Secdeden Gayrı |
08-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Secdeden GayrıSecdeden Gayrı İlim kapısında verdim yılları, Dinledim, ''Hâkk'' diyen âlim kulları, Sordum, Dost'a giden bütün yolları; Yakın yok dediler Secdeden gayrı Ne bağış yaptığın, vakıf listesi, Ne de alkışların esrarlı sesi Günde seksen kere, berât müjdesi; Veren yok dediler Secdeden gayrı Huşû tüllerinden, kanat açmaya, Bir lâhzada, yedi semâ geçmeye, Kevser şerbetini, elden içmeye, Ruhsat yok dediler Secdeden gayrı Dedim: yıllar yılı gönlüm harapta, Devâ bulamadım, sazda şarapta, Bir yudum su verin, kaldım serapta; Pınar yok dediler Secdeden gayrı Gördüm ki, insanın iki düşmanı, Biri kendi nefsi, biri şeytanı, Dedim: kuşansam mı kılıç kalkanı? Silah yok dediler Secdeden gayrı Yaklaştım Süslü bir, mermer kabire, Belli ki zenginmiş Dönmüş fakire Fidye var mı? dedim Münker Nekir'e; Meded yok dediler Secdeden gayrı Baktım Ay yıldızlar kalmaz zikirden, Var mı dedim sizde, şirk denen kirden? Dile geldi bütün, Kâinat birden; Biz de yok dediler Secdeden gayrı Rahmet çöllerinde, rahlemi kurdum, Gözlerimde seller, vakfeye durdum, Safâ'ya, Merve'ye, Kâbe'ye sordum; Mîrâc yok dediler Secdeden gayrı Cengiz NUMANOĞLU |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|