Rüstem Paşa Medresesi İstanbul |
07-26-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rüstem Paşa Medresesi İstanbulRüstem Paşa Medresesi Hakkinda - Rüstem Paşa Medresesi Mimarisi - Rüstem Paşa Medresesi Tarihcesi - Mimar Sinan Eserleri Rüstem Paşa Medresesi Tarihi Rüstem Paşa Medresesi, Kanûnî Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah (Ö 1578) Sultan’la evlenerek Osmanlı ailesine damat olan ve iki dönem (1544 – 1553, 1553 – 1561) Sadrazamlık yapan Rüstem Paşa (Ö 1561) tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır Mimari değeri çok yüksek ve örneğinde tek olan bu medresenin Atai’de inşa tarihi, 1547 görünüyorsa da kitabesinde 1550’yi göstermektedir Mimar Sinan, bu eserinde Osmanlı mimarlığında ilk kez Amasya’da, Kapı Ağası Medresesi’nde (1488) uygulanan sekizgen planlı avlu düzenini tekrar etmekle birlikte konuya kendi yorumuyla değişik çözümler getirmiştir Dışarıdan 42 m x 43 m ebadında kare olan yapıda içerde sekizgen avluyla çevrili revakların arkasına 22 hücre yerleştirmiştir Kareden sekizgene geçişi sağlayan köşe oda planları Sinan tarafından sadece bu medresede denenmiştir Rüstem Paşa Medresesi, boyutları, tasarımı ve işçiliği ile sultanlar adına yapılan medreseler düzeyinde anıtsal bir yapıdır Sekizgen plan üzerine, özgün bir deneme olan bu yapının uygulamasındaki zorluklar, Sinan’ı bu şemayı tekrarlamaktan uzak tutmuştur Medrese, günümüze kadar 1843, 1868, 1893, 1903, 1916’da çeşitli tamirler geçirmiştir Dış cephe duvarı kufeki taşındandır Çevreyi harap eden büyük yangınlar medreseye de zarar vermiştir Rüstem Paşa Medresesi’nde 1792’de 37 talebe yaşamaktaydı 22 hücre sahibinden 9’u, hücrelerinde yalnız kalırken; 9’unun yanında hizmetlerini gören çömezler vardı 1869’da 4 müderris, 3 mezun ve 59 talebesi bulunan medresede, 1914’te 63 talebe kalıyordu 1918’de yangınzedelere barınak olan medrese, günümüze kadar çeşitli vakıf, dernek ve resmi kuruluşlar tarafından kullanılmaktaydı 1407 2006 tarihinden itibaren ise İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’na tahsis edilmiştir Medreselerde Eğitim İslamiyet’in ilk devirlerinde camilerde okutulan dini ilimler, medreselerin yapılmaya başlamasından sonra, buralarda tedris edilir oldu Tefsir, Hadis, Fıkıh gibi nakli ilimlere sonradan felsefe gibi akli ilimler de ilave edildi Medreselerin büyüklüğü, müderrislerin yevmiyesine göre belirlenirdi Medreselerde ders okutan bir müderris ile talebenin güçlük çektiği konularda yardımcı olarak müderrisin verdiği dersleri tekrar eden bir muid ve bekçi vazifesini gören bir bevvab ile bir de devamı kontrol eden noktacı bulunurdu İstanbul ili Eminönü ilçesi, Cağaloğlu’nda Rüstem Paşa ile Hoca Hanı sokaklarının kesiştiği yerde bulunmaktadır Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan ile evlenen ve 1544–1553; 1555–1561 yıllarında sadrazamlık görevinde bulunan Rüstem Paşa Eminönü’ndeki külliyesinin yanı sıra bu medreseyi de 1550–1551 yıllarında yaptırmıştır Medrese Haliç’e doğru eğimli bir arazide olup, kuzeyi dayanak duvarları ile desteklenmiş bir teras üzerindedir Medresenin kuzeydoğu duvarı da bu dayanak duvarından yaklaşık 750 m geriye çekilmiştir Bulunduğu yerden kuzeybatıya doğru kıvrılarak devam eden medrese, XVIII yüzyıl sonrasında yapılmış bir su terazisi ile birleştirilmiştir Kesme köfeki taşı ve tuğladan yapılan medrese Mimar Sinan’ın eseridir Bu medresede Mimar Sinan Amasya’da Kapı Ağası Medresesinde uyguladığı sekizgen planlı avlu düzenini tekrarlamıştır Ondan farklı olarak bu medrese dıştan kareye dönüştürülmüş ve köşe dönüşlerinde değişik bir çözüm uygulamıştır Güneydoğu cephesinin ortasındaki kemerli bir kapıdan içerisine girilen sekizgen planlı avlunun ortasına kümbet şeklinde bir şadırvan yerleştirmiştir Avlu birbirine eşit yükseklikte çepeçevre revaklarla çevrilmiştir Kıble yönüne 4200x4300 m ölçüsünde kareye yakın dershane yerleştirilmiştir Bu dershanenin yarısı hücrelerin içerisinde, yarısı da dışarıya taşacak biçimdedir Revak zemininden bir basamak yüksekliğindeki dershaneye basık kemerli bir kapıdan girilmektedir İç mekân dışarıya açılan pencerelerin yanı sıra kemerli nişlerle hareketlendirilmiştir Güneydoğu duvarının ortasında da sonradan yapıldığı sanılan küçük bir mihrap nişine yer verilmiştir Dershanenin pencereleri ana yapıdan dışarıya çıkıntı yapan cephelere, yan duvarlarda bir alt ve bir üst; kuzeydoğu cephesinde iki alt ve birbirine eşit yükseklikte üç üst pencere düzenindedir Kubbe geçişi içeriden mukarnaslı tonoz üçgenlerle sağlanmıştır Avlu revaklarının arkasına hücreler sıralanmıştır Dershaneye bitişik olan hücrelerin üzeri kubbe ve piramidal yarım kubbelerle örtülmüştür Medresenin kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerinde derinliklere yerleştirilmiş iki eyvan vardır Bu bölümlere de üçü eyvandan girilen beşer hücre sığdırılmıştır Toplam 22 adet olan medrese hücreleri değişik boyut ve plan düzenindedir Medresenin güneybatı köşesindeki hücreler dışta sekizgeni oluşturacak biçimde sıralanmıştır Kare ve sekizgen arasında kalan alçak plandaki bahçe duvarı ile sınırlanan yere de helâ ve gusülhaneler yerleştirilmiştir Medresenin güney köşesi diğerlerinden farklı olan bir üst örtü düzenine sahiptir Diğerlerinden farklı olan bu mekânın bazı araştırmacılar tarafından hamam olduğu ileri sürülmüştür Bununla beraber bu mekânın mutfak olarak tasarlandığı da düşünülmektedir Medrese değişik zamanlarda onarılmış ve bu yüzden de bazı yerlerine ilaveler yapılmıştır 1869 yılında kadar medrese görevini sürdüren yapı, 1918 yangınında, yangından zarar görenler tarafından işgal edilmiş, Cumhuriyet döneminde önce Kimsesizler Yurdu, 1966’dan sonra üniversite öğrencilerinin yurdu olarak kullanılmıştır 1987’den itibaren de Eminönü İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından kullanılmaktadır Rüstem Paşa Medresesi İstanbul Resimleri |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|