Karabük Adetleri - Karabükün Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Adetleri - Karabükün Gelenek Ve Görenekleri



karabük örf ve adetleri,karabükün gelenek ve görenekleri

KARABÜK ÖRF ADET GELENEK VE GÖRENEKLERİ

DOĞUM

Yaşamın başlangıcını oluşturan doğum üzerine, yörede pek çok gelenek ve inanış bulunmaktadır Bir kısmı halen uygulanan doğum gelenekleri, hamile kadının yapması gerekenlerle başlayıp, çocuk doğum ve bakımını da kapsar Hamile kadının yerine getirmesi gereken sorumlulukları üzerine inanışlar şu şekildedir

Anneye gebe iken hiç haram yememesi öğütlenir Eğer haram yerse çocuğun hırsız, söz dinlemez olacağına inanılır Gebe kadına yaramaz, kötü huylu çocukları eleştirmemesi öğütlenir Böyle çocukları eleştirirse doğan çocuğun da onlar gibi kötü huylu, haylaz olacağına inanılır Balık gibi çocuk da elde avuçta durmaz diye gebe kadına balık eti yedirilmez Çocuğun dudağı yirik olur diye gebe kadına tavşan eti, çocuğun vücudunda benekler çıkar diye ciğer yedirilmez Gebe kadına acayip hayvanlara bakmaması öğütlenir Kadın gebe iken yılan ve gelincik görürse kirlendiği inancıyla yıkanır Doğacak çocuğun cinsiyetini belirlemek üzere de bir takım inanışlar mevcuttur İnanışa göre, kadının oturması için sedir üzerine iki minder koyarlar, minderlerden birinin altına makas, diğerinin altına da bıçak yerleştirilir Kadın makas olan mindere oturursa doğuracağı çocuk kızdır, bıçak üzerine oturursa doğuracağı çocuk erkektir

Doğuma ilişkin inanış ve gelenekler de şu şekildedir: Loğusa evi, komşuların teklifsiz girip çıktığı bir yerdir Büyük küçük herkes yardıma koşar Doğum, köylerde birbirine el verme suretiyle yetişen pratik ebeler tarafından yapılır Ebelere çok hürmet edilir, onların, büyük küçük herkesin yanında analık vasfı vardır Bayramlarda ilk defa ebe ananın eli öpülür

Heyecanla beklenen doğumun neticesi erkek olduğu takdirde derhal babasına haber verilir, kız ise fazla sevinilmez, haber vermekten çekinilir Çocuk doğunca sesi çıkmazsa, çocuğun tepesinde tef çalar gibi sahan çalınır Çocuk soğuk suya sokulur Doğduktan sonra çocuğun her yanı tuzlanır Yine doğduktan sonra çocuğun hemen göbeği kesilir ve kızsa kulağı delinir Göbeği kesildikten sonra kesilen parça, çocuk hoyrat, serseri olmasın diye ahıra atılır Çocuğun ilk pisliği yıkanmaz bezi ile birlikte tavana atılır Çocuk doğar doğmaz beyaz bir beze sarılır, bir müddet bekletildikten sonra hazırlanan leğende yıkanır, tekrar hazırlanan örtüye sarılarak babasına götürülür, doğumu müteakip lohusa da yıkanır ve yatar

Durumu iyi olanlar yedi gün sonra mevlit okuturlar Çocuğun bezleri kırk gün dışarı asılmaz Aynı günlerde doğum yapan kadınlar birbirlerini kırk gün görmemeye dikkat ederler Eğer görürlerse çocukları kırk basarlar diye yıkarlar Doğumdan üç gün sonra çocuk adı verme merasimi yapılır Hısım akraba davet olunur Çocuğun babası yoksa yakınlarından biri çocuğun kulağına ezan okuyarak adını koyar Adı koyan kişi, çocuğun kulağına üç defa ismini seslenir Çocuğun adı böylece verilmiş olur

Doğumdan sonra ilk kırk gün içinde her on günde bir olmak üzere anne ve bebek kırklanır Son kırklama kırkını bastırmayalım diye 38 veya 39 gün yapılır Kırklama şöyle yapılır; Pınardan (çeşmeden) arkaya bakılmadan yeni su getirilir Getirilen sudan kırkar kaşık su iki bakır tasa ayrılır Bu suların içine altın yüzük bir tarak bir de şişe atılır Anne ve bebek yıkandıktan sonra ayrılan bu sular "Kırk Allah, kırkbir Allah" diyerek başına dökülür Genellikle anne daha önce kırklanır Bu kırklama evde yapılır Eğer çocuk büyümez ve gelişmezse kırk bastı diye ocağa götürülür Bu durumda çocuk ocakta kırklanır

SÜNNET

Yörede sünnete ilişkin gelenekler bugün de büyük ölçüde devam etmektedir Sünnet çocuğuna giydirilen elbise genellikle beyaz renklidir Üzerine "Maşallah" yazan omuzdan bele çapraz uzanan bir kurdele "şerit" takar Çocuk beyaz renkli simli, sipersiz şapka giyer Sünnet günü belirlenir, hazırlıklar başlar Karyola ipekli kumaşlardan çocuğun hoşlanacağı şekilde süslenir Çocuk, genellikle dokuz yaşında yazın okul tatillerinde sünnet ettirilir Çocuk arkadaşları, akraba çocukları ile birlikte gezdirilir Öğlen vakti sünnet evinde davetlilere yemek ziyafeti verilir İkramda bolluk dikkati çeker Safranbolu'da kirve olayı yoktur Çocuk ailenin kararlaştırdığı birinin kucağına oturur ve onun kucağında sünnet olur Bu kişi ailenin yakın akrabası ve komşusu da olabilir Yalnız bu kişinin sünnet olayında nasıl davranıldığını bilen, deneyimli birisi olması gerekir Bu kişi psikolojik olarak çocuğu sünnete hazırlar ve çocuğu rahatlatmaya çalışır Çocuk sünnet edildikten sonra hemen ağzına bir tane büyük lokum verilir Buna "Pelte Şekeri" denilir Bu lokum, çocuğun ağlamamasını sağlar Çocuk sünnet edildikten sonra duası yapılır ve hemen yatağa yatırılır Ondan sonra tebrikat faslı başlar Gelen misafirler çocuğa "aferin, artık adam oldun, hiç ağlamadın" gibi sözler söyleyerek avuturlar Yine gelen misafirler çocuğa hediye verirler Bu hediyeler; para ve altın ise çocuğa takılmaz Çocuğun başını koyduğu yastığın altına konur Genelde çocuğun ailesinden biri karyolanın başında durur Bu kişi aynı zamanda gelen misafirleri "hoş geldiniz, sefa geldiniz" gibi sözlerle karşılar Çocuğa annesi babası görmeden eskinin en meşhur sigarası olan kırmızı uçlu bir tane "gelincik sigarası" "artık adam oldun" diye içirilir Belki sünnetin en keyifli olayı budur Sünnetçi bir iki defa gelir ve pansuman yapar, sargıların ne zaman çözüleceğine karar verir Daha sonra sıcak suyla dolu leğen buharına oturmuş gibi duran sünnet çocuğunun sargılarının çözülmesi işlemine geçilir Çocuk bu sargılar alınıncaya kadar, kilot ve don gibi çamaşırlar giymez, etek gibi bol kıyafetlerle dolaşır

ASKERLİK

Genç askere gitmeden bir gün önceki akşam; hısım, akrabalar, dostlar, komşular asker evinde toplanırlar Genelde askerliğini yapmış olan erkekler anılarını biraz da abartarak anlatırlar Bu; moralle öğüt karışımı bir anlatımdır Gencin beline bağlanacak bir kuşak hazırlanır Bu hazırlanan kuşağın iç tarafına bir cep dikilir O cebin içine hem para hem de hastalıklara özellikle, ishal hastalığına iyi gelen, kiren (Kızılcık) çekirdeğinden yapılmış toz (ilaç) konur Askere gidecek genç ailesi ile hısım akrabaları ile konu ve komşuları ile arkadaşlarıyla helalaşır, kapı önüne su dökülerek uğurlanır Asker, ailesine, dostlarına, arkadaşlarına yazdığı mektubu "kestana kebap, acele cevap" gibi kafiyeli sözlerle bitirir Askere gönderilen mektup "yüksek bir Türk gencine takdimdir" diye bir hitapla başlar Bu hitap cümlesi askere büyük moral verir

Karabükün düğün adetleri

ÖLÜM

Öleceği anlaşılan bir kişiyi ailesi ve yakınları gece gündüz sıra ile beklerler Hastanın yakınları, dostları, komşuları ziyarete gelirler, helalleşirler Hasta ölünce sala ile cenaze olduğu bildirilir Ölü sabaha kadar beklenir Ölünün çenesi ve ayakları bağlanır Ölünün üstüne şişmesin diye bıçak, kayış konur Ölü bulunduğu odaya kedi girmemesine dikkat edilir Kedi ölünün üzerinden atlarsa evden başka cenazelerin çıkacağına inanılır Ölü kadın ise yıkandıktan sonra elinin içine konur Ölünün ağzına, burnuna ve kulaklarına pamuk, kefenine çörekotu konulurTabutun üzeri ayetler yazılı kumaşla örtülür Ölen kişi kadın ise tabutun başına baş örtüsü, erkek ise şapkası asılır Tabutu, cenaze namazına gelenler mezarlığa sıra ile tutarak taşırlar Mezara da toprağı sırayla atarlar Toprak atarken kürek elden ele alınmaz, yere koyar Ölmeden önce kefenlik biriktirilir Bu para hocaya, sala veren kişiye, mezar kazıcılarına, suyu dökene, ısıtana dağıtılır Ölünün yıkandığı suyun ısıtıldığı kazan ters çevrilerek üç gün durdurulur Ölünün çıktığı odada ölümünün elli ikinci gününe kadar ışık yakılır Ölünün giysileri üç gün sonra yıkanır Ölü gömüldükten yedi gün sonra mevlit okutulur Gelenlere gülsuyu, şerbet, şeker gibi şeyler dağıtılır O gece ölünün kemiklerinden ayrılacağına inanılır Daha sonra isteyenler, ölen kişi adına kurban keserler Bu kurbana kabir kurbanı denir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.