ona karşı olmaya itmiştir![]() Bu sırada gelişen bir Moğol istilası karşısında da aktif biçimde rol almış ve savaşmıştır   Özellikle savaştaki konumu, halkı ısrarla savaşa davet etmesi onu diğer birçok alimden ayırmıştır![]() Bu tip muhalif yönleri nedeniyle birçok düşman edinmiştir   Davet üzerine Mısır'a gitmeye karar vermiştir  Burada çeşitli şeyler bahane edilerek, genel olarak haksız diye yorumlanan bir şekilde zindana atılmıştır  Zindanda yaklaşık bir buçuk sene yattıktan sonra serbest kalmıştır  Zindanda kaldığı bu dönemde çeşitli işkencelere de maruz kalmıştır![]() Bundan sonraki dönemde Mısır'daki sufilerle arasında büyük çatışmalar ortaya çıkmıştır   Sık sık tartışmalara giriyor, büyük tenkitlerde bulunuyordu  Bu durum bir süre sonra idarenin tepkisini çekmiş bu genel kargaşa ve tartışma ortamını yatıştırmak için Teymiye yeniden hapsedildi  Yine de bu hapis süreci ilkine oranla daha hafif geçmiştir, zira bu sefer dönemin kadıları onun yanında yer almış onun daha iyi şartlar altında ceza görmesini sağlamışlardır  Zaten kısa bir süre sonra da serbest bırakılmıştır  Fakat devrin yeni idaresi onun İskenderiye'ye sürülmesi kararına varır ve İbn Teymiye İskenderiye'ye gider  Mısır tahtı yeniden el değiştirince, İbn Teymiye Kahire'ye davet üzere geri dönmüştür![]() Ellili yaşlarındayken Moğollara karşı bir savaş çağrısı üzerine, tekrar Şam'a hareket etmiştir   Fakat savaş gerçekleşmemiştir  Yine de Şam'da ikamet etmeye devam eden İbn Teymiye fıkıh konusuna ağırlık vermiştir  Her ne kadar Hanbeli mezhebini takip etse de, mezhebe tamamen bağlandığı söylenemez  Zaman zaman dört fıkıh (hukuk) mezhebinin görüşlerine ters görüşleri de oluyordu ve bunları açıklamakta tereddüt duymuyordu  İdarenin bu davranışını yasaklamasına rağmen, İbn Teymiye dört mezhebin görüşleriyle ters düştüğü durumlarda kendi görüşünü sunmaktan ve fetva vermekte geri durmamıştır![]() İdarenin yasağı tekrarlamasına rağmen İbn Teymiye'nin davranışını sürdürmesi sonucu, İbn Teymiye Şam kalesinde hapsedildi   Yaklaşık altı ay hapiste kaldıktan sonra serbest bırakıldı  İbn Teymiye fıkıh çalışmalarına ağırlık vererek devam etse de, diğer konularda da çalışmalarına devam eder  Bu sıralarda karşıtı gruplar onun eski fetvalarından birini ortaya atarak onun idare ile arasının açılmasına neden olmuş, sonuçta İbn Teymiye tekrar hapsedilmiştir  Hapis süreci içinde baskı artmış ve sonunda onun hapiste okuyup yazması da yasaklanmıştır  İbn Teymiye iki yıl sonra, 1328'te, yakalandığı bir hastalık sonucu vefat etmiştir![]() Kaynak : Wikipedia  | 
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
| 
		 |