Oruçluyu İftar Ettirmek |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Oruçluyu İftar EttirmekOruçluyu iftar ettirmek ORUÇLUYU İFTAR ETTİRMEK BİR ORUÇLUYU İFTAR ETTİRMENİN VE KENDİSİ ORUÇLUYKEN YANINDA YEMEK YENEN KİMSENİN FAZİLETİ, YİYENİN YEDİRENE DUA ETMESİNİN SEVABI Hadisler 1268 Zeyd İbni Hâlid el-Cühenî radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez" Tirmizî, Savm 82 Ayrıca bk Nesâî, Cihâd 44; İbni Mâce, Sıyâm 45 1270 numaralı hadis ile birlikte açıklanacaktır 1269 Ümmü Umâre el-Ensâriyye radıyallahu anhâ'dan nakledildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bir gün Ümmü Umâre'nin evini teşrif etti O da hemen Resûl-i Ekrem'e yemek ikram etti Hz Peygamber: - "Buyur, sen de ye!" teklifinde bulundu Ümmü Umâre: - Ben oruçluyum, dedi Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Oruçlu bir kimsenin yanında yemek yiyenler yemeği bitirinceye kadar melekler o oruçluya dua ederler" Hz Peygamber bazan da "Yemek yiyenler doyuncaya kadar" derdi Tirmizî, Savm 66 Ayrıca bk İbni Mâce, Sıyâm 46 Ümmü Umâre el-Ensâriyye İsmi Nesîbe binti Kâ'b olan Ümmü Umâre, hem adı hem de künyesiyle meşhur olan Medineli ve Hazrec kabilesine mensup bir sahâbîdir Kendisi, kocası ve iki oğluyla birlikte Akabe biatında bulundu Uhud Savaşı’na önce su taşıyıcısı olarak sonra da savaşçı olarak katıldı, yaralandı Rıd'van bey'atine de iştirak etti Oğlu Habîb’i Müseylime öldürtünce, Müseylime ile savaşmaya and içti Öteki oğlu Abdullah ile birlikte Hz Hâlid İbni Velîd'in komutasında Yemâme Savaşı’na katıldı Bu savaşta on iki yerinden yaralandı ve bir kolunu kaybetti Sünen adıyla meşhur olan dört hadis kitabında üç rivayeti yer alır Birisi bu hadistir Allah ondan razı olsun Aşağıdaki hadis ile birlikte açıklanacaktır 1270 Enes radıyallahu anh'den nakledildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, bir gün Sa'd İbni Ubâde'nin yanına geldi Sa'd derhal bir parça ekmek ve zeytin çıkarıp Resûlullah'a ikram etti Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bunları yedikten sonra ona şöyle dua etti: "Evinizde hep oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyiler yesin, melekler de duacınız olsun" Ebû Dâvûd, Et'ime 54 Ayrıca bk İbni Mâce, Sıyâm 45 Açıklamalar Buraya kadar oruç tutmanın kıymetini anlatan hadisleri görmüş bulunuyoruz Burada ise, kendisi oruçlu olsun olmasın, herhangi bir oruçlu kimseyi iftar ettiren kişinin durumu ile ilgili Sevgili Peygamberimiz'in müjdelerini görüyoruz Birinci hadiste, farz veya nâfile oruç tutan bir kimseyi iftar ettiren insanın, o oruçlu kişi kadar sevap kazanacağı müjdelenmektedir Ayrıca bunun, oruçlunun sevabına ortak olmak anlamına gelmediği, oruçlunun sevabından hiçbir şeyin noksanlaşmayacağı da ifade edilmektedir Öte yandan iftar ettirmek deyince mutlaka oruçluyu iyice doyurmak da anlaşılmamalıdır Nitekim -İbni Huzeyme'nin Sahih'indeki (III, 192 - 193) bir başka rivayetten öğrendiğimize göre- sahâbîler, herkesin bir oruçluyu doyuracak kadar imkân bulamayacağını Hz Peygamber'e arzetmişler, bunun üzerine Efendimiz, "Allah Teâlâ, bu sevabı, oruçluyu bir hurma veya bir yudum su yahut bir içim süt ile iftar ettirene de verir" buyurmuştur O halde sırf bir