Prof. Dr. Sinsi
|
Bağırsak Hakkında Çok Şey..
bağırsak gazı
bağırsaklarda hissedilen şişkinlik, bağırsak gazından kaynaklanır Nedeni, bağırsakları besleyen bezlerin yeteri kadar çalışmaması, yemek yerken fazla hava yutma veya sinir bozukluğudur
bağırsak iltihabı
Beslenme bozuklukları, soğuk veya sıcak içecekler veya kullanılan bazı ilaçlar, hastalığın nedenleri arasındadır Tıp dilinde kolit denir Tedavide rejim ve istirahat esastır Yenmemesi gerekenler : Lahana, karnıbahar, kabak, domates, yağlı et suları, yağlı et ve balıklar, konserveler, av etleri, pastırma, sucuk, salam, börek, taze ekmek, bütün baharatlar, alkol Yenilmesinde sakınca olmayanlar : un veya sebze çorbaları, yağsız ızgara etler, yoğurt, patates püresi, pilav, beyaz peynir ve sebze yemekleri
bağırsak kanaması
Önemli bir hastalığın işareti olabilir Önce kanamanın nedenini tespit ettirmek gerekir Kısa sürede kesilmeyen kanamalarda mutlaka doktora başvurmak gerekir
bağırsak solucanları
bağırsak solucanları, insan vücudunda asalak olarak yaşarlar Bunlara bağırsak kurtları da denir Genellikle 5 grupta toplanırlar Yuvarlak kurtlar, Kıl kurtları, Kamçı kurtları, Kancalı kurtlar, Şerit
kalınbağırsak iltihabı
Daha ziyade bağırsakları zayıf olanlarda görülen bir hastalıktır Bazen iltihapla birlikte ülser de görülür Buna tıp dilinde ülserli kolit denir Hastalık aniden başlayıp, hiç beklenmedik bir anda kaybolabilir Hastada aniden veya yavaş yavaş gelen ishal görülür Dışkısı kanlıdır Hasta, karın ağrılarından şikayet eder, ateşi de yüksektir Doktora başvurmak şarttır Bu arada istirahat etmek ve bol vitaminli gıdalar almak gerekir Alkol, fazla miktarda meşrubat ve süt içilmez Çekirdek gibi kabuklu şeyler yenmez
anus kaşıntısı
Anus (şerç); yani sindirim kanalının doğrubağırsak denilen son kısmındaki çıkış deliği veya çevresinde (oturak yerinde) görülen kaşıntıların nedeni çeşitlidir Bunlar arasında; kılkurtları, sümüksü akıntı, basur, çatlak, ishal veya kabızlık, egzama (mayasıl), sinir bozukluğu veya yeteri kadar temizliğe dikkat edilmemesi sayılabilir
ateş
Vücut sıcaklığının yükselmesine ateş denir Vücut sıcaklığı bedenin her yerinde aynı değildir Örneğin; termometre ağıza konulduğunda görülen ısı, koltuk altına konulduğunda gösterdiği ısıdan 0,5 derece daha düşüktür Diğer taraftan, vücut ısısı gün boyunca da 0,5 derece oynar Sabahın erken saatlerinde ısı düşük, akşam saatlerinde yüksektir Vücut ısısı 36,2 - 37,5 arasında ise normaldir Ateşle birlikte; üşütme, titreme, baş ağrısı, bunalma, huzursuzluk, vücut kırgınlığı, iştahsızlık, kabızlık, sayıklama, havale veya koyu renkli idrar çıkarmada görülebilir Ateşin nedeni, genellikle soğuk algınlığı, grip, bademcik iltihabı, boğaz ağrısı, bronşit, sinüzit, kulak iltihabı, bağırsak iltihabı veya böbrek hastalıklarından biri olabilir Bu nedenle tedaviden önce nedeni tespit etmek gerekir
basur
Son bağırsakta bulunan siyah kan damarlarının genişleme, şişme ve kanamalarına; halk arasında basur, tıp dilinde hemoroid denir Başka bir hastalığın da belirtisi olabilir Kabızlık, hamilelik, şişmanlık, soğuk yerlerde fazla oturma, alkol alışkanlığı ve son bağırsaklardaki bazı hastalıklar, basura neden olur Basurlar iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılır İç basur; makatın içinde meydana gelen basurlara verilen isimdir Dış basur; makatın dışında, küçük, yuvarlak, eflatuni renkte tümörlerdir Tedavide ilk şart, kabızlığı gidermektir
gazlar
Midede veya bağırsaklarda gaz birikebilir Nedeni; hava yutmak veya mide hastalıklarıdır
hava yutma
Tıp dilinde aerofaji diye bilinen bu hastalık, genellikle asabi mizaçlı kimselerde görülür Bunlar yemek sırasında farkına varmadan hava yutarlar Hava yutma, mide ve bağırsak gazlarının oluşmasına yardımcı olur
havale
