Akıl İle Gönül…

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akıl İle Gönül…




Akıl ile Gönül…







Bir “şey”dir gül
Gönül adamı da bakar ona, botanik bilgini de

Gördükleri büsbütün farklıdır birbirinden Gittikleri yol da…
Ama vardıkları nokta hep aynı olacaktır

Gönül adamı kemal gözüyle bakar güle ve onda “ekmel-i mahlukât”ı görmek isterse görür

Botanik bilgini şüphe gözüyle bakar güle ve hakikatini; renginin, kokusunun kaynağını arar durmadan ve bir gün bulur da
Şüphesinin bittiği yer, onun da ekmel-i mahlukâtı gördüğü yer olur genellikle

Burada daha kazançlı olan botanik bilgini midir, yoksa gönül adamı mı?

Gönül adamı bulunduğu noktada statiktir, durağandır; ama botanik bilgini çaba içindedir, enerji üretir

Elbette çaba ve üretim miskinlikten çok ötede bir kazançtır Tersinden okuyalım: Gönül adamı bulmuştur

Bulmuşluğun bilgisiyle bilgelik kazanmıştır; ama bulduğuyla yetinmektedir

Botanik bilgini hiç durmadan sorar ve arar Onun “Neden?”, “Nasıl?”, “Niçin?”leri karşısında gönül adamının “Daha!” “Dahası!”, “Ötesi!”, “Mâverası!” gibi arzuları yoktur nedense

O büyük bir teslimiyet ve tevekkül ile kendini yinelemekte; ama yenilememektedir Gönül adamı bir sistemin muhafızıdır

Gönül adamı ile botanik bilgininin çatışmasından bütün bilim ve felsefe teorileri nasibini almış, tartışmalar, hakaretler ve küfürler medreseleri ve tekkeleri, akademileri ve kiliseleri doldurmuş, zahid ile rind; şarap ile riyazet, bilgi ile sezgi, madde ile manâ, yazı ile söz, kitap ile aşk birbirlerine gülümseyerek bakmamış yüzyıllarca

Oysa ne kadar da ihtiyaçları vardı birbirlerini anlamalarına ve ne kadar da muhtacız şimdi zıtları birleştirmeye
Laboratuvarlarda gül damıtmak, gönül potalarında kor çelikler dökmek gerekiyor artık
Dünyanın döndüğünü Konya’da Yunus’lar, suyun kaldırma gücünü Kırşehir’de Bektaş’lar, yerçekimi kanununu Simavna’da Bedreddin’ler haykırmalı artık
Biz Gazzalî’lere, İbn Arabî’lere, İbn Haldun’lara muhtacız yeniden Akıl ile gönlü buluşturmaya muhtacız
Newton yahut Keppler; Hallac yahut Mevlana…
Hepsi de geldikleri son noktada aynı hakikati buldular:

Yaratıcı’yı…

Bütün botanik bilginlerinin, bütün gül araştırmalarının sonunda gelecekleri yer, gülün hakikat-i Muhammedî olduğunun idraki noktası, yani gönül adamının bulunduğu yerdir

Bir botanik bilgini aklıyla yaptığı bütün araştırmaların ve bütün yolculukların sonunda, başarısıyla mutlu olacağı nihai noktada önce gönlü, sonra da gönül adamlığını bulur

Bütün mutlulukların idrak edildiği yer gönüldür çünki Başka türlü ifadesiyle, aklın ulaştığı nihai noktada, kendi mutluluğu için gönüle ihtiyacı vardır

Bu durumda gönül ile aklın birbirini yalanladıkları, büyük bir yalan; yekdiğerini tamamladıkları ise en büyük gerçektir
O hâlde akıl bir şey başarınca bunu gönülde hissedebilirken; gönül duyacağı mutlulukları neden aklıyla ölçemesin?!…

Akıl adamı olmak gönül adamına yasak mıdır?
Akılla koşmak gerektiğini gönül adamı inkar mı eder?!

Botanikçi, gönül adamı misali teenni gösterse bilgin olabilir mi sizce?

Bir gönül adamı olmak, elbette akıl ile gelinebilecek ilerlemelerin ötesindedir

Gönül adamı, gönül adamlığı iddiasında değildir Gönül adamlığı ne yalnızca hırkada, ne yalnızca posttadır O bir duyuş, o bir hissediştir ki değme kula nasip olmaz

Buna rağmen yalnızca gönül adamı olma iddiası kuru bir efsaneden ibarettir Neden mi böyle söylüyoruz?

Bilgi ile donatılmamış bir gönlün idrak ve irfanı, bir fikr-i sabit gibi, belki bir kısırdöngü gibi aynı çember içinde devinmeye, kendini tekrara mahkumdur da ondan

Bir gönül adamı botanik bilgini olamıyorsa kapatsın gönlünün kapılarını gitsin Ve botanik bilgini gönül adamı olamıyor diye ne kimse kötülesin onu, ne de küçük görsün

Gül bir “şey”dir Botanik bilgini ona renk ve kokunun nasıl geldiğinin peşinde koşarken, gönül adamı o rengi görüp kokuyu hisseder Botanik bilgini güle renk ve kokuyu veren gücü bulduğu an gönül adamının bulunduğu yere ulaşır
Gönül adamı ise, renk ve kokunun nasılını düşünmedikçe botanik bilginine asla yetişemez!?

Gönüllerimiz birer Yusuf, akıllarımız Ken’an diyarı Yusuf’u bulanlar Ken’an’dan uzak, Ken’an’dakiler Yusuf’u aramıyorlar ve belki Ken’an’a bir Yusuf gerektiğini de unutmuşlar

Sonuç: Gönül, akıl ile ulaşabildiğimiz bütün zirvelerdeki mutluluğun adıdır ve galiba bizim, botanik bahçelerinde yalnızca bilginlere değil, gönül adamlarına da ihtiyacımız var
Gönül Kâbe’leri bilim adamlarını özledi

İskender Pala

Alıntı Yaparak Cevapla

Akıl İle Gönül…

Eski 08-06-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akıl İle Gönül…



Oysa ne kadar da ihtiyaçları vardı birbirlerini anlamalarına ve ne kadar da muhtacız şimdi zıtları birleştirmeye
Laboratuvarlarda gül damıtmak, gönül potalarında kor çelikler dökmek gerekiyor artık
Dünyanın döndüğünü Konya’da Yunus’lar, suyun kaldırma gücünü Kırşehir’de Bektaş’lar, yerçekimi kanununu Simavna’da Bedreddin’ler haykırmalı artık
Biz Gazzalî’lere, İbn Arabî’lere, İbn Haldun’lara muhtacız yeniden Akıl ile gönlü buluşturmaya muhtacız
Newton yahut Keppler; Hallac yahut Mevlana…
Hepsi de geldikleri son noktada aynı hakikati buldular:

Yaratıcı’yı… Sonuç: Gönül, akıl ile ulaşabildiğimiz bütün zirvelerdeki mutluluğun adıdır ve galiba bizim, botanik bahçelerinde yalnızca bilginlere değil, gönül adamlarına da ihtiyacımız var
Gönül Kâbe’leri bilim adamlarını özledi
Yine güzel,özel paylaşımın için teşekkür eder,güzel yüreğine sevgi ve muhabbetlerimi gönderiyorumSevgi ve aşk,la kal

Alıntı Yaparak Cevapla

Akıl İle Gönül…

Eski 08-06-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akıl İle Gönül…




Alıntı:








Kocayürek Nickli Üyeden Alıntı



Oysa ne kadar da ihtiyaçları vardı birbirlerini anlamalarına ve ne kadar da muhtacız şimdi zıtları birleştirmeye
Laboratuvarlarda gül damıtmak, gönül potalarında kor çelikler dökmek gerekiyor artık
Dünyanın döndüğünü Konya’da Yunus’lar, suyun kaldırma gücünü Kırşehir’de Bektaş’lar, yerçekimi kanununu Simavna’da Bedreddin’ler haykırmalı artık
Biz Gazzalî’lere, İbn Arabî’lere, İbn Haldun’lara muhtacız yeniden Akıl ile gönlü buluşturmaya muhtacız
Newton yahut Keppler; Hallac yahut Mevlana…
Hepsi de geldikleri son noktada aynı hakikati buldular:

Yaratıcı’yı… Sonuç: Gönül, akıl ile ulaşabildiğimiz bütün zirvelerdeki mutluluğun adıdır ve galiba bizim, botanik bahçelerinde yalnızca bilginlere değil, gönül adamlarına da ihtiyacımız var
Gönül Kâbe’leri bilim adamlarını özledi
Yine güzel,özel paylaşımın için teşekkür eder,güzel yüreğine sevgi ve muhabbetlerimi gönderiyorumSevgi ve aşk,la kal






Ben teşekkürler ederim güzel yüreğine ve yorumuna sevgi ve Aşkla kal

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.