Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
amasra, bartın, çeşmi, cihan, ilçesi, sesamos, şehri

Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın)

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın)



Karadeniz'in Sakin, Şirin ve Gizemli Kenti














Ayandon fırtınasından kocakarı soğuklarına, kestane karasından pastırma yazına kadar iklim ve coğrafyanın el ele yaşandığı harika bir liman kentidir Amasra Denize doğru bir kulaç gibi atılmış yarımada ve adaları ile hep doğadan gelecek olan ve ona verilecek olan nimetlerin kalesidir İki adalı, iki koylu beş tepeli Amasra yarımadası, Karadeniz’in sanki ‘seni ben yetiştirdim’ diyerek ana karadan koparıp almak istediği üzüm salkımı gibidir






O yarımada ve adalar mı denize doğru uzanır, yoksa o ismi kara deniz mi karaya sığınmak ister ve girer toprağın bağrına anlayamazsınız İşte bu tutkulu sarmaş dolaş oluşun, deniz ile karanın çocuğudur Amasra İki korunaklı koyu ile zor denizleri aşıp gelen gemicilerin sığınma ve ticaret limanı, aynı zamanda Anadolu’nun da Karadeniz’e açıldığı ender kapılardan biridir





Amasra yada tarihte bilinen ilk adıyla Sesamos şehri, MÖ XII Yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahiptir Bu dönemde bölgede görülen Gasgas ve Hitit egemenliğinden sonra şehir, Fenikelilerce ticari amaçlara yönelik bir koloni olarak kullanılmıştır Kısa süren Fenike hâkimiyeti sonrasında İon Kolonizasyon hareketleri ile şehir Miletli ve Megaralı denizcilerce ele geçirilmiş ve kısa zamanda tüm Batı Karadeniz sahilinin önemli bir ticari çekim merkezi haline gelmiştir Özellikle bölgenin zengin orman ürünleri (başta şimşir, meşe palamudu, kestane olmak üzere) ticaretin gelişmesinde en önemli etkendir






Bir dönem Lidya egemenliğine giren şehir, MÖ IV Yüzyılda Pers yönetimine geçmiştir Makedonyalı Büyük İskender’in Anadolu’yu Pers istilasından kurtarmasından sonra Sesamos’un yönetiminin Persli bir prenses olan Amastris’e geçtiğini görüyoruz Bu dönemde canlı bir ticari hayat ile şehir tarihinin en parlak dönemini yaşamıştır

Amastris’ ten sonra iki yüzyıl kadar Pontus Krallığı’na bağlı kalan şehir MÖ 70 de Romalıların hâkimiyetine girdi Paflagonya eyaletinin merkezi olan şehir, Roma İmparatorluğunun 395’te ikiye ayrılması ile Doğu Roma sınırları içerisinde kalmıştır Doğu Roma yönetiminde “Amastedos” adı ile anılan şehir, ticari fonksiyonlarını giderek kaybetmiş, özellikle dinsel bir merkez haline gelmiştir

1071 Malazgirt Savaşı sonrasında, Kutalmışoğlu Süleyman Şah önderliğinde başlayan fetihler Amasra’ya kadar uzanmış, Türk komutanlarından Emir Kara Tigin tarafından kuşatılan şehir alınamamış, ancak buradaki Bizans Garnizonu vergiye bağlanmıştır Bizans’taki taht kavgalarında zaman zaman bir üs merkezi olan şehir, Anadolu Selçukluları devrinde Selçuklu hükümdarı Rükneddin Süleyman’la dostane ilişkiler kurarak ticaretin yeniden canlanmasını sağlamıştır




Ceneviz Amblemi



XIII Yüzyılda Cenevizli tüccarlar şehri ele geçirmişlerdir, Ekim 1460’ta Fatih Sultan Mehmet’in fethine kadar Ceneviz yönetiminde kalan şehirde canlı bir ticari hayatın yansıması olarak pek çok sanat eseri günümüze ulaşmıştır Amasra’nın Osmanlılarca fethi öncesinde şehre tepeden bakan Fatih, hayranlığını şöyle dile getirir: “ Lala, Çeşm-i Cihan bu mudur ola?” Fetih sonrası şehirdeki iki kilise camiye çevrilir, bir kadı atanır ve Fatih’in emriyle Eflani Kalesi halkı Amasra’ya yerleştirilir Osmanlı yönetimindeki şehir, Bolu Sancak Beyliği’ne bağlı bir merkez olarak varlığını sürdürmüş, bu dönemde şehri ziyaret eden Batılı gezginler büyük bir hayranlıkla bahsetmişlerdir





































Alıntı Yaparak Cevapla

Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın)

Eski 08-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın)







Amasra, Karadeniz Bölgesi, Batı Karadeniz Bölümünde bulunan Bartın iline bağlı bir ilçedir Kuzeyinde Karadeniz, güney ve batısında Bartın, doğusunda Kurucaşile ilçesi bulunmaktadır

Amasra”nın eteklerinde kurulduğu Küre Dağları denize paralel uzanmaktadır ve 250 km uzunluğundadır Bu dağlar 3 Jeolojik Zamanda oluşan Alp-Himalaya sisteminin bir parçasıdır Kıvrım dağlar olup karstik bir yapıya sahiptirKarstik yapı kalınlığı kimi yerlerde 1000m,kimi yerlerde 200 m kadardır Karstik alanlar zaman içerisinde aşınıma uğrayarak mağara gibi oluşumlar meydana gelmiştir







İnebolu-Karadeniz Ereğlisi arasında, karstik yapının alt katmanlarında 1 Jeolojik Zamanda oluşmuş taşkömürü yatakları bulunmaktadır Amasra Türkiye”nin tek Taş Kömürü Havzası olan bu havza üzerinde bulunmaktadır

Amasra ilçe merkezi; Tekke Tepesi, Küçük Ada, Boztepe ve Zindan adalarının dağ eteklerindeki alüvyal alana bağlanmasıyla oluşmuş bir yarımadadır Tombolo karakteri taşıyan bu oluşumda bugün Kum Mahallesi olarak adlandırılan bölüm karayla bağlantıyı sağlayan kıyı okudur Bu okun doğu ve batısında iki doğal koy bulunmaktadır Batıdaki küçük liman, doğudaki büyük liman olarak adlandırılmıştır Adalardan yalnızca Büyük Ada (Tavşan Adası) ada karakterini korumuştur

Amasra ve çevresinde dağlar denize paralel uzandıkları için kumsal vb oluşumları azdır ve falezlere(Yalıyar) rastlanmaktadır Deniz karadan itibaren kısa mesafeden derinleşir







Amasra’yı iç bölgelere bağlayan üç ana karayolu bağlantısı vardır





Yeniçağa (Bolu) üzerinden E–80 otoyolu ile E–5 devlet yoluna ulaşılarak, Mengen-Zonguldak-Devrek-Çaycuma-Bartın istikametinde ilerlenen yolla; Bartın’dan 17 km sonra Amasra’ya ulaşılır

Gerede üzerinden E–80 otoyolu ile E–5 devlet yolu kullanılarak, Karabük-Safranbolu üzerinden Bartın oradan da Amasra’ya ulaşılır

Ilgaz dağları daha sonrada Küre dağları geçilerek Abana kıyılarına ulaşılır Abana’dan İnebolu-Cide-Kurucaşile-Tekkeönü ve Amasra’nın doğal plajları Çakraz ve Bozköy istikametinden Amasra’ya ulaşılır Bu yollar üzerinden Amasra; Zonguldak’a 103 km(1,5 saat), Ankara’ya 295 km(4,5 saat), İstanbul’a 436 km(6,5 saat), Bartın’a 17 km(25 dakika) uzaklıktadır

Amasra’ya en yakın havaalanı Saltukova ve Ankara’dadır Amasra’ya en yakın demiryolu bağlantısı ise Ankara-Zonguldak demiryolu hattı üzerinde yer alan Zonguldak iline bağlı Saltukova beldesinde bulunmaktadır