Vücut kaslarının ani ve şiddetli olarak kasılması sonucu ortaya çıkan duruma havale denir Büyüklerde havale çoğunlukla sara nöbetleri sırasında görülür Küçük çocuklarda görülen havale, sinir sisteminin değişik nedenler karşısında göstermiş olduğu bir tepkidir Bu tepkiler de; kemik hastalıkları, yüksek ateş, boğmaca, devamlı hazımsızlık, bağırsak şeritleri veya diş çıkarmalardan kaynaklanabilir Ayrıca bu duruma sinir sistemi veya beyinde meydana gelen bir hastalık da neden olabilir Havale geçiren çocuğun gözleri sabit bir noktaya çevrilir, çenesi de kenetlenir Dudakları, yüz kasları, kol ve bacakları, önce şiddetli bir şekilde kasılır, sonra da çırpınmaya başlar Ağzından da köpük gelir Bütün bunlar bir iki dakika devam eder Sonra bütün belirtiler kaybolup, uykuya dalar Hastalığın bir nedenini bulmak için mutlaka bir doktora başvurmak gerekir Bu arada çocuğu sessiz, loş bir odaya yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmek faydalıdır
hazımsızlık
Sindirimin normal şekilde olmaması ve bağırsakların seyrek çalışmasına; halk arasında hazımsızlık, tıp dilinde ise dispepsi denir Nedenleri çeşitlidir Ağır yemekler, yemekleri gereği gibi çiğnememe, diş veya dişeti iltihapları, içki veya sigara içmek, çok miktarda çay veya kahve içmek, fazla miktarda şekerli veya unlu şeyler yemek, kansızlık, yorgunluk, sinir bozukluğu ve üzüntü hazımsızlığı doğuran nedenler arasında sayılabilir Yemekten bir süre sonra; midede şişkinlik veya yanma hissi ortaya çıkar Sık sık yemek ihtiyacı hissedilir Kabızlıktan şikayet edilir Bazı kimselerde halsizlik, uykusuzluk, unutkanlık veya çarpıntı görülür Tedavinin ilk şartı; sıkıntı ve üzüntülerden sıyrılmaktır Zararlı şeyler terkedilir Et yemekleri de mümkün olduğu kadar azaltılır Haddinden fazla yemek yenmez Yemeklerden sonra soğuk su içilmez Yemek aralarında acıkınca süt ile birkaç galete yenir
hıçkırık
Solunum kasları ve özellikle diyaframın uyarılması sonucu ortaya çıkar Tıp dilinde singultus denir Nedenleri çeşitlidir Basit hıçkırıklar; çoğunlukla mide gazı, sıcak ve baharatlı yemekler, sinir bozukluğundan kaynaklanır Ayrıca; bazı kalp, karaciğer, bağırsak ve pankreas hastalıkları, zatülcenp veya zatürreede de görülebilir 3 saatten fazla süren hıçkırıklarda, doktora başvurmak gerekir
idrar tutamamak
Solunum kasları ve özellikle diyaframın uyarılması sonucu ortaya çıkar Tıp dilinde singultus denir Nedenleri çeşitlidir Basit hıçkırıklar; çoğunlukla mide gazı, sıcak ve baharatlı yemekler, sinir bozukluğundan kaynaklanır Ayrıca; bazı kalp, karaciğer, bağırsak ve pankreas hastalıkları, zatülcenp veya zatürreede de görülebilir 3 saatten fazla süren hıçkırıklarda, doktora başvurmak gerekir
incir
bağırsakları yumuşatır Kabızlığı giderir Bronşit, öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır Enerji verir
ishal
İshal; normal katılıktaki dışkının sulu veya yumuşak; sümüklü, kanlı veya yağlı bir şekil alıp, sık sık tuvalete çıkmak ihtiyacını doğurmasıdır Bazen de ağrı yapar İshal ve kabızlığın birbiri ardınca sık sık görülmesi kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir durumdur İshale halk arasında amel ve sürgün; tıp dilinde ise diare denir İshalin nedenleri arasında; yiyeceklerin bozuk olması, veya yiyecek çeşitlerinin değişikliği, üşütme, isteri, bağırsak hastalıkları, kolera, dizanteri, tifo, nefrit, kalp, karaciğer veya akciğer hastalıkları sayılabilir Bu nedenle kısa sürede geçmeyen ishallerde mutlaka doktora başvurmak gerekir Neden ne olursa olsun tedavinin ilk şartı sıkı bir perhizdir Hastaya açık çay, maden suyu içirilir, yoğurt yedirilir Sütlü ve yağlı yiyecekler verilmez, peynir yedirilmez Bol limonlu pirinç çorbası ve patates püresi yedirilir Her saat başı bir elmayı yemesi tavsiye edilir
iştahsızlık
Soğuk algınlığı, mide rahatsızlıkları, bağırsak hastalıkları, karaciğer hastalıkları, safra kesesi hastalıkları, böbrek veya kalp hastalıkları, kadınlarda aybaşı halleri, isteri, yorgunluk, can sıkıntısı, iştahsızlık gibi nedenlerden kaynaklanabilir Tedaviye yemekleri belirli saatlerde yemeye alışmakla başlanabilir Üzücü ve sıkıcı olaylardan uzak durmaya çalışılır Nedeni bulmak için doktora başvurulur
kabızlık
Tuvalete hiç çıkmama veya çok seyrek çıkmaya kabızlık, peklik ya da inkıbaz denir Tıp dilinde ise konstipasyon adı verilir Yeterince sulu şeyler yememe, sinir bozukluğu, bağırsak tıkanıklığı, sindirim sistemi bozuklukları, hormon dengesizliği, basur, fıtık boğulması, kabızlığı doğuran nedenler arasındadır Ayrıca günlerinin büyük bir kısmını oturarak geçirmek zorunda olanlarla, hamilelerde ve yaşlılarda görülür Öncelikle kabızlığa neden olan hastalığı tespit etmek gerekir Esas nedeni tespit etmeden alınacak müsil ilaçları kötü sonuçlar doğurabilir Kabız omayı önlemek için, sebze çorbaları ve yemekleri, mercimek, ıspanak, salata, balık ve çavdar ekmeği yemek çok faydalıdır Ayrıca erik reçeli, bal, üzüm, kayısı veya elma yemek; bol su veya şerbet içmek de yararlıdır Müzmin kabızlıktan şikayet edenlerin de; fazla et, yumurta, peynir, beyaz ekmek, muz gibi yiyecekleri azaltmaları, kahve çay ve sigarayı en az miktara indirmeleri, alkolü bırakmaları gerekir Kabızlığı gideren ilaçların fazla miktarda ve uzun süre kullanılması kötü sonuçlar doğurabilir Bu nedenle ilaçları kullanırken tavsiye edilen miktarları aşmamak gerekir
kanser
Kanser; anormal vücut hücrelerinin başıboş kontrolsüz bir şekide üremeleri ile meydana gelen bir çeşit hastalıktır Başka bir deyişle vücutta meydana gelen kötü tümörlere kanser denir Kanser hücreleri, ya etraftaki dokuları istila ederek ya da ak veya kırmızı kan damarları ile vücudun diğer taraflarına yayılır Buna metastaz (yavrulama) denir Kanserin esas nedenini bilinmemekle beraber, hava kirliliği, ve sigaranın kansere zemin hazırlayıcı oldukları ileri sürülmektedir Kanserden korkmayınız, geç kalmaktan korkunuz! Bu nedenle aşağıdaki belirtilerin biri görüldüğü zaman doktora başvurunuz - Makat veya rahimden gelen anormal kanama veya akıntılar - Göğüslerde veya vücudun herhangi bir yerinde görülen ve ele gelen şişlik veya sertlikler - İyileşmeyen yaralar - Ses kısıklığı veya belirli bir sebebi olmayan öksürük - Yutma güçlüğü ve hazım bozuklukları - Ben ve siğillerde görülen değişmeler Bu işaretlerin herhangi biri iki haftadan fazla devam ederse mutlaka doktora başvurmak gerekir Kanserin görüldüğü yerler aşağıda gösterildiği şekilde tespit edilmiştir - Beyin ve omurilikte %1 - Ciltte %10 - Tenasül yollarında, erkeklerde %10, kadınlarda % 6 - Memelerde %14 - Sindirim sisteminde %25 - Solunum yollarında, erkeklerde %2, kadınlarda %3 - Karaciğer ve safra kesesinde %3 - Diğer organlarda %8 Bu bilgilerin ışığı altında, akciğer, deri, dil, dudak, gırtlak, mide, incebağırsak, kalınbağırsak, mesane, meme, ve prostat daha fazla görüldüğü söylenebilir Kanser tedavisinde uygulanan makro biyotik gıda rejiminin çok etkili olduğu, bu rejimi uygulayan hastaların iyileştikleri ve sağlıklı kimselerin de kanser olmadıkları ileri sürülmektedir Makro-biyotik Gıda Rejimi: Bir günlük gıdanın, %60'ı buğday, arpa, mısır, darı, esmer pirinç veya çavdar unundan yapılmış gıdalardan seçilir %23-25'i hayvan gübresiyle gübrelenmiş bahçelerden toplanmış taze ve olgun meyvelerden, patates, patlıcan, ıspanak, veya domatesten seçilir %5-10'u tahıl veya sebze çorbalarından seçilir %10-15'I deniz ürünleri arasından veya soya fasulyesi, taze fasulye, kırmızı pancar veya şalgamdan seçilir Haftada bir kere beyaz etli balık yenebilir Ancak her hafta pişirme şeklini değiştirmek gerekir Haftada iki kere de fazla şekeri olmayan meyveler yenebilir Çay içilebilir Aşağıdaki yiyecek ve içecekler de yasaktır Beyaz unla yapılmış ekmek, pasta gibi şeyler, beyaz pirinç, tavuk, peynir, yumurta, konserveler, dondurulmuş yiyecekler, şeker, üzüm, şekerli meyve suları, olgunlaşmış meyve ve sebzeler, kuru fasulye, ve kuru bezelye, mercimek, mantar, pekmez, bulama, çikolata, kakao, gazoz dahil bütün meşrubatlar, ve alkollü içecekler, turşu, sirke, hardal, sofra tuzu, bayat yiyecekler, sığır eti Yukarıda anlatılan gıda rejimi hiç aksatılmadan uygulanmalıdır
