Prof. Dr. Sinsi
|
Hamza İbn Abdulmuttalip (R.A.)
Peygamberimiz, sabahleyin "Rüyada, meleklerin, Hamza'yı yıkadıklarını gördüm" diye buyurdu Uhut bölgesine varıldı, orduya savaş düzeni verildi Kureyş'in birinci bayraktarı Talha b Ebî Talha, Hz Ali tarafından, ikinci bayraktarı Osman b: Ebî Talha da Hz Hamza tarafından öldürüldü Sancaktarların ölmesi Kureyş'i şaşkına çevirdi Sarsıldılar, sendelediler Halid b Velid'in saldırıları da sonuç vermedi: Müşrikler, kaçışmaya başladılar Hz Hamza Uhud günü "ben Allah'ın Arslanıyım" diyerek kıhç salladı Sâfvân, Hz Hamza'yı savaşırken görüyor, "Ben, bugüne kadar kavmini öldürmeye onun kadar hırslı bir kimse daha görmedim" buyuruyor Uhud savaşında müşriklerin çoğunu Hz Hamza öldürmüştür
Kureyşliler bozguna uğrayıp kaçmaya başlayınca Peygamberimiz tarafından görevlendirilen okçular yerlerini bırakmaya başladılar Birbirlerine "ne duruyorsunuz? Allah, düşmanı bozguna uğrattı Siz de, müşriklerin ordugahına giriniz Kardeşlerinizle birlikte ganimet toplayınız" dediler Diğer bir kısmı bu teklife itiraz ettiler "Siz Rasûlullah'ın: Bizi arkamızdan koruyunuz! Sakın yerinizden ayrılmayınız! Bizim öldürüldüğümüzü görürseniz de yardımımıza koşmayınız! Ganimet topladığımızı görürseniz de, bize katılmayınız! Bizi arkamızdan koruyunuz" buyurduğunu bilmiyor musunuz?" dediler
Okçular, komutanları Abdullah b Cübeyr'i dinlemediler; "ganimetten nasibimizi alacağız" diyerek yerlerini terkettiler Abdullah b Cübeyr'in yanında çok az bir kuvvetin kaldığını gören Halid b Velid bu fırsatı değerlendirmek istedi Kuvvetlerini bir araya topladı, okçuların üzerine yürüdü Abdullah b Cübeyr, kendilerine doğru bir kuvvetin geldiğini görünce arkadaşlarına dağılmamalarını söyledi Müslüman okçular, üzerlerine gelen Kureyş müşriklerini ok yağmuruna tuttular Okları bitinceye kadar kahramanca savaştılar Abdullah b Cübeyr, okları bitince mızrağı ile savaştı daha sonra kılıcını kınından sıyırdı Şehid düşünceye kadar çarpıştı Diğerleri de aynı şekilde savaştılar Kureyş'in süvarileri insanlığa yakışmayan bir davranışla Abdullah b Cübeyr'in karnını deştiler, barsaklarını döktüler
Okçuların yerlerini bırakması, kalan kısmının şehid edilmesiyle müslümanlar gâfil avlandılar Hem arkadan, hem önden kuşatıldılar Müslümanlar şaşkınlıkla birbirlerine kılıç sallamaya başladılar
Hâris b Amr kızı ile Utbe'nin kızı Hind de Hz Hamza'yı öldürmesi için Vahşi'yi teşvik ediyorlardı Vahşi, açık dövüşmekten korkuyor, gizli dövüşmeyi tercih ediyordu
Vahşi, Uhud Savaşındaki durumu şöyle açıklıyor: "Halk arasında Ali'yi aradım Çok uyanık, girişken, çevik, çekingen ve etrafına çok bakınan bir adamdı Kendi kendime:"benim aradığım adam bu değildir" dedim O sırada Hamza'yı gördüm Halkı kasıp kavuruyor, kesip biçiyordu Fırsat kollamak için kayanın arkasına gizlendim Bir ara Şiba'b Ümmü Emmâr "var mı benle çarpışacak bir yiğit' diyerek meydan okuyordu Hamza ona: "Allah ve Rasûlüne sen misin meydan okuyan' dedi Göz açtırmadan, bacaklarından vurdu yere serdi Sel suları arkalarına eriştiği sırada ayağı kayıp düşünce mızrağımı fırlatıp attım; böğründen vurdum "