Kemere Köprüsü'nden Boztepe'ye Ulaşılır













Batı Karadeniz kıyılarında küçük bir kasaba olan Amasra’nın turizmle tanışması Cumhuriyetin ilk yıllarına rastlar 1920’li yılların sonunda gemiciliğin ve çekiciliğin geçersiz hale gelmesi, mendirek inşaatının bitmesi Amasra’da işsizliğin artmasına neden olur Doğal olarak da İstanbul’a göç başlar Amasra’da kalanlar için tek heyecan İstanbul’dan haftada iki gün gelen “ Bartın Postası” vapurudur

Meşhur Amasra Salatası





Amasralılar 1933’te Cumhuriyet’in Onuncu Yıldönümü hazırlıkları sırasında Küçük Liman kıyısına küçük bir park açarlar Çiçeklerin ve ağaçların süslediği bu parkın açılma amacı Amasra’ya Bartın’dan gelenlerin dinlenebilecekleri bir alan kazandırmak ve yazlıkçıların sayısını artırmaktır
Amasra halkı 1931 yılında Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Fevzi Çakmak Paşa’yı ağırlar Paşa, kasabada sadece bir gece kalır Amasra’nın kalkınması için kasaba halkını turizme onun yönlendirdiği rivayet edilir Amasralılar için artık yeni bir heyecan başlar

Amasralılar bir yandan da kasabada ticaretin canlanması için çalışır Amasra Halk Odası, çekicilik ve hasır örgücülüğü kursları açarak el sanatlarını yeni nesillere aktararak meslek edinmelerinin sağlar 1934 – 1998 yılları arasında Amasra’da birçok sergi açılır, konferans ve müsamere düzenlenir






1938’in son günlerinde Amasralılar çok büyük bir misafir daha ağırlar Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci cumhurbaşkanı İsmet İnönü Bartın’a gelince Bartınlıların ısrarı üzerine Amasra’yı da ziyaret eder İlerleyen yıllarda bu küçük kıyı kasabası birçok bürokratı ve ünlü insanı ağırlayan nadir yerlerden biri olacaktır

Amasralılar kasabalarını turizm kenti yapmak için önemli bir adam atarlar 1939 yazı Deniz Bayramı’nda (1 Temmuz) Amasra Plajı törenle halkın kullanımına açılır Böylece 1940’lı yıllarda Amasra at sırtında, arabalarla veya kayıklarla gelen Bartınlıların değil, Karabük Demir – Çelik Fabrikası’nda çalışan işçilerin de tatil beldesi olur Amasra plajının müdavimleridir artık onlar Ayrıca fabrikanın Amasra’ya bir de dinlenme tesisi yaptırmasına vesile olur

Bugün, teknolojinin ve hızlı yaşamın yorduğu büyük şehrin insanları için Amasra, sakinliği, çiçeklerinin kokusu, tepelerindeki ağaçlarının ve denizinin rengiyle sığınılacak huzurlu bir limandır




Alıntı Yaparak Cevapla

Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın)

Eski 08-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın)
















  • Kuşkayası Yol Anıtı:
Amasra - Bartın karayolu üzerinde, Amasra’ya 4 km uzaklıktaki Kuşkayası Yol Anıtı Roma İmparatoru Claudius Cermonious zamanında Bitinya Valisi Galius Julius Aquilla tarafından yaptırılmıştır






(MS41–54) Yufka kabartma tekniği ile kayalara oyulmuş kral heykeli ve Roma hâkimiyetinin sembolü olan kartal figürü ve iki kitabesi bulunmaktadır Heykellerin baş kısmı tahrip edilmiştir Anadolu’da bulunan tek yol anıtı olma özelliği taşıyan eser Roma egemenliğinin sembolü ve ulusların barış ve dostluğunu simgeleyen önemli bir eserdir





Krateria-Amastris ara yolunun son dinlenme noktasında, Amasra'ya 4 km mesafededir, yapıldığı zaman muhtemelen bir de anıtsal çeşmeyi kapsıyordu Fakat sonradan bu çeşme yıkıldı ve suyu biraz aşağıda, halen Askersuyu diye bilinen yerde uzun zaman bir pınar olarak kullanılırdı Anıt manzumesi şimdiki durumda, çok muntazam kaya dilimleri üzerine işlenmiş birbirini tamamlayan iki kitabeyi, bir insan figürü ile bir kartal figürü içeren "orta kabartma" tekniğiyle oyulmuş bir kompozisyon, oturma sedirlerini ve bir kaç kaya nişini kapsamaktadır





Tüm bunlar, yekpare kayaya oyulmuş, yol kalıntısı boyunca sıralanmıştır260 140 cm boyutunda ve 50 cm derinliğinde kemerli bir nişin içinde kalan normal bir insan büyüklüğündeki başsız kabartmanın İmparator Claudius'a mı, yolu yaptıran Aquilla'ya mı ait olduğu bilinmiyor





Toğa giyimli vücut, hareketsiz işlenmiştir Ayaklar da kopmuş vaziyettedir Bu nişin sağında Toskan üslubunda kalın oyma bir sütunun başlığına bir kartal oyulmuştur Bu Legionların sınırsız gücünü temsil etmektedir Bir İnsan büyüklüğündeki başı kopuk kartalın sütun kaidesi 200 cm yüksekliğinde 55 cm çapındadır ve niş kaidesiyle aynı nizamda dört köşe bir tabana bağlıdır

Kitabelerden ilki, insan figürünü çerçeveleyen nişin üstündeki levhada, diğeri ise kabartmalardan uzakta ve batıdadır Her iki yazı birbirini tamamlamaktadır





Devletlerarası barışın ve dostluğun anısına, İmparator Cermanicus'un yüceliği için; Daha önce, İmparator Augustus tarafından ömür boyu Strategos ve iki defa da Legion komutanı atanan; Senato'da ise Consül Gabinius Secundus ile Consül Taurus Statilius'un, kendisine bir ödül verilmesi konusundaki önerileri üzerine Devlet Hazinesinden gereken izni ve ödeneği alan Gaius Julıus Aquilla, dağı yardı ve bu dinlenme yerini kendi özel ödeneği ile yaptırdı

Kuşkayası, Anadolu'da başka örneği bulunmayan biricik yol anıtıdır Eni 5 metreyi bulan Roma kaya yolunun son izleri de bu anıtın önünde, yüzyıllarca kullanılmaktan hasıl olan aşınmışlığı ile görülebilmektedir




  • Bedesten:
Amasra’nın güneyinde yer alan muhtemelen Roma Eyalet Meclisi Sarayı olarak yapılan eser daha sonraki dönemlerde Pazaryeri olarak kullanılmıştır Beş tane sahnıyla büyük bir yapı olan ve halk arasında Bedesten olarak adlandırılan yapının bir kısmı günümüze dek varlığını sürdürebilmiştir







  • Cenova Şatosu:
Kalenin, iç kale olarak bilinen kesimidir Cenovalıların bir saray haline getirdiği kale içine, Büyükliman tarafından basamaklı kaldırımlarla ulaşılan Cenova armalı ana kapıdan, kale içinde de yüksek bir burçla korunmaya alınmış şato kapısından girilmektedir Kapıdaki armalarda Amasra’da egemen olmuş Cenova ailelerinin armaları bulunmaktadır









  • Amasra Kalesi:
Bizans dönemine ait olan kale, iki ana bölümden oluşur Kemere Köprü ile birbirine bağlanan Zindan Kalesi'nin kara surlarının uzunluğu 600 metredir Boztepe adasındaki Sormagir Kalesinin kuzey ve güney surları ise 300 metredir Kalenin kuzeydoğu kesiminde Büyükliman Kapısı, batısında Küçükliman Kapısı, güneyinde Zindan Kapısı bulunmaktadır









  • Kemere Köprüsü:
Amasra'daki Sormagir mahallesi ile Boztepe - Zindan mahallesini birbirine bağlayan köprüdür Eski zamanlarda köprünün altı çakıl taşları ile kaplı idi Çakıl taşları temizlenerek köprünün altından deniz akımı sağlanmıştır

Köprüye ulaşım iki ayrı küçük geçitten geçilerek sağlanmaktadır Köprü Roma döneminde yapılmıştır Köprü kenarları toprak kayması nedeniyle günümüzde restore edilmiştir

















  • Direkli Kaya:
Küçük Limanın doğusunda bulunan Direkli Kaya, koyun içindeki kaya üzerine örme sütunlarla3 yapılmış 7 metre yüksekliğinde yapıdır Direkli Kaya’da denizle bağlantılı kare biçiminde bir havuz, kayaya oyulmuş basamaklar ve mermerden bir iskele görülür Halk arasında buradaki havuz Amastris’in hamamı olarak bilinir











  • Kemerdere Köprüsü:
Roma İmparatoru Cladius döneminde (MS41-54) yapılan tek gözlü Roma köprüsüdür









Amasra'yı Bartın'a bağlayan Roma yol ağının bir parçası olup, Amasra'ya 3 km uzaklıktaki Cevizlik mevkiindedir Halk arasında Roma Köprüsü olarak bilinen eserin ayaklarında silik de olsa Romalılarla Pontusluların savaşlarını anlatan kabartmalar mevcuttur









Alıntı Yaparak Cevapla

Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın)

Eski 08-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın)



  • Küçük Kilise (Şapel):
Amasra Kalesi içinde 9 yüzyılda yapılan eski bir Şapel’dir15 yüzyılda mescide dönüştürülmüş ve 1930 yılında ibadete kapatılmıştır Tuğla-taş örgü sistemi ile yapılan eser 2002 yılında yapılan restorasyon sonrasında kültür ve sanat evi olarak kullanılmaktadır








  • Amasra Müzesi:
Amasra’da ilk müze 1955 yılında belediye binasının küçük bir odasında faaliyete geçirilmiştir 1969 yılında eski ilkokul binasına taşınmıştır Zamanla yeni bir müze ihtiyacının doğmasıyla, 1884’te Bolu kaymakamı İsmail Kemal Bey tarafından başlanan, fakat yarım kalan Bahriye mektebi 1975 yılında bakanlık tarafından satın alınarak tamamlanmış ve 30011982 tarihinde Amasra Müzesi faaliyete geçirilmiştir 2 Arkeolojik, 2 Etnografik olmak üzere 4 teşhir salonu bulunmaktadır







1 Nolu Arkeolojik Eser Salonu: Helenistik, Roma ve Bizans Dönemine ait küçük eserler sergilenmektedir Mezarlarda bulunan gözyaşı şişeleri, altın ve bronz süs eşyaları, pişmiş toprak, testilerin yanı sıra yine aynı çağlara ait haçlar, kandiller, kaplar, bronz heykelcikler, altın, gümüş ve bronz sikkeler sergilenmektedir

2 Nolu Arkeolojik Eser Salonu: Roma Dönemine ait mermer eserler bulunmaktadır Heykeller ve bir mezar steli sergilenmektedir





1 Nolu Etnografik Eser Salonu: Osmanlı dönemine ait bakır mutfak kapları, silahlar, yazım takımları, şamdanlar, Kuran-ı Kerimler, mühürler, seramikler ve yüzüklerin yanı sıra Amasra yöresine özgü ağaç çekicilik sanatını tanıtan kaplar sergilenmektedir

2 Nolu Etnografik Eser Salonu: Osmanlı dönemine ait yörenin giysileri, gümüş süs eşyaları, keseler, yatak ve yastık örtüleri sergilenmektedir Ayrıca koridorda heykel başları, çeşitli heykelcikler, sunak ve steller ile Roma ve Bizans Dönemlerine ait sütun başlıklarının yanı sıra İmparator Hadrianus’a ait bir heykel sergilenmektedir





Müzenin bahçesinde de Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemine ait taş eserler sergilenmektedir





  • Gürcüoluk Mağarası:
Amasra’nın Karakaçak Köyü Gürcüoluk mevkiinde bulunan, 17 bin yıllık olduğu tahmin edilen 56 odalı, 2500 metre karelik bir doğa harikasıdır Mağaraya köyün içinden bir patika ile ulaşılmaktadır5 m Genişliğinde 3 m Yüksekliğinde bir girişi bulunan mağarada odalar birbiri ile bağlantılı olup genişlikleri yaklaşık 6–7 metredir Mağaranın içinde çok sayıda sarkıt ve dikit vardır Gri, krem ve bej renklerinde olan sarkıt ve dikitlerden bazıları sütün görünümü almıştır Mağaranın astım hastalığına iyi geldiği söylenmektedir








  • Ağlayan Ağaç:
Ağlayan Ağaç Amasra Boztepe’de bulunmaktadır Buradaki çay bahçesine ismini vermiştir Ağlayan ağaç, denizden ve rutubetten aldığı nemi bünyesinde toplayarak yılda 3 veya 5 defa İlkbaharda Nisan ve Mayıs aylarında bu olayı gerçekleştirmektedir Ağaç ağlamasını aldığı nemden dolayı yapraklarından çiselemesi, damlaması şeklinde yapmaktadır Ağacın adı Selvi ağacıdır Yaşının 300-350 yaş arası olduğu tahmin edilmektedir







Ağlayan Ağaç Çay Bahçesi’nde nefis çaylarınızı, kahvenizi yudumlarken müthiş bir doğayla, manzarayla baş başa olma imkânına sahipsiniz Ayrıca kahvaltı için ideal bir mekan Balık ekmeğinin tadına bakmayı da unutmamak lazım”Anlatılmaz yaşanır” derler ya yaşanılası bir an için görülmesi, gidilmesi gereken bir mekândır











  • Çekiciler Çarşısı:
Amasra’ya özgü tahta işçiliğinin nadide ürünlerinin, tel kırmaların, el dokumalarının ve daha pek çok el emeği göz nurunun satıldığı, Amasra’dan bir hatıra götürmek isteyenlerin değişik ürünler alabildikleri sıra dükkânların dizildiği bir sokaktır











  • Edhem Ağa Konağı:
Edhem Ağa, Karadağ’dan Amasra’ya gelerek 1864’te Tarlaağzı köyünde kömür ocağı açmıştır Küçük Liman karşısındaki arsaya üç katlı olarak, Türk Ampiri denilen tarzda yapılanTaş binanın kemerli dış kapısından ön taşlığa buradan basık kemerli cümle kapısından giriş katına girilmektedir Bu katta, taşlık denen geniş hol, mutfak, hamam ve yemek odası vardır Ahşap merdivenle çıkılan orta ve üst katta (L) biçiminde birer sofa ile dörder oda, tuvalet ve abdestlik bölümleri vardır Amasra’da günümüze kadar gelen en güzel yapılardan biri olan Edhem Ağa Konağı, Karadağ Prensi Nikola’nın Kotor’daki köşkünden esinlenerek yapılmıştır










  • Fatih Camisi:
9 Yüzyılda Amasra Kalesi içinde yapılmış bir Bizans kilisesidir Amasra’nın Fatih tarafından fethinden sonra camiye dönüştürülmüştür İlk cemaat bölümü ve Ambon çıkıntısı yapıya sonradan eklenmiştir Cami dönem dönem onarım geçirmiştir









  • Çakraz:
Amasra Kurucaşile karayolunun 18 km’sindedirÇakraz doğal güzellikleri, temiz kumları ve denizi ile şirin bir tatil beldesidir







Çakraz, Amasra’nın 16 km kuzeydoğusunda, Amasra’ya bağlı bir köydür Son zamanlarda Turizmde önemli gelişmeler yaşamakta, Turistik tesislerin sayısı artmaktadır Özellikle denizinin ve kumsalının temizliği, yeşil doğasıyla çekim merkezi olmaktadır Amasra’dan yola çıktığınızda, ağaçlı ve kıvrımlı yollar, sizi önce Kaleşah-Ahatlar-İnpiri güzergahından , muhteşem çam ormanlarının arasından Bozköy’e ulaştırır Amasra’dan sonra tekrar deniz karşılar sizi Çakraz’a 1 km kala, sola ayrılan yol sizi yaklaşık 400 metre uzunluğundaki sahile ulaştırır Çadır kurmaya gelenlerin uğrak yerlerinden biridir Bozköy plajıBirde gelenler sahili temiz tutmayı becerebilseler Yola devam edildiğinde, yol sizi Çakraz’a ulaştırır Çakraz’da konaklama, yeme-içme ve eğlence işletmelerini bulabilirsiniz











Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.