![]() |
Hukuk Devleti |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hukuk DevletiHukuk Devleti Hukuk, Arapça bir sözcüktür ve haklar anlamına gelmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aralarındaki tek belirgin fark yaptırım unsurundan doğmaktadır ![]() ![]() Hukuk kuralları toplumsal ilişkileri gruplar halinde düzenler ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk Devletinin Tanımı Varlığının nedenini insanların huzur ve mutluluğunu sağlamakta bulan, amacı insan hak ve hürriyetlerini güvence altına almak ve bunları geliştirmek olan, yönetilenlerin haklarını aramalarının önündeki tüm kısıtlamaları kaldıran, demokratik, eşit ve adaletli bir düzen içerisinde otoriteyi insanların özgürlüğü lehine sınırlandıran, hukukla ve hukukun genel ilkeleriyle bağlı olan devlettir ![]() Hukuk Devleti Kavramı Kavramsal anlamda ilk olarak 18 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk devleti anlayışı, tarihsel olarak sırasıyla mülk devleti ve polis devleti anlayışlarının ardından ortaya çıkmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Mülk devletinin ardından ortaya çıkan “polis devleti anlayışı”nda da hükümdar hiçbir kuralla bağlı değildi ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk devleti ilk olarak Almanya’da ortaya atılmış ancak gelişmesi ve kurumsallaşması Fransa’da gerçekleşmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 20 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yönetilenlere hukuk güvenliği sağlayan ve yönetilenleri de bağlı sayan hukuk kuralları bütünüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk devletinde yönetende yönetilende aynı kurala ağlı uymak zorunda ![]() Hukuk devleti olması için gerekler; 1) Temel hak ve özgürlüğün güvence altına kurala alınması, anayasa ile teminat altına alınması, 2) Yasal İdare, idarenin her türlü işlemlerinde yasaya uyması 3) Mahkemenin bağımsızlığı, yargıçların güvencesi (baskı altında kalmadan karar vermesi) 4) Erkler kudretler ayrımı (birbirinden görevlerin ayrı tutulması) 5) İdarenin yargı denetimine tabi olması 6) İdarenin mali sorumluluğu (İdare maddi veya manevi zararınızı ödemek zorunda) 7) Yasaların anayasaya uygun olması (hiçbir emredici kuralın anayasaya aykırı olmaması) Hukuk Devleti Anlayışı Yönetimin Hukuka Bağlılığı Demokratik düzenin egemen olduğu ülkelerde, yönetimin hukuka bağlılığı ilkesi benimsenmiştir ![]() ![]() Öğretide, yönetimin hukuka bağlılığına, “hukuk devleti” yönetimi hukuka bağlı olmayan devletler için de “polis devleti” deyimi kullanılır ![]() ![]() ![]() Mülk Devleti Anlayışı Mülk devleti anlayışı ortaçağın derebeylik sistemine dayanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kamu hukuk ve özel hukuk ayrımının yer almadığı bu dönemde, parçalanmış bir durumda olan kamu gücü, mülkiyete dayalı haklardan sayılıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Polis Devleti Anlayışı Özellikle XVII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle olmakla birlikte, polis devleti düzensiz, hiçbir kurala bağlı olmayan devlet anlamına gelmez ![]() ![]() ![]() ![]() Polis devleti döneminde, yönetilenlerin, yönetime karşı korunmasının sağlamak için “hazine” kuramına dayanılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk Devleti Kavramı Kara Avrupa’sında, Fransız Devriminden bu yana “polis devleti” anlayışı yerini “hukuk devleti” anlayışına bırakmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk devleti anlayışı, bir ülkede yerleşmiş hukuk düzenine, yalnız bireylerin değil yönetimin de uymasını gerektiren bir ilkedir ![]() ![]() ![]() ![]() Anayasa Mahkemesinin bir kararında da belirttiği gibi, hukuk “devleti, insan haklarına saygı gösteren ve bu hakları koruyucu, adil bir hukuk düzeni kuran ve bunu devam ettirmeğe kendini zorunlu sayan ve bütün faaliyetlerinde hukuka ve Anayasaya uyan bir devlet olmak gerekir ![]() Hukuk devleti kavramı, ülkemizde önce öğretide, sonra yargı kararlarında ve 1961 ve 1982 Anayasalarında yer almıştır ![]() ![]() Hukuk Devleti İlkesinin Gerekleri Hukuk devleti ilkesinin gerekleri konusunda değişik görüşler ileri sürülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk Devletinin Gerekleri Hukuk devletinin birinci koşulu temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Temel hak ve özgürlüklere yönetim tarafından gelebilecek herhangi bir olumsuz müdahalenin önlenmesi için ikinci koşul yönetimin yasallığıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Hiç kuşkusuz yaza devleti anlamına gelmeyen hukuk devletinde yapılan yasal düzenlemelerin ondan üstün olan Anayasaya uygunluğu şarttır ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk devletinde etkili bir koruma yolunun sağlanabilmesi için yargı bağımsızlığının ve yargıçlık güvencesi kurumlarının tam olarak yerleşmesi gerekmektedir ![]() ![]() Hukuk devleti için gerekli olan diğer iki koşul ise tam olarak siyasal katılımcı bir demokrasinin sağlanmış olması ve hukukun evrensel ilkelerine saygı gösterilmesidir ![]() Temel Haklar Güvenliği Hukuk devletinin önemli gereklerinden biri, temel hakların güvenlik altına alınmasındır ![]() ![]() ![]() a) Koruyucu haklar: Kişileri topluma ve Devlete karşı koruyan hak ve özgürlüklere “koruyucu haklar” denir ![]() ![]() ![]() ![]() b) İsteme hakları: Kişilerin topumdan ve devletten isteyebilecekleri haklara “isteme hakları” denir ![]() ![]() c) Katılma hakları: Kişinin siyasal gücün kullanılmasına katılmasını sağlayan haklara “katılma hakları” denir ![]() ![]() ![]() Temel hakların güvence altına alınması, bir yandan temel haklar alanındaki sınırlama ve düzenlemelerin ancak “yasa” ile yapılmasını, diğer yandan da, yasa koyucunun temel hakların “özüne” dokunmamasını sağlamakla olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Temel hak ve özgürlükler, ancak Anayasada açıklık olan durumlarda ve Anayasanın öngördüğü ölçüde sınırlanabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anayasada böyle bir kuralın yer almasına karşın, genel sınırlama nedenlerinin tümünü, tüm hak ve özgürlüklere uygulama olanağı yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yasal Yönetim Hukuk devletinin gereklerinden biri de “yasal yönetim” ilkesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kamu kuruluşlarının, özellikle temel hak ve özellikleri ilgilendiren, kişileri sorumluluk altına sokan davranışlarda bulunabilmeleri, ancak yasaların öngördüğü durumlarda olabilir ![]() ![]() Düzenlenmesi yasalara bırakılan, veya yasalarla düzenlenmesi zorunlu olan konuların, ayrıntılı bir biçimde, yasalarla düzenlenmesi gerekmez ![]() ![]() ![]() Kamu yönetimine ilişkin yetkilerin yasalara dayandırılması yeterli değildir ![]() ![]() ![]() Yönetimin Yargısal Denetimi Toplumda kişinin hak ve özgürlüklerinin yalnız kişiler arasında, birbirlerine karşı korunması yeterli değildir; kamu yönetiminin hukuka aykırı davranışlarına karşı da korunması gerekir ![]() ![]() “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır ![]() Yargısal denetim ile, yönetimin işlem ve eylemlerinden haksızlığa uğrayan kişi, yetkili yargı yerine baş vurarak yönetsel işlemin bozulmasını, kendisine yapılan haksızlığın giderilmesini isteyebilir ![]() ![]() ![]() Hemen her ülke, kendi hukuk yapısına uygun bir yargısal denetim biçimi uygulamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Mahkemelerin Bağımsızlığı ve Yargıç Güvencesi Anayasa Mahkemesinin belirttiği gibi, Mahkemelerin bağımsızlığına ve hakim güvencesine ilişkin Anayasa kuralları hukuk devleti ilkesinin vazgeçilmez öğelerindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mahkemelerin bağımsızlığı, yargıçlara sağlanan güvenceler 1961 Anayasasınca ayrıntılı bir biçimde düzenlenmiştir ![]() ![]() Hemen belirtelim ki, bir yandan yargıç ve savcıların tüm özlük işleri hakkında karar vermekle görevli olan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun oluşumu; diğer yandan Anayasa ile Hakimler ve Savcılar Kanununun Adalet Bakanına tanıdığı yetkiler, mahkemelerini bağımsızlığını ve yargıç güvencesini büyük ölçüde zedelemiştir ![]() Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun başkanı, Adalet Bakanıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yasaların Anayasal Denetimi Yönetimin hukuka uygunluğunun sağlanması için, yargısal denetim yeterli değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anayasa Mahkemesi aldığı kararlarla, yasama organının Anayasaya uygun hareket etmesini sağlamakta ve hukuk devletinin yerleşmesinde etkili olmaktadır ![]() Erklerin Ayırımı Hukuk devleti için, erklerin ayırımı ilkesinin uygulanması, yani yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinden ayrılması gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() Ülkemizde, ilk kez 1876 Anayasasında yer alan erklerin yarımı ilkesi, 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarında da yer almıştır ![]() ![]() ![]() Demokratik Rejim Bir ülkede hukuk devleti anlayışının bulunabilmesi için, yukarıda saydığımız ilkeler gerek vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı İmparatorluğu Hukuk Devleti Anlayışı Osmanlı İmparatorluğu’nda hukuk devleti yolunda bazı adımların atıldığı kuşkusuzdur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı’da hukuk devleti yolunda esas ve somut büyük adımlar ise Meşrutiyet döneminde atılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Tazminat Dönemi Yeniden düzenleme çalışmaları ile, bir yandan bozulan kuruluşların yerine, batı örneğine göre yenileri kurulmaya, diğer yandan yönetimi hukuka bağlama konusunda çaba gösterilmeye başlanılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanzimat düşüncesi, gerçekten bir “ıslâhatçı” olan Sultan II ![]() ![]() Gülhane Hattı, Tanzimat Dönemi 1839 yılında Sultan Mecit zamanında Gülhane’de ilan olunan “Gülhane Hattı Hümayunu” ile başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Islahat Fermanı Hukuk devleti açısından önemli fermanlardan biri de 1856 yılında çıkartılan “Islahat Fermanı”dır ![]() ![]() ![]() Tanzimatla başlayan yeniden düzenleme çabaları içinde önemli olan hususlardan biri de “şer’iye mahkemeleri”nin yanında “nizamiye mahkemeleri”nin ve “Danıştay”ın kurulması olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Fermanı Adalet Tanzimat döneminin son yıllarında “Fermanı adalet” adı ile anılan bir ferman çıkarılmıştır ![]() ![]() ![]() Tanzimat döneminde hukuk devleti açısından yapılanları özetlemek gerekirse, denilebilir ki, bu dönemde bazı temel hakları güvenlik altına alınması, mahkemelerin bağımsızlığı ve yönetimin yargı yolu ile denetimi konularında ilk adımlar atılmıştır ![]() Meşrutiyet Dönemi Yeni Osmanlıların çabaları ile monarşinin meşruti hale getirilmesi için yapılan çalışmalar sonunda 1876 Anayasası çıkarılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerek I ![]() ![]() ![]() a) Sert bir anayasa çıkarılmıştır ![]() b) Temel haklar anayasa güvenliğine kavuşturulmuştur ![]() c) Kuvvetler ayrımı uygulanmaya