Abdullah Cevdet

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Abdullah Cevdet




Abdullah Cevdet

Osmanlı Devleti'nin son devirlerinde yaşamış siyaset adamı ve yazar


Jön Türkler hareketlerini başlatanlardan ve İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kurucularından Babası Diyarbekir Birinci Tabur Katibi Ömer Vasfi Efendi olup, 9 Eylül 1869'da Arapkir'de doğdu 1932'de İstanbul'da öldü


İlk tahsilini Arapkir'de ve Hozat'ta yaptıktan sonra Mamüretü'l-Aziz (Elazığ) Askeri Rüşdiyesini bitirdi Kuleli Askeri Tıbbiye İdadisinden de mezun olduktan sonra Mekteb-i Tıbbiyeye girdi Biyolojik materyalist fikirlerin tesirinde kaldı Dinin insan üzerindeki fonksiyonlarını inkar eden ve her şeyi madde ile açıklamaya çalışan materyalist görüşlere yer veren bazı eserler yazdı


Talebeyken 1889'da tıbbiyeli arkadaşları ile sonradan İttihad ve Terakki Cemiyeti adını alacak olan İttihad-ı Osmani adlı gizli cemiyeti kurdu Siyasi faaliyetleri sebebiyle birçok defa tutuklandı 1894'te Mekteb-i Tıbbiyeden mezun oldu Haydarpaşa Hastanesinde vazife aldı Geçici olarak Diyarbakır'a vazifeli gönderildi Orada İttihad-ı Osmani Cemiyetine Ziya Gökalp gibi pek çok kimseyi üye kaydetti İstanbul'a döndükten sonra, siyasi faaliyetlere devam etmesi ve devlete karşı olan faaliyetleri sebebiyle arkadaşlarıyla birlikte tutuklandı 1896'da Bakanlar Kurulu kararıyla Trablusgarb'a sürüldü Burada da siyasi faaliyetlere devam etti


Mizan ve Meşveret adlı dergilere imzasız ve "Bir Kürt" takma adıyla yazılar gönderdi Fizan'a sürüldü ise de oradan Tunus'a kaçtı Paris'e geçerek Osmanlı Devletini yıkmak için faaliyet gösteren Jön Türkler'e katıldı 1897'de Cenevre'ye giderek İttihad ve Terakki Cemiyetinin merkez komitesinde yer aldı Çeşitli gazete ve dergilerde takma adıyla yazılar yazdı 1899'da Viyana sefareti tabipliğine tayin edildi 1903'te tekrar Cenevre'ye giderek bir matbaa kurdu ve İctihad Mecmuası'nı çıkarmaya başladı 1904'te Osmanlı İttihad ve İnkılap Cemiyetinin kurucuları arasında yer aldı Çeşitli gazete ve dergilerde yazdığı yazılarda Sultan İkinci Abdülhamid Han ve diğer hükümet erkanı hakkında çirkin ifadeler kullandı 20 Ekim 1904�te İsviçre'den sınır dışı edilince, İctihad Dergisi ve kütüphanesini Mısır'a naklederek bölücü ve yıkıcı faaliyetlerine devam etti Şura-yı Osmani Cemiyetinin idaresinde vazife aldı Bu sırada İslam düşmanı ve müsteşrik Dozy'nin eseri Essai Sur l'histoire de l'İslamisme adlı kitabını Tarih-i İslamiyet adıyla tercüme etti Bu kitapta Peygamberimize karşı saygısız ifadeler kullandığı için dindar insanların samimi duygularını rencide etti Bu yüzden pek çok kimse tarafından, kendi yanlış fikirlerinden başkasını kabul etmeyen, Allah düşmanı manasında "Adüvvullah Cevdet" diye anıldı Bozuk fikirlerine zamanın hakiki alimleri tarafından cevaplar verildi


İkinci Meşrutiyetin ilanından ve İkinci Abdülhamid Hanın tahttan indirilmesinden sonra 1910 senesi sonlarında İstanbul'a dönen Abdullah Cevdet, İttihat ve Terakki ileri gelenleriyle arası açık olduğundan Cağaloğlu'nda İctihad Evi adını verdiği binaya yerleşerek İctihad Dergisini çıkarmaya devam etti Aynı sene içinde kurulan Osmanlı Demokrat Fırkasının ikinci başkanı oldu Bu fırka, Hürriyet ve İtilaf Fırkasıyla birleşince de, siyasi faaliyetlerini Kürt Teali Cemiyetine girerek devam ettirdi Çıkardığı İctihad Dergisi, din ve devlet aleyhinde yazılar yazdığı için birçok defa kapatıldı Bir ara İsviçre'ye giderek Osmanlı Devleti aleyhinde çalışan muhaliflere katılmak istediyse de isteği İsviçre hükümeti tarafından reddedildi Daha sonra İttihatçıların desteğiyle çıkan Hak Gazetesinin yazarlarından oldu Birinci Dünya Harbinden sonra yeniden siyaset ve yayın faaliyetlerine başladı 1 Kasım 1918'den itibaren İctihad Dergisini yeniden çıkardı Tekrar İttihatçıların aleyhinde yazılar yazdı İngiliz Muhipler Cemiyetini kurdu Ayrıca İngilizlerle işbirliği yapan Kürdistan Teali Cemiyetinde de önemli roller aldı İctihad Mecmuasında dini tezyif edici yazılar neşretmeye devam etti Bir ara Sıhhıye Müdürü olduysa da bu vazifeden alındı 25 Mayıs 1920'de bu vazifeye yeniden tayin edildi Fakat yedi ay sonra tekrar alındı Yeniden neşretmeye başladığı İctihad Dergisinin 1 Mart 1922 tarihli 144 sayısında, Bahailiğin yeni bir din olarak kabul edilmesini tavsiye etti İstiklal Harbinden sonra İctihad Dergisinde yeni idareyi öven yazılar yazarak nüfuz kazanmak istedi Bu mecmuada, Türkiye'nin nüfus politikasıyla ilgili olarak; "Neslimizi ıslah etmek, kuvvetlendirmek için Avrupa'dan ve Amerika'dan damızlık erkek getirmek gerekir" şeklindeki iddiasının yer aldığı bir yazıyı kendi imzasıyla yayımladı Bu yazısı, bütün yurtta büyük ve derin bir nefrete sebep oldu


Ömrünün sonuna doğru tamamen yalnız kalan Abdullah Cevdet, 29 Kasım 1932'de öldü

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.