Zeybek Tarihçesi ...

Eski 08-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zeybek Tarihçesi ...





Zeybek Havası

Zeybek Hakkında Genel Bilgiler
Ege denilince akla Zeybek gelir Mert, cesur, atılgan, mazluma dost, haksızlığa düşman olarak tanınırlar Türk köylüsünün tipik bir örneğidir Kurtuluş savaşında gösterdikleri başarılar ünlerine ün katmıştır Bugün Zeybeklik tarihi bir anı olarak yaşatılmaktadır

Bölgenin oyun türü Zeybektir Batı Anadolu'nun hemen hemen her, yerinde ''Zeybek'' türündeki oyunlar,xgörülür Afyon, Antalya, Isparta, Burdur, Sakarya çizgisinin batı tarafında kalan illerimizde bu tür oyunun büyük etkileri vardır

Yörede kadınların oynadığı oyunlara ''Kadın Zeyxbek'', erkeklerin oynadığı oyunlara ''Erkek Zeybek" denilxmektedir Kadınların oynadığı oyunlar erkeklerin oynadığı oyunlara göre daha yürüktür Erkek oyunlarının yöredeki bir diğer adı da "Ağır Zeybek" tir Ege nin bir çok yerinde oynanan bu tür oyunların en ağırlarına İzmir, Aydın, Muğla, Manisa illerinde rastlamak mümkündür Zeybek oyunlarının diğer oyunlara (Bar, Halay, Horon vb) göre en büyük özelliği tek olarak serbest oynanmasıdır Toplu olarak oynanan Zeybek oyunlarında oyuncular arasında müzik ve ritim hariç hiçbir bağ bulunmaz Oyunu oynayan kişi hiçbir kurala bağlı kalmadan tamamen içinden geldiği gibi oynarZeybek oyunları toplu olarak oynandığında, yöresel olarak daire formu kullanılır



Zeybek Sözü ve Kökeni



Zeybek sözcüğünün kökeni hakkında bugüne kadar çok çeşitli ve birbirinden farklı görüşler ortaya atılmıştır Halikarnas Balıkçısı Zeybek Sözcüğünü Mitolojiye şu şekilde dayandırıyor;

''Homeros bu sözü ''olaks'' diye Omeqa ile yazar Omeqa ise, ona tanrıçanın ilkbaharda doğurduğu yumurtasının, ilkbaharda bölünerek iki ayrı "o" olmasıdır Ayrılan bu yumurtalardan tüm yaratıklar ve bitkiler çıkmıştır Böylece de ''Obekkos'', ''Tobekkos'' ve ''İbakki'' sözleri ''Zeybek'' olmuştur

Mahmut Ragıp Gazimihal, sözün Grekler tarafından kullanıldığını da belirtiyor
''Yunanca'da ''b'' sesi olmadığı için, onların dilinde Sayvakikos , Zaypapikos şeklinde Rodos 'ta ise Turkikos'un aynı anlamda kullanıldığı ve kelimelerin aslının Saybak olup bizde kelimenin incelenip ve özleşerek Zeybek haline geldiği de açıklanır
Divanı Lügatı Türk'te Zeybek hakkında şu bilgiler verilmiştir:

Divanı Lügatı Türk, Cilt I, sayfa 333 de Bekneg kelimesindeki Bek sözünün sağlam olduğu yazılmaktadır Yine Divanı Lügatı Türk, cilt III Sayfa 154 de Sağ sözünün Zeybeklik, anlayışlılık anlamında olduğu kaydedilmektedir Divanı Lügatı Türk, Cilt I S 80'de s harfinin bazen Türk dilinde z okunduğu söylenmektedir Zeybek sözünde sağlam anlamında bir (Bek) sözünün bulunması anlamı olan sağlam sözünü doğrulayacak ek ad olması şarttır Bek sözcüğü bir insan için kullanıldığına göre ek sözü, insanın niteliğini iyi yönünden anlatan söz, olması gerekir Yani Bek sözü ile ancak anlayışlılık ve akıllılık anlatan Zag sözü ile birleşik ad olabilir ve şeklini alır Bunu Türk dilinin yapısı zorunlu kılmaktadır Türkçemiz ses uyumu kuralı burada da, karşımıza çıkmaktadır Başta gelen kalın fakat hafif sesli hece, sonda gelen ince fakat sert heceye uydurularak okunur, kuralına göre Zag hecesi kendisinden sonra gelen sert, ince Bek hecesine uydurulmuş, Zeg olmuş Bek ile beraber anlayışlı, akıllı, sağlam, zeybek olarak Avrupa tarih kitaplarına geçmiş ve çağımıza değil Bozdağ, Dalgalı dağ köylerinde yaşamıştır


