Rumeli Hisarı | İstanbul

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rumeli Hisarı | İstanbul



Rumeli Hisarı





Rumeli Hisarı İstanbul'un Sarıyer ilçesinde Boğaziçi'nde bulunduğu semte adını veren hisar Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'un fethinden önce boğazın kuzeyinden gelebilecek saldırıları engellemek için Anadolu yakasındaki Anadolu Hisarı'nın tam karşısına inşa ettirilmiştir Burası boğazın en dar noktasıdırMekanda uzun yıllardır Rumeli Hisarı Konserleri düzenlenmektedir

İstanbul 1453’te Fatih Sultan Mehmed’in şehri kuşatmasından önce de birçok kuşatmaya uğramıştı Şehri çevreleyen Roma devri surları bütün önceki kuşatmaları durdurabilmişti Çok uzun süren kuşatmalarda şehrin ihtiyaçları deniz yolu ile takviye edilirdi




İstanbul Sarıyerde bulunan Rumeli Hisarı, 30 dönümlük bir alanı kapsamaktadır Anadolu Hisarının karşısında İstanbul Boğazının 600 metrelik en dar ve akıntılı kısmında, uzaktan bakıldığı zaman eski harflerle 'Muhammed' biçiminde okunacak şekilde inşa edilmiş bir hisardır 90 gün gibi kısa bir sürede tamamlanan hisarın üç büyük kulesi, dünyanın en büyük kale burçlarına sahiptir




Rumelihisarı'nın adı Fatih vakfiyelerinde Kulle-i Cedide; Neşri tarihinde Yenice Hisar; Kemalpaşazade, Aşıkpaşazade ve Nişancı tarihlerinde Boğazkesen Hisarı olarak geçmektedir Deniz güvenliğini sağlamak için en dar noktadadır

Rumelihisarı, karşı kıyıdaki daha erken tarihli bir Türk kalesinin karşısında, İstanbul’u kuşatma sırasında Karadeniz’den gelebilecek yardım ve takviyeleri önlemek amacı ile, şehir kuşatmasından önce inşa edilmişti Bu askeri yapı 1452’de 4 ay gibi inanılmaz kısa bir sürede tamamlanmıştı Bütün Orta Çağın bu en büyük ve kuvvetli hisarı 1453’te İstanbul’un Türkler tarafından fethini takiben stratejik önemini yitirmiştir

Klasik Türk kale mimarisinin bu güzel örneği bütün heybeti ile Boğaziçi''ni süsler 1950’li yıllarda yapılan onarımları takiben müzeye çevrilmiştir Her yıl yapılan İstanbul festivallerinde Hisar içi bir açık hava tiyatrosu olarak kullanılmaktadır Hisar bütünü ile, en güzel şekilde Boğazın karşı Asya sahillerinden veya Boğazda sefer yapan vapurlardan seyredilebilir







İstanbul’u almaya karar veren genç Osmanlı Sultanı, kuşatmadan önce bâzı tedbirler aldı İstanbulBoğazına hâkim olup, geçen gemiler kontrol altına alınmadıkça fetih çok güçtü Bunun için Boğaz’ı kontrol altına alacak bir kale yaptırmak îcâb ediyordu 1451 yazı sonunda Karaman Seferinden dönen Sultan MehmedHan, Anadolu Hisarı bölgesinden karşıya geçerken, Boğaziçi’nin durumunu çok dikkatli incelemişti O zamanki topların tesirli oldukları mesâfelerin ve atılan güllelerin kifâyetsizliği sebebiyle, daha önce yapılmış olan Anadolu Hisarı, Karadeniz’den gelen gemileri kontrol altına almaya yetmiyordu Bu sebepten, İstanbul fethine hazırlanmak ve Boğaz’a hâkim olmak düşüncesiyle plânları bizzat SultanMehmed Han tarafından yapılan kalenin inşâatına Mart 1452’de başlandıKale yapımına mâni olmak isteyen Bizans İmparatoru Konstantin Dragazes’in elçilerine Sultan Mehmed Han şu cevâbı vermiştir:
Kendi arâzim üzerinde gönlüm istediği şeyi yapmama karşı gelmeniz için, elinizde ne hak ve ne de kudret vardır İki kıyı benimdir Anadolu kıyısı benimdir Çünkü halkı, Osmanlılardan meydana gelmektedir Rumeli kıyısı da benimdir Çünkü siz savunmasını bilmiyorsunuz Gidiniz efendinize söyleyiniz ki, şimdiki Osmanlı Pâdişâhı, evvelkilere benzemez!”




