Bayburt Efsaneleri |
08-01-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bayburt EfsaneleriBAYBURT EFSANELERİ TAŞ KARDEŞLER Bu gün Bayburt ilinin Veysel Mahallesine yolu düşenler iki metre yüksekliğinde bir taş yığını ile karşılaşırlar Bununla ilgili şöyle bir efsane vardır Bu mahallede binlerce yıl evvel güzelliği dillere destan olmuş bir kız yaşar ona herkes ulaşmak istese de başaramaz isteyeni çoktur ama kimseyi beğenmemektedir Bu durum uzun sürer nihayet bir yiğide gönül verir zamanla ondan bir oğlu olur bu durumdan çok korkan kız çocuğunu o anda oradan geçmekte olan bir kadına verir Bunu duyan yiğit kişi memleketi terk eder Bir süre sonra kadın kendisini isteyen biriyle evlendirilir Bu meşru evlilikten de bir kız çocuğu olur Yıllar geçer kadın oğlunu bir daha göremez bu yıllarda kızıda büyür Annesi gibi güzelliğiyle dillere destan biri olur günlerden bir gün kız ile oğlan tesadüfen karşılaşırlar fakat kardeş olduklarını bilmezler Aralarında ki bu sevgi onları evlenmeye götürür ve sonunda evlenirler Ama başlarını daha yastığa koymadan taş kesilirler Tilkinin Gözlerİ Zamanın birinde Hz Adem ormanda bir ağacın altında dinlenirken uykuya dalarBu arada 3 metre uzunluğunda bir yılan Hz Adem i yemeye yönelirTam bu arada tilki yılana: - Yılan bey yan yana gelin hanginizin boyu uzun ise uzun olan kısa olanı yesin Yılan Hz Adem den uzun olduğunu düşünür Yan yana gelindiğinde yılanın boyunun uzun olduğu anlaşılırBu arada tilki Hz Adem den kılıcıyla yılanı kesmesini ister Hz Adem derhal kılıcını çekip yılanı dört parçaya bölerO günden beri tilkinin gözleri oynamaya başlar Kaybolan Nehir Bayburt ilinin Maden bucağına bağlı Taht köyünden kuzey ve güney istikametinde pek çok tarihi kalıntılar vardırBu kalıntılar vardırBu kalıntılar anlaşıldığına göre bir kilise ve pek çok eve aittirBu kalıntıları gezmek bir saat zaman almaktadırBunlardan kuzeydekilere Gobdat güneydekilere ise Hörsenk adı verilirBu adların vaktiyle kurulu olan mahallelere ait olduğu söylenir Hörsenk ile yine o civardaki mağaralar arasında vaktiyle değirmen arkı şeklinde bir su yolu vardırAnlatıldığına göre bunun hikayesi şöyledir: Yakın zamanlara kadar köyün bütün arazisini sulayacak bir su kapasitesine sahip olan bu gün hemen hemen kurumuş gibidir:koskoca arazinin içinde adeta kaybolur giderVaktiyle Ermenilerin oturduğu bu köyde bir gün gelinlerden biri çocuğun altını bu su ile temizlemez yanındaki buğday ekmeğiyle ile temizlerDaha sonra temizlik yapmak için kullandığı bu ekmeği suya atarBu duruma küsen su da günden güne azalırancak bir değirmeni döndürebilecek kadar kalır Anlatıldığına göre bu su akışına toprağın altında devam ederHatta bu suyun gürül gürül akışı çevredeki mağaralarından işitilir |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|