Hz Hamza'yı Şehid eden Vahşi daha sonra bir kenara çekilir Hind üzerindeki takılarını çıkarır Vahşi'ye verir Hz Hamza'nın yanına gelen Hind, onun burnunu, kulaklarını keser, cesedine işkence yapar, hatta ciğerini bile çiğneyerek parçalar
Vahşi müslüman oluşunu anlatırken: "Mekke'nin fethinden sonra Mekke'ye gelerek Rasûl-i Ekremi gördüm Bana dedi ki: "Sen Vahşi misin?" Ben cevap verdim: "Evet" Hamza'yı sen mi öldürdün? buyurdular "Öyle oldu" dedim Bunun üzerine Allah Rasûlü buyururdular ki: "bana yüzünü göstermemen mümkün mü? Ben de çıkıp gittim Rasûlullah'ın vefatından sonra yalancı peygamber Müseyleme ortaya çıktı Belki bu herifi öldürürüm de günahımı öderim, diye düşündüm Müslûmanlarla birlikte Yemâme'ye gittim ve bildiğiniz gibi Mûseyleme'yi öldürdüm (Sahihi Buharî, V, 36, 37)
Allah Rasûlünün Hz Hamza'ya derin bir sevgisi vardı Bu sevgiden dolayı elinde olmayarak "Vahşi"ye karşı olumsuz bir tutum içinde olmaktan da çekiniyordu Bu sebeple de Vahşi'yi görmek istememişti
Peygamberimiz, Hz Hamza'nın şehit olduğunu öğrenince onun başı ucuna gelir ve dua eder Hz Hamza, kız kardeşi Safiyye'nin getirdiği bir hırka ile kefenlendi Peygamberimiz, amcası Hamzâ'nın cenaze namazını kıldırdı Hz Hamza, Uhud'a defnedildi
Hz Peygamber'den iki veya dört yaş büyük olan Hamza, öldürüldüğünde elli yedi yaşında idi Hz Peygamber (s a s) öldürülen her şehid ile beraber Hamza'nın namazını tekrarlamış; o gün yetmiş iki defa onun cenaze namazını kıldırmıştır Hz Peygamber (s a s)'in ilk cenaze namazı kıldığı şehidin de Hz Hamza olduğu söylenmiştir Hz Hamza'nın eşi, çocukları Medine'de olmadığı için şehâdetine ağlanmamış bunu gören Hz Peygamber "Hamza'nın niye ağlayanları yok" buyurmuştur Bunu duyan Ensâr önce Hamza için sonra kendi şehidleri için ağlamaya başlıyorlar Tarihçi Vâkıdî (V 207/223) benim zamanıma kadar bu adet devam etmekteydi diye naklediyor (İbnü'l-Esir, Usdü'l-Gâbe, II, 51, 55)
Hz Hamza, bir gün Peygamber Efendimize gelerek Cebraîl (a s)'ı asli yapısıyla görmek istediğini bildirdi Peygamberimiz, Hz Hamza'ya "O'nu görmeye dayanabilir misin?" diye sordu Hz Hamza, "Evet, dayanabilirim" diye cevap verdi Bunun üzerine Peygamber Efendimiz "otur, öyleyse" buyurdular Cebrail (a s ) müşriklerin Kâbe'yi tavaf edecekleri zaman elbiselerini üzerine koymakta oldukları kütüğe indi Peygamberimiz Hz Hamza'ya "Kaldır gözünü, bak" dedi Hz Hamza'ya bakıp, Cebrail'in zebercede yeşil cevhere benzeyen ayaklarını görünce bayıldı Arkasının üzerine düştü Bu olayı İbn Sa'd Tabakat'ında anlatmaktadır
Hz Hamza Peygamber (s a s)'den şu hadisi rivâyet etmiştir: "Şu duayı hiç bırakmayın; "Allahümme inni es'eluke bismike'l-a'zam ve rıdvânıke'lekber" (İbn Esîr, Usdü'l-Gâbe, II, 55)
|