başlamıştır ![]() d) Mahkemelerin bağımsızlığı ilkesi benimsenmiştir ![]() Meşrutiyet döneminde, hukuk devleti ile ilgili bir çok ilkelerin uygulanmasına başlanmış olması, hukuk devletinin gerçekleştirildiği anlamına alınmamalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1961 Anayasası ile hukuk devletini geliştirmek için gereken bütün koşullar yerine getirilmeye, 1924 anayasanın aksayan yönleri giderilmeye çalışılmıştır ![]() Cumhuriyet Dönemi Hukuk Devleti Anlayışı Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Anayasası olan 1924 Anayasası’nda hukuk devleti terimine rastlanmamakla birlikte, hukuk devletinin içeriğiyle ilgili bazı kural ve kurumlar güvenceye kavuşmuştur ![]() ![]() 1961 Anayasası ile birlikte Türkiye’de ilk kez hukuk devleti terimi Anayasada yer almakta ve hatta Anayasanın temel amacının, hukuk devletini kurmak olduğu hükme bağlanmaktadır ![]() ![]() Genel olarak 1961 Anayasası hukuk devletinin gereklerini güvence altına almış, kuvvetli bir temel hak ve özgürlükler rejimi getirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() 1982 Anayasası’nda da hukuk devleti Cumhuriyetin temel niteliklerinden biri olarak sayılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Anayasanın 2 ![]() ![]() ![]() ![]() Bununla birlikte Anayasada 1995 yılında yapılan değişiklikle temel hak özgürlüklerin alanı genişletilmiş, 2001 yılında yapılan son değişiklikle de hukuk devletine uygun düzenlemeler getirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() 1982 Anayasası’nın ilk halinde temel hak ve özgürlükler alanında öngördüğü sistem yapılan değişikliklerle demokratikleştirilmiş olsa da yine de temel hak ve özgürlükler alanında evrensel standartların yakalandığı ve hak ve özgürlüklerin tam olarak tanınıp güvence altına alındığı söylenemez ![]() Anayasada yasal yönetim ilkesi muhafaza edilmiştir ![]() ![]() ![]() 1982 Anayasasında hukuk devleti anlayışı ile aykırılık en somut olarak “yönetimin yargısal denetimi” konusunda görülmektedir ![]() ![]() ![]() Kanunların Anayasaya Uygunluğunun Yargısal denetimi konusunda da 1982 Anayasası temkinli bir yaklaşım sergilemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anayasa kuvvetler ayrılığından “medeni işbölümü ve işbirliği”nin anlaşılması gerektiğini vurgulasa da yürütmeyi yüceltmiş, yasamayı ve yargıyı yürütmenin etkisi altında bırakmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() 1982 Anayasası’na genel olarak bakıldığında yargı bağımsızlığı ve yargıçlık güvencesi alanında hukuk devleti düzeninin gerçekleşmesi için gerekli olan kural ve ilkelerin düzenlenmiş olduğu görülür ![]() ![]() Özellikle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısal statüsünün yargı bağımsızlığını zedelediği çok açıktır ![]() 1982 Anayasası’nın getirdiği demokrasi anlayışı da oldukça kısıtlıdır ![]() ![]() Hukuk devleti açısından önemli gelişmeler Cumhuriyet döneminde olmuştur ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Hukuk Devleti |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hukuk Devleti1924 Anayasası Dönemi Hukuk Devleti yönünden 1924 Anayasası ile sağlananlar aşağıdaki biçimde sıralanabilir: a) Devletin temel niteliği Cumhuriyet olmuştur ![]() ![]() b) Temel hak ve özgürlükler Anayasa güvenliği altına alınmıştır ![]() c) Yasaların anayasaya aykırı olamayacağı ilkesi benimsenmiştir ![]() d) Yasama gücü yalnız Meclis tarafından kullanılmış ve olağanüstü durumlarda hükümetin yasa etkinliklerinde bulunması önlenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() e) Yargı yetkisi; ulus adına bağımsız mahkemeler eliyle kullanılmıştır ![]() f) Yönetimin yargı yoluyla