Tevekkülün Alametleri |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tevekkülün AlametleriTevekkülün alametleri 1- Kimseden bir şey istememek, dilenmemek 2- Verileni reddetmemek 3- Ele geçeni biriktirmemektir Yani, mal toplama hırsından uzak durmaktır Bizden, önceki insanlar, Allah-u Zülcelal’e tevekkül etmeye çok dikkat etmişler ve diğer insanları da buna teşvik etmişlerdir Sehl bin Abdullah şöyle demiştir: “Tevekkül makamlarının birincisi, insanın Allah-u Zülcelal’in huzurunda, yıkayıcısına teslim olan bir ölü gibi olmasıdır” Tevekkülün yeri kalbtir Zahiri olarak çalışmak, kalpteki tevekküle aykırı değil, tam aksine tevekkülün bir parçasıdır İnsan, takdirin Allah-u Zülcelal tarafından olduğuna yakin olarak kanaat ettiğinde, herhangi bir isteğini elde edemediği zaman: “Allah-u Zülcelal’in takdiri budur” elde ettiğinde ise: “Bu Allah-u Zülcelal’in bir lütfudur” diye düşünür Nefsine tevekkülü sağlam olan kimsenin, başkaları hakkındaki tevekkülü de sağlam olur Yani nefsinin acizliğini bildiği için kendisine güvenmeyen kimse, başkalarınında kendisi gibi aciz olduğunu bilir ve onlara güvenmez Sadece Allah-u Zülcelal’e güvenir Enes bin Malik radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre, bir adam Hz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek: “Ya Resulallah! Devemi salıveriyorum ve Allah’a tevekkül ediyorum” dedi Hz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ise şöyle buyurdu: “Hayır! Deveni bağla, sonra tevekkül et” (Tirmizi) Bu hadis-i şeriften de anlaşıldığına göre, insan çalışıp rızkını temin etmek veya malını ya da kendisini muhafaza etmek için tedbirini alıp, Allah-u Zülcelal’e öyle tevekkül etmelidir Allah-u Zülcelal hiç kimseye rızkını vermekten veya hiçbir şeyi muhafaza etmekten aciz değildir Ama insanlara, sarılmaları için sebebpler yaratmıştır O sebeplere sarılıp öyle tevekkül etmek daha doğru ve daha güzeldir Esasen tevekkül, manevi bir halden ibarettir Tevekkülün aslı ilim, meyvesi de ameldiralıntı |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|