Eğer Yalancı İsen |
08-05-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Eğer Yalancı İsenEĞER YALANCI İSEN ' İsrâiloğulları'ndan abraş (cilt hastası), kel ve kör üç kişi vardı Hz bu üç kişiyi imtihan etmek istedi de kendilerine bir melek gönderdi Melek abraşa geldi ve: ' Hangi şey sana daha sevimlidir? diye sordu Abraş: ' Güzel vücut, güzel ten ve halkın iğrendiği abraşlığın benden giderilmesidir, dedi Melek onun vücudunu sıvazladı, hemen çirkin manzarası gitti; kendisine güzel bir renk, güzel bir ten verildi Melek yine sordu: ' En çok hangi maldan hoşlanırsın? Abraş: ' Deve'den, dedi Ona, on aylık bir dişi deve verildi Melek: ' bu deveye senin için bereket kılsın, diye duâ etti Sonra melek kel'in yanına geldi ve ona: ' En çok hangi şeyi istersin? diye sordu Kel: ' Güzel saç ve halkın tiksindiği şu kelliğin benden gitmesini, dedi Melek onu da sıvazladı, kelliği gitti; kendisine güzel bir saç verildi Melek tekrar sordu: ' Hangi mal daha çok hoşuna gider? Kel: ' Sığır, dedi Ona da yüklü bir inek verildi Melek: ' bu inekte senin için bereket kılsın, diye duâ etti Daha sonra melek, kör'ün yanına geldi ve ona da sordu: ' Hangi şey daha çok hoşuna gider? ' Allâh'ın, gözümü bana iâde buyurup insanları görmem, dedi Melek onu da sıvazladı Teâlâ da ona gözünü iâde buyurdu Melek: ' Hangi mal daha çok hoşuna gider? dedi Kör: ' Koyun, diye cevap verdi Ona da kuzulu bir koyun verildi Bir müddet sonra deve ve sığır sahiplerinin bu hayvanları yavruladı, koyun sahibinin koyunu da kuzuladı Öyle ki; deve sahibinin bir vâdi dolusu devesi, sığır sahibinin bir vâdi dolusu sığırı, koyun sahibinin de bir dere dolusu koyunu oldu Derken bir zaman sonra o melek, ilk görüştüğü andaki sûret ve hey'etinde abraş'a geldi: ' Ben yoksul bir adamım, dedi, yolculuğum esnasında maişet imkânlarım kesildi Bugün gitmek istediğim yere varmam, ancak evvelâ Allâh'ın, sonra da senin sâyende olacak Sana güzel renk, güzel ten ve bolca mal veren hakkı için, ben senden bir deve istiyorum ki, yolculuğumda (gitmek istediğim yere) onun sırtında varayım Abraş: ' Hak sahipleri çoktur (yardım edilecek pek çok yer var, sana verecek malım yoktur), dedi Melek: ' Ben seni tanıyor gibiyim Sen halkın tiksindiği abraş değil misin? Sen Allâh'ın (sonradan) servet verdiği fakir değil misin? dedi Abraş: ' Ben bu mala ancak ata'dan ata'ya intikâl ile vâris oldum, dedi Melek: ' Eğer iddiânda yalancı isen, seni eski vaziyetine çevirsin, dedi Sonra melek (ilk görüşmelerindeki) sûret ve hey'etinde kel adama geldi Ona da abraş'a dediği gibi dedi Kel de abraş gibi reddetti Melek: ' Eğer yalancı isen, seni önceki hâline soksun, dedi Daha sonra melek (yine ilk görüşmelerindeki) sûret ve şekliyle kör'e geldi ve dedi ki: ' Ben yoksul biriyim; yolda kaldım, yolculuğum esnasında maîşet sebeplerim kesildi Bugün gitmek istediğim yere varmam, önce , sonra da senin sâyende olacak Sana gözünü iâde eden Zât hakkı için, senden bir koyun istiyorum ki; yolculuğumda onun (sütünden gıdâlanarak) memleketime varayım Bunun üzerine o adam: ' Dilediğin kadar al, dilediğin kadarını da bırak Vallâhi bugün, için alacağın hiçbir şeyde sana güçlük çıkarmayacağım, dedi Melek de: ' Malın sana kalsın Siz imtihan olundunuz Senden râzı olundu (hoşnut kalındı), diğer iki arkadaşına da gadap olundu, dedi Mevlâmız, cümlemizi cimrilik ve nankörlük illetlerinden uzak eyleyip, hayır ve hasenatta yarışan ve zâtına dâima şükreden kullarından eylesin Âmîn (Dini hikayeler) |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|