denetimi ve yönetsel yargı sistemi benimsenmiştir ![]() g) Çok partili demokratik rejime geçilmiştir ![]() 1924 Anayasası döneminde, hukuk devleti açısından aksayan hususlar da şöyle sıralanabilir ![]() a) Yargıçlara yeterli bağımsızlık sağlanamamıştır b) Anayasaya aykırı yasaların çıkarılması önlenememiştir c) Tamel hak ve özgürlüklerin Anayasa güvencesine kavuşturulması yeterli olmamıştır ![]() ![]() 1961 Anayasası Dönemi Milli Birlik dönemi geçici ve olağan üstü bir dönem olduğu için ayrıca üzerinde durulmayacaktır ![]() ![]() 1982 Anayasası Dönemi Milli Güvenlik Konseyi dönemi, Milli Birlik Dönemi gibi, geçici ve olağanüstü, bir dönem olmuştur ![]() ![]() ![]() Ülkemizde Hukuk Devletinin Gelişimi Tanzimat’tan önceki dönem ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1961 ve 1982 Anayasalarının Yapımı Süreçlerinin Karşılaştırılması 1982 Anayasasının hazırlanması süreci 1961 Anayasasınınki ile karşılaştırıldığında, aralarında başlıca şu benzerlik ve farklar göze çarpmaktadır ![]() 1) Benzerlikler: a) Her iki Anayasa, askeri müdahaleler sonucu oluşmuştur ![]() b) Her iki anayasa, bir kanadı askeri harekâtın liderliğini yapan kuruldan (Milli Birlik Komitesi ve Milli Güvenlik Konseyi) diğer kanadı ise sivillerden (Temsilciler Meclisi ve Danışma Meclisi) oluşan Kurucu Meclisler tarafından hazırlanmıştır ![]() c) Her iki durumda da Kurucu Meclis, daha doğrusu bu Meclisin sivil kanadı seçimle oluşmamıştır ![]() d) Her iki durumda da Kurucu Meclisçe hazırlanan Anayasa, halk oyuna sunulmak suretiyle kesinleşmiştir ![]() e) Her iki durumda da sivil kanadın, Bakanlar Kurulunun kurulması ve düşürülmesine ilişkin yetkileri yoktur ![]() 2) Farklar: a) Gerek Temsilciler Meclisi gerek Danışma Meclisi genel seçim sonucunda oluşmamakla beraber, 1961 Temsilciler Meclisinin daha temsili nitelik taşıdığı görülmektedir ![]() ![]() ![]() b) Temsilciler Meclisinde, kapatılan D ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() c) Bu iki fark, Danışma Meclisinin Temsilciler Meclisine oranla, sosyal kompozisyon bakımından çok daha fazla bürokrasi ağırlıklı bir kuruluş olması sonucu doğurmuştur ![]() d) Temsilciler Meclisi Milli Birlik Komitesi karşısındaki durumuna oranla daha geniş yetkili bir kuruluştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() e) 1961 sisteminde, halkoyuna sunulan Anayasa tasarısının kabul edilmemesi halinde ne yapılacağı açıkça belirtilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() f) 1961 halkoylamasında siyasal partiler kamu oyu oluşturmakta aktif bir rol oynadıkları, hatta Anayasanın kabulüne karşı olan görüşler nisbi bir rahatlık içinde ifade edilebildiği halde, 1982 halkoylamasına ilişkin 70 sayıla Milli Güvenlik Konseyi kararında, Anayasa üzerindeki görüş ve önerilerin açıklanmasında “münhasıran Anayasa taslağının geliştirilmesi maksadı içinde” kalınacağı, “Anayasanın halkoylamasında, halkın vereceği reyin nasıl olması gerekeceği hususunda etki yapacak herhangi bir telkinde” bulunulamayacağı belirtilmiştir ![]() ![]() ![]() g) 1961 halkoylamasının aksine, 1982 halkoylamasında Anayasanın kabulü, Cumhurbaşkanının seçimiyle birleştirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece, Kurucu Meclis hakkında kanun uyarınca ilkin Danışma Meclisi sonra da Milli Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen Anayasa Tasarısı, 7 Kasım 1982 günü halkoyuna sunulmuş ve %8 ![]() ![]() ![]() Anayasanın yürürlüğe girmesine ilişkin 177’nci madde gereğince, 6 Kasım 1983 tarihinde milletvekili genel seçimlerinin yapılmasını takiben Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının 6 Aralık 1983’te oluşması, yani yeni seçilen