Sosyal Demokrasi |
08-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sosyal DemokrasiSosyal Demokrasi, kapitalizmin yarattığı eşitsizlik ve adaletsizlikleri demokratik sistem içinde kabul edilebilir düzeye indirmeyi amaçlayan siyasi ideoloji Sosyal Demokrat partiler, Sosyalist Enternasyonal çatısı altında örgütlendi Sosyalist Enternasyonal'in tanımına göre, sosyal demokrasi, özgürlük, eşitlik ve adalet, dayanışma temellerine oturur Sosyal demokrasi olgusu, 19 yüzyılın ikinci yarısından beri emekçi sınıfların yürüttüğü sosyal ve siyasal mücadeleler ile egemen sınıfların verdikleri ödünler sonunda varılan uzlaşmanın ürünüdürBu süreçte klasik liberal demokrasinin temellerini oluşturan değerler sistemi (kapitalizm,siyasal demokrasi,çoğulculuk vb) korunmuş, ama sosyal adalet, sosyal devlet, sosyal haklar gibi yeni değerlerle beslenmiştir Sosyal Demokrasi hareketi önceleri Vladimir Lenin gibi devrimci sosyalistleri de kapsıyordu Daha sonra evrimci yaklaşım baskın çıktı ve sosyal demokrasi proleter devrime karşı bir ideoloji halini aldı Sosyal demokrasinin bu evrimci yaklaşımının en önemli temsilcisi, Eduard Bernstein'dır Sosyal demokrasi anlayışının devlete sosyal ödevler yükleyip ekonomik yaşama halk kitleleri yararına müdahale olanakları sağlaması sınıflararası farklılık ve gerginlikleri yumuşatıcı bir rol oynamış, kapitalizmi ve Batı tipi demokrasiyi aşmayı amaçlayan radikal devrimci akımlara karşı da bir set oluşturmuşturBu açıdan, bir olgu ve anlayış olarak sosyal demokrasi, sosyal demokrat akım ve hareketlerin 20 yüzyıldaki felsefe ve programlarına denk düşer Devrimci sosyalistler, sosyal demokrasiyi kapitalizmle işbirliği yapmakla suçlar, "reformizm" adını verir "Reformist", sol ideoloji taraftarları arasında aşağılayıcı bir tanımdır Dünyada sosyal demokrasi Sosyal demokrasi bir üçüncü yoldur, eski solla yeni sağ arasında refah devletine yakın, sanayileşmeci bir Batı Avrupa siyasal akımıdır Genel oy, özgürlükler ve hakların savunulması amacıyla İkinci Enternasyonal'de güçlü bir akım olmuştur Almanya'da SPD'nin ortaya çıkışı, İskandinav ülkelerindeki hareketler, Avusturya demokrasisi bu akıma yön vermiştir Britanya'da Fabianizm'in etkisi ve İşçi Partisi'nin yapısı ihtilalci olmayan revizyonist hareketleri ortaya çıkardı Demokratikleşme sayesinde sosyal hareket gerçekleşecekti, Bernstein devrimin olacağına inanmıyordu Hiçbir telos yoktu, proletarya devrimi yoktu Kautsky, Babel demokrasiyi amaç edindiler İkinci Enternasyonal'den kopanlar, Rosa Luxemburg ve Spartakistler devrimci hareket içinde kalmaya devam ettiler Sosyal demokratlar giderek Marksizm'den koptular 1929 ekonomik krizinden sonra Keynesçilik ve plancılık kuramları sosyal demokrasiyi daha çok etkiledi İskandinav sosyal demokratları üretim araçlarının mülkiyeti yerine üretilen eşyanın adil bölüşümünü savunmaya başladı 60'lardan 80'lere kadar sosyal demokrat iktidarlar Avrupa'da hükümet oldu Ancak, refah devleti politikalarının sona ermesiyle Yeni Sağ'ın yükselişine karşı yeni kuramlar üretildi İktisadi kuramlar öne çıktı ve Friedmancılık tesirinde kalan sağ iktidarlara, Reagan ve Thatcher'a karşı Tony Blair'in küreselciliği, ulusaşırıcılığı işçi sınıfından rağbet gördü İsveç,2007'ye kadar sosyal demokrasinin kalesi olarak gözüküyorduAncak neoliberal akım orada da etkili oldu ve İsveç'teki bütün sosyal eşitlik kuralları,liberallerin müdahalesi ile yerlerini serbest bir ekonomiye bıraktı Türkiye'de sosyal demokrasi Türkiye'de sosyal demokrasi,1970'li yıllarda Bülent Ecevit'in CHP başına geçmesi ile hayat bulmuştur Bundan önce Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü gibi isimlerin sol tandanslı çözümler ürettiği (devrimcilik, kadın hakları, eşitlik, parasız eğitim, köylü topluluğu geliştirme çalışmaları vb)görülse de, kendilerini sosyal demokrat olarak tanımlamamışlardır Ancak Bülent Ecevit, marksist propagandalara dahi başvurarak, ülkede popülaritesini arttırmış, 1970'li yıllarda ülkede esen sol rüzgarı da arkasına alarak 2 seçim kazanmıştır Bülent Ecevit,uygulamada Amerikan ambargoları ve ülkedeki nakit sıkıntıları yüzünden başarılı olamamıştır Buna rağmen sendikalaşma ve hakların korunması konusunda verdiği destek ile sosyal demokrasinin ülkede tutulmasını sağlamıştır 1980'deki darbeden sonra sosyal demokrasi duraklama noktasına gelmiştirAncak kısa sürede toparlanma gösterilmiştirBu kez sahneye SODEP çıkmış ve HP ile birleşerek SHP'yi kurmuştur İsmet İnönü'nün oğlu olan Erdal İnönü liderliğindeki parti yine başarılı olmuş ve hükümete kadar yükselmişti Diğer taraftan siyasi yasağı süren Bülent Ecevit liderliğinde 1985'te kurulan DSP de sosyal demokratik partiler arasına katıldı 1992'de ise CHP yeniden açıldı ve Deniz Baykal başkanlığındaki parti, Erdal İnönü'nün istifa etmesiyle zayıflayan SHP'yi de bünyesine katarak siyasi yaşamına devam etti 1994'te SHP, CHP ve DSP'nin ayrı ayrı seçimlere girmesi, partilerin zayıf kalmasına yol açtı 1995'te CHP ve DSP iki ayrı parti olarak yola devam etti Bülent Ecevit ve Deniz Baykal arasındaki kavgalar, partilerin birleşmesini engelliyordu Bu olay sürekli olarak solcu çevreleri alternatif arayışlarına ve büyük tepkiler göstermeye itti Ancak 2 partinin birleşmesi olası gözükmedi 1999 yılındaki seçimlerde sosyal demokrasi yeniden iktidara geldi DSP %22 oy alarak hükümetin lider partisi oldu Bu dönemde yine başarısızlıklar ve ulaşılamayan hedefler meydana geldi ve 1999 depremi ile 2001 krizi DSP'nin zora girmesine neden olan iki hareket oldu 2002'deki seçimlerde yine 3 sosyal demokrat parti vardı Bu kez İsmail Cem'in YTP'si de seçimlere katıldıA ncak DSP ve YTP %1'er oy alabilirken, CHP %19 oy alarak ana muhalefete geçtiBu sonuç, Türk solunun birleşmesindeki ilk adım oldu 2007 yılındaki seçimlerde ise DSP seçimlere girmeyip, CHP listelerinden seçimlere dahil olmayı kabul etti Bunda çoğunluğunu sosyal demokratların oluşturduğu cumhuriyet mitinglerinin büyük payı vardı SHP de seçimlere bu partilerin hakları doğrultusunda girmeyince,sosyal demokratlar 30 yıl sonra tek parti ile girdi seçimlereCHP bu seçimlere büyük umutlarla girmesine rağmen,oy sayısını çok fazla arttıramamış ve AKP'nin ardından yine 2 parti olmuştuSosyal demokrat seçmen ise yine alternatif arayışları düşünmeye başlamıştı Günümüze geldiğimiz zaman, CHP'nin sık sık liberal düşünceli basın tarafından sağa kaymakla suçlandığı söylenmekte,çözüm üretilmemesinden şikayet edilmekte ANAP ve DYP'den sürekli milletvekilli transfer eden Deniz Baykal bu politikası ile parti tabanından da tepki almakta Ayrıca aşırı sağcı MHP ile sürekli olarak aynı görüşleri savunduğunun iddia edilmesi, CHP'nin ilerlemesine ket vurmakta Üstelik hala DSP ve CHP'nin birleşmemiş olması, sosyal demokratların tepkisini çekmekte DSP'nin de 1999'da MHP ile ittifakı, bu partinin solcu tabanında büyük tepkilere yol açmıştı 2009'da yapılması beklenen yerel seçimlerde sosyal demokratlar yine iki parti ile seçimlere girecekAncak yeni partilerin kurulması da gündemde Vikipedi |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|