![]() |
Diabetik Retinopati... |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Diabetik Retinopati...Diabetes Mellitusun en önemli komplikasyonlarından biri olan “Diabetik Retinopati” 20-64 yaş arasındaki kişilerde (yani çalışan nüfustaki), körlük nedenlerinin en başında yer almaktadır ![]() nedeniyle her yıl körlük oranlarına -14 lük bir oran eklenmektedir ![]() ![]() Bu rakamlar, gelişmemiş ülkeler için biraz daha düşüktür ![]() ![]() İNSİDENS Gelişmiş toplumlarda hem diabet görülme oranlarının giderek artması, hem de modern tedavi yöntemleri ile diabetlilerin yaşam sürelerinin uzatılması diabetik retinopati görülme sıklığını arttıran en önemli faktörlerdir ![]() ![]() ![]() Gerek 30 yaş öncesi gerekse de 30 yaş sonrası diabet tanısı almış tüm diabetik hastalarda Diabetik Retinopati İnsidensi DİABETİN SÜRESİ ile direkt olarak ilişkilidir ![]() 30 yaşdan önce diabet tanısı almış, tip I diabetli hastalarda tanıdan hemen sonra retinopati görülmez ![]() ![]() PATOGENEZ Diabetik retinopati, retinanın prekapiller arteriol, kapiller ve venüllerini etkileyen mikrovasküler bir hastalıktır ![]() Bugün için diabetik mikrovasküler hastalığın nedeni bilinmemektedir ![]() ![]() ![]() Diabetik retinadaki metabolik anomaliler sonucunda şu histolojik değişiklikler ortaya çıkmaktadır: *Kapiller bazal membran kalınlaşması *Kapiller endotel hücre harabiyeti ve proliferasyonu *Perisit hücre kaybı *İç ve dış kan retina bariyerinde bozulma Bu değişiklikler ve diabette kan vizkozitesindeki artış sonucunda retinada "fokal intraretinal kapiller tıkanıklıklar" ile "vasküler permiabilite artışı ve sızıntılar" ortaya çıkar ![]() RİSK FAKTÖRLERİ Metabolik Kontrol: Diabetik retinopatinin ortaya çıkışı ve prognozunu etkileyen sistemik faktörler içinde en önemlisi Diabetin Metabolik Kontrolüdür ![]() Özellikle haftanın iki günü ve günde 4 kez yapılan ölçümler (sabah açlık, sabah tokluk, öğlen tokluk ve akşam tokluk kan şekeri ölçümleri) ve Hb A1C ölçümleri ile kan şekeri yakından takip edilmelidir ![]() ![]() Diabetin Tipi, Süresi ve Hasta Yaşı: 30 yaş öncesi tanı konulmuş diabetiklerde retinopatinin seyri daha şiddetli ve retinopati insidensi daha yüksekdir ![]() Puberte Ve Hamilelik: Puberte ve hamilelik diabetik retinopatinin ortaya çıkışı ve progresyonunun çok hızlandığı durumlardır Hipertansiyon: Son yıllarda, özellikle tip II diabette diastolik kan basıncı yüksekliğinin bir risk faktörü olduğu kabul edilmektedir ![]() KLİNİK Diabetik retinopatinin sınıflandırılması, retinadaki lezyonların varlığı ve yaygınlığına göre yapılır ![]() 1 ![]() a) Hafif NPDR b) Orta NPDR c) Şiddetli NPDR (=Preproliferatif DR) 2 ![]() a) Erken PDR b) Yüksek - risk PDR NPDR devresindeki lezyonlar yalnızca retina içinde sınırlıdırlar ![]() *Venöz dilatasyon *Mikroanevrizma *Retina içi kanama *Sert eksuda *Yumuşak eksuda *İntraretinal mikrovasküler anomali (IRMA) *Venöz değişiklikler *Arterioler tıkanıklıklar veya iskemik (=hipoksik, nonperfüze ) retina alanları ![]() PDR devresindeki lezyonlar sadece retina içinde sınırlı değildir, vitreus içine doğru da gelişir ![]() *Neovaskülarizasyon *Fibröz (glial) doku proliferasyonu *Retina önü ve vitreus kanamaları *Retinal traksiyonlar *Retina dekolmanı *Neovasküler glokom ![]() Sonuçta hasta ışık hissi negatif olacak şekilde tüm görme yeteneğini hatta gözünü kaybetme riski ile karşı karşıya kalır ![]() *Venöz Dilatasyon: Diabetik retinada oftalmoskobik olarak görülen en erken lezyon venöz *Mikroanevrizma: Diabetik retinada en erken lezyonlardan biri olan mikroanevrizmalar, retina kapillerlerindeki fokal, sakküler genişlemelerdir ![]() ![]() *Sert Eksuda: Mikroanevrizma ve dilate kapillerlerden oluşan sızıntıların sıvı komponentlerinin rezorbe olması sonucunda, içindeki lipid ve lipoprotein deriveleri retinanın orta katlarında çökerek sert eksudaları oluştururlar ![]() ![]() *Retina İçi Kanama: Mikroanevrizmalardan ve yapısal bozukluk gösteren kapiller damarlardan gelişen retina içi kanamalar, oftalmoskobik olarak genellikle nokta veya leke şeklinde görülürler ![]() ![]() *Yumuşak Eksuda: Yumuşak eksudalar (cotton wool spotlar), arterioler tıkanıklık alanlarındaki hipoksi nedeni ile oluşan sinir lifi nekrozlarıdır ![]() ![]() *İntraretinal Mikrovasküler Anomaliler (IRMA): Retina içinde tıkanmış, irregüler, kısa kapiller segmentlerdir ![]() *Venöz Değişiklikler: Diabetik retinada, venlerde lokalize genişlemeler, daralmalar yada tıkanıklıkların yanısıra venöz boncuklanma (tesbihlenme), loop gelişimi, kılıflanmalar, reduplikasyonlar ve perivenöz eksudasyonlar gelişebilir ![]() *Arterioler Tıkanma: Preproliferatif devrenin en tipik lezyonudurlar ![]() ![]() *Neovaskülarizasyonlar: Proliferatif devrenin en tipik lezyonudurlar ![]() ![]() ![]() *Glial Doku Proliferasyonu: ![]() ![]() *Retina Önü ve Vitre İçi Kanama : Neovaskülarizasyonların kanamaları sonucunda retina önünde ve vitreus içinde büyük kanamalar gelişir ![]() *Retinal Traksiyon ve Traksiyon Dekolmanı: *Ön segment Neovaskülarizasyonları ve Neovasküler Glokom : TANI Diabetik retinopati geliştikten sonra gerek oftalmoskopla gerekse Fundus Flöresein Anjiografi ile tanı koymak oldukça kolaydır ![]() HASTA TAKİBİ Diabetli hastalar tanı konulur konulmaz, herhangi bir görme şikayetleri olmasa bile göz doktoruna gönderilmeli ve periodik olarak yılda bir kez gözdibi muayenesi tekrarlanmalıdır ![]() ![]() ![]() Puberte ve sonrasında 4-6 ayda bir gözdibi bakılmalıdır ![]() Hamilelik ve bir yıl sonrasında, önceden retinopati yoksa 4 ayda bir, varsa 2 ayda bir takip önerilir ![]() TEDAVİ Günümüzde diabetik retinopatinin tedavisi ve önlenmesinde kullanılabilecek etkili bir farmakolojik tedavi şekli yoktur ![]() Günümüzde Diabetik retinopatinin tedavisinde en etkili ve emin yöntem LASER FOTOKOAGÜLASYON tedavisidir ![]() Laser tedavisine başlamadan önce, hastalar metabolik yönden iyi kontrol ediliyor olmalıdır ![]() * Diastolik basınç 90mmHg den az olmalı, * Renal yetmezlik bulgusu olmamalıdır ![]() Laser tedavisine başlamadan önce mutlaka FFA (Fundus Flöresein Anjiografisi) çekilmesi ve bunun ışığında her bir gözün durumunun ayrı ayrı analiz edilmesi şarttır ![]() ![]() Laser tedavisinin amacı, görme keskinliğini düzeltmek değil, hastalığın progresyonunu durdurmak sureti ile mevcut vizüel performansın korunmasıdır Diabetik retinopati tedavisinde en çok kullanılan laserler Argon mavi-yeşil ve yeşil laserlerdir ![]() ![]() NONPROLİFERATİF DEVREDE, kural olarak maküler tutuluş (Diabetik Maküler Ödem) olmadıkça laser tedavisine gerek yoktur ![]() PROLİFERATİF DEVREDE ise, kural olarak her zaman laser tedavisine ihtiyaç vardır ![]() ![]() Laser tedavisinin etkili olmadığı durumlarda Kriopeksi tedavisi uygulanır ![]() Kronik göz içi kanaması ve retina dekolmanı olan gözlerde Vitrektomi ameliyatı yapılır ![]() Son olarak Diabetik Retinopati tedavisinde, iyi metabolik kontrol, hasta -hekim işbirliği, hasta takibi, erken tanı ile zamanında, etkili ve yeterli bir laser uygulaması çok büyük önem taşımaktadır |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|