Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akılcılık, demektir, hakkında, rasyonalizm, tanımı

Rasyonalizm (Akılcılık), Rasyonalizm (Akılcılık) Nedir, Tanımı Hakkında, Ne Demektir?

Eski 07-30-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rasyonalizm (Akılcılık), Rasyonalizm (Akılcılık) Nedir, Tanımı Hakkında, Ne Demektir?



Rasyonalizm (Akılcılık)







Vikipedi, özgür ansiklopedi

Akılcılık veya rasyonalizmolarak da adlandırılan, bilginin doğruluğunun duyum ve deneyimde değil düşüncede ve zihinde temellendirilebileceğini öne süren felsefi görüş

Tanım ve Genel Tarihçe
Akılcılık, bilginin kaynağının akıl olduğunu; doğru bilginin ancak akıl ve düşünce ile elde edilebileceği tezini savunan felsefi yaklaşıma verilen isimdir Buna göre, kesin ve evrensel bilgilere ancak akıl aracılığıyla ve tümdengelimli bir yöntemsel yaklaşımla ulaşılabilirDünya hakkındaki mühim olan bilginin sadece deney ötesi yöntemlerle elde edilebileceğini savunur Akılcılık her bireyin eşit ve değişmez akli ve mantıki ilkelere sahip olduğunun kabulü ile, çeşitli a priori ve apaçık hakikatlerin var olduğunu kabul eder Son zamanlarda, çeşitli dilbilimcilerin bazı dilbilim kavramları hakkındaki yazıları haricinde, a priori bilginin varlığı sıklıkla reddedilmiş, kabul edilse dahi etki alanı ve konumu daraltılmıştır
Bu görüşe göre, kesin bilgi örneği matematiktir Hakikate ve eşyanın bilgisine sadece akıl ile erişilebileceğini savunur Bu sebeple akılcılık, deneyciliğin karşıtıdır Akla karşı yaklaşım pek çok bağlamda dindeki vahiyle yahut etikteki duygu ve hisle karşılaştırılan bir yaklaşımdır Bununla birlikte felsefede akıl genellikle içgörüyle (içe doğmayla değil) karşılaştırılır
Batı'da akılcı gelenek Elealılar, Pitagorasçılar ve Platon ile (aklın kendine yeterliliği teorisi Yeni-Plâtonculuğun ve idealizmin başat temasıdır) başlar (Runes, 263) Aydınlanma'dan beri akılcılık felsefenin hizmetine matematiğin yöntemlerini sunmaya çalışır Descartes, Leibniz ve Spinoza buna örnek gösterilebilir (Bourke, 263) Akılcılık Avrupa'da genellikle kıta felsefesi olarak bilinir, çünkü İngiltere'de deneycilik daha baskındır Nitekim Leibniz ve Spinoza gibi filozofların düşünceleri, İngiliz deneyci filozoflarınkilerle sık sık karşılaştırılmıştır Fakat bu akılcılık ve deneycilik akımları ile filozofların akılcı ve deneyci fikirleri detaylıca incelendiğinde pek doğru bir eylem veya bakış açısı değildir Geniş bir bakış açısından bir filozof hem akılcı hem de deneyci olabilir (Lacey, 286–287) Aşırı noktasında, deneycilik deneyim dışı her türlü bilgiyi reddeder ve her türlü bilginin deneyim ile edinildiğini savunur Akılcılık ise, aşırı noktada bilginin deneyim ve algı olmaksızın saf akıl ile tamamen ve en iyi şekilde edinilebileceğini savunur Yani deneycilik ile akılcılık arasında en temel tartışma (insan) bilgi(si)nin kaynağıdır Bununla birlikte, bu tüm rasyonalistlerin doğa bilimlerinin deneyimsel bilgi ve algıların yardımı olmadan tam anlamıyla bilinebileceğini öne sürdükleri anlamına gelmez Aslında çoğu rasyonalist filozof deneyime de en azından belirli oranda önem vermiştir ve belirtilen derecede aşırı bir noktada bulunan herhangi bir rasyonalist okul ortaya çıkmamıştır (Hatfield)
Felsefî bir okul olarak akılcılık ve içerdiği temel ilkeler 18 yüzyılda büyük bir eleştiriye maruz kalmıştır Bununla birlikte bu dönemde de, sayıları az da olsa, akılcılığı savunan filozoflar olmuştur Örneğin Alman Christian August Crusius ve yine Alman Moses Mendelssohn 18 yüzyıl'da akılcılığa en büyük eleştiri deneyci çevrelerden gelmiştir Bununla birlikte, örneğin Alman filozof Kant da geleneksel akılcı düşünce okulunu tenkit etmiştir Kant eleştirel bir değerlendirmeyle yeni bir rasyonalizm fikrini temellendirmeye yönelir Rasyonalizm geleneği başlangıcından itibaren ele alındığında karşımıza pek çok farklı türlerde rasyonalizm yorumları ya da yaklaşım biçimiyle karşılaşılır

