|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
dücane, ebu, efendimizin, fedaisi, resulullah |
![]() |
Resûlullah Efendimizin Fedâisi: Ebû Dücâne |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Resûlullah Efendimizin Fedâisi: Ebû DücâneUhud harbinde sevgili Peygamberimiz, son emirlerini verdiler ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra, mübârek ellerinde tuttukları kılıcı göstererek buyurdular ki: - Bu kılıcın hakkını yerine getirmek şartıyla, kim almak ister? Mücâhidlerin hepsi istiyordu ![]() - Yâ Resûlallah! Bu kılıcın hakkı nedir? Kılıcın hakkı - O'nun hakkı, eğilip bükülünceye kadar; düşmanın yüzüne vurmaktır, vurmaktır ![]() ![]() ![]() Hazret-i Ebû Dücâne, Medîneli mücâhidlerin en bahadırlarından biriydi ![]() - Kılıcı, o şartla alabilirim yâ Resûlallah ![]() Peygamber efendimiz, tebessüm ettiler ![]() ![]() "Korkaklıkta zillet, utanç; ileri atılmakta, izzet, şeref vardır ![]() ![]() Ebû Dücâne hazretleri o kadar sevindi ki, keyfinden, pehlivanlar gibi yürümeye başladı ![]() ![]() ![]() ![]() Aslında Eshâb-ı kîrâm, ya'nî Peygamber efendimizin sevgili arkadaşları; mütevâzi, alçak gönüllü, kibirsiz insanlardı ![]() ![]() - Böyle yürümek, Müslümana yakışır mı? - Gurur ve kibir, bize göre değil ki ![]() Fakat Resûl-i Ekrem efendimiz, onları susturdular ve buyurdular: - Bu bir yürüyüştür ki, harp meydanları dışında Allahü teâlânın gadabına sebeptir ![]() ![]() ![]() Hazret-i Ebû Dücâne, şâhin gibi düşman üstüne atılıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O kurtulursa Uhud Savaşında müşriklerin azılılarından Âsım bin Ebî Avf, kudurmuş bir canavar gibi Müslümanlara saldırıyor, bir taraftan da: - Ey Kureyş cemaatı! Akrabâlık haklarını gözetmeyen, kavminizi bölen kimse ile çarpışmaktan geri durmayınız ![]() ![]() Ebû Dücâne hazretleri bu azılı kâfirin susturulması îcab ettiğini anlamış ve çarpışa çarpışa ona yaklaşıp, bu İslâm düşmanını öldürerek gerekli cezâsını vermişti ![]() Ebû Dücâne hazretleri bununla meşgul iken, müşriklerden Ma'bed bin Vehb, Ebû Dücâne'ye müthiş bir kılıç darbesi indirmişti ![]() ![]() Sonra da çukura atlayıp başını kesip kâfirlere doğru fırlattı ![]() ![]() Uhud savaşının iyice kızıştığı sırada muhâcirinden Zübeyr bin Avvâm, