Korku Ve Ümitle Yalvarmak |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Korku Ve Ümitle YalvarmakVe hem korku, hem ümid hâlinde Rabbimize dua ediniz" Korku hâlinde ümidi, ümit halinde korkuyu bırakmayarak, daima ikisinin denklik noktasını gözeterek dua etmelidir İnsanın hayatı, havf ve recâ, yâni korku ve ümitlerin çalkantısı içinde seyreder Zîrâ korkunun ifratından "Yeis", tefritinden ise "emniyet ve temînat" hissi hâsıl olur hem celâl sahibi hem ikram sahibidir Bu itibarla 'ın azabından emin olmak veya zıddı olan rahmetinden ümidsizliğe düşmek menedilmiştir Âlemde 'ın emri altında gece ve gündüz nasıl birbiriyle yarış ederek gidiyorlarsa, korku ve ümid de öyledir Bu iki ruh hâleti insanın manevi yolda ilerlemesinde iki kanat gibidir Herhangi birisi atılsa insan yaralı bir kuş gibi uçmaktan mahrum kalır Kalp ancak bunların karşılıklı çarpışmasındaki uygunluk ve denklikten doğrudan doğruya Hakk yüzüne bakan bir yön alır Duanın güzelliği de kalbin bu istikâmetiyledir Böyle dua edenler duada ihsan mertebesine ermi? muhsinlerden olurlar Âyeti kerime'de buyuruluyor: (O muttakî kimseler, geceleri namaz kılmak ve istiğfar etmek için) yanlarını yataklarından kaldırırlar ![]() ![]() RABBLERİNE, AZÂBINDAN KORKARAK ve RAHMETİNİ UMARAK DUA EDERLER Kendilerine verdiğimiz, rızıklardan da hayır yollarına infak ederler (Secde 16) Mutlak yeis, yani ümidden kesilme, insanın kendisini afv ve mağfiretin dışında görme gafletidir Neticede 'ın rahmet tecelliyatını, kudret ve azâmetini inkar etmektir Mutlak emniyet de Cenab-ı Hakk'ın esmâ-ı ilâhiyyesinden "Kahhâr" sıfatına karşı duyarsız kalmak veya azâbı küçümsemektir Hâsılı, duayı mutlak yeis hududuna getirmemek ve aynı zamanda ümidi de mutlak teminat altına yaklaştırmayıp dengeyi muhafaza etmek lâzımdır Bir mü'min "Cennete bir tek kişi girecek" dense "Yoksa acaba ben miyim?" "Cehenneme bir tek kişi girecek" dense "Yoksa ben miyim?" hâlet-i rûhiyesinin içinde bulunmalıdır Fazla korkudan ümitsizlik, korkusuz ümitten de gaflet doğar |
|
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
| Görünüm Modları | |
|
|