Besin Zehirlenmeleri |
07-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Besin ZehirlenmeleriBESİN ZEHİRLENMELERİ Besinler birçok infeksiyon hastalığının bulaşmasında aracı rol oynayabilirler Bu hastalıklardan özel bulgularla seyredenlerin dışında daha çok bulantı, kusma, ishal gibi gastrointestinal semptomlarla seyredenler besin zehirlenmesi olarak tanımlanır Besin zehirlenmesi başlığı altında yer alan diğer bir konu da infeksiyöz olmayan ve yenilen besinlerin kendilerinin içerdiği toksinler nedeniyle oluşan klinik tablolardır Bunlara örnek olarak mantar zehirlenmesi, bal zehirlenmesi, deniz ürünleri zehirlenmesi sayılabilir BULANTI - KUSMA İLE SEYREDEN BESİN ZEHİRLENMESİ SENDROMU Tanım ve klinik bulgular : Esas klinik tabloyu bulantı ve kusma oluşturur İshal buna eşlik edebilir, ateş beklenen bir bulgu değildir Klinik tablo besinin üzerinde ürerken bakterinin saldığı toksinin besinle birlikte alınması ile 1-6 saat gibi kısa bir sürede ortaya çıkar Etyoloji : Bu tabloya neden olan iki bakteri Staphylococus aureus ve kusmaya neden olan toksin salan Bacillus cereus dur Bakır, çinko, demir, kadmiyum, teneke gibi kapların içinde bekletilmiş asidik yiyeceklerle de 5-60 dakika içinde ortaya çıkan bulantı, kusma, karın ağrısı ve ek olarak metalik tat ile kendini gösteren bir tablo gelişir Kadmiyum ve çinko miyalji'ye, kadmiyum hipersalivasyona neden olur Semptomlar kendi kendine düzelir Epidemiyoloji : S aureus özellikle proteinden zengin şeker veya tuz içeren besinlerde rahatlıkla üreyebilir Bu nedenle salam, kremalı yiyecekler, mayonezli patates salatası diğer yumurtalı salatalar stafilokoksik besin zehirlenmesinde rol oynayan belli başlı yiyeceklerdir Besinin görünüm ve kokusu normaldir Her mevsim görülebilir B cereus ile oluşmuş besin zehirlenmelerinin bir çoğu Çin restoranlarında kızarmış pirinç yiyenlerde görülmüş ve pirincin kızartılmasından önce hafif haşlanıp oda ısısında bekletilmesi sırasında B cereus'un sporlu şeklinden vegetatif formuna dönüşmesi ve toksin salması ile açıklanmıştır Ülkemizde yayınlanan bir B cereus toplu besin zehirlenmesinde pilav kaynak besin olarak bildirilmiştirAyrıca süt tozu, puding, vanilya sosu ve kurutulmuş sebze gibi yiyeceklerin de B cereus zehirlenmesine yol açtığı bildirilmiştir Tanı : Tanı için hastanın kusmuk ve dışkısı ile yenilen gıdadan kültür yapılır S aureus besin zehirlenmesinde yiyecek hazırlayan kişinin S aureus portörü olup olmadığının araştırılması uygun olur Besin hazırlayıcısında pürülan bir cilt lezyonunun olma olasılığı da unutulmamalıdırEtken olguların hemen hepsinde S aureus'tur, ancak S epidermidis'in neden olduğu bir toplu besin zehirlenmesi bildirilmiştir Saureus besin zehirlenmesi salgınlarının araştırılmasında doğrulama için şüpheli besinden, hastaların kusmuk ve dışkılarından, besin hazırlayıcıların ellerinden veya deri lezyonlarından izole edilen Saureus suşlarının aynı faj tipi olduğu gösterilebilir Doğrulama için şüpheli besinde gram başına 105 den fazla Saureus izole edildiğinin belirlenmesi veya stafilokokal enterotoksinin besinde jel difüzyon, RIA, hemaglütinasyon, immünfloresans veya ELISA gibi yöntemlerle saptanması da mümkündür Tedavi : Antibiyotık tedavisi gerekmez <BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> NONİNFLAMATUAR İSHAL İLE SEYREDEN BESİN ZEHİRLENMELERİ Tanım ve klinik bulgular : Besinin alınmasından 8-96 saat sonra