![]() |
Alay Etmenin Cezâsi |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Alay Etmenin CezâsiGavs-ül-Memdûh hazretleri, bir gün dergâhın önünde otururken Abdürrahîm Efendiyi huzûr-ı şerîflerine çağırdı ![]() ![]() "Gitmedim efendim" deyince; "Şu tarafa bak bakalım ne göreceksin?" buyurdu ![]() İşâret ettiği yöne baktığında, yemyeşil bahçeleriyle, Şam'ın karşısında durduğunu hayretle gördü ![]() "Abdürrahîm! Boşi köyü buradan uzakta mıdır görülebilir mi?" buyurunca, rüyâdan uyanır gibi Şam gözlerinden silindi ve hocasına; "O köy buraya uzaktır, görünmez efendim ![]() ![]() Bunun üzerine; "Doğu tarafına bak!" buyurdu ![]() O anda küçük bir tepenin yamacında kurulmuş olan Boşi köyü gözünün önüne geldi ![]() ![]() ![]() Gavs-ül-Memdûh; "Abdürrahîm! Bekçinin arkadaşlarınla alay ettiğini görüyor musun?" diye sordu ![]() O da; "Görüyorum efendim ![]() ![]() ![]() Hocasının hiç cevap vermemesinden cesâretlenerek ayağını hızla bekçiye doğru salladı ![]() ![]() "Yeter yâ Abdürrahîm!" buyurunca, durdu ![]() Boşi köyü de gözünden kayboldu ![]() ![]() Aradan on gün geçmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Aman yâ Hocam! Allahü teâlâyı zikreden talebelerinle alay ederken, birisi şiddetle karnıma vurdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gavs-ül-Memdûh onun bu durumuna çok üzüldü ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|