Antik Çağ Felsefesinde Rrasyonalizm
Rasyonalizm geleneği Elea Okulu ile birlikte başlatılabilir İlk akılcı filozof Parmanides'tir denilebilir Ona göre duyumlar değişebilen şeyler olduklarından bilginin temeli olamazlar, aksine akılın değişmeyen ilkeleri bilginin temeli olabilir Elealı Zenon, hocası Parmanides'in akılcılığı daha ileriye götürmüştür Duyuların güvenilmezliğini kanıtlayan paradokslarının ardında rasyonalizm düşüncesi temellendirilir Platon ise idealar teorisiyle rasyonalizmin belli başlı bir kuram olarak şekillendiren isim olarak anılır Platon, rasyonalizmin yöntemsel ilkesi olarak bilinen tümdengelimli yönteminde önü isimlerindendir Ayrıca Aristotales'i de akılcılığın kurucu isimlerinden biri olarak belirtmek gerekir

Kıta Felsefesinde Akılcı Filozoflar
Genel anlamda kişinin akılcı olarak adlandırılabilmesi için iki temel noktayı onaylaması ve kabul etmesi gerekmektedir, bunlar:
  • "Akılcı sezgi a priori bilgimizin tamamı veya bir kısmının kaynağıdır ve
  • Gerçeğin a priori bilgisi mümkündür" (Cassam, s45)
Elealılar ile başlayan akılcı geleneğin Batı'daki en önemli isimleri Descartes, Spinoza, Malebranche ve Leibniz'dir
Descartes'in metafizik hakkındaki savları ve metafiziksel ilkelerinin sonucu olarak gördüğü dualistik yapıya sahip (akıl-vücut ayrımını barındıran) Kartezyen ruh kavramı Avrupa'daki akılcılık geleneği için çok önemli bir noktayı oluşturmaktadır Nitekim Descartes'in metafiziğe dair akılcı görüşleri yaygın kabul görmüş ve 17 yüzyılın ikinci yarısında, fiziksel görüşleriyle birlikte bunlar da kitap olarak birçok öğretim merkezinde okutulmuştur Descartes'in görüşleri kendisinden sonraki filozofları da büyük oranda etkilemiştir Nitekim Descartes'in ortaya attığı insanın ontolojik dualizmi fikri modern toplumlarda dahi sıklıkla kabul edilen bir savdır
Bir diğer ünlü akılcı filozof Spinoza ise başlarda Descartes'in metafizik savlarını benimsese de, zamanla kendi düşüncelerinin olgunlaşması ve gelişmesiyle birlikte Descartes'in savlarını bırakarak daha farklı bir metafiziksel anlayış geliştirmiştir Kartezyan akıl-vücut dualizmini reddeden Spinoza, Tanrı'nın yaratılmış dünyadan ayrı olarak mevcut olduğu fikrine de karşı çıkmıştır Ona göre bir tek ebedî varlık vardı Spinoza'nın bu fikri ve metafiziksel açıklamaları Batı'da panteizm açısından çok önemlidir Metafiziğe dair savları detaylıca Etik isimli eserinde yer alır Ayrıca dinin de akılcı eleştirisini yapmıştır (Hatfield)
Kartezyan ruh kavramıyla birlikte Descartes'in metafiziğe dair görüşlerini genel olarak benimseyen Malebranche ise aklî fikirlerin bireysel zihinlerden ziyade, Tanrı'da var olduğu ve Tanrı'nın gerektiğinde insanlara bu bilgileri ilâhî bir anlamda sunduğunu öne sürerek Descartes'ten ayrılmıştır
Anılan diğer filozoflar gibi Leibniz de başlarda Descartes'in fikirlerinin takipçisi olmuştur Bununla birlikte daha sonra Descartes'in fikirlerini reddederek, kendi geliştirdiği metafiziksel fikirleri savunmuştur Leibniz düşüncesinde Tanrı'nın yarattığı dünya bilinçli ve ayrı küçük varlıklardan oluşur Daha sonra bu varlıklara monad ismini vermiştir (Monadoloji, 1714) Ayrıca Leibniz'in düşüncesinde Tanrı tüm olası dünyalardan en iyisi olarak dünyayı yaratmıştır ki burada kastedilen en iyi, mükemmel, eksiksiz anlamındadır Bu fikir daha sonraları birçok filozof tarafından tenkit edilmiştir