karaciğer hastalıkları
Karaciğer, diyaframın hemen altında, sağ tarafta, yaklaşık olarak 2 kilogram ağırlığında koyu kırmızı renkte yumuşak bir organdır Yaşamak için gerekli olan bir çok kimyasal olay burada meydana gelir Karaciğerin görevi : - Günde yaklaşık olarak 4 su bardağı (1 litre) safra salgılar - Yağ, protein ve şeker metabolizmasını düzenler - Vücudun ısısını ayarlar - Vücudun ihtiyacı olan su ve vitaminleri yapar - Yağ, protein, şeker ve kan yapımı için gerekli olan maddeleri depolar Kan miktarını ayarlar - Hormonların görevleri üzerinde etkili olur Karaciğer yukarıda belirtilen görevlerinden herhangi birini yapamaz hale gelecek olursa, çeşitli hastalıklar ortaya çıkar Bunların en önemlileri, karaciğer yetersizliği, karaciğer iltihaplanması, karaciğer sirozu, safra kesesi iltihabı ve safra kesesi taşıdır Karaciğer Hastalıklarının Ortak Belirtileri : Hasta, sağ böğründe ağrı hisseder bağırsaklarında fazla miktarda gaz vardır Karnı şişer, anüsten çıkan gaz pis kokar Cilt rengi ve bazen de göz akı sararır Yüzünde ve ellerinde çil gibi lekeler görülür Hazımsızlıktan şikayet eder Sabahları dilinde pas ve ağzında acılık hisseder Nefesi de kokar Sabah saatlerinde ensede ağrı hisseder Çarpıntı, iştahsızlık vardır İdrarın rengi sabahları sarı ve koyu, daha sonraki saatlerde ise, duru ve açıktır Sık sık idrara gider Baldır kasları ağrır El ve ayaklarında şişlik görülür Geceleri uyumak istemez Görme ve işitme duyguları da zayıflar
karaciğer yetersizliği
Karaciğerin görevini yeterince yapmaması sonucu görülen bir hastalıktır Belirtileri bağırsaklarda gaz, karın şişliği, sağ böğürde ağrı, burun kızarması, solgun renk, yüz ve elde çil gibi lekeler, paslı dil, ağızda acılık, mide bulantısı, kabızlık, çarpıntı, el ve ayak şişleri, görme ve işitmede azalma görülür İdrar rengi, sabahları koyu, gündüz ise açık ve durudur İdrara çok çıkılır Hastanın çukulata, baharatlı yiyecekler, turşu, kızartmalar, ve yağlı şeyler yememesi gerekir
karın ağrısı
Karın boşluğunda bulunan mide, bağırsaklar, karaciğer, safra kesesi, pankreas, dalak, böbrekler, idrar torbası ve kadınlarda yumurtalık veya rahimde görülen herhangi bir rahatsızlık, karnın çeşitli yerlerinde ağrılara yol açar Bu nedenle karın ağrılarının nedenleri pek çoktur Karın ağrıları, hastalığın yerine ve özelliğine göre ya aniden ya da yavaş yavaş başlar Ağrı ile birlikte bulantı, kusma, ishal, ve ateş de görülebilir Kısa sürede geçmeyen karın ağrılarında, mutlaka bir doktora başvurmak gerekir Doktora danışmadan ilaç, müshil almak çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir
kulunç ağrısı
Şiddetli ağrılara ve özellikle kalınbağırsak kaslarının kasılması sonucu meydana gelen ve omuz başlarında hissedilen ağrılara, halk arasında kulunç denir Bu çeşit ağrıların bazıları sabit, bazıları da gezici ağrı şeklindedir Kalınbağırsağın kasılmasından kaynaklanan bu çeşit ağrılara, tıp dilinde kolik denir
kusmak
Midenin içindekilerini, elde olmayarak ağız yolu ile dışarı atmaya kusmak, kusulan şeye de kusmuk denir Kusmanın bir çok nedeni vardır Örneğin, zehirli, bozulmuş yiyecekler, içki, gastrit ve ülser gibi mide hastalıkları, bazı besinlere karşı hassasiyet, bazı ilaçlar, kanser, mide kanaması, mide fıtığı, sinirlenme, migren, araç tutması, zehirlenme, kansızlık, sarılık, tiroid hastalıkları, hamilelik ve çocuklarda kabakulak, bademcik veya bağırsak hastalıkları sırasında kusma görülür Tedavinin ilk şartı, kusmanın nedenini belirlemektir Tedavi nedene göre yapılır Hasta kustuktan sonra, sırt üstü yatırılır Birşey yedirilmez Bir bardak buzlu su, yudum yudum içirilir
mide ülseri
Midenin iç yüzündeki belirli bir kısmın aşınması sonucu meydana gelen yaraya mide ülseri denir Sinir bozukluğu, midede asit fazlalığı, zamanında ve iyi tedavi edilmeyen gastrit, mide zafiyeti, karaciğer yetersizliği veya safra azlığı, kalp hastalıkları, sindirilmesi güç yiyeceklerin aşırı derecede kullanılması, haddinden fazla sigara, çay, kahve veya asit yapıcı meşrubat içmek, alkol kullanmak veya bazı ilaçların uzun süre kullanılması mide ülserini doğuran nedenler arasındadır Hastalığın başlangıcında mide ekşimesi ve ağırlık hissi vardır Hastanın ağzına, sık sık ekşi su gelir Tat alma duygusu hafiflemiştir, dil paslıdır, hastanın rengi solmuştur Karnın üst kısmına bastırılınca, acıma hissedilir Bu belirtiler ortaya çıktıktan sonra; en kısa zamanda tedaviye geçilmezse; yemeklerden 2-3 saat sonra sırta doğru yayılan şiddetli mide ağrıları başgösterir Baş dönmesi ve terleme de görülür Bu devrede, kusma ile bir miktar kan da görülebilir Bazı kimselerin büyük abdestleri katran gibi olur Bu işaretler, ülserin ilerlemiş olduğunu gösterir Mide ülseri, bilhassa ilk bahar ve son bahar aylarında, çok rahatsız edici bir hal alır Ağrı ve kanamalar artar Mide ülseri, başlangıcında teşhis edilip de tedaviye başlanılacak olursa, telaşlanmaya ve korkmaya gerek yoktur Bu durumda yapılacak ilk iş, üzüntüye kapılmamak, aksine bütün üzüntülerden sıyrılmaya gayret sarfetmektir Sonra tedaviye yardımcı olmak amacıyla aşağıdaki hususlara kesinlikle uymak gerekir - Tedavi süresince istirahat edin - Yemeklerinizi, her gün belirli saatlerde yiyin - bağırsaklarınızın düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayın - Sigara, çay, kahve ve alkolü bırakın - Diş sağlığına önem verin - Süt ve sütlü yiyecekler, yumurta, kızarmış ekmek, tereyağı, pelte ve haşlanmış balık, sebze püreleri ve patates yemeğini sofranızdan eksik etmeyin
öksürük
Çoğunlukla, göğüs, boğaz veya karın boşluğunda meydana gelen bir rahatsızlığın belirtisi olarak ortaya çıkan öksürüktür 3 grupta toplanır - Kuru öksürük Nezle, boğaz iltihabı, bademcik iltihabı, fazla sigara içmek, sindirim bozuklukları, gastrit, ishal, kabızlık, bağırsak solucanları, kalp hastalıkları ve ses tellerinin hastalanmasından kaynaklanan öksürükler balgamsızdır, yani kuru öksürüktür - Nöbet şeklinde gelen öksürükBu çeşit öksürük, boğmaca veya ciğer şişmesi; gırtlak veya hava borusunun tahriş olması, veya astımdan kaynaklanır Bu çeşit öksürükte pek az balgam görülür - Balgamlı öksürük Bu çeşit öksürük, sık sık tekrarlar Hastada hırıltı vardır Balgam çıkarır ve nefesini dışarı vermekte zorluk çeker Balgamlı öksürük; Bronşit, astım, sinüs iltihabı, müzmin sinüzit, kalp hastalıkları veya tüberküloz'un bir işareti olabilir Öksürük, nasıl olursa olsun, ihmal edilmemesi ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır
romatizma
Umumiyetle eklem, kas ve sinir sistemini etkileyen hastalıklara romatizma denir Romatizma ağrıları, vücudun her tarafında görülebilir Halk arasında, romatizma ağrılarına yel denir Şişmanlık, hormon dengesizliği, karaciğer yetersizliği, beslenme dengesizliği, mide ve bağırsak bozuklukları, çürük dişler, sinüzit, bademcik iltihapları ve yaşlılık romatizmayı hazırlayan nedenlerin başında gelir Ayrıca, soğuk ve rutubet de çok önemli rol oynar Romatizmalı yerlerde ağrı, yanma veya üşütme ve şişlikler görülür Ağrı bazen dayanılmaz dereceye varır Hareket etmekte de güçlük çekilir Tedavi edilmezse, kalp kapağı hastalığı veya bir başka hastalığa neden olur 3 çeşit romatizma vardır: - Akut eklem romatizması - Romatoid artrit - Dejeneratif romatizma
şeker hastalığı
Vücudun şeker yakmasında ortaya çıkan bozukluğun neden olduğu bir hastalıktır Tıp dilinde diabet denir Pankreas, kandaki şeker miktarını kontrol eden ve adına insülin denilen bir madde salgılar Pankreas bu görevini yerine getirmezse, kandaki fazla şeker, karaciğere depo edilir Aç karnına alınan 100 gram kanda 80 miligram şeker vardır Bu miktar yemekten 1-2 saat sonra 140 miligrama kadar yükselir Kandaki şeker miktarı hastalığın durumuna göre aşağıdaki gibi tespit edilir Şeker durumu Açken Yemekten 1-2 saat sonra Normal kimselerde 80 mg 140 mg Orta derecede 130 mg 190 mg Ağır derecede 160 mg 215 mg 2 çeşit şeker hastalığı vardır - Şekersiz Diabet : Hipofiz bezinin arka tarafından salgılanan antidiüretik hormonun yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes insipidus denir - Şekerli Diabet :Pankreasın salgıladığı insülin yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes mellitus denir Şeker hastalığını doğuran nedenler dengesiz beslenme, şişmanlık veya sinir bozukluğudur Bazı kimselerde de irsiyet önemli bir rol oynar Hastalığın başlangıcında çok yemek ve su içmek ihtiyacı vardır İdrar miktarı da artar Kadınların idrar yapma yerlerinde kaşıntı vardır Ayrıca devamlı yorgunluk hali görülür İleri safhada devamlı baş ağrısı, el ve ayak titremeleri, iştahsızlık, aseton kokusuna benzer nefes kokusu, ter kokusu, adele krampları, hafıza zayıflığı, kısmi veya tam felç, iyileşmeyen yaralar ve uykuda sayıklama görülür Şeker hastalığı tedavi edilmezse sonuç damar sertliği, kalp yetmezliği, göğüs anjini, görme zayıflığı, katarakt, karaciğer hastalıkları, siroz olabilir İki çeşit şeker koması vardır - Diabetik Koma aha ziyade şeker hastalarında görülür Nedeni, insülin verme zamanını geçirmek, gerektiğinden az miktarda insülin vermek, bağırsak iltihabı, bademcik iltihabı, grip veya iyileşmeyen yaralardır - Şeker Eksikliği Koması : Tıp dilinde hipoglisemi adı verilen bu çeşit koma, terleme, titreme, çırpınma huzursuzluk, şiddetli açlık, ve aşırı duygusallıkla başlar Nedeni, fazla miktarda insülin vermek veya çok miktarda karbonhidratlı yiyeceklerle beslenmektir Şeker hastaları haftada en az iki kere ılık banyo yapmalıdır ve sonra da vücutlarının her tarafını ılık bir havlu ile ovmalıdır Kabız veya ishal olmamalıdırlar Perhiz yapmalıdırlar Erken yatıp erken kalkmalıdırlar Ağız, boğaz ve diş sağlığına aşırı özen göstermelidirler Masaj, beden hareketleri ve açık havada yürüyüşü ihmal etmemelidirler
tifo
Mikrobik ve bulaşıcı bir hastalıktır Hastalığın mikrobu çomak şeklindedir Tifo basili adı verilen bu mikrop, çoğunlukla tifolu hastaların dışkılarında veya idrarlarında, kanlarında, tükürüklerinde veya vücutlarında görülen deri döküntülerinde bulunur Tifo salgınına, lağım suları karışmış içme suları veya lağım suları ile mikroplanmış yiyecek maddeleri neden olur Salgın daha ziyade yaz ve sonbahar aylarında görülür Hastalık, mikrop vücuda girdikten yaklaşık 7-15 gün sonra ortaya çıkar Hastalığın ilk günlerinde yorgunluk ve baş ağrıları görülür Fakat hasta yatmak ihtiyacını hissetmez Birkaç gün sonra ateş yavaş yavaş yükselmeye başlar İştahsızlık, baş ağrısı, burun kanaması, bronşit, mide ve bağırsak bozuklukları ile birlikte ishal görülür İlk belirtilerin ortaya çıkmasını takip eden birkaç gün içinde ateşi daha da yükselir Göğsünde karnında ve sırtında pire ısırığına benzeyen kırmızı lekeler belirir Bu günler içinde tansiyon düşer, nabız da yavaşlar Hastalığın üçüncü haftasında karın gerginleşir ve şişer Dışkı ise yumuşaklaşır, bağırsak kanamaları görülebilir Bademcikler iltihaplanmış, hasta zayıflamıştır Üçüncü haftanın sonlarından itibaren, ateş düşmeye ve diğer belirtiler kaybolmaya başlar Tifo kalbi, beyni, böbrekleri, akciğerleri, karaciğeri, göz ve kulak sinirlerini etkiler Bu nedenle iyi tedavi şarttır Hastaya süt, yoğurt, ayran, hoşaf, meyva suları, limonata, portakal suyu, yumurta sarısı, yumurtalı çorbalar, iki kere çekilmiş etten yapılmış köfteler, sebze ve meyve püreleri verilir Çok su içirilir
ülseratif kolitis
Stres sonucuda ortaya çıkanbilen ve kalın bağırsakla rektumu kaplayan kanamalı yaralar
verem
Akciğer veremi, tüberküloz, fitizi diye bilinir Nedeni, koch basili denilen ufak kıvrık içinde küçük noktacıklar görülen çomak şeklindeki verem basilidir Verem mikrobu insan vücuduna çeşitli yollardan girebilir Bu yolların başında, solunum yolları gelir Hastalık, çoğunlukla veremlinin balgamı veya veremli ineklerin sütü ile bulaşır Sağlık şartlarına uymamak, aşırı yorgunluk, üzüntü, grip, boğmaca, kızamık veya şeker hastalığı vücudun direncini kaybetmesine ve hastalığın ihtimalinin artmasına neden olur Verem, üç devrede gelişir Birinci devrede, hastada genel yorgunluk, iştahsızlık, sırt ağrıları, öksürük, ve 38 dereceye varan ateş görülür Verem basili bu devrede tüberkül adı verilen iltihaplı bölgeler oluşturur İkinci devrede hiç bir belirti görülmeyebilir Fakat basiller bütün vücuda yayılarak deri, eklemler, kemikler, böbrekler, bağırsaklar, karın ve beyin zarına yerleşirler Bu devrede tedaviye başlanmamışsa, vücudun direnci azalmaya başlar Üçüncü devrede, varem basilleri kan veya lenf kanalları yoluyla yayılmaya devam eder Hastada, yorgunluk, balgamlı öksürük, akşamları yükselen hafif ateş, iştahsızlık ve gece terlemeleri görülür Bu devrede, tedavi edilmezse, diğer akciğer de hastalanabilir Tedaviye 4 ila 9 ay kadar devam etmek gerekir Tedavinin ilk şartı temiz ve açık hava, bol gıda ve üzüntüsüz bir hayattır
Bağırsak için Şifalı Bitkiler
Şifalı Bitkiler > Bitkiler, Bitki Çayları, Meyveler, Sebzeler, Baharatlar
acıağaç
İştah açar, hazmı kolaylaştırır Ateşi düşürür Tükürük ifrazatını arttırır Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler Böbrek sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur bağırsak kurtlarını döker Kanamaları durdurur Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır Fazla kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar
adaçayı
Mide va bağırsak gazlarını giderir Mide bulantısını keser Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir Göğsü yumuşatır Astımdaki sıkıntıları geçirir İdrar ve ter söktürür Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir
anason
Hazmı kolaylaştırır İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir Mide ve bağırsak gazlarını söktürür İdrarı arttırır Öte yandan kusmayı ve ishali keser
ayva
İshal ve dizanteriyi keser Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir İnce bağırsak iltihabını giderir Kanı temizler Çarpıntıyı dindirir
brokoli
Kansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine birebir Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz Kadınlarda göğüs kanserini önler Göğüs kanserine ve spinabifida hastalığına karşı etkili Brokoli bol miktarda, göğüs kanseri riskini azaltan 'indole' adlı bir madde içeriyor İndole, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engelliyor Ayrıca brokolinin diğer bir özelliği de, spinabifida hastalığını (doğuştan belkemiğinde son omurun kapanmamış olması) önlemesi
buğday
Lifli gıdalar sağlıklı bir beslenmenin temelidir Buğdayın dış kabuklarından elde edilen kepek de, genellikle mısır gevreği türü yiyeceklerle tüketilir Kepekli buğday unundan yapılan kurabiye vb bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kabızlığı önler Buğday tanesinin özü olağanüstü besleyicidir Vücudun özümsediği kalsiyum, demir ve çinko burada depolanır Besin değeri, potansiyel olarak yulaf ve mısırdan daha yüksek olan buğday, bağırsak ve rektum kanserini önleyici faktörler içerir Ama, yulaf ve mısıra kıyasla sindirimi biraz daha zordur
çilek
Körpe ve bol sulu çilekler sistemi temizliyor Cilt sorunları olanlar için de iyi bir meyvedir Böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları için de birebirdir Ayrıca diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu gibi, yüksek tansiyon ve kolesterolü düşüren maddeler içeriyor Çilek C vitamini ihtiyacını karşılar Ayrıca bol miktarda potasyum içerir ve lifli besinler arasında önemli bir yer tutar Diyabetli hastalar, çileğe şeker ilave etmemek şaartıyla bu meyveyi bol bol yiyebilirler
çörekotu
İştah açar Vücuda kuvvet ve dinçlik verir Hazmı kolaylaştırır Mide ve bağırsak gazlarını söker Koklanacak olursa baş ağrısını keser
dereotu
Bitkinin kullanılan kısmı meyveleridir Meyveler eylül sonunda toplanır ve gölgede kurutulur Meyvelerinde sâbit ve uçucu yağ, pektin ve azotlu bileşikler vardır Meyveler yatıştırıcı, mide ve bağırsak gazlarını önleyici olarak kullanılır Hazımsızlık ve hıçkırığa tesiri iyidir Yaprakları da yemek ve salatalarda kullanılır
dut
Beyaz dut yaprakları idrar söktürür Vücutta biriken suyu boşaltır Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak solucanlarını söktürür
hatmi
Ağız, boğaz ve dişeti iltihaplarını iyileştirir bağırsak iltihaplarını giderir
havuç
Haftada beş kere yendiği takdirde Harvard'ın araştırmalarına göre kadınlarda kalp enfarktüsünü, felç tehlikesini yüzde 68 oranında azaltıyor Günde iki havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azalttığı görülmüştür Her gün yenen bir havuç da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indiriyor Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor Mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir Kansere karşı etkili olduğu gibi cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor Beta karotin (kansere neden olan serbest radikallari durduruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor) içeren havucun en büyük özelliklerinden biri içerdiği bu maddenin cildin kurumasını engelleyen A vitaminine dönüşebilmesi
kekik
Bedeni kuvvetlendirir Hazmı kolaylaştırır Kalp çarpıntısını keser bağırsak iltihaplarını iyileştirir bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder Kandaki şeker miktarını azaltır
kuşburnu
Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostudur Vücuda dirilik sağlar 100 gram kuşburnunda bir sandık portakala eşdeğer C vitamini vardır İyi bir raşitizm ilacı, etkin bir kan temizleyicisidir Güçlü bir kurt düşürücü ve bağırsak yumuşatıcısıdır Mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı faydalıdır Romatizma ağrılarını gideriyor Basur tedavisinde iyi sonuç veriyor
lahana
Kansere karşı etkili olduğu bilinen sebzelerin başında gelir Bol miktarda B, C ve E vitamini, potasyum içerir Özellikle meme ve rahim kanserine karşı etkilidir Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar Kandaki şeker miktarını düşürür Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir Astıma faydalıdır bağırsak kanserine karşı etkili Lahana kanser hücrelerinin üremesini engelleyen kimyasal bir madde (isotiocyanates) içeriyor ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, haftada bir gün lahana yiyenlerin bağırsak kanseri olma riskleri üçte iki oranında azalıyor
nar
Vücudu kuvvetlendirir İshali keser Burun poliplerine faydalıdır Şerit düşürür Kalbi kuvvetlendirir Mide, bağırsak hastalığı olanlar, küçük çocuklar ve hamileler fazla kullanmamalıdır
soğan ve sarımsak
Yüksek tansiyon ve kalp hastalığı tehlikesini azaltırlar Soğan, mide kanserine yakalanma riskini; sarımsak da bağırsak kanserine yakalanma riskini azaltıyor Sarımsağın mayasında bulunan maddeler hücrelerin zarar görmesini önleyerek, vücudu erken yaşlanmaya karşı koruyor Antibiyotik ve nefes darlığını gideren bileşimler içeren sarımsak bağışıklık sistemini de kuvvetlendiriyor Kalbe ve alerjik hastalıklara karşı etkili Soğan içerdiği kimyasal maddelerle kalbimizi güçlendiriyor ve alerjik reaksiyonları engelliyor Newcastle'da yapılan araştırmalar, düzenli bir şekilde soğan yiyenlerin damarlarının tıkanma riskinin azaldığını gösteriyor
üzerklik
bağırsak kurdundan prostata, hemoroitten karın ağrısına pek çok hastalığa iyi gelmektedir
yenibahar
Damar sertliğini önler Hazmı kolaylaştırır Mide ve bağırsak gazlarını giderir
zencefil
İştah açar Kusmayı önler bağırsak bozukluklarını giderir
zeytin
Zeytinyağı, safrayı artırır Karaciğeri çalıştırır Karaciğer ağrılarını keser Sarılıkta faydalıdır Yaprak ve kabukları yüksek tansiyonu düşürür Kandaki şeker miktarını düşürür bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur
|