ortaya çıkan sulu dışkı ile karakterize bir ishal ve karın ağrısı ile seyreden bir tablodurBulantı, kusma ve nadiren düşük derecede ateş tabloya eşlik edebilirİnkubasyon süresi ve semptomların şiddeti etken olan mikroorganizmaya bağlı olarak değişiklik gösterir Etyoloji : Clostridium perfringens, ishale neden olan toksin salan B cereus, ETEC (Enterotoksijenik E coli), Vibrio cholerae, bu tabloya neden olan başlıca bakterilerdir Norwalk virusu gibi viruslar ve Giardia, Kriptosporidium gibi parazitler de bu tabloya neden olabilir Epidemiyoloji : C perfringens besin zehirlenmesi salgınlarında çok sayıda insanın hastalanması dikkati çeker Önceden pişirilmiş yemeğin tekrar düşük derecede ısıtılması ve bekletilmiş olması kolaylaştırıcı bir faktördürSorumlu gıda türü daha çok etler, et suları gibi besinler olmaktadır Bacillus cereus'a bağlı ishal sendromu soğukta saklanılmasında yetersizlik olmuş her türlü besin ile bulaşabilir Vibrio cholera daha çok salgınlar sırasında, ETEC ise en sık seyahat sonrası gelişen ishallere neden olur Kriptosporidium da daha çok immün yetmezliği olan hastalarda etkendir Tanı : Dışkının direkt olarak incelenmesinde lökosit görülmez Tanı dışkı ve şüpheli besinin kültürü ile konulabilir C perfringens ve B cereus' un toksinlerinin immünolojik yöntemlerle araştırılması da mümkündür Anamnez Giardia düşündürüyorsa (uzun süreli ınkübasyon ve ishal , yağlı dışkı, malabsorbsiyon, yetişkinlerde peptik ülser benzeri yakınmalar ) Tanıda dışkıda trofozoit veya kistin iyot veya immün floresan yöntemi ile gösterilmesi yanında dışkıda ELISA ile antijen aranması da mümkündür Etken duodenal aspirasyon sıvısında da aranabilir Kriptosporidium tanısı için dışkıda kistler modifiye aside dirençli boyama ile ya da daha duyarlı olan monoklonal antikorlu direkt immün floresan yöntem ile gösterilebilir ELISA ile antijen saptanması da mümkündür Norwalk ve benzeri virusların tanısı antijen arama ile yapılabilir ancak rutinde kullanılmamaktadır Tedavi : Antibiyotik tedavisi Vibrio cholera dışında kullanılmaz ETEC in neden olduğu seyahat ishallerinde florokinolon kullanılabilir Bizmut subsalisilat da yararlı olabilirGiardia için metronidazol, albendazol,veya furazolidon kullanılır Kriptosporidium tedavisinde de paramomisin, spiramisin veya azitromisin denenebilir <BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> İNFLAMATUAR İSHAL İLE SEYREDEN BESİN ZEHİRLENMELERİ Tanım ve klinik Bulgular : Bu klinik tabloya intestinal mukozaya penetre olan bakteriler neden olur ve ateş, karın ağrısı , ishal başlıca bulgulardır Tabloya bulantı, kusma ve nonspesifik bulgular eşlik edebilir Etkene göre değişmek üzere dışkı kan, mukus veya lökosit içerir ve şekli de farklılıklar gösterir Örneğin şigellozda kirli kanlı bir dışkı, amipli dizanteride jöle şeklinde şeffaf kanlı bir dışkı vardır Etyoloji : En sık olarak Salmonella, Shigella, Campylobacter neden olurYersinia türleri ve Enteroinvaziv Ecoli ,Vibrio parahemolyticus Aeromonas hydrophila, Plesiomonas shigelloides, Arizona hinshawii gibi diğer bazı bakteriler; Entamoeba hystolitica gibi parazitler de bu tabloya yol açabilir Epidemiyoloji : Nontifoidal Salmonella, ve Yersina türleri değişik hayvanlarda bulunabilen dolayısı ile hayvansal ürünlerle bulaşabilen bakterilerdir Vibrio parahaemolyticus infeksiyonu özellikle deniz kenarlarında ve yaz aylarında daha sıktır Başlıca