Prof. Dr. Sinsi
|
Gümüşhane İli Ve İlçeleri Hakkında Genel Bilgiler
Gümüşhane Hakkında Bilgiler, Gümüşhane Coğrafyası, Gümüşhane Gezilecek Yerleri, Gümüşhane İlçeleri, Gümüşhane Tarihi,Gümüşhane Turistik Yerleri, Gümüşhane Yemekleri
GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü : 10 227 km²
Nüfus : 169 375 (1990)
İl Trafik No : 29
Doğu Anadolu ile Karadeniz Bölgesi arasında, Çin-Trabzon Tarihi İpek Yolu Güzergahı üzerinde, tarih ile doğal güzelliklerin kucaklaştığı, zengin Gümüş Madeni ocaklarından dolayı Gümüşhane adını taşıyan bir ildir
Gümüşhane Milattan Önce 3000 ‘ lere uzanan tarihi içerisinde bir çok uygarlıklara ev sahipliği yaparak bu kavimler mozaiğinin izlerini günümüze taşımaktadır
Denize 100 km uzaklıkta olan ilin klima özelliğini sahip havası, sahip olduğu eşsiz doğal güzellikleri, yer altı resim sergisini andıran zengin oluşumlu mağaraları, 450 ‘ ye yakın yaylası, çok sayıda antik kentleri, doğal park alanları,zengin flora ve faunası bakir bir turizm potansiyeline sahiptir
İLÇELER
Gümüşhane ilinin ilçeleri; Kelkit, Köse, Kürtün, Şiran ve Torul’dur
Kelkit : Gümüşhane’nin en büyük ilçesi olup, sınırları içinde önemli tarihi yerleşme merkezleri bulunmaktadır Bizanslılar tarafından kurulan şehirde kalıntıları, surları kiliseleri, su yolları ve kanalları; kabartma eserler ve heykeller bulunmuştur
Kürtün : Harşit çayı kenarında Tirebolu-Torul transit karayolu üzerinde kurulmuş, son derece dağlık araziye sahip bir ilçedir Kürtün İlçesinin çevresi yeşil ormanlık alanları ile adeta bir orman denizi görünümündedir
Köse : İlçe kuşaktan kuşağa geçen ve halen önemini koruyan zengin bir mutfak mirasına sahiptir Evelek dolması, kelem dolması, siron, fıt fıt haşılı, ve pirinçli börek yörenin damak zevklerini sembolize etmektedir
Şiran : Tomara Şelalesi Şiran İlçesi’nin güney batısındaki Seydi Baba Köyü’nde yer almaktadır Şelalenin suları, tepe yamacından kayaların arasından ve yer altından çıkarak yere dikey olarak akmakta ve yatağını oluşturmaktadır
Torul : Harşit Çayı etrafında kurulmuştur Torul ilçesi turizm bakımından oldukça zengindir Karaca Mağarası, Zigana Dağı, Limni Gölü, Yedi göller, Tarihi köprüler bunlardan bazılarıdır
GEZİLECEK YERLER
Gümüşhane Evleri
Ana yapı malzemeleri taş, kerpiç, ahşaptır Evlerin plan olarak arz ettikleri şema ortada bir avlu ve iki yana dizilmiş mekanlardan meydana gelmiştir Evlerin alt katları ailelerin günlük ihtiyaçlarını karşıladıkları mutfak, banyo, wc, kiler ve günlük yaşamın diğer mekanlarından oluşur Üst katlar ve çatı katı ise yatak odası ve misafir odaları şeklinde düzenlenmiştir Evlerin dış görünümü doğal peyzaja olağanüstü uyum sağlamaktadır Günümüz mimarisine örnek olacak tip ve güzelliktedir
Sarıçiçek Köy Odaları : Gümüşhane Sarı çiçek Köyünde bulunan odalar şehir merkezine 27 km mesafededir Odalar Hacı Ömer Ağa tarafından yaptırılmıştır Köye gelen misafirlerin ağırlanması için yaptırılan odalar 200 yıllık tarihe sahiptir Odalar ahşap işlemeleri , renga renk boyamaları ile ilk günün tazeliği ve zerafeti ile halk sanatının gücünü yansıtmaktadır Çekici işleme motifler,ahşap işlemeler birbirine çivisiz bir teknikle monte edilmiş ,perde motifleri hatırlatan parçalı rokoko tarzında stilize yapraklardan ibaret bir ahşap süsleme kullanılmıştır Yapıtlar rokoko ve Ampir üsluplar yanında yer alan klasik üsluplarda kullanılmış, Türk mimarisinin erken örneklerindendir
Örenyerleri
Eski Gümüşhane: Harşit Irmağı’na dökülen, Musalla Deresi’nin yamaçlarında ve bugünkü kent merkezinin 4 km güneybatısında bulunan ilk yerleşim yeridir Zaha/Zanka daha sonra Argyropolis, Canca, Eskişehir adlarıyla bilinen yerleşimin ilk kuruluşuna ilişkin bilgiler kesin değildir Yörede yaklaşık 35 kale kalıntısı bilinmektedir Bunların Roma ya da Bizans dönemlerinde yapıldığı sanılmaktadır
Santa Harabeleri: Yağmurdere bucağı sınırları içerisinde olup, merkez ilçeye 90 km uzaklıkta bulunmaktadır Yerleşimin 17 yüzyılda kurulduğu sanılmaktadır Santa yerleşimi 9 mahalleden ve 300’ü aşkın yapıdan oluşmaktadır
Satala Antik Kenti (Sadak Köyü): Kelkit ilçesinin 17 km güneydoğusunda Sadak köyündedir Yörede XV Legio Apollinaris armalı tuğla parçaları bulunmasıyla, buranın antik Satala kenti olduğu kesinleşmiştir Bizans tarihçisi Prokopius, kentin tepelerle çevrili bir ovada kurulduğunu, İmparator Iustinianus’un surları onarttığını bildirmektedir Satala kenti, Roma Lejyon Kampı çevresinde kurulup, gelişmiş ve imparatorluk döneminde Latin kültür merkezi olmuştur Satala Kalesi su kemerleri, tiyatro, agora ve diğer yapı kalıntıları kent ve çevresinde görülebilir durumdadırlar Satala Kalesi’nin, Bizans İmparatoru Iustinianus tarafından onartıldığı bilinmektedir
Kaleler
Canca Kalesi: Bu kaleye Vank köyünden ve Kale Deresi denilen vadiden gidilmektedir Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde bu kaleden bahsetmektedir Kale, doğu-batı istikametinde arka arkaya üç bölümden oluşmaktadır Ayrıca yüksek duvarlar ile takviye edilmiştir
Kov Kalesi: Merkez ilçe sınırları içerisindedir Gümüşhane-Erzincan karayolunun 21 km’sinde eski ismi Kov olan Esenyurt köyünün sınırları içindedir Kaleye karayolundan ayrılan stabilize bir yolla ulaşılır
Akçakale: Gümüşhane’nin Bağlarbaşı semtindedir Kale olarak anılmakla beraber, küçük bir istihkam yeridir Kale, bir kaya kütlesinden faydalanılmak suretiyle inşa edilmiştir Daha sonra yapının üst kısmı tamamen yıkılmıştır
Keçi Kalesi: Merkez ilçe sınırları içerisindedir ve Kale bucağından geçen transit yol üzerinde bulunmaktadır Bu kaleye halk arasında Kokanes veya Koans da denir Kale, çok sarp bir kayalık üzerinde yer almaktadır İhtişamlı bir görünüşe sahip olan bu kalenin iki yolu vardır Kaleye giriş doğudandır Kale, doğu ve batı tarafından yüksek kalelerle takviye edilmiştir Kale içerisinde bulunan iki yapı dikkati çekmektedir Toprak seviyesinden biraz yüksekte olan yuvarlak kemerler dikdörtgen şeklindeki mekânlara aittir Arka arkaya bulunan bu iki yapının aydınlığı sağlayacak hiçbir penceresi mevcut olmadığından, bunların zindan olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir Kalede ayrıca vadiye inen gizli su yolları da mevcuttur
Torul Kalesi: Torul ilçesinde bulunan kalenin hangi devirde yapıldığı bilinmemekle birlikte, Cenevizliler döneminde yapıldığı sanılmaktadır Uzun Hasan’ın ölümünden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından alındığı bilinen kalenin sur duvarlarından bir bölümü ayaktadır
Gümüşkaya Kalesi: Dibekli köyünün kuzeyinde dağlar arasındadır İki dağ arasına açılmış girişin üzerindeki yazıt yeri boştur Kalenin yakınındaki kayalarda gözcü kuleleri, kale içinde düzgün tabanlı, duvarlarında nişler bulunan küçük bölmeler vardır Yapının çevresinde taş basamaklar yuvarlak bir yapı kalıntısı ve su deposu bulunmaktadır Burada çeşitli dönemlerden çanak, çömlek, çini parçaları, cam gereçler, gözyaşı şişeleri, ikonlar ve takılar bulunmuştur
Gümüştuğ (Avliyana) Kalesi: Torul ilçesine 30 km uzaklıkta Gümüştuğ köyündedir Irmağın her iki yakasındaki kalıntılarda Bizans döneminden silahlar, “Konstantinata” basımlı sikkeler bulunmuştur Sol kıyıda bulunan kalede, 1,5 m yükseklikte, biçimlendirilmiş beş sütunun, bir tapınağın kalıntıları olduğu bilinmektedir
Camiler ve Kiliseler
Süleymaniye Camisi: Eski Gümüşhane yerleşim yerinde, Süleymaniye Mahallesi’ndedir Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırdığı cami, onarımlar yüzünden özgünlüğünü yitirmiştir Selçuklu geleneğini sürdüren dikdörtgen planlı yapı, mihrap önüne dikey uzanan üç neften oluşmaktadır Kalın, silindirik gövdeli minare sağlamdır Geçmişte 6 ahşap direğin taşıdığı düz toprak dam değiştirilmiş, çatıyla örtülmüştür Camiye bitişik medrese günümüze ulaşamamıştır
Küçük Cami: Eski Gümüşhane yerleşim yerinde Süleymaniye Camii’nin arkasında bahçeler içindedir Yapımıyla ilgili bilgiler kesin değildir 12 yüzyıl başlarında Danişmendlilerin yöreye gelişlerinden sonra yapıldığı sanılmaktadır Kare planlı, tek kubbelidir Yaklaşık 10 m yüksekliğindeki kubbe küçük taşlarla örülmüştür Kapı ve pencereler yuvarlak kemerlidir Sivri kemerli mihrap, gri renkte taştan yapılmıştır
Hagios Georgios Manastır Kilisesi: Hutura köyüne giden yolun sağında, tepe üstünde manastır kalıntısı ve kilise vardır 14 yüzyılın ilk yarısında Trabzon Prensi Aleksios Komnenos yaptırmıştır Kilise 1509′da keşiş Ananias, 1624′te Georgios Stratilatis tarafından onartılmıştır Ayrıca Sultan II Abdülhamit döneminde onarıldığını gösteren yazıtı da vardır Haç planında, kubbeyle örtülü bir yapıdır Apsis önüne yerleştirilen birer payeyle doğu-batı yönüne genişleme göstermiştir Haç kolları beşik tonoz örtülüdür Ana ve yan yüzler yarım sütunçelerle üç bölüme ayrılmış, bu bölümlere yuvarlak kemerli pencereler açılmıştır Batı yönünde, ortada üstü kapalı sütunlu ana giriş vardır Yapı, bitki (üzüm, kıvrık dal, palmiye), halat, ejder motifleri ile bezelidir Pencere üstlerinde İsa’nın monogramları ve Aziz Georgios’un simgeleri işlenmiştir
Ayvalos Kilisesi: Kilise, merkez ilçe sınırları içerisinde olup, Mescitli köyünden Arnavutlu Yaylası’na giderken yolun sağında yer almaktadır Küçük, dikdörtgen planlıdır Kapısı düz olup, üzerinde beşik tonozlu alınlığı vardır İç duvarlardaki freskler halen belli olmakla birlikte, genelde tahrip olmuştur
Çakırkaya (Kalur) Kaya Kilisesi: Şiran ilçesinin Çakırkaya köyündedir Kaya kütlesinin düzgün ve özenli bir işçilikle oyulmasıyla oluşturulmuştur Doğu-batı yönünde üç nefli bazilika planındadır Öbür yan duvarlarda yalancı kemerlerle devinim sağlanmıştır Kilise önünde odalar, bitişiğinde bir kaya şapeli vardır Ancak planı ve mimari öğelerinin Trabzon kiliseleriyle benzerliği göz önüne alınarak 14 yüzyıla tarihlendirilmektedir Ortadaki sütunlar yıkılmış durumdadır Kaya kilisesi olması açısından ilginç bir örnektir
Panaghia (Meryem Ana) Manastır Kilisesi: Torul ilçesinin, Büyük Çit Vadisinde, Çit Deresi’nin sol tarafındaki yamaç üzerindedir Yüksek duvarlarla çevrili avlu ve kilise kalıntısı görülebilir Khaldea Metropolitliği’ne bağlı 7 kiliseden biridir Kiliseyi ilk kez 890-900 tarihleri arasında üç keşişin kurduğu bilinmektedir Daha sonra Trabzon Komnenosları döneminde ve 19 yüzyılda onarılmıştır Haç planlı yapının daire biçiminde üç apsisi vardır Ana mekânı örten kubbe, Trabzon Ayasofya Kilisesi’ndekine benzemektedir
Olucak (İmera) Manastır Kilisesi: İl merkezine 15 km uzaklıktaki Olucak köyündedir Olucak (İmera) köyü eski yerleşimdir Manastır, yerleşim yerinde günümüze en sağlam gelen yapılardan biridir köye hâkim geniş bir alana yapılmıştır Bahçe duvarının kuzey bölümünde şapel ve bir kaç odacık bulunmaktadır Yazıtında 1350 tarihinde yaptırıldığı belirtilmekle birlikte 19 yüzyıl içinde onarım gördüğü sanılmaktadır
Sanata Çakallı Kilisesi: Çakallı (Yaylaköy) yerleşim yerinin merkezinde yer almaktadır Kilise üç nefli ve bazilika planlıdır Kilisenin ana taşıyıcı duvarları genelde sağlamdır Örtüsü tamamen yıkılmıştır İki girişten biri batıda diğeri ise kuzeydedir Işıklandırma dengeli bir biçimde yan duvarlar ve apsislere yerleştirilmiş pencerelerle sağlanmıştır Köşelerde yontu taşı kullanılmıştır Kilise 19 yüzyıl mimari özelliklerini taşımaktadır
Pavrezi Şapeli: Merkez ilçe sınırları içerisinde bulunan şapel, Mescitli (Beşkilise) köyü yakınında Pavrezi’dedir Küçük boyutlarda, dikdörtgen planlı, tek nefli bir yapıdır Apsisin beşik tonozunda 1405′de yapıldığını gösteren yazıtı vardır Yapı, iç duvarlarını süsleyen freskleri ile ünlüdür Bu duvar resimlerinde, İncil’den alınan sahneler ve kilise büyükleri canlandırılmıştır Bunlar son dönem Bizans resminin başarılı örnekleridir
Santa Kiliseler Grubu
Köprüler
Tohumoğlu Köprüsü: Gümüşhane-Erzurum yolunda Tohumoğlu kesimindedir Selçuklu dönemine ait olduğu sanılmaktadır Küçük taşlardan yapılan ve iki gözlü hafif sivri kemerli bir köprüdür
Gümüşkaya (Kodil Bahçe) Köprüsü: Gümüşkaya yolu üzerindedir Tek gözlü ve kesme taştan yapılmıştır Hafif sivri kemerlidir ve günümüzde hala kullanılmaktadır
Meryem Ana Köprüsü: Büyük Çit Vadisi’nde ve Çit Deresi üzerinde aynı adı taşıyan iki köprü vardır Her iki köprünün de Meryem Ana Kilisesi’ne ulaşımı sağlamak amacıyla yapıldığı sanılmaktadır Hafif sivri kemerli, küçük taşların dizilmesi ile yapılan köprü tek ve geniş gözlüdür Günümüzde de kullanılmaktadır
Gümüşhane Köprüsü: Gümüşhane’nin merkezinde Harşit Çayı üzerinde Köprübaşı denilen yerde iki caddeyi birbirine bağlayan köprü, biri büyük diğeri küçük iki gözden oluşmaktadır Yontma taşlarla inşa edilen köprünün iki gözünün ortasında yapılış kitabesi vardır Mermer üzerine sülüsle yazılan kitabeye göre, 1575’te Ferruh Zad oğlu Halifi tarafından yaptırılmıştır Bu tarih III Sultan Murat’ın saltanat günlerine tesadüf etmektedir
Kamberli Köprüsü: Gümüşhane’nin Canca Mahallesi’ndedir Harşit Çayı üzerinde yer alan köprü, tek gözlüdür ve yontma taşlarla inşa edilmiştir Kısmi bir onarımdan geçirilen bu köprünün kitabesi yoktur
Ardesa Köprüsü: Torul ilçe merkezinde bulunan köprü 1890 senesinde kesme taştan yapılmıştır Dere yatağı içinde bulunan iki ayak ve kenarlardaki ayaklar üzerinde yükseltilmiştir Ayaklar arasında yuvarlak kemerler bulunmaktadır Köprü korkulukları da kesme taştan yapılmıştır
Mesire Yerleri
Limni Gölü: (Soğuksu Ormaniçi Dinlenme Yeri ) Torul İlçesi Zigana köyünde bulunan Limni krater gölü ve çevresi sahip olduğu zengin flora ve faunası yanında özel klima özelliğine sahip havası, 200 ün üzerinde barındırdığı endemik bitki çeşidi ile sağlıklı , huzur verici, tatil ve kamp-karavan imkanı sunan, olağanüstü doğa güzelliği sunan bir mekandır
Limni gölüne Gümüşhane’ ye 25 km olan Torul İlçesine Gidilerek ulaşılmaktadır
Tomara Şelalesi: Şelale Doğu Karadeniz Bölgesi Gümüşhane İli Şiran İlçesine 25 km mesafede bulunan Seydibaba Köyündedir
Tomara Şelalesi adeta kayaları patlatarak 15-20 m genişliğinde bir alandan çıkarak yaklaşık 25-25 metre yükseklikten yatağına dökülmektedir Şelale ve çevresinin zengin flora ile oluşturduğu uyumlu peyzajı görülmeye değer güzelliktedir
Şelale çevresinde yeme içme ve dinlenme öncü tesisleri bulunmaktadır
Korunan Alanlar
Artabel Gölleri Tabiat Parkı
Tabiat Anıtları
Mağaralar
Gümüşhane’nin jeolojik yapısından dolayı çok sayıda irili ufaklı mağara vardır Karaca, Arılı, Kartalkaya, K Ardıçlı, Ambela, Köprübaşı, Taşbaşı, Altıntaş, Yaylım , Üstüaçık, Cingora, İnönü , Kabanbaşı, Mamatlar, Arsa, İkisu, mağaraları önemlilerindendir
Karaca Mağarası
Gümüşhane Yaylaları
Zigana Turizm Merkezi – Zigana Yaylası
Ulaşım: Gümüşhane – Trabzon yolunun 60 kilometresinde bulunan Zigana tünelini geçtikten sonra doğuya 3,5 km stabilize yolla ulaşılır Zigana’ya Trabzon merkezden 112 km asfalt yolla ulaşılabilir
Özellikler: 2 032 m yükseklikteki Zigana yaylası aynı zamanda kayak merkezidir Her türlü alt yapı hizmeti tamamlanmış durumdadır
Zigana, yaz aylarında çim kayağı, kış aylarında kayak turizmine elverişli ender beldelerimizden biridir Nemli deniz iklimi ile kara iklimi arasında çok ilginç bir bölgemizdir
Zigana yaylasından 3 km patika yolla ulaşılan Limli (Saranoy) gölü görülmeye değerdir Limli gölüne araç ile Kalkanlı köyü içinde geçen 11 km asfalt, 8 km toprak yolla ulaşabilir Kalkanlı köyünde, elektrik, su, PTT bulunmaktadır Yaz kış, bakkal, kasap, manav, kır kahvesi işletilmektedir
Konaklama-Yeme-İçme: Kayak merkezi olarak kullanıldığından, yaylada her türlü konaklama ve yeme-içme yerleri bulunmaktadır
Şiran – Tomara Şelalesi
Ulaşım: Şiran ilçesinin 14 km güney-batısında stabilize yolla ulaşılan Tomara şelalesinin 2 km yakınındaki Seydibaba köyüne kadar dolmuşlarla gidilebilir Seydibaba Köyü ile Tomara şelalesi arası bir kilometredir
Özellikler: Bir kaynaktan çıkan çok miktarda suyun 8 m yükseklikten dereye akmasıyla oluşan Tomara şelalesi suyu, oldukça soğuktur Bakir durumdaki Tomara şelalesi çevresi gürgen, fındık, meşe türü yeşil bitki örtüsü ile kaplıdır
Tabiatın insan eliyle bozulmadığı, bahçeler içindeki Seydibaba köyünde, Tomara Şelalesi yakınında kamp kurulabilir, kırsal yaşamı bütün canlılığı ve sadeliği ile yakından tanınabilir
Konaklama-Yeme-İçme: Bakir durumdaki Tomara Şelalesi civarında herhangi bir tesis bulunmamaktadır Konaklama için kamp malzemeleri getirilmelidir Temel ihtiyaç malzemeleri yakındaki Seydibaba köyünden temin edilebilir
Altıntaşlar (Kalis) Yaylası
Ulaşım: Yaylaya, Gümüşhane – Torul yolunun 15 kilometresinden güneye, Şiran yoluna dönülerek, Hasköy, Gülaçar Köyü üzerinden 40 km asfalt, 12 km toprak yolla ulaşılır Gümüşhane’ye toplam uzaklığı 67 kilometredir Yaylaya, Gümüşhane – Şiran yolunun 40 kilometresinden batıya bol soğuk suya ve gür manzaraya sahip Altıntaşlar deresi boyunca toprak yolu takip ederek de ulaşılabilir
Özellikler: Kısmen alt tapısı tamamlanmış olan yaylanın içinden dere geçmektedir Altıntaşlar deresinde bol miktarda alabalık bulunmaktadır Eskiden yaylada altın madeni çıkarıldığı söylenmektedir
Yaylaya 6 km mesafede bulunan Altıntaşlar mahallesinde bakkal, kasap, kır kahvesi ve lokanta bulunmaktadır
Konaklama-Yeme-İçme: Bakir durumdaki yaylada konaklama için kamp malzemeleri getirilmelidir Temel ihtiyaç malzemeleri yakındaki Altıntaşlar mahallesinden temin edilebilir
Çam Piknik
Ulaşım: Gümüşhane- Bayburt yolundan 2,5 km ilerledikten sonra güneye (sağa) dönülerek 15 km toprak yol takip edildiğinde Çam Piknik’e ulaşılır Gümüşhaneden minübüs bulunabilir
Özellikleri: Elektrik ve su mevcut olup orman içinde kamp ateşi ocakları, çöp toplama yerleri, çeşme ve WC bulunmaktadır Köknar, ladin, kızılağaç ve yabani fındıktan oluşan yoğun orman dokusuna sahip Çam Piknik, yöre halkı tarafından mesire yeri olarak kullanılmaktadır
Konaklama-Yeme-İçme: Konaklama için kamp malzemeleri, yeme-içme ihtiyaçları getirilmelidir
Sportif Etkinlikler
Gümüşhane, bol oksijen, gümrah ormanlar ve bu ormanlar arasında gizlenmiş gizemli yaylalara sahiptir Bu yaylaların bir çoğunda kamp ve karavan yapılma imkanı vardır Zigana, Taşköprü, Kazıkbeli, Kadırga, Artabel, Erikbeli yaylalarında bu konudaki bütün imkanları sunmaya hazırdır Bu yaylalar trekking yapmaya elverişli parkurlara sahiptir
Gümüşhane’ye 40 km mesafedeki Zigana’da kayak merkezi bulunmaktadır
Zigana Kayak Merkezi
Kuş Gözlem Alanı
Gümüşhane İlinin de sınırları içerisinde olduğu Doğu Karadeniz Dağları, Türkiye’de Avrasya Yüksek Dağlık (Alpin) biyomunu temsil etmesi dolayısıyla önemli kuş alanları statüsü kazanan tek alandır
COĞRAFYA
Gümüşhane ve çevresi, Doğu Anadolu ile Karadeniz Bölgesi arasında bir geçiş noktası oluşturmaktadır Bu özellik bitki örtüsünde de görülmektedir Yükseltinin 1500 metreyi aştığı kesimlerde kızıl çam, kayın, ardıç ve meşe türlerinin hakim olduğu orman kümeleri bulunur
İlde av hayvanları çeşitli ve boldur Kış aylarında kınalı keklik, tavşan, tilki, ayı, domuz, toy, ördek, bağırtlak, kır hindisi, bıldırcın avları yapılmaktadır
Genel olarak Gümüşhane’de iklim yazları oldukça kurak kış ve bahar ayları yağışlı geçen bir karaktere sahiptir Deniz seviyesinden yükseldikçe karasal iklimin özellikleri gözlenmektedir
TARİHÇE
Gümüşhane yöresindeki arkeolojik buluntular, yerleşik yaşamın M Ö 3000 yıllarına dek uzandığını göstermektedir Bölgede bilinen ilk halk M Ö 2 binin ortalarında ortaya çıkan Azzi ve Hayaşalardır Bu nedenle, Gümüşhane’yi de içine alan bölgeye Azzi-Hayaşa ülkesi deniyordu Yine M Ö 2 binde Mezopotamya’dan gelen Assurlu tüccarların, Gümüşhane ve yöresinde bulunan maden yatakları nedeniyle bölgeye ilgi duydukları bilinmektedir
Hitit İmparatorluk döneminde de Gümüşhane çevresindeki gümüş yataklarının işletilmesiyle, bölge zenginlik kaynağı olma özelliğini sürdürmüştür Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra bölgeye Urartular hâkim olmuş, M Ö 8 yüzyıl sonlarına doğru Kimmer-İskit akınları başlamıştır Bu dönemde halkın büyük çoğunluğu yerini yurdunu bırakarak güneye ve batıya doğru göçe başlamıştır Daha sonra yöreye sırasıyla Medler, Persler ve Pontos Krallığı egemen olmuştur M Ö 1 yüzyılda bölgede Romalıların hâkimiyetinin yayıldığı görülmektedir M S 395’te Bizans İmparatorluğu toprakları içerisinde kalan Gümüşhane, M S 7 yüzyılda Bizans-Hazar askeri işbirliğine konu olan topraklar arasındaydı
M S 7 ve 8 yüzyıllarda Arap egemenliğine giren bölge toprakları, sonradan yeniden Bizans egemenliğine girmiş, 11 yüzyılda Saltuklular tarafından fethedilmiştir 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet Trabzon Rum İmparatorluğu’nu yıkarak yöreyi Osmanlı egemenliği altına almıştır 7 Temmuz 1916’da Ruslar tarafından işgal edilen Gümüşhane, 15 Şubat 1918’de işgalden kurtarılmıştır
NE YENİR
Gümüşhane ‘ de yemek kültürü de çok eskiye dayanmaktadır Bugüne kadar Gümüşhane’nin yemek kültürü konusunda kapsamlı bir araştırma yapılmadı Ancak bu gün mutfaklarındaki zenginlik, lezzet ve hamaratlık bunu göstermektedir
Gümüşhane Mantısı, Kuşburnu çorbası, Zuluflu Çorbası,Un Herlesi Çorbası, Gavut Çorbası, Pağla Denlisi, Borani,Fıtfıt Haşılı,Patates Kavurması,Muhla, Yergök Dolması,Sütlü Haşıl,Lor Dolması,, Ekmek Aşı, Çıtma Fasulye, Kaygana, Siron, Erişte, Lemis,Erişti Tatlısı,Hasude Kuymağı, Kara Helva, Burma,(sini), Tel Helvası, Lalanga bilinen yemeklerindedendir
Gümüşhane’den yemek tarifleri
Kuşburnu Çorbası
Malzemeler:
500 gr kuşburnu
1 yemek kaşığı tereyağ
2 yemek kaşığı un
1 lt su
200 gr kıyma
1 tatlı kaşığı tuz
1 tutam karabiber
kimyon ve nane
Hazırlanışı:
Ayıklanıp yıkanan kuşburnular 1 lt suda 30 dakika kaynatılır Daha sonra kevgirden ve tel süzgeçten geçirilir Diğer taraftan kıyma içerine tuz, karabiber, kimyon katılarak fındık büyüklüğünde köfteler hazırlanır ve bunlar suda kaynatılarak pişirilir Bir tencereye tereyağı ve un konulur Un kavruluncaya kadar karıştırılır Bu karışımın içine hazırlanan kuşburnu suyu ilave edilir 15 dakika süreyle karıştırılır Hazırlanan köfteler ilave edilir Çorba bir müddet kaynadıktan sonra ocaktan alınır Kızarmış yağa nane katılarak üzerine dökülür Sıcak sıcak servis yapılır
Siron
Malzemeler:
Un
tuz
su
süzme
tereyağı
ceviz
Hazırlanışı:
Derin bir kap içerisine bir miktar su konulur Un, tuz ve su karışımı ile yufka yapılır Yufkalar 3-4 cm genişliğinde şerit halinde kesilir Kesilen yufkalar katlanarak kurutulur Kurutulduktan sonra düz tepsiye yan yana dizilir Diğer taraftan süzme, su ile ezilir, ateşte ısınıncaya kadar pişirilir (kaynamamalı) Bu karışım sironun üzerine dökülür Daha sonra eritilen tereyağı sironun üzerine dökülür Ayrıca bir kap içerisinde ayıklanmış ceviz içi dövülerek üzerine serpilerek servis yapılır
NE ALINIR?
Gümüşhane’de üretilen pestil-kömeyi ve kuşburnu ürünleri, Kelkit’ten zilli kilimi, Torul, Kürtün ilçelerinden Hereke tipi ipek ve yün halıları, ağaç işleri ürünlerini satın alınabilecek ürünlerdir
LİNKLER
Gümüşhane Valiliği http://www gumushane gov tr/
Gümüşhane Belediyesi http://ghanebld 8m com/
Kelkit Kaymakamlığı http://www kelkit gov tr/
YAPMADAN DÖNME
Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında yayla şenliklerinin heyecanını yaşamadan,
Taşköprü Yaylası’nda öğle yemeği yemeden,
Santa Harabelerinde binlerce yıllık tarihi koklamadan,
Zigana Dağı Kayak Evinde konaklamadan,
Trabzon-Gümüşhane Karayolu ana tur güzergahı üzerindeki yeme içme tesislerinde alabalık ve yöresel adlı yemekleri tatmadan,
Güzellik iksiri kuşburnu ürünlerini, pestil-kömeyi, ceviz içi gibi çerezleri, Kelkit’ten zilli kilimi, Torul, Kürtün ilçelerinden hereke tipi ipek ve yün halıları, ağaç işleri ürünlerini, Gümüşhane hatırası Gümüş işleme çeşitlerini almadan,
Doğal kan deposu dut pekmezini, Şiran Süt fabrikasında üretilen Gümüşhane kaşarını, El örgüsü kışlık yün çoraplarını almadan,
Tomara Şelalesini, Çakırkaya Taş Kilisesini, Kelkit Sadak (Satala) Antik Kenti, Çakırgöl, İmera Manastırını, Kazıkbeli Anıt Ağaçları ve Milli Parkı (faunasını) görmeden…
Dönmeyin
|