Efe Sözü ve Kökeni

Efe sözü Rumca 'dan alınan "Efendi" sözünün kısaltılması sonucu geldiğini savunanlar olmakla birlikte "Efe" kelimesi efendinin tam karşılığı değildir Efe genç, diğer anlamda delikanlı demektir Örnegin; Efendimiz Sultan Alayhi Vesselam denir, Efemiz denmez Efendi Bizans dilinde sahip, okuma-yazma bilir demektir Hoca Efendi, Kalem Efendisi, Hoca Efe, Kalem Efesi denmez Fakat Efelerin Efesi denir (silah taşır yiğit)

"Efe'' sözcüğü "EFEB" den gelir Efeb; genç delikanlı yani silah taşıyan yiğit demektir Efeb teşkilatı Yunanistan'dan önce Anadolu da kurulmuştur Bunlar tıpkı Zeybekler gibi dağ başında talim ederler ve daha sonra kente gelerek tiyatroda silah oyunları yaparlardı Tiyatro yuvarlak olduğu için dansları da daireseldi Bu dans aynı zamanda dinseldi

Celal Esad Arseven tarafından düzenlenen Sanat Ansiklopedisinde ''Eskiden asayişin korunmasına memur hafif silahlı bir sınıf askere verilen addır" Selçuklular zamanında Aydın ve Teke taraflarında böyle bir askeri sınıf oluşturulmuştu ki bunlara Efe denirdi

Efe-Zeybek ve Kızan Arasındaki Bağıntı



Efe, Zeybek gruplarının başıdır Zeybekler arasında kahramanlık yapmış cesur ve mert kişiler arasından seçilir Efe olmak için Zeybekler arasında yaşça büyük olmak önemli değildir

Zeybek, Kızanlara göre daha çok kahramanlık yapmış cesur kişilerdir Zeybekler efenin Emriyle kızanları yetiştirirler Zeybekler, efelerin yanında birer kol beyi görevi görürlerdi Zeybekler iyi silah kullanan cesur kişilerdir

Zeybeklerin maiyetindeki gençlere ''Kızan'' denilir Kızan çocuk anlamına gelse gerek Çünkü Anadolu'da kimi oyunlarda kızlar delikanlı, delikanlılar da kız giysilerini giyerler Kızan belki de önceleri başka anlam taşırdı

Günümüzde akıllarda kalan bazı Efeler ve Zeybekler şunlardır;
Çakıcı Mehmet Efe, Yörük Ali Efe, Çakırcalı Efe, Saçlı Efe, Mestan Efe, Gökçen Efe, Sarı Zeybek, Kamalı Zeybek, Pepe Efe, Kıllıoğlu Hüseyin Efe, Demirci Mehmet Efe

Zeybek Oyunlarının Tarihte Ortaya Çıkışı-Cumhur Sevinç

Alıntı Yaparak Cevapla

Zeybek Tarihçesi ...

Eski 08-17-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zeybek Tarihçesi ...



