Yoksa Diyabet Misiniz?

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yoksa Diyabet Misiniz?





Yoksa diyabet misiniz?Ciddi bir metabolizma bozukluğu olan diyabet hastalığı Türkiyede yaklaşık 5 milyon kişide var ancak bu kişilerin 1,5 milyonu diyabet hastası olduğunun farkında değil Peki ya siz?
VKV Amerikan Hastanesi Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü Dr Tahir Haytoğlu diyabetin tanısını erken koymanın ve tedavisine erken başlamanın daha sonra gelişecek sağlık problemlerini önleyebileceğini söylüyor
Diyabet, müdahale edilmediği takdirde vücudun hemen hemen bütün organlarını etkileyebilmektedir Kontrol altında tutulamayan diyabet; körlüğe, kalp ve damar hastalıklarına, inmeye (felç), böbrek yetmezliğine ve sinir sisteminde tahribata yol açmaktadır Gebelik sürecinde kontrol altına alınamayan diyabet ise doğumsal bozuklukların görülme riskini artırmaktadır
Diyabeti düşündürecek olan başlıca şikâyetler:
Tuvalete sık çıkma

Ağız kuruluğu

Hızlı kilo kaybetme

Halsizlik ve çabuk yorulma
Diyabet için risk faktörleri:
45 yaşının üstünde olmak

Fazla kilolu olmak

Diyabeti olan yakın bir aile ferdinin olması (anne, baba veya kardeşler gibi)

Daha önceki hamilelik esnasında diyabet gelişmiş olması
Diyabet türleri:
Tip 1 Diyabet

Bu tipte diyabeti olan kişiler, her gün insülin almak zorundadır Bu tip diyabet eskiden Juvenil Diyabet veya İnsüline Bağımlı Diabetes Mellitus olarak adlandırılırdı
Tip 2 Diyabet

Bu tip diyabet, sık aralıklarla besin alımı ve düzenli egzersizler ile kontrol altına alınabilmektedir Bazı kişilerin, aynı zamanda, diyabet hapları veya insülin kullanmaları gerekebilir Bu tip diyabet eskiden Erişkin çağı Diyabeti veya İnsüline Bağımlı Olmayan Diabetes Mellitus olarak adlandırılırdı
Gestasyonel Diyabet

Gebelikte ortaya çıkan diyabet türüdür
DİYABET TEDAVİSİ

Amaç; organ hasarlarının önlenmesi
Diyabet tedavisinde amaç; hastanın kendini daha iyi hissetmesini sağlamanın ötesinde, diyabet nedeniyle gelişebilen kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği, göz problemleri, sinir hasarı ve iyileşmeyen yaralar gibi komplikasyonların önlenmesidir
Diyabet tedavisi, bir takım işidir Merkezde hasta olmak üzere bu takımda; hastaya yardımcı olacak diyabet uzmanı endokrinolog, diyabet hemşiresi ve diyetisyen olmalıdır Gerektiğinde hastaların göz, kalp, böbrek veya ayak problemleri için ilgili bölümlerle koordineli çalışmaya gidilmelidir
Diyabet tedavisinin bir numaralı amacı; yüksek kan şekeri seviyelerini kontrol altına almaktır Bunu sağlayacak çeşitli yöntemler vardır
Bunlar:

Sağlıklı besinler yemek

Düzenli egzersiz yapmak

Gerekli olması halinde ağızdan ilaçlar veya insülin kullanmak

Kan şekeri ölçümleri yapmak
Diyabette yeni tedavi yöntemleri

Son birkaç yıldır diyabet üzerinde yeni ilaçlar kullanılmaya başlanmıştır Yeni mekanizmalar üzerinden uygulanabilen bu ilaçların yakın zamanda Türkiyeye gelmesi beklenmektedir
Şu anda kullanılan ilaçların her biri, diyabeti kontrol altında tutmak için bir araç görevi üstelenmiştir Bu ilaçlar gruplandırılarak, farklı mekanizmalar ile etki göstermektedir
Ağızdan alınıp, farklı mekanizmalar ile etki gösterebilecek ilaçlar:

1 grup; insülin salgılanmasını artırmakta

2 grup; karaciğerde insüline hassasiyeti artırmakta

3 grup; kas hücrelerinin insüline hassasiyetini artırmakta

4 grup; yiyeceklerdeki karbonhidratların emilmesini yavaşlatarak, vücuda zaman kazandırmaktadır
Yeni çıkan bir başka grup ilaç da insülinin salgılanmasına yardımcı olan hormonların kandaki seviyesini artırarak, etki göstermektedir
Diyabette ilaç kullanımı

Diyabet hastalığı özellikle de Tip 2 diyabet, farklı evreleri olan bir hastalıktır İlk dönemlerinde hasta diyabeti hiç ilaç kullanmadan, yaşam tarzı değişiklikleri ve sağlıklı beslenme ile kontrol altında tutabilirken; zaman içerisinde bu yeterli olmayıp, hastanın ağızdan alınan bir ilaç kullanması gerekebilir Tek ilaç ile diyabetin bir süre daha kontrol altında tutulması mümkün olabilir, bunun da bir süre sonra yetersiz kalması durumunda ikinci hatta üçüncü ilaç eklemesi gerekebilir
Kompleks bir hastalık olan diyabetin kontrol altında olması demek, sadece şeker kontrolünün sağlanması demek değildir Kan yağlarının (lipidler, yani kolesterol ve trigliseritlerin) ve tansiyonun da kontrol altında tutulması gerekir Bu da kişinin, şeker kontrolü için gerekli ilaçlarının yanında düzenli olarak tansiyon ilaçları ve bazen de kolesterol ilaçları kullanmasını gerektirebilir
Kişi bir anda kendini 4-5 ilaç alırken bulabilir Bu nedenle diyabet hastalarının düzenli olarak doktorları ile ilaç kullanımı konusunu gözden geçirmeleri, aldıkları bütün ilaçları doktorlarına söylemeleri ve gerekli laboratuvar takiplerini düzenli aralıklarla yaptırmaları gerekmektedir
Diyabet hastaları, kronik olarak kullandıkları ilaçlarının yanında; soğuk algınlığı veya başka bir nedenle kısa süreli farklı ilaçlar da kullanmak durumunda kalabilir Bu gibi durumlarda hastalar, kısa süreli ilaçların, düzenli kullandıkları ilaçlarla etkileşip etkileşmediğini doktorlarına sormalıdır
DİYABET BAKIMI

Diyabetli kişilerin günlük bakımlarına daha çok önem vermeleri gerekir
Diyabet ve ayak bakımı

Diyabet hastalarının ayaklarına özen göstermesi ve özel bir ayak bakımı uygulaması yapmaları gerekmektedir çünkü ayak bakımına yeterince özen gösterilmemesi, ciddi problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilir Kan şekeri düzensiz ve çok yüksek seyreden diyabetlilerde, sağlıklı bireylere nazaran ayak problemleri daha fazla görülmektedir Bunun nedeni de damarlarda oluşan kan dolaşımı bozukluğudur
Kişinin kan şekeri sürekli yüksek seyrettiğinde damarlarda tahribat başlamakta; tahribata uğramış damarlar, kanı yeterli ve sağlıklı bir şekilde organlara ulaştıramadığı için de organlarda fonksiyon bozuklukları ile uzun vadede geri dönüşümü olmayan hasarlar görülmektedir
Diyabete bağlı sinir hasarları, ayaklarda his kaybına neden olabilir Bu nedenle ayaklarda meydana gelen kesikler veya yaralar fark edilmeyebilir Ayrıca ayaklarda zamanla biçim değişikliği de meydana gelebilir Bu değişim yerlerinde, yaralar ve ayak ülserleri ortaya çıkabilir ülserler çok çabuk iltihaplanarak ciddi sorunlara yol açabilir
Aşağıdaki bulgularda doktora başvurulması önerilmektedir:
Deride renk değişiklikleri

Bölgesel ısı artışı

Ayakta ve bilekte şişlik

Bacaklarda ağrı (dinlenme veya hareket sırasında)

Yavaş iyileşen yaralar

Tırnakta mantar enfeksiyonu veya batık

Nasır oluşumu

Deride çatlakların oluşumu
Yapılabilecekler:
Ayaklarınızı her gün kontrol edin

Ayaklarınızı her gün tahriş etmeyen bir sabun ve ılık suyla yıkayın

Ayak tırnaklarınızın bakımına özen gösterin (Tırnaklarınızı düz kesin, köşeleri derin almayın)