infeksiyon kaynağı deniz ürünleridir Japonya bu infeksiyonun en fazla görüldüğü ülkedir Yersinia'nın önemli bir özelliği 4 derecede üreyebilmesidir En sık görüldüğü mevsim kıştır Shigella cinsi esas insan patojeni olması nedeniyle daha çok az gelişmiş ülkelerde ve koşulların iyi olmadığı durumlarda daha sık görülür, hayvanlarda da bulunabilen bakteriler ise gelişmiş ülkelerde de sık görülebilir Nontifoid salmonellalar ile meydana gelen infeksiyonlardaki son zamanlardaki artışın kontrolsüz antibiyotik kullanımı ve böylece intestinal floranın değişmesi ile ilgili olduğu düşünülmektedir Etken bakteriler sıklığı ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir Vibrio parahaemolyticus infeksiyonu Japonya'da, Yersinia İngiltere ve kuzey Avrupa ülkelerinde daha sık görülmekte Enterohemorajik Ecoli ler içinde kanlı ishal ile seyreden hemorajik kolite en sık neden olan serotip olan Ecoli O157:H7 ABD, Kanada ve Avrupa ülkelerinde hamburger ve diğer çeşitli besinlerle oluşan besin kaynaklı salgınlarda saptanmıştır Bugüne kadar yapılan çalışmalar ülkemizde bu etkenin çok yaygın olmadığını düşündürmektedir Tanı : Dışkının direkt incelemesinde inflamasyonun bir belirtisi olarak lökosit görülür Etkenin Shigella, Enterohemorajik Ecoli ve Entamoeba hystolitica olması durumunda dışkıda eritrosit vardır Entamoeba hystolitica nın etken olduğu durumda inflamasyona rağmen dışkıda lökosit fazla artmaz Etken bakteri dışkıda ve örnek varsa yenilen besinde üretilebilir Campylobacter diğer dışkı florası bakterilerine göre daha yavaş üremesi ve mikroaerofilik olması nedeniyle özel koşullarda üretilebilecek bir bakteridir Ancak morfolojik yapısının virgül, S, martı kanadı gibi şekliyle dışkı florası bakterilerinden farklı olması nedeniyle direkt dışkı veya rektal sürüntü preparatının %1 sulu fuksin veya Gram boyası ile boyanması tanı için yardımcı olabilir Şigelloz ve amipli dizanteri ile İnflamatuvar barsak hastalıklarının ayırıcı tanısı yapılmalıdır Tedavi : Etken üretilmiş ise tedavi etkene yönelik olarak yapılır Non tifoidal salmonella olgularında antibiyotik tedavisi, dışkıda salmonella salınım süresini uzatması ve salmonellalardaki antibiyotik direnci gelişimindeki rolü nedeniyle önerilmemektedir Ancak kendiliğinden düzelmenin olmadığı yüksek ateşle ve enterokolit tablosu ile seyreden olgularda ve altta yatan immünite bozukluğu varsa (orak hücreli anemi, diyabet mellitus, malignansi, AIDS, kanser, yenidoğan ve yaşlılık dönemi gibi) antibiyotik kullanılır Ülkemizdeki direnç durumu da göz önüne alınırsa yetişkin grubunda florokinolonlar, çocukluk çağında da sefalosporinler kullanılacak antibiyotikler olarak söylenebilir Şigelloz tedavisinde de florokinolonlar kullanılır Etkenin Campylobacter olması söz konusu ise eritromisin kullanılır, diğer makrolidlerde kullanılabilirEtkenin saptanamaması halinde ampirik kullanım için önerilen florokinolon kullanılmasıdır <BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> İNFEKSİYÖZ OLMAYAN BESİN ZEHİRLENMELERİ Mantar Zehirlenmesi Mantarın türüne bağlı olarak değişen tablolar ortaya çıkabilir Konfüzyon, ajitasyon, görme bozukluğu, laterji, gibi bulgular görülebilir ***** alınımında disülfiram benzeri etkiye neden olan mantarlar yanında sadece gastroenterit yapanlar da vardır Amanita muscaria gibi bazı mantar türlerinin parasempatomimetik etkili toksin içermesi nedeniyle başlıca zehirlenme