Kantgil Rasyonalizm
Rasyonalizm konusunda en temel eleştirileri, kendisi de özgül bir rasyonalist olan Kant'tan gelir Kant Saf Aklın Eleştirisi (1781) isimli eserinde bu noktadaki temel eleştirisini ortaya koymuş ve felsefi ilkelerini açıklamıştır Hem amprizmin hem de rasyonalizmin felsefi problemleri eleştirel bir şekilde değerlendirilerek Kant felsefesinde aşılmaya çalışıldığı görülür Bu bakımdan eleştirel felsefe olarak adlandırılan felsefe geleneğinin kurucusu Kant'tır ve o bu yolla ampirizmin ve rasyonalizmin yetersizliklerinden kurtulmaya çalışmıştır Kant insan bilgisinin sınırlarını ve yapısını soruştururken, bir yanda aklın kuramsal statüsünün belirlenmesi ile ilgilenmiş öte yandan da her tür deneyimin kuramsal sınırlarını belirlemeye çalışmıştır Saf Aklın Eleştirisi'nde özellikle deneyimin zorunlu doğasının incelenmesine yönelik kapsamlı bir girişim vardır A priori ve a posteriori bilginin varlığını kabul eden Kant, bunları farklı bilgi türleri olarak sınıflandırır ve önceki felsefe geleneklerinin yetersizliklerini bu kategoriler ekseninde değerlendirir

Hegelci Rasyonalizm
Rasyonalizm geleneği Parmanides'ten Hegel'e uzanan bir gelişim çizgisi gösterir, bu çizgi üzerinde birbirinden çok farklı akılcılık anlayışlarıyla karşılaşılır Farklı rasyonalizm tanımlarına rağmen, doğruluğun ölçüsünü akıl olarak ele almasını bu felsefe geleneğinin ortak bir öğesi olarak ele alırsak, söz konusu düşüncenin doruk noktasında Hegel ile karşılaşılır Hegelci diyalektik yöntem rasyonalizmin kendi içinde kendini temellendirmesinin bir yöntemi olarak ortaya çıkmıştır Hezel’in ünlü sav sözü, "Gerçek olan her şey ussal, ussal olan her şey gerçektir" değişi, tüm bir rasyonalizm geleneğinin en özlü ifadesi olarak görülür

Aydınlanma ve Rasyonalizm
Aydınlamacılık ile birlikte akıl ve akılcılık kavramları farklı bir anlam daha kazandı Felsefî bir vurgudan öte, feodal ve dinî müessese ve uygulamalar ile sosyal ve politik uygulamaları akıl ışığında ve aklı baz alarak eleştiren kişilere rasyonalist adı verilmeye başlandı ve bu tip eleştirel yaklaşım da rasyonalizm olarak anılmaya başlandı Burada felsefi ilkelerin aynı zamanda toplumsal düzenlemelerde yeni bir yönelimin kurucu ilkeleri haline gelmesi söz konusudur Bu anlamda rasyonalizm aklı kurucu ilke olarak benimseyen ve dinsel toplumsal örgütlenmelere karşı akılcı toplumsal düzenlemelerini temel alan yaklaşımları ifade eder Kant'ın "Aydınlanma Nedir?" sorusuna verdiği, "insanın kendi aklını kullanmasıdır" şeklindeki cevabı, aklın aydınlanmacılıkta felsefi bir ilke olduğunu gösterir Buna göre evrensel bir dayanak noktası olan akıl, toplumsal yaşamın herkes için geçerli olabilecek akılcı bir düzenlemesini mümkün kılabilecektir

Rasyonalizm içindeki Filozof ve Düşünürler Listesi
  • Farabi
  • Parmanides
  • Elealı Zenon
  • Aristotales
  • Isaac Asimov
  • René Descartes
  • Benjamin Franklin
  • Sigmund Freud
  • Robert A Heinlein
  • Immanuel Kant
  • Gottfried Leibniz
  • John Locke
  • Jim Herrick
  • H P Lovecraft
  • Nicolas Malebranche
  • Thomas Paine
  • Thomas Hobbes
  • Platon
  • Karl Popper
  • Gene Roddenberry
  • Bertrand Russell
  • Abraham Kovoor
  • Joseph Edamaruku
  • Barbara Smoker
  • Baruch Spinoza
  • Elizabeth Cady Stanton
  • Voltaire
  • Herakleitos

Alıntı Yaparak Cevapla

Rasyonalizm (Akılcılık), Rasyonalizm (Akılcılık) Nedir, Tanımı Hakkında, Ne Demektir?

Eski 07-30-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rasyonalizm (Akılcılık), Rasyonalizm (Akılcılık) Nedir, Tanımı Hakkında, Ne Demektir?



Rasyonalizm Nedir?

Doğru ve genel geçer bilgi elde edilebilir Böyle bir bilginin kaynağı akıldır, düşünmedir" tezini savunun görüşe, akılcılık (rasyonalizm) adı verilir Bu görüşe göre, akıl yoluyla belirlenmiş zorunlu, kesin, genel geçer bilgi örneği matematik ve mantıktır

SOKRATES (MÖ 469-399)

İlk rasyonalist düşünürdür Sahip olduğu görüşlere ilişkin hiçbir yazılı eser bırakmamıştır Onun görüşleri öğrencisi olan Platon'un kitaplarından öğrenilmiştir Sokrates'e göre bilgilerimiz doğuştandır Bunu kanıtlamak için hiç matematik bilgisi olmayan bir köleye, yönelttiği sorularla bir geometri öğretemez, ancak onda doğuştan bulunan bilgi ve düşüncelerini uyandırabilir

Onun bu yöntemine diyalektik (soru-cevap) sanatı denir Bu yöntem üç aşamadan oluşur: Soru sorma, ironi (alay etme), mayotik (doğurtma)

Sokrates bu yöntemle kavrama ulaşmayı amaçlar Kavram ile yargılara sağlam bir temel bulacağına inanmıştır Sokrates'in üzerinde durduğu başlıca konu ahlâk olmuştur Erdemli olmanın (ahlâklılık) mutlu olmaya vardıracağını, bu nedenle erdemin bilgi olduğunu dile getirmiştir

PLATON (Eflatun MÖ 427-347)

Sokrates'in öğrencisidir Rasyonalist anlayışı daha sistematik bir yapıya dönüştürmüştür Platon'a göre iki evren vardır: Biri duyumlanabilen varlık evreni, diğeri akıl ve düşünme yoluyla kavranabilen idealar evrenidir Asıl gerçeklik idealar evrenidir

Duyular yoluyla kavranabilen evren, idealar evreninin bir görüntüsü, kopyasıdır İnsan, gerçek bilgiye, idealar evrenini kavrayarak, yani düşünerek varabilir Duyumlanan evrenin bilgisi yanıltıcıdır ve görelidir Bu düşünceleriyle Platon, rasyonalizmi idealizmle özdeşleştirmiştir

ARİSTOTELES (MÖ 384-322)

Platon'un idealizmini eleştirerek rasyonalizmi realist bir anlayışa dönüştürmüştür Aristoteles, aynı zamanda mantığın kurucusudur Ona göre mantık, doğruya vardıran bir araçtır O, mantıklı düşünmeyi tümdengelim olarak değerlendirir Gerçek bilgi, tümel gerçekliklerden tümdengelim yoluyla elde edilebilirler Aklın genel gerçekliklerden yola çıkarak buradan tikel ve özel bilgiler elde etmesi, aklın temel fonksiyonudur ve türevidir

Aristotelese göre iki tür bilgi vardır: Biri deneye, yani yaşarken duyum ve algılarla kazanılan bilgiler, diğeri ise bilimsel bilgidir Bilimsel bilgi; kavram, yargı ve akıl yürütmeye bağlıdır Bilimsel bilgi, tek tek var olanlardan kalan bilgi olmayıp, genel ve tümel olanı kavramaya yönelik rasyonel bilgidir

Aristoteles için akıl da etkin ve edilgen akıl olarak iki yönlü özellik gösterir Etkin akıl, ideaları kavrar, bilir ve bütün insanlar da ortaktır Edilgen akıl ise duyu verilerini işler, tümel kavramları oluşturur Bu akıl bulunduğu bireyin özelliğini taşır

FARABİ (870-950)

Farabi, İslam Felsefesi'nin kurucusudur Aristoteles'in felsefesini benimsemiştir Kuran ile Aristoteles felsefesini uzlaştırmaya çalışmıştır Bu nedenle Farabi'ye ikinci öğretmen (muallim-i sani) denmiştir

Farabi'ye göre en gerçek, en yüce varlık Tanrı'dır Tanrı, var olmasını bir başka şeye borçlu olmayan, varlığını kendinden alan bir özelliğe sahiptir Diğer varlıklar ise kendi başlarına var olamaz

Farabi'ye göre Tanrı, hem öz hem de varoluştur Yaratılanlar, Tanrı'ya en yakın varlıklar olan "akıllar" halinde Tanrı'dan çıkarak, var olurlar Bu var oluş bir sıra düzenine göre olur Tanrı'dan çıkan "akıl"lar arasında en önemlisi hep etkin akıldır Bu akıl, mutlak bilgi ile aynıdır İlk bilgiler bu etkin akıldan çıkmıştır

Duyumlara ve mantıksal çıkarımlara dayalı bilgilerin doğruluğundan emin olunamaz Doğrulukları deneyle kanıtlanmış bilgiler tümel bilgilerdir Bu bilgiler,doğruluğu aynı zamanda akla dayalı olan gerçek bilgilerdir

DESCARTES (1596-1650)

Yeniçağ'da rasyonalizmin temsilcisi, Fransız filozofudur Matematikçidir Matematikte "Analitik Geometri"nin kurucusudur Descartes'e göre matematiğin metodunda analiz ve sentez vardır Bu yol, gerçeği elde etmede kullanılacak en doğru yoldur

Descartes, insan zihninde doğuştan var olduğunu kabul ettiği gerçeklerden başlanarak ve matematiğin metodu kullanılarak apaçık bilgilere varılabileceğini iddia etmiştir

Descartes, doğrulara, gerçek bilgilere varmada "şüphe" metodunu kullanmıştır Kullandığı şüphe, bir amaç değil bir araç şüphesidir Descartes'e göre şüphe etmek düşünmektir Şüphe eden kişi düşünüyor demektir Şüphe eden kişi, şüphe eden benliğinden, yani bilincinden ve bilincinin varlığından şüphe edemez İşte bu Descartes'e göre ilk elde edilen gerçekliktir Daha sonra bu yöntemle Tanrı'nın ve varlıkların şüphe edilemeyecek gerçeklikler olduğunu kanıtlar Kanıtlamalarını hep akıl yoluyla yapar

LEİBNİZ (1646-1716)

Leibniz bir Alman düşünürüdür Aynı zamanda bir mantıkçı ve matematikçidir Ona göre insan bilgisi iki yolla elde edilir: Duyularla ve akıl yoluyla elde edilen bilgiler Duyu bilgisi, yanıltıcı ve güvenilir olmayan bilgidir Matematik bilgisi buna örnektir

Leibniz'e göre her şey Tanrı'dan türemiştir Tanrı sonsuzdur İnsan aklı Tanrı bilgisine "çelişmezlik" ilkesi ile varır Bu tür bilgiler, ezeli ve ebedi hakikatleridir Bunun yanında olgulara dayalı bilgiler de vardır Bu bilgiler "yeter sebep" ilkesine dayanırlar Bu görüşleriyle Leibniz, rasyonalizm ile empirizmi uzlaştırmaya çalışmıştır

HEGEL (1770-1831)

Hegel'e göre akıl değişmez, mutlak, en güvenilir bilgi kaynağıdır Akıl, insan düşünmesini ve bilinçsiz doğayı idare eden bir kanundur Düşünmek, araştırılan ve bilgisi elde edilmek istenen "nesnenin özünü bilmek" etkinliğidir

Her nesnede görüntüsünün ardında bir de öz vardır Düşünmek, nesnenin ardındaki bu özü kavramaktır Hegel'e göre akla uygun olan gerçektir Akıl, mutlak varlığın ve doğadaki değişmenin bilgisini apaçık olarak vermektedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.