Sizin Duygu Kalıbınız Nedir?

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sizin Duygu Kalıbınız Nedir?




Davranış tipleri, çocukken anne-baba ve çevreyle etkileşimler sonucu ortaya çıkan düşünce ve duygu kalıplarından oluşan bir bütündür Bununla beraber bazen yetişkin yaşta da yeni davranış tarzları ortaya çıkar



İnsanlarla iletişimde olmak için kişinin karşısındakini tanımaya çalışıp sözlerine, davranışlarına dikkat etmesi gerekmektedir Bununla beraber kişi ne kadar iyi ve güzel davranışlar sergilemeye çalışsa da bazı duyguları, yani kalıplaşmış düşünceleri, tahsil, aile ve iş hayatında başarısız olmasına yol açabilmektedir Aslında bu tarz davranışlar (kalıplaşmış düşünceler) kişinin duygu, düşünce ve davranışlarının düzenlenmesi açısından gereklidir Davranış tipleri çocuk yaşta anne-baba ve çevreyle etkileşimler sonucu ortaya çıkan düşünce ve duygu kalıplarıdır Bununla beraber bazen yetişkin yaşta da yeni davranış tarzları ortaya çıkar Bir davranış tarzına bağlı bulunan başka düşünce kalıpları da bulunabilir Kişi belirsizliklerle dolu dünyada davranış tarzları sayesinde kendini düzenlemek ve güvenli hisseder Kişi bu sebeple kendisine benzer kişilerle beraber olmak ister Ortak manevi değerler, kültürel özellikler sosyal hayatta kişinin daha az sorun yaşamasını sağlar



Sağlıklı insanlarda olması gereken temel davranışlar kadar detayları içeren davranış tarzları da vardır Bununla beraber öyle davranış tarzları vardır ki kişinin rahat hareket etmesini sağlayacak yerde onun daha fazla problemler yaşamasına yol açar Bu davranışlar kişinin hem çevresiyle iletişimini olumsuz şekilde etkilemekte hem de depresyona girme ihtimalini artırmaktadır Bu yüzden psikoloji ve psikiyatride bilişsel davranışçı yaklaşım kapsamında davranış terapisi yani olumsuz sonuçlar doğuran davranışları değiştirmeye yönelik terapiler yeni bir yöntem olarak kullanılmaktadır Bu davranışların temelindeki duygu ve düşünceler herkeste zaman zaman bulunan duygu ve düşünceler olup sıklığı ve sürekliliği sıkıntı doğurmaktadır



Mükemmeliyetçilik, haklılık veya boyun eğicilik gibi davranışların sorunlara yol açmaması için düşünülmesi gereken şudur ki herkesin bir kapasitesi ve gücünün bir sınırı vardır Yapılacak iş ne kadar önemli olsa da kişinin bu gücün ve kapasitesinin üstünde davranmaya kendisini zorlaması olumsuz sonuçlara yol açacaktır Yine her insan bir konuda iletişim içinde olduğu kişilerden farklı bakış açısına sahip olabilir Kişilerin annelik, babalık, misafirperverlik, ev hanımlığı, sevgi ifadesi gibi pek çok konuda farklı düşünce kalıpları vardır Bunu kültürel farklılıklarda açıkça görebiliyoruz Farklılıkların farkında olabilen ve bunu davranışlarına yansıtabilen kişi ne kendisini başkasına boyun eğmek zorunda hissedip duygu düşünce ve davranışları onaylanmayınca rahatsızlık duyacak, ne de başkaları temel doğrulara zıt düşmemek kaydı ile detaylarda farklı duygu düşünce ve davranışlar sergilediğinde uyum sorunu yaşayacaktır Farklılıklar kişilerin hem iç dünyalarını hem de davranışlarını geliştiren zenginliklerdir Kişi eğer sürekli kendinden çok farklı düşünüp davranan insanlarla beraber olursa uyum sorunları kaçınılmazdır Fakat farklı davranan insanlardan hep uzaklaşırsa da ya kendisini geliştiremez ya da yalnız kalır İnsanlar arasında belli bir derecede farklılık da hep olacaktır



Diğer taraftan mükemmellik kişilerin bakış açısına göre de değişir Yine kişi her konuda mükemmel olamaz Bir konuya ağırlık veren kişi diğer konuda eksiklik yaşayacaktır Önemli olan, kişinin duygu ve düşüncelerini iyi ifade etmesi, hem başkalarının düşüncelerine değer vererek farklı durumlarda uygun olanı yapıp çevreye uyum sağlayabilmesi hem de kendisiyle barışık ve iç dünyasında huzurlu olabilmesidir



Sorunlara yol açan bazı davranışlar şunlardır:



Mükemmeliyetçilik: Kişinin hep mükemmel olma ve karşısındakinden de mükemmellik beklemesi En iyi olanı yapma düşüncesi, aşırı rekabet duygusu aşırı çalışma ve yüklenme gibi sonuçlar kadar aynı şekilde hırslı olmayan veya işleri kendi düşünce kalıplarına uygun şekilde yapmayan kişilerle sorunlar yaşanmasına sebep olabilir



Haklılık: Bazı insanlar sürekli kendilerinin haklı olduğu gibi bir düşünce içindedirler Her insan doğruyu ve güzeli arama çabasında olduğu sürece haklı olduğunu düşünebilir Bununla beraber kişi hata yapabileceğini kabul ettiği sürece gelişebilir Ayrıca aynı meseleye farklı açıdan bakmak gerektiğini bilen insanlar sürekli haklı olduklarını düşünmez ve ima etmezler Kişinin sürekli kendisini haklı görüp bunu ifade etmesi, çevresiyle sorunlar yaşamasına, bu da ruhsal dengesinin bozulmasına da sebep olur



Onay arayışı: Bazı insanlarda ise haklı görme davranışının tam tersine onay arayışı içersine girmesi hayatını olumsuz etkilemektedir Her insanın iletişim içinde olduğu veya kendisi için önemli kişilerden onay almaya ihtiyacı vardır Kişi büyük ölçüde geri bildirimler ile kendisini denetler Söylediğinin anlaşılıp anlaşılmaması çok önemlidir Bununla beraber insanlar arasında düşünce, görüş ve anlayışların farklılığı kaçınılmaz olup kişi her yaptığı iş için onay arayışı içinde olursa kararsızlık içinde bocalar Kişi yaptığının doğruluğundan belli bir derecede emin olması da gerekir



Kaygı: Bazı kişileri ise devamlı endişe, her şeyin en kötüsünün başına geleceği korkusu etkilemektedir Her an kötü bir şeyle karşılaşacağı düşüncesi kişinin sürekli korku içinde olmasına neden olur Bu sebeple riskli işlere girmekten kaçınır Hiç risk almamak kendisinin de, ailesinin de sürekli monoton bir hayat yaşamasına sebep olabilir Hayatta belli bir derecede risk almak gerektiğinden bu durum tam tersine başarısızlığa sürükleyebilir Kişi normal hayatını yaşayamaz Kaygı fazlalığı, çarpıntı, uyuşma, terleme gibi bedensel yakınmalara, depresyon ve anksiyete bozukluğuna yol açabilir



Aşırı fedakarlık: Bazı kişiler ise aşırı fedakarlık yapmaları gerektiği gibi bir düşünce içindedirler Herkes için sürekli fedakarlık yaparlar Kendileri de aynı şekilde başkalarından fedakarlık bekler, kendi yaptıkları fedakarlık gibi fedakarlık göremeyince de başkalarına öfke duyarlar Bu, düşmanlığa dönüşebilir Aşırı fedakarlık şemasına sahip kişiler sonuçta tamamen fedakarlıktan kaçacak şekilde bencilleşebilir ya da insanlardan uzaklaşma eğiliminde olabilirler



Hayır diyememe: Bazı kişiler de kendi sınırlarını çizememek ve hayır diyememekten dolayı problemler yaşarlar Bu becerilerini geliştirmeye çalışsalar da yapamadıklarında iç dünyalarında fırtınalar yaşarlar Devamlı başkalarına boyun eğme eğiliminde olup bundan da rahatsızlık duyduklarından zaman zaman isyankar tavırlar da sergileyebilirler



ZAMAN

Kaynak : Baypostacom

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.