oruçluyu iftar ettirmek niyetiyle ve elde ne varsa onunla iftar ettirmek, oruçlu kadar sevap kazanmak için yeterli olmaktadır Bu işte lükse, israfa ve hele gösterişe ve a kaçmanın hiçbir anlamı yoktur Öylesi davranışların vebalinden korkulur İkinci hadiste ise, herhangi bir oruçlu kimsenin yanında yemek yenilmesi halinde o oruçlunun kazancı açıklanmaktadır Yemek yiyenlerin yemekten kalktıkları veya doydukları ana kadar melekler onların yanındaki oruçlu için dua eder, onun bağışlanmasını dilerler Meleklerin bu duası, o yemeği oruçlunun ikram etmiş olma şartına bağlı değildir Yemeği oruçlu da ikram etmiş olabilir, yemek yiyenler hep birlike bir başkasının sofrasında da bulunabilirler Gerçi hadisimizde yemeği Ümmü Umâre kendisi ikram ediyor ama Peygamber Efendimiz'in beyanında ifade geneldir Yani meleklerin duasının, yemeği oruçlu kişinin ikrâm etmiş olma şartına bağlı olduğunu gösteren herhangi bir ifade bulunmamaktadır Peygamber Efendimiz'in Ümmü Umâre'ye "Sen de ye!" buyurması, hâne sahibinin yemeğe iştirak etmesi halinde, misafirin daha rahat bir şekilde yemek yiyeceğine işaret olsa gerektir Oruçlu olmak ise, hâne sahibinin yemeğe iştirak etmemesi için hem mâkul ve meşrû bir mâzeret, hem de yemek sonuna kadar meleklerin duasına muhatap olmasına sebep teşkil etmektedir O halde oruçlunun gözü önünde yemek yemeyelim diye bir çekimserlik göstermek, ona kazandırılacak sevap açısından doğru değildir Üçüncü hadiste ise, bir kimsenin ikram niyetiyle sunmuş olduğu her hangi bir yemeği yedikten sonra, ikram sahibine teşekkür niteliğinde söylenecek söz ve yapılacak dua örneğini görmekteyiz Sa'd İbni Ubâde hazretleri cömertliğiyle meşhur bir sahâbîdir Kendisini ziyarete gelen Hz Peygamber'e, o anda evinde bulunan ekmekle zeytin ikrâm etmiştir Bu, pek tabii ve çok samimi bir ikramdır Telâşlanmaya, ne yapacağını şaşırmaya hiç gerek yoktur Evinde ve elinde olanı ikram etmek kâfidir Hele misafir, Hz Peygamber olunca tam bir gönül rahatlığı içinde elde olandan ikram edilebilir Zira o, durumu çok iyi bilir ve en üstün anlayışı gösterir Nitekim Resûl-i Ekrem Efendimiz, o kıymetli sahâbîsinin ikramını memnuniyetle kabul buyurmuş ve memnuniyetini "Evinizde hep oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyiler yesin, melekler de duacınız olsun" diye yaptığı dua ile dile getirmiştir Efendimiz'in bu duası, iyilik ve iyilerin her vesile ile toplumda yaygınlaşmasını temenni etmek demektir Beşerî ilişkilerde beklenen gelişme ve güzelleşmelerin gerçekleşebilmesi için öncelikle dindarlara karşı saygılı olma terbiyesini kazanmak gerekmektedir Kimilerinin ibadet ederek kazandıkları sevabı, kimilerinin de gösterecekleri saygı ve küçük ikramlarla aynen kazanma şansı vardır Yeterki insan böylesi bir niyete ve nezakete sahip olsun Hadislerden Öğrendiklerimiz 1 Oruçlu bir kimseyi iftar ettiren, oruçlunun aldığı kadar sevap kazanır 2 Yanında yemek yenilen bir oruçluya melekler yemek sonuna kadar dua ederler 3 Misafir, kendisine ikramda bulunan ev sahibine dua ve teşekkür etmelidir 4 Sevap kazanmak için sayısız sebep ve imkânlar vardır Bunlardan yararlanmak gerekir Riyazüs Salihin |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|