Meclisin göreve başlamasıyla, Milli Güvenlik Konseyinin ve Danışma Meclisinin hukuki varlıkları sona ermiş ve Türk siyasal hayatında yeni bir demokratik dönem başlamıştır ![]() Sosyal Hukuk Devleti 1961 Anayasası gibi 1982 Anayasası da, ikinci maddesinde Cumhuriyetimizi yalnız bir hukuk devleti olarak nitelendirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anayasa Mahkemesinin bir kararında belirtildiğine göre, “Sosyal hukuk devleti insan hak ve hürriyetlerine saygı gösteren, ferdin huzur ve refahını gerçekleştiren ve teminat altına alan, kişi ile toplum arasında denge kuran, emek ve sermaye ilişkilerini dengeli olarak düzenleyen, özel teşebbüsün güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayan çalışanların insanca yaşamasını ve çalışma hayatının kararlılık içinde gelişmesi için sosyal, iktisadi ve mali tedbirler olarak, çalışanları koruyan, işsizliği önleyici ve milli gelirin adalete uygun biçimde dağılmasını sağlayıcı tedbirleri alan adaletli bir hukuk düzeni kuran ve bunu, devam ettirmeye kendini yükümlü sayan, hukuka bağlı, kararlılık içinde ve gerçekçi bir özgürlük rejimini uygulayan devlettir ![]() Sonuç Hukuk devletinin gerçekleşmesi için gerekli olan hukukun genel ve evrensel ilkelere saygı konusunda ise Türk Anayasa Mahkemesi geniş ve çağdaş bir bakış açısına sahiptir ![]() ![]() Tüm bu açıklamalar çerçevesinde Türkiye’de hukuk devleti anlayışının tam olarak yerleşmemiş olduğu söylenebilir ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu açıklamalar çerçevesinde Türkiye’de hukuk devletini tam ve etkin olarak gerçekleştirebilmek için; Herşeyden önce Anayasadaki özgürlükler rejimi ve bunların güvence mekanizmaları genişletilmelidir ![]() Anayasanın denetim dışı bıraktığı idari işlemlere karşı yargı yolu açılmalı, ilgili maddeler bu yönde değiştirilmelidir: Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler (m ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Olağanüstü yönetim usulleri altında idari yargı yetkisini sınırlayan Anayasanın 125 ![]() ![]() ![]() ![]() Yargı bağımsızlığı ve yargıçlık güvencesi açısından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun üyelerinin seçimi, yargı organlarına bırakılmalı, Kurul kendi başkanını kendi seçmeli, Bakanlık Müsteşarının doğal üyeliğine son verilmeli ve Kurulun kararları yargı denetimine açılmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anayasanın öngördüğü demokratik rejim içerik olarak geliştirilmeli, siyasal katılımcı demokratik rejimi geçerli ve işler hale getirmeyi engelleyen düzenlemeler kaldırılmalıdır ![]() Bütün bunların yanı sıra son olarak: Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslar arası sözleşmelerde geçen temel hak ve özgürlükler tanınmalı, evrensel düzeydeki hukukun standartlarına yönelik olarak, uyum yasaları çıkartılmalıdır ![]() Hukuk, toplumda düzeni sağlamak, kargaşayı önlemek için konulan kurallar topluluğudur ![]() ![]() ![]() Hukuk devletini polis devletinden ayırıcı kuralı koyanların da bu kurallara bağlı olmalarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk devleti, tarihsel süreç içinde polis devleti anlayışından sonra çıkmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk devletinin gerekleri olmak zorundadır ![]() ![]() Ülkemizde hukuk devletinin gelişimi Tanzimat’tan önceki dönem, Tanzimat dönemi, Meşrutiyet dönemi ve Cumhuriyet dönemi olarak bir süreklilik arz etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Cumhuriyet dönemi kendi içinde yazarlarımızca üçe ayrılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk Devleti - genbilim ![]() |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|