bulguları: pupillerde miyozis, terleme, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, solunum sıkıntısı, hipotansiyon, tükrük ve göz yaşında artma şeklindedir Bu bulgulara tremor, konfüzyon, delirium eklenebilir Bulguların ortaya çıkması dakikalarla ifade edilebilecek kadar kısa veya 2 saat gibi bir süre olabilir Tedavi için atropin sülfat kullanılır Amanita phalloides türü mantarlar ise çeşitli organlarda hücre zedelenmesine yol açan toksinleri nedeniyle organ bozuklukları ile seyreden mortalitesi % 50 den yüksek ağır bir tabloya neden olurlar Hepatorenal yetmezliğe yönelik tedaviler (Karaciğer nakli, hemodializ) yararlı olabilir Bal Zehirlenmesi Ülkemizde özellikle Karadeniz Bölgesinde bulunan bazı bitkilerin çiçeklerinden yapılmış bal (deli bal) ile meydana gelen zehirlenmede bulantı, kusma, hipotansiyon ve baş dönmesi, bradikardi, görme bozukluğu, terleme bazen de delirium ve paralizilerle seyredebilen bir tablo gelişir Ölüm nadirdir Destekleyici tedavi yapılır Deniz Ürünleri Zehirlenmesi Birkaç çeşit klinik tablo gelişebilir Uskumru cinsi bazı balıklar (tuna, torik gibi) ile bulantı kusmanın yanında histamin reaksiyonuna benzer bir tabloya yol açabilir Bazı deniz ürünleri ile oluşan besin zehirlenmelerinde ise bulantı ve diyarenin dışında çeşitli paralitik bulgular, fotofobi, görme bozukluğu, hipotansiyon, ağrı ve /veya parestezi eşlik eder Diğer Besin Kaynaklı İnfeksiyonlar Besinler bazen de bulaşmaları tamamen farklı yollarla olan infeksiyonların bulaşmasında aracı rolü oynayabilirler Örneğin nadiren görülebilecek bir durum olarak besin kaynaklı streptokok farenjiti epidemisi bildirilmiştir Kaynak: Sağlık Rehberi |
Besin Zehirlenmeleri |
07-23-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Besin ZehirlenmeleriBESİN ZEHİRLENMELERİ Besinler birçok infeksiyon hastalığının bulaşmasında aracı rol oynayabilirler Bu hastalıklardan özel bulgularla seyredenlerin dışında daha çok bulantı, kusma, ishal gibi gastrointestinal semptomlarla seyredenler besin zehirlenmesi olarak tanımlanır Besin zehirlenmesi başlığı altında yer alan diğer bir konu da infeksiyöz olmayan ve yenilen besinlerin kendilerinin içerdiği toksinler nedeniyle oluşan klinik tablolardır Bunlara örnek olarak mantar zehirlenmesi, bal zehirlenmesi, deniz ürünleri zehirlenmesi sayılabilir BULANTI - KUSMA İLE SEYREDEN BESİN ZEHİRLENMESİ SENDROMU Tanım ve klinik bulgular : Esas klinik tabloyu bulantı ve kusma oluşturur İshal buna eşlik edebilir, ateş beklenen bir bulgu değildir Klinik tablo besinin üzerinde ürerken bakterinin saldığı toksinin besinle birlikte alınması ile 1-6 saat gibi kısa bir sürede ortaya çıkar Etyoloji : Bu tabloya neden olan iki bakteri Staphylococus aureus ve kusmaya neden olan toksin salan Bacillus cereus dur Bakır, çinko, demir, kadmiyum, teneke gibi kapların içinde bekletilmiş asidik yiyeceklerle de 5-60 dakika içinde ortaya çıkan bulantı, kusma, karın ağrısı ve ek olarak metalik tat ile kendini gösteren bir tablo gelişir Kadmiyum ve çinko miyalji'ye, kadmiyum hipersalivasyona neden olur Semptomlar kendi kendine düzelir Epidemiyoloji : S aureus özellikle proteinden zengin şeker veya tuz içeren besinlerde rahatlıkla üreyebilir Bu nedenle salam, kremalı yiyecekler, mayonezli patates salatası diğer yumurtalı salatalar stafilokoksik besin zehirlenmesinde rol oynayan belli başlı yiyeceklerdir Besinin görünüm ve kokusu normaldir