Ayaklarınızdaki nasırlara ve sertleşmiş deri bölümlere dikkat edin

Ayaklarınızı koruyun

Ayak dolaşımınızı güçlendirin

Ayağınızı sıkmayan ayakkabılar giyin

Sorunlarınızı sağlık ekibinizle daima paylaşın
Diyabet ve ağız bakımı

Diyabet hastalarının ağız sağlığı konusunda özenli olmaları gerekmektedir Diyabet kontrolü iyi olmayan hastalarda çürükler daha sık görülür Diyabet durumunda ağız içi florası da değişebildiğinden, diş eti hastalıklarının görülme sıklığı da artar Tüm diyabet hastalarının diyabet kontrolünü, olabilecek en iyi şekilde sağlamaya çalışması gerekmektedir Bununla beraber diyabet hastalarının üstüne düşen görev, hijyenik ağız temizliğini uygulamaktır Bunun için diyabet hastaları, uygun bir fırça ile günde iki ya da üç kez dişlerini fırçalamalı ve ağız içi yıkama solüsyonları ile gargara yapmalıdır Hiçbir şikâyeti olmasa da diyabet hastalarının yılda iki kez (6 ayda bir) diş doktorlarına giderek, kontrollerini yaptırmaları ve ağız bakımı konusunda profesyonel yardım almaları gerekmektedir
Diyabet ve cilt bakımı

Cildimiz, vücudumuzu çevresel faktörlere ve enfeksiyonlara karşı koruyan bir organımızdır Diyabet kontrolünün iyi olmadığı durumlarda, ciltte daha sık enfeksiyon görülmektedir özellikle cildimizin hassas bölgelerinde (kıvrım yerleri, nemli kalan, iyi havalanamayan bölgeler) enfeksiyon riski artmaktadır Ayak parmak araları, kasık bölgesi, koltuk altları ve özellikle kadınlarda meme altında kalan bölge, mantar ve deri enfeksiyonları için en zayıf yerler arasındadır Bu bölgelerin temiz ve kuru tutulması, her gün düzenli olarak renk değişikliği olup olmadığının kontrol edilmesi; olası bir enfeksiyon sorununa karşı erken müdahale ile önlem alınmasını sağlayacağından, ileride oluşabilecek harabiyeti engelleyecektir Herkesin uyguladığı genel hijyen kurallarına diyabet hastalarının da uyması gerekmektedir Düzenli olarak banyo yapılmalı, banyo sonrasında tüm vücut iyice kurulanmalı; eğer ciltte kuruluk oluşuyorsa, nemlendirici kremler kullanılmalıdır
Diyabet ve göz sağlığı

Diyabet kontrolünün iyi olmadığı durumlarda göz sağlığı bozulmakta ve ciddi hasarlar oluşmaktadır Diyabet hastaları, hiçbir şikâyeti olmasa da rutin olarak yılda en az bir kez bir göz muayenesi yaptırmalıdır
Diyabetin göz üzerindeki olumsuz etkileri

Diyabetle birlikte görülen en önemli ve en sık göz komplikasyonu Diyabetik Retinopati dir İkinci sıklıkta görülen komplikasyon ise hastalarda çift görmeye neden olan Göz Kasları Felçleri dir Bu komplikasyonda en çok, gözü dışa baktıran kaslar tutulur Genellikle bir kaç ay içerisinde bu durum kendiliğinden düzelir Ayrıca gözün saydam tabakasında bazen yüzeysel tahrişler oluşabilir Hastalar bu durumda gözlerinde irritasyon ve batmadan şikâyetçi olur
Diyabetli hastalarda Göz Tansiyonu (Glokom) hastalığının normal insanlara göre daha sık görüldüğü bilinmektedir Katarakt da diyabet hastalarında sıklıkla görülen ve ameliyat ile tedavi edilebilen bir göz hastalığıdır Göz sinirinin iltihabi hastalığı olan Optik Nöropati ise sık görülmemekle birlikte; ani şekilde görme kaybına neden olabilen ve bazı durumlarda körlükle sonuçlanabilen bir komplikasyondur
Kırılma kusuru değişiklikleri:

Kan şekerinin aniden yükselmesi gözün kırma gücünü artırarak, Geçici Miyopi ye (uzağı görememe), kan şekerinin özellikle insulin tedavisi sonrası aniden düşmesi ise Geçici Hipermetropi ye (yakını görememe) neden olmaktadır Kan şekerinde ani yükselme ve düşmeler nedeniyle büyük dalgalanmalar oluşuyorsa, bu dönemde gözlük testi yapılmaması tavsiye edilmektedir Kan şekeri normal ve stabil düzeye geldiğinde uygulanacak test ile gözlük değişimi yapmak daha sağlıklı olacaktır
DİYABET ve EGZERSİZ
Düzenli yapıldığı takdirde egzersizin çok yönlü faydaları bulunmaktadır
Egzersiz, kan şekeri seviyesini düzenlemeye yardımcı olması açısından diyabet hastaları için faydalıdır Düzenli egzersiz yapanların genel olarak insülin hormonuna hassasiyetleri artmakta; böylece insülin, vücutta daha etkili bir şekilde kullanılmaktadır Bu hem kişinin kendi salgıladığı; hem de dışarıdan ilaç tedavisi olarak aldığı insülin için geçerlidir Düzenli egzersiz yapan kişilerde damar sertliği (ateroskleroz) de daha az görülmektedir Diyabetin damar sertliği oluşumuna sebep olan faktörlerden biri olması nedeniyle egzersiz, diyabet hastalarında daha da önem taşımaktadır
Egzersizin düzenli olarak yapılması ve kişinin yaşı ile kondisyon durumuna uygun egzersizi seçmesi gerekmektedir Yürüyüş her yaşta yapılabilecek bir egzersiz formudur Ancak daha önce düzenli olarak spor yapmamış kişiler; tenis, basketbol, futbol gibi çok efor gerektirecek sporlara kalkışmadan önce doktorları ile görüşmelidir Diyabet hastalarının haftada en az 3 kez, 30 dakikalık yürüyüşe denk gelecek bir egzersiz yapmaları önerilmektedir
DİYABETLİ HASTALARIN SEYAHATİ
önlem almadan yola çıkma
Seyahat için çoğu zaman çok büyük bir hazırlık gerekmemekle birlikte; ihtiyaçlar önceden belirlenip, ona göre önlem alınmalıdır İlaç kullanan hastalar, ilaçlarını yanına almayı ihmal etmemelidir İnsülin kullanan hastalar, seyahat esnasında insülinleri nasıl kullanacağını planlamalıdır Uzun uçak yolculuklarında hasta, havayolu firmasını önceden bilgilendirerek, diyetine uygun yemek isteyebilir Hastaların uluslararası seyahatlerde diyetine uygun yemek isteme hakkı bulunmaktadır Diyet ve beslenme zamanları saat farkından dolayı sekteye uğrayabileceği için hasta beslenme saatlerini de seyahate çıkmadan önce programlamalıdır Hasta, seyahat öncesinde alması gereken tüm önlemlerle ilgili olarak doktorundan görüş alabilir Bu önlemlerin yanında hastalar şeker ölçümlerini yapıp, şeker seviyelerinin nasıl seyrettiğini bilmelidir
DİYABETLİ çOCUKLAR
çocuklarda psikolojik destek önemli
çocukluk çağında ortaya çıkan diyabetlerin büyük bir kısmı -yaklaşık olarak %90-95i- Tip 1 diyabetli sınıfına girmektedir Tip 1 diyabetli hastalarında insüline bağımlılık söz konusudur Bu yüzden bu hastaların insülin kullanması gerekmektedir Burada aileye çok önemli bir yük binmektedir
Gerek çocukluk çağında gerekse ergenlik döneminde diyabet teşhisi konulan kişilere, hastalığın korkulacak bir şey olmadığı ve hastalıkla nasıl başa çıkılacağı öğretilmelidir Diyabetin yaşam sürecinin bir parçası olduğu ve bu süreçte hastanın nelere gereksinim duyduğu hem çocuğa hem de ailesine adım adım anlatılmalıdır Ayrıca hasta henüz çocukluk çağında olduğu için ailenin çocuğa insülin yapması gerekir
Diyabetli çocuklar;

İnsülin ve diğer ilaçların kullanımı

Yiyecekler ve beslenme

Şeker ölçümü

Problemlerle baş edebilme konularında bilgilendirilmelidir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.