Zeybek Havası

Edebiyatımızda "Gül" sevilen, "Bülbül" seven sembolleri olarak bilinir Gül deyince de güzel Anadolu'da ilk akla gelen beldemiz tarihi Isparta şehrimizdir Ege'nin sonu ve Akdeniz'in güzel iklimini soluyan, renkler diyarı, motifler diyarı ve güzelliklerin raks ettiği kelebekler misali oyalan, kilimleri ve halılarıyla Türk kültüründe apayrı bir yer tutar
Birçok bilim adamı, doğa ve iklimin bitki örtüsünün ve onun efsunlu güzelliklerinin insanın fiziki, bedensel yapısında çok olumlu etkiler yaptığını söylerler Hatta sadece bedensel değil, ruhsal yapının da dengelenmesinde önemli rol oynadığını belirtirler
Benim doğduğum ve büyüdüğüm Afyon - Sandıklıya çok yakın olan, yıllarca gidip geldiğim, suyunu içtiğim, gülünü, havasını kokladığım Isparta; Afyon - Isparta - Burdur üçgeninde gelenek ve görenekleriyle, yaşam biçimiyle, birbirinden ayrılmaz bitişik kardeşler gibidirler
Birçok düğün, dernek, imece, üretim, bayramı, seyranı, âdetlerinin birlikteliği size aynı beldede yaşıyormuş gibi yakın ve sevecen gelir
Isparta’nın çok çalışkan insanları sadece yurdumuzda değil dünyada da adlarını duyurmuşlardır Birçok devlet adamı da buradan yetişmiştir Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman DEMİREL gibi
Gülcülük, gülyağı, halıcılık, kilimler, el işleri yanında güzel Eğirdir Gölü'nden elde edilen kerevit ve göl ürünleri yeni gelişmiş meyvecilikte Barla ve çevresindeki elmalar yurt dışına da yollanır
Gelelim konumuz olan Zeybekleri ve Oyun Havalarına
Isparta’da zeybeklerin bambaşka bir yeri vardır Düğünde, dernekte, eğlencede, yarenlikte zeybek oynanmadan olur mu? Yiğitlik, mertlik ve kartal motiflerini içeren bu koreografık ve estetik hareketler sizi kendinizden alır, başka rüyalara götürür Yiğitlik, mertlik, cengâverlikle sevecenlik kokan bu musiki renkleri ve koreografik yapı, saygıyı da yanında getirir Zeybeğim gelir, (ağabeyim, ağam gelir) anlamında da kullanılır Ege ve Akdeniz'de
O azametli "evlerinin önü mersin" zeybek havası tarihi Isparta’nın sembolüdür
Evlerinin önü mersin,
Ah sular içmem gadınım tersin tersin
Mevlâm seni bana versin
Bağlantı: Al hançeri gadınım, vur ben öleyim
Ah kapınızda gadınım kul ben olayım
Yine Isparta’nın ünlü zeybeklerinden muhteşem bir hava O beldenin değerli sanatçısı ve İstanbul Radyosu Saz Sanatçısı arkadaşım Yalçın ÖZSOY'dan derlenmiştir
"Ardıçtandır kuyuların kovası,
Suya goyvermiyor kızın gâvur anası
Ne ettim'de aldandım bir mevlâdan bulası ve devam eder zeybek
Yalçın ÖZSOY'dan alınan zeybekler devam ediyor
"Şu Aydın'ın uşağı,
Gevşek bağlar kuşağı
Ve yine bir başka zeybek oyunu,
"Ay doğar ayan beyan,
Aman yoluna düştüm yayan
Hocam Muzaffer SARISÖZEN'in Ali KÜÇÜKÇAYLl'dan derlediği görkemli bir zeybek havası Sanki dantela gibi işlenmiş
Şu gelen atlı'mıdır?
Sorun Bağdatlı'mıdır?
Her gelen yâri sorar,
Yâr bu kadar tatlı'mıdır?
Sazlarla enstrümantal müzik olarak çalınan Isparta’nın kesinti zeybeği yüreğimizi yerinden oynatır Bu zeybeğin oynanmadığı bir düğün, dernek ve meclis, toplantı var mıdır?
Gül, Türklüğün vurgun olduğu çiçeklerin başında gelir Bin bir renk ve koku cümbüşü içinde ruhumuz ve gönlümüz, bedenimiz bu diyarda yıkanır âdeta Ayrıca bu beldede gül dalı ve gül isimlerine ve gül'ün üretilen ve türetilen değişik isimlerine sık sık rastlarsınız GÜL, GÜLDEREN, GÜLSEREN, GÜLDANE, GÜLSER, GÜLDAL, GÜLAMBER, GÜLTAZE, GÜLFİDAN bunlardan bazıları
Çemberinin kenarına işlediği oyasının gül renginin bin bir tonu güzel yüzlerine vuran Isparta’nın bu güzel insanları her zaman güler yüzlü, cana yakın, konuksever ve sevecendirler Ağırbaşlı ve oturaklı bir görünümde olan bu insanlar "gakgili" ve "datdiri" havalarında ve "teke" havalarında yerinde duramazlar Her ne kadar Burdur - Antalya - Muğla "teke" havalarının yurdu ise de TÜRKMEN ve AVŞAR boylarının bu yiğit insanları, aynı törenin aynı kültürün taşıyıcılarıdır
Gül bülbülsüz olur mu? Baharda gül kokusu ve bülbül sesini dinlemek, hülyalara dalmak, güzel kokulan solumak isterseniz herhalde Isparta’ya uğramalısınız
İşte burcu burcu, gül kokan bir gül türküsü;
"Güle düştüm gülmedim,
Gülden düştüm ölmedim
Elâ gözlü yârimi,
Tam bir aydır görmedim
Of of sinem of
Arabamı koşamam,
Yokuşları aşamam
Ver baba sevdiğime,
Ölürümde yaşayamam
Of of sinem of
Ispartalılar töreye göre çok çekingendirler Kız veya oğlan sevgilerini gizli tutarlar Onu büyüklerine söyleyemez, ancak, yörede yakılan türkülerle dile getirirler
Isparta'nın hem söylenen hem de oyun havası olarak çalınan, çok bilinen bir türküsü var:
"Gıcır gıcır gelir yârin kanısı
Ben'de bilmem benim yârim hangisi
İnce belli fidan boylu kendisi
Bu parça aynı kültürü taşıyan Afyonkarahisar ve çevresinde de düğünlerde mutlaka söylenir ve oynanır
Yine hareketli türkülerinden,
"Bak şu kaşın karasına,
Nişan çekmiş arasına
Gadınım gel, bidanem gel
Isparta’nın başka bir hareketli, ritmik, eğlenceli bir türküsü,
"Çayıra serdim postu,
Şu gelen kimin dostu
Gören maşallah desin,
Kimin var böyle dostu
O yörenin şu türküsü unutulabilir mi?
"Şu derenin uzunu,
Kıramadım buzunu
Anasının şerrinden,
Alamadım kızını
Isparta'nın kına havalarından bazıları da şöyle;
"Ağlatman gelini yazık,
Kolunda altın bilezik, ney, ney
Ve başka bir havada da;
"Ayva dibi serin olur yatmaya,
Kızlar gelir saklı gizli bakmaya

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.