Her mevsim görülebilir B cereus ile oluşmuş besin zehirlenmelerinin bir çoğu Çin restoranlarında kızarmış pirinç yiyenlerde görülmüş ve pirincin kızartılmasından önce hafif haşlanıp oda ısısında bekletilmesi sırasında B cereus'un sporlu şeklinden vegetatif formuna dönüşmesi ve toksin salması ile açıklanmıştır Ülkemizde yayınlanan bir B cereus toplu besin zehirlenmesinde pilav kaynak besin olarak bildirilmiştirAyrıca süt tozu, puding, vanilya sosu ve kurutulmuş sebze gibi yiyeceklerin de B cereus zehirlenmesine yol açtığı bildirilmiştir Tanı : Tanı için hastanın kusmuk ve dışkısı ile yenilen gıdadan kültür yapılır S aureus besin zehirlenmesinde yiyecek hazırlayan kişinin S aureus portörü olup olmadığının araştırılması uygun olur Besin hazırlayıcısında pürülan bir cilt lezyonunun olma olasılığı da unutulmamalıdırEtken olguların hemen hepsinde S aureus'tur, ancak S epidermidis'in neden olduğu bir toplu besin zehirlenmesi bildirilmiştir Saureus besin zehirlenmesi salgınlarının araştırılmasında doğrulama için şüpheli besinden, hastaların kusmuk ve dışkılarından, besin hazırlayıcıların ellerinden veya deri lezyonlarından izole edilen Saureus suşlarının aynı faj tipi olduğu gösterilebilir Doğrulama için şüpheli besinde gram başına 105 den fazla Saureus izole edildiğinin belirlenmesi veya stafilokokal enterotoksinin besinde jel difüzyon, RIA, hemaglütinasyon, immünfloresans veya ELISA gibi yöntemlerle saptanması da mümkündür Tedavi : Antibiyotık tedavisi gerekmez <BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> NONİNFLAMATUAR İSHAL İLE SEYREDEN BESİN ZEHİRLENMELERİ Tanım ve klinik bulgular : Besinin alınmasından 8-96 saat sonra ortaya çıkan sulu dışkı ile karakterize bir ishal ve karın ağrısı ile seyreden bir tablodurBulantı, kusma ve nadiren düşük derecede ateş tabloya eşlik edebilirİnkubasyon süresi ve semptomların şiddeti etken olan mikroorganizmaya bağlı olarak değişiklik gösterir Etyoloji : Clostridium perfringens, ishale neden olan toksin salan B cereus, ETEC (Enterotoksijenik E coli), Vibrio cholerae, bu tabloya neden olan başlıca bakterilerdir Norwalk virusu gibi viruslar ve Giardia, Kriptosporidium gibi parazitler de bu tabloya neden olabilir Epidemiyoloji : C perfringens besin zehirlenmesi salgınlarında çok sayıda insanın hastalanması dikkati çeker Önceden pişirilmiş yemeğin tekrar düşük derecede ısıtılması ve bekletilmiş olması kolaylaştırıcı bir faktördürSorumlu gıda türü daha çok etler, et suları gibi besinler olmaktadır Bacillus cereus'a bağlı ishal sendromu soğukta saklanılmasında yetersizlik olmuş her türlü besin ile bulaşabilir Vibrio cholera daha çok salgınlar sırasında, ETEC ise en sık seyahat sonrası gelişen ishallere neden olur Kriptosporidium da daha çok immün yetmezliği olan hastalarda etkendir Tanı : Dışkının direkt olarak incelenmesinde lökosit görülmez Tanı dışkı ve şüpheli besinin kültürü ile konulabilir C perfringens ve B cereus' un toksinlerinin immünolojik yöntemlerle araştırılması da mümkündür Anamnez Giardia düşündürüyorsa (uzun süreli ınkübasyon ve ishal , yağlı dışkı, malabsorbsiyon, yetişkinlerde peptik ülser benzeri yakınmalar ) Tanıda dışkıda trofozoit veya kistin iyot veya immün floresan yöntemi ile gösterilmesi yanında dışkıda ELISA ile antijen aranması da mümkündür Etken duodenal aspirasyon sıvısında da aranabilir Kriptosporidium tanısı için dışkıda kistler modifiye aside dirençli boyama ile ya da daha duyarlı olan monoklonal antikorlu direkt immün floresan yöntem ile gösterilebilir ELISA ile antijen saptanması da mümkündür Norwalk ve benzeri virusların tanısı antijen arama ile yapılabilir ancak rutinde kullanılmamaktadır Tedavi : Antibiyotik tedavisi Vibrio cholera dışında kullanılmaz ETEC in neden olduğu seyahat ishallerinde florokinolon kullanılabilir Bizmut subsalisilat da yararlı olabilirGiardia için metronidazol, albendazol,veya furazolidon kullanılır Kriptosporidium tedavisinde de paramomisin, spiramisin veya azitromisin denenebilir <BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> İNFLAMATUAR İSHAL İLE SEYREDEN BESİN ZEHİRLENMELERİ Tanım ve klinik Bulgular : Bu klinik tabloya intestinal mukozaya penetre olan bakteriler neden olur ve ateş, karın ağrısı , ishal başlıca bulgulardır Tabloya bulantı, kusma ve nonspesifik bulgular eşlik edebilir Etkene göre değişmek üzere dışkı kan, mukus veya lökosit içerir ve şekli de farklılıklar gösterir Örneğin şigellozda kirli kanlı bir dışkı, amipli dizanteride jöle şeklinde şeffaf kanlı bir dışkı vardır Etyoloji : En sık olarak Salmonella, Shigella, Campylobacter neden olurYersinia türleri ve Enteroinvaziv Ecoli ,Vibrio parahemolyticus Aeromonas hydrophila, Plesiomonas shigelloides, Arizona hinshawii gibi diğer bazı bakteriler; Entamoeba hystolitica gibi parazitler de bu tabloya yol açabilir Epidemiyoloji : Nontifoidal Salmonella, ve Yersina türleri değişik hayvanlarda bulunabilen dolayısı ile hayvansal ürünlerle bulaşabilen bakterilerdir Vibrio parahaemolyticus infeksiyonu özellikle deniz kenarlarında ve yaz aylarında daha sıktır Başlıca infeksiyon kaynağı deniz ürünleridir Japonya bu infeksiyonun en fazla görüldüğü ülkedir Yersinia'nın önemli bir özelliği 4 derecede üreyebilmesidir En sık görüldüğü mevsim kıştır Shigella cinsi esas insan patojeni olması nedeniyle daha çok az gelişmiş ülkelerde ve koşulların iyi olmadığı durumlarda daha sık görülür, hayvanlarda da bulunabilen bakteriler ise gelişmiş ülkelerde de sık görülebilir Nontifoid salmonellalar ile meydana gelen infeksiyonlardaki son zamanlardaki artışın kontrolsüz antibiyotik kullanımı ve böylece intestinal floranın değişmesi ile ilgili olduğu düşünülmektedir Etken bakteriler sıklığı ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir Vibrio parahaemolyticus infeksiyonu Japonya'da, Yersinia İngiltere ve kuzey Avrupa ülkelerinde daha sık görülmekte Enterohemorajik Ecoli ler içinde kanlı ishal ile seyreden hemorajik kolite en sık neden olan serotip olan Ecoli O157:H7 ABD, Kanada ve Avrupa ülkelerinde hamburger ve diğer çeşitli besinlerle oluşan besin kaynaklı salgınlarda saptanmıştır Bugüne kadar yapılan çalışmalar ülkemizde bu etkenin çok yaygın olmadığını düşündürmektedir Tanı : Dışkının direkt incelemesinde inflamasyonun bir belirtisi olarak lökosit görülür Etkenin Shigella, Enterohemorajik Ecoli ve Entamoeba hystolitica olması durumunda dışkıda eritrosit vardır Entamoeba hystolitica nın etken olduğu durumda inflamasyona rağmen dışkıda lökosit fazla artmaz Etken bakteri dışkıda ve örnek varsa yenilen besinde üretilebilir Campylobacter diğer dışkı florası bakterilerine göre daha yavaş üremesi ve mikroaerofilik olması nedeniyle özel koşullarda üretilebilecek bir bakteridir Ancak morfolojik yapısının virgül, S, martı kanadı gibi şekliyle dışkı florası bakterilerinden farklı olması nedeniyle direkt dışkı veya rektal sürüntü preparatının %1 sulu fuksin veya Gram boyası ile boyanması tanı için yardımcı olabilir Şigelloz ve amipli dizanteri ile İnflamatuvar barsak hastalıklarının ayırıcı tanısı yapılmalıdır Tedavi : Etken üretilmiş ise tedavi etkene yönelik olarak yapılır Non tifoidal salmonella olgularında antibiyotik tedavisi, dışkıda salmonella salınım süresini uzatması ve salmonellalardaki antibiyotik direnci gelişimindeki rolü nedeniyle önerilmemektedir Ancak kendiliğinden düzelmenin olmadığı yüksek ateşle ve enterokolit tablosu ile seyreden olgularda ve altta yatan immünite bozukluğu varsa (orak hücreli anemi, diyabet mellitus, malignansi, AIDS, kanser, yenidoğan ve yaşlılık dönemi gibi) antibiyotik kullanılır Ülkemizdeki direnç durumu da göz önüne alınırsa yetişkin grubunda florokinolonlar, çocukluk çağında da sefalosporinler kullanılacak antibiyotikler olarak söylenebilir Şigelloz tedavisinde de florokinolonlar kullanılır Etkenin Campylobacter olması söz konusu ise eritromisin kullanılır, diğer makrolidlerde kullanılabilirEtkenin saptanamaması halinde ampirik kullanım için önerilen florokinolon kullanılmasıdır <BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break"> İNFEKSİYÖZ OLMAYAN BESİN ZEHİRLENMELERİ Mantar Zehirlenmesi Mantarın türüne bağlı olarak değişen tablolar ortaya çıkabilir Konfüzyon, ajitasyon, görme bozukluğu, laterji, gibi bulgular görülebilir ***** alınımında disülfiram benzeri etkiye neden olan mantarlar yanında sadece gastroenterit yapanlar da vardır Amanita muscaria gibi bazı mantar türlerinin parasempatomimetik etkili toksin içermesi nedeniyle başlıca zehirlenme bulguları: pupillerde miyozis, terleme, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, solunum sıkıntısı, hipotansiyon, tükrük ve göz yaşında artma şeklindedir Bu bulgulara tremor, konfüzyon, delirium eklenebilir Bulguların ortaya çıkması dakikalarla ifade edilebilecek kadar kısa veya 2 saat gibi bir süre olabilir Tedavi için atropin sülfat kullanılır Amanita phalloides türü mantarlar ise çeşitli organlarda hücre zedelenmesine yol açan toksinleri nedeniyle organ bozuklukları ile seyreden mortalitesi % 50 den yüksek ağır bir tabloya neden olurlar Hepatorenal yetmezliğe yönelik tedaviler (Karaciğer nakli, hemodializ) yararlı olabilir Bal Zehirlenmesi Ülkemizde özellikle Karadeniz Bölgesinde bulunan bazı bitkilerin çiçeklerinden yapılmış bal (deli bal) ile meydana gelen zehirlenmede bulantı, kusma, hipotansiyon ve baş dönmesi, bradikardi, görme bozukluğu, terleme bazen de delirium ve paralizilerle seyredebilen bir tablo gelişir Ölüm nadirdir Destekleyici tedavi yapılır Deniz Ürünleri Zehirlenmesi Birkaç çeşit klinik tablo gelişebilir Uskumru cinsi bazı balıklar (tuna, torik gibi) ile bulantı kusmanın yanında histamin reaksiyonuna benzer bir tabloya yol açabilir Bazı deniz ürünleri ile oluşan besin zehirlenmelerinde ise bulantı ve diyarenin dışında çeşitli paralitik bulgular, fotofobi, görme bozukluğu, hipotansiyon, ağrı ve /veya parestezi eşlik eder Diğer Besin Kaynaklı İnfeksiyonlar Besinler bazen de bulaşmaları tamamen farklı yollarla olan infeksiyonların bulaşmasında aracı rolü oynayabilirler Örneğin nadiren görülebilecek bir durum olarak besin kaynaklı streptokok farenjiti epidemisi bildirilmiştir Kaynak: Sağlık Rehberi |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|