Hisarın projesi, yapılacak surların, burçların, kapıların yerlerini, aralık ve mesâfelerini, bizzat Sultan Mehmed Hanın tespit ettiği hususlar dikkate alınarak Mîmâr Muslihiddîn Ağa tarafından çizilmişti 15 Nisan 1452 günü temel atılarak büyük hızla kalenin inşâsına başlandı Bizzat Sultanın, vezirlerin, paşaların, amele gibi çalıştığı inşâat, çok güzel bir plânlama ve sorumluluk dağıtımı ile devâm ediyordu İş bölümü ve çalışanların vazîfeleri bizzat Sultan Mehmed Han tarafından tâyin ediliyordu Boğazkesen Hisarının kuzeyindeki burcu yetmiş yaşlarındaki Sarıca Paşa, en güneydeki burcu Zağanos Paşa, kıyıdaki burcu da Halil Paşa yaptırıyor, Sultan da geri kalan ve deniz tarafındaki işlerle uğraşıyordu




İntizam, iş bölümü, çalışma gayretinin bütünüyle ortaya döküldüğü kale yapımında beş ilâ altı bin işçi ve usta çalışmıştı Adâlet işlerini ön plâna aldıran Sultan Mehmed Han, işçi gruplarını bulundukları muhitin kâdıları ile birlikte getirtmişti Ağır suç işleyenlere ölüm cezâsı verileceği herkese duyurulmuş, işini en iyi ve çabuk bitirene büyük mükâfatlar verileceği bildirilmişti İnşâat gayretli çalışmaların sonunda Ağustos ayı içinde bitirildi

Çeşitli kaynaklara göre üç veya dört ay içinde bitirilen kale 250x125= 31250 m2lik alanı kaplıyordu En dar yeri batı-doğu yönü üzerinde 125 metredir Kalede, kuzeyde, güneyde tepeler üzerinde ve biri de doğuda deniz kenarında olmak üzere, üç büyük burç ile çeşitli büyüklükte on üç burç vardır Kalenin hendeği yoktur ve burçlar, herbiri başlıbaşına savunmayı başaracak şekilde yapılmıştır Surların kalınlığı taarruza elverişli olan batı tarafından hemen hemen her yerde beş metre, güneyde ise üç metredir Bâzı yerler dört metredir Surlar boyunca dışarıya karşı iki metre yükseklikte, seksen santimetre genişlikte mazgalla korunan bir devriye yolu vardır




Sarıca Paşa Burcu, 28 m yükseklikte, dış çapı 2380 ve duvar kalınlığı 7 metredir Kıyıdaki Halil Paşa Burcu 22 m yükseklikte olup, dış çapı 2330, duvar kalınlığı 6,5 metredir Zağanos Paşa Burcu ise 21 m yüksekliğinde, dış çapı 2670 metredir Sarıca ve Zağanos burçları yuvarlak Halil Paşa Burcu ise, 12 köşeli olarak yapılmış, üstleri kurşun ile örtülmüştü

Kalenin içinde evler, câmi, sarnıç, yiyecek cephâne ve malzeme depoları yapılmış, ağır toplar, Hisar-ı Beççe’nin mazgallarına yerleştirilmişti Kalenin ilk komutanı Firuz Ağanın emrine dört yüz asker verilmişti Bundan sonra Boğaz’dan geçecek bütün gemiler muayyen bir vergi ödeyeceklerdi Emre itâat etmeyenler derhâl batırılacak, Boğaz’ın en dar yerinde (660 m) karşılıklı iki kaleden açılacak atışla izinsiz hiçbir şey geçemeyecekti İlk defâ aynı sene Kasım ayı içinde Karadeniz’den gelen iki Venedik gemisi, izinsiz geçmek istedi Derhâl ateş açıldı Arkasından Antonio Rizo’nun kaptanı olduğu gemi batırıldı Böylece dünyânın en stratejik boğazının iki yanına hâkim olan Osmanlılar, İstanbul fethinin ilk adımını atmış oldular




1509’daki İstanbul zelzelesinden büyük zarar gören hisar, çok kısa zamanda tâmir edildi 1746’da yangın geçiren hisar, Üçüncü Selim Han (1789-1807) zamânında son olarak tâmir edildi Fâtih Kanunnâmesine göre yatsı namazından sonra, sabah namazından önce nevbet vurmak gerekliydi Cumâ ve bayram günleri bayrak çekilmesi ve pâdişâhlar hisar önünden geçerken top atışı ile selâmlanması yine aynı kânunda belirtilmişti On yedinci yüzyıldan îtibâren hisarın çevresine kurulan mahallelerle bir semt meydana geldi

Hisarın deniz müzesi hâline getirilmesi için 1917’de bir proje hazırlandı ise de, Birinci Dünyâ Harbinin sonunda bundan vazgeçildi 1953’te baştan sona tâmir edildi Hisar’ın KaleiçiMahallesi istimlâk edilerek tamâmı müze hâline getirildi

Hisar çeşitli adlarla anıldı Fâtih Sultan Mehmed Hanın bizzat Boğazkesen adını verdiği Hisar’a, Yenihisar, Yenicehisar, Yenikale, Nikhisar (Güzelhisar), Başkesen adları da verildi Fakat zamanla bulunduğu yerden dolayı Rumeli Hisarı adı diğerlerini unutturdu





Alıntı Yaparak Cevapla

Rumeli Hisarı | İstanbul

Eski 08-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rumeli Hisarı | İstanbul



Yapımı


Hisarın inşaasına 15 Nisan1452 de başlanmıştır İş bölümü yapılarak her bölümün inşaası bir paşanın denetimine verilmiş, deniz tarafına düşen bölümün inşaasını da Fatih Sultan Mehmet bizzat kendisi üstlenmiştir Denizden bakıldığında sağ taraftaki kulenin yapımına Saruca Paşa, sol taraftakinin yapımına Zağanos Paşa, kıyıdaki kulenin yapımına da Halil Paşa nezaret etmiştir Buralardaki kuleler de bu paşaların adlarını taşımaktadırlar Hisarın inşası 31 Ağustos1452de tamamlanmıştır




Hisarın yapımda kullanılan keresteler İznik ve Karadeniz Ereğlisinden, taşlar ve kireç Anadolunun değişik yerlerinden ve spoliler (devşirme parça taş) çevredeki harap Bizans yapılarından temin edilmiştir Mimar E H Ayverdiye göre hisarın yapımında yaklaşık olarak 300 usta, 700-800 işçi, 200 arabacı, kayıkçı, nakliyeci ve diğer tayfa çalışmıştır 60,000 metrekare alanı kapsayan eserin kargir hacmi yaklaşık 57,700 metreküptür





Rumelihisarının Saruca Paşa, Halil Paşa ve Zağanos Paşa adlarında üç büyük ve Küçük Zağanos Paşa ile 13 adet irili ufaklı burcu bulunmaktadır Zemin katları ile birlikte Saruca Paşa ve Halil Paşa kuleleri 9 katlı, Zağanos Paşa Kulesi ise 8 katlıdır Saruca Paşa Kulesinin çapı 23,30 metre, duvar kalınlığı 7 metre, yüksekliği ise 28 metredir Zağanos Paşa Kulesinin çapı 26,70 metre, duvar kalınlığı 5,70 metre, yüksekliği ise 21 metredir Halil Paşa Kulesi''nin çapı 23,30 metre, duvar kalınlığı 6,5 metre ve yüksekliği de 22 metredir
Hisarın büyük kuleleri birleştiren çevirme duvarlarının kuzeyden güneye uzunluğu 250 metre, doğudan batıya uzunluğu ise 125 metredir Dağ Kapısı, Dizdar Kapısı, Hisarpeçe Kapısı ve Sel Kapısı olmak üzere 4 ana ve Mezarlık Kapısı adlı bir tali kapısı vardır Güneye bakan kulenin yakınında, cephane ve erzak mahzenlerine giden yolların ucunda, 2 gizli kapısı da bulunmaktadır Biri tıkalı iki su mecrası, ikisi kaybolmuş üç çeşmesi vardır Camiden günümüze yalnızca yıkık minaresi kalmıştır






Onarım


Rumeli Hisarı, 1509 Büyük İstanbul Depreminde büyük zarar görmüş ancak hemen onarılmıştır 1746 yılında çıkan yangında ahşap kısmı harap olmuştur Hisar tekrar III Selim (1789-1807) döneminde onarılmıştır Hisarın kulelerini örten ahşap külahlar yıkılınca, kale içi küçük ahşap evlerle dolmuştur 1953 yılında cumhurbaşkanı Celal Bayar''ın talimatı ile üç Türk bayan mimar Cahide Tamer, Selma Emler ve Mualla Anhegger-Eyüboğlu hisarın onarımı için gerekli çalışmaları başlatmış, kale içindeki ahşap evler kamulaştırılarak yıkılmış ve restorasyon gerçekleştirilmiştir





Bugünkü Durum


Rumeli Hisarı bugün müze ve açık hava tiyatrosu olarak kullanılmaktadır Hisarda açık teşhir yapılmakta, sergi salonu bulunmamaktadır Toplar, gülleler ve Haliçi kapattığı söylenen zincirin bir parçasından oluşan eserler, bahçede sergilenmektedir

Rumeli Hisarı ayrıca İstanbulun Sarıyer ilçesine bağlı bir semttir Her yılın yaz döneminde konserlerin başladığı mekan olarak da bilinir Ayrıca çok sayıda balık restoranı mevcuttur


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.