Kızıldere Katliamı

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kızıldere Katliamı



Kızıldere Katliamı Tarihi - Kızıldere Katliamı Hakkında - Kızıldere Katliamı Sonucu - 30 Mart 1972 Kızıldere Katliamı

Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu liderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın 12 Mart darbesinden sonra idam edilmelerini engellemek için, Mahir Çayan ve arkadaşları NATO üssünden kaçırdıkları İngiliz ve Kanadalı teknisyenlerle birlikte Tokat'ın Kızıldere köyüne geldiler Mevzilendikleri muhtarın evinde devlet güçleri tarafından imha edildiler; katliamdan sadece Ertuğrul Kürkçü kurtulabildi


Tüm dünyayı kasıp kavuran '68 olaylarının da etkisiyle, Türkiye'de toplumsal muhalefetin giderek güçlendiği yıllardı Türkiye İşçi Partisi meclise milletvekilleri soktu, birbiri ardına devrimci örgütler ve partiler kuruldu Sendika, toplu sözleşme ve grev yasaları hakkında verilen ve esas olarak Türk-İş'ten DİSK'e işçi akışını engellemeyi hedefleyen kanun teklifi sonucu yaşanan 15-16 Haziran işçi eylemlikleri sonucunda, İstanbul ve Kocaeli'nde sıkıyönetim ilan edildi Bütün bunlar egemen sınıfın giderek daha büyük bir paniğe kapılmasına neden oldu


9 Mart'ta başını Devrim Dergisi yazarlarının çektiği Milli Demokratik devrim cuntasının başarısız darbe girişiminden sonra, 12 Mart 1971 günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç, diğer kuvvet komutanlarının da katılımıyla meclise bir muhtıra verdi Adının muhtıra olmasına rağmen, ülkedeki tüm erkleri orduda toplaması nedeniyle, nedeniyle, bu eylem bir darbe karakterine büründü Ordunun talebiyle Nihat Erim başkanlığında bir teknokrat hükümet kuruldu ve "Balyoz Harekatı" adı altında Türkiye'deki bütün sol ve muhalif unsurlar üzerinde muazzam bir terör estirilmeye başlandı Bu harekât ile darbecilerin solun her çeşidine olan düşmanlıkları açıkça ortaya çıktı Başta Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere pek çok kentte sıkıyönetim ilan edildi


Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) liderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan yakalanarak idama mahkûm edildi Bunun üzerine Türkiye Halk Kurtuluş Partisi–Cephesi (THKP-C) liderlerinden Mahir Çayan, THKO ile ortak davranma kararı aldı Mart 1972'de Ünye'ye geçerek, burada bulunan NATO üssünde çalışan iki İngiliz ve bir Kanadalı radyo teknisyenini kaçırdılar Rehinelerin serbest bırakılması karşılığında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep ettiler


Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Ertan Saruhan, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy ve Ertuğrul Kürkçü rehinelerle birlikte Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyüne geldiler Burada muhtarın evine mevzilendiler Ancak bir ihbar sonucu devlet güçleri köye geldiler Ağır silahlarla ve bazı köylülerin iddiasına göre NATO askerleriyle birlikte muhtarın evini kuşattılar Helikopterler de havadan kuşatmayı destekledi


Mahir Çayan ve arkadaşları rehineleri göstererek hayatta olduklarını kanıtladılar Ancak kurulu düzene kafa tutmaya cüret etmiş olan bu insanların varlığına tahammül edemeyen devlet güçleri, rehinelere aldırış etmeden ateşe başladı Evin damında bulunan ve "Sıradan askerleri gönderin, rütbeliler gelsin!" diye bağıran Mahir Çayan, ilk yaylım ateşinde başından vurularak öldürüldü Devlet güçleri evin içine girerek, rehineler de dahil olmak üzere herkesi öldürdüler Otopsi raporları, rehinelerin askerlerce öldürüldüğünü ortaya koymaktadır Katliamdan sadece alt kattaki samanlığa sığınabilen Ertuğrul Kürkçü kurtulabildi


Kızıldere katliamı ve ardından gelen idamlar, Türkiye'deki devrimci mücadeleyi derinden etkiledi Onların kahramanca eylemleri, gençlerin gözünde birer efsaneye dönüşmelerine yol açtı Çayan ve arkadaşları, devletin yıkılması için parlamentarizmin dışında militan bir devrimci mücadelenin gerekliliğini ortaya koydular Ne var ki mücadeleleri narodnizmden, kemalizmden, o dönemin ulusal kurtuluş hareketlerinden, fokoculuktan yoğun bir şekilde etkilenmişti


Gözlerindeki bu gözlük nedeniyle, bir avuç öğrenci ve aydının fedakârca eylemlerinin, halkı bir devrimle sonuçlanacak bir hareketliliğe iteceğini düşünüyorlardı O devrin koşullarında devrimcilerin bu şekilde düşünmesi belki anlaşılabilirdi, fakat günümüze o devrin gözlüklerinden bakmak, beraberinde büyük yanılgıların yaşanmasını getiriyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.