Temizle Allahım

**Prof. Dr. Sinsi** · 08-05-2012

’ım
Daha yeni yetmeydik, tarlada sap saman, harmanda toz duman olduk Tozumuzu alacak, dumanımızı temizleyecek bir kova su ver ’ım
Delikanlılıkta deli doluyduk Top oynadık acıktık Bu defa elimize ekmeğimizi aldık, onu yerken yine oynadık Ekmeğe saygısızlık yaptık Hatta bir ara ekmeği yere düşürdük, tozlanmasına rağmen yine yedik Bizim bu kusurumuzu bağışla, tozlu ekmeği boğazımızdan geçirecek bir bardak su ver ’ım
Delikanlılık dönemimizde koyun güdüyorduk Sürüye kurtlar daldı Biz kurtlara ilişmedik, sürüyü korumadık Üstelik sürüden arda kalan koyun etlerini de biz yedik Kim bilir belki de kuduz olduk Bizi gizli ve kalıcı bütün kuduz hastalıklarından kurtaracak ve emanete ihanet cezasından affettirecek bir yudum zemzem ver ’ım
Üniversite yıllarındayken kendimizi bütün dünyanın sahibi sanmıştık Kibir ve gururumuz bizi öyle aldatmıştı Aslında hiçbir şeyin sahibi değildik O yıllarda birçok atık maddenin atıldığı yerlerde bulunmuşuz da haberimiz olmamış bilir ya belki de radyasyonlu bir kansere yakalanmışızdır Bizi bütün radyasyon dalgalarından koruyacak, bizi bütün kanserlerden temizleyecek bir kevser ver ’ım
Hani bir defasında kaktüs tarlalarında çöl fırtınası olmuştu da üzerimize çöl çamurları yağmıştı İşte o çamurlar hala tenimizde duruyor sanki Bunu ancak çöl yağmurları temizler Bizi yılda bir defa yağan o çöl yağmurlarıyla yıka ’ım
Bir gün tepelerden çıkmış, derelerden inmiştik Yağmur yağmış simsiyah toprakta, vıcık vıcık ıslanmıştık Hem de çamurlara belenmiştik Fakat derede tertemiz kar suları akıyordu Bizi o kar sularında yıka ’ım
Ayağımız bir gün sanayiye düşmüştü Yanmış motor yağları kenarda duran kirli bidonlarda depolanmıştı Çok dikkat etmemize rağmen çarptık, baştan aşağıya yağlandık Ne olursun ’ım bizi deterjanlı kaynar sularda yıka
Şöyle bir dolaşalım derken şehrin dış sokaklarında farkına varmadan kanalizasyon çukuruna düştük Ne kadar kötü, ne kadar pis bir şeymiş kanalizasyon çukuruna düşmek Bu pisliği ancak boyumuzu aşan sıcak su kaplıcaları temizler Bizi sıcak su kaplıcalarında yıka ’ım
Vücudumuza envai çeşit kokular sürünmüş, sonra da cilt kanseri olmuştuk Dahası bir de uyuz illetine tutulmuştuk Deva bulmak için bizi o şifalı çağlayan sularında yıka ’ım
Bizi berrak kar sularında, bizi akar dere sularında, bizi sıcak kaplıca sularında, şifalı su çağlayanlarında ve bizi yağmur sularında yıka ’ım
Yoksa bizim halimiz nice olur?
Yoksa sizin huzurunuza nasıl çıkarız ’ım?

Konu Araçları	Bu Konuda Ara
Yazıcı Çıktısını Göster Sayfayı E-posta ile Yolla	Bu Konuda Ara: Gelişmiş Arama
Görünüm Modları

08-05-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	Temizle Allahım ’ım Daha yeni yetmeydik, tarlada sap saman, harmanda toz duman olduk Tozumuzu alacak, dumanımızı temizleyecek bir kova su ver ’ım Delikanlılıkta deli doluyduk Top oynadık acıktık Bu defa elimize ekmeğimizi aldık, onu yerken yine oynadık Ekmeğe saygısızlık yaptık Hatta bir ara ekmeği yere düşürdük, tozlanmasına rağmen yine yedik Bizim bu kusurumuzu bağışla, tozlu ekmeği boğazımızdan geçirecek bir bardak su ver ’ım Delikanlılık dönemimizde koyun güdüyorduk Sürüye kurtlar daldı Biz kurtlara ilişmedik, sürüyü korumadık Üstelik sürüden arda kalan koyun etlerini de biz yedik Kim bilir belki de kuduz olduk Bizi gizli ve kalıcı bütün kuduz hastalıklarından kurtaracak ve emanete ihanet cezasından affettirecek bir yudum zemzem ver ’ım Üniversite yıllarındayken kendimizi bütün dünyanın sahibi sanmıştık Kibir ve gururumuz bizi öyle aldatmıştı Aslında hiçbir şeyin sahibi değildik O yıllarda birçok atık maddenin atıldığı yerlerde bulunmuşuz da haberimiz olmamış bilir ya belki de radyasyonlu bir kansere yakalanmışızdır Bizi bütün radyasyon dalgalarından koruyacak, bizi bütün kanserlerden temizleyecek bir kevser ver ’ım Hani bir defasında kaktüs tarlalarında çöl fırtınası olmuştu da üzerimize çöl çamurları yağmıştı İşte o çamurlar hala tenimizde duruyor sanki Bunu ancak çöl yağmurları temizler Bizi yılda bir defa yağan o çöl yağmurlarıyla yıka ’ım Bir gün tepelerden çıkmış, derelerden inmiştik Yağmur yağmış simsiyah toprakta, vıcık vıcık ıslanmıştık Hem de çamurlara belenmiştik Fakat derede tertemiz kar suları akıyordu Bizi o kar sularında yıka ’ım Ayağımız bir gün sanayiye düşmüştü Yanmış motor yağları kenarda duran kirli bidonlarda depolanmıştı Çok dikkat etmemize rağmen çarptık, baştan aşağıya yağlandık Ne olursun ’ım bizi deterjanlı kaynar sularda yıka Şöyle bir dolaşalım derken şehrin dış sokaklarında farkına varmadan kanalizasyon çukuruna düştük Ne kadar kötü, ne kadar pis bir şeymiş kanalizasyon çukuruna düşmek Bu pisliği ancak boyumuzu aşan sıcak su kaplıcaları temizler Bizi sıcak su kaplıcalarında yıka ’ım Vücudumuza envai çeşit kokular sürünmüş, sonra da cilt kanseri olmuştuk Dahası bir de uyuz illetine tutulmuştuk Deva bulmak için bizi o şifalı çağlayan sularında yıka ’ım Bizi berrak kar sularında, bizi akar dere sularında, bizi sıcak kaplıca sularında, şifalı su çağlayanlarında ve bizi yağmur sularında yıka ’ım Yoksa bizim halimiz nice olur? Yoksa sizin huzurunuza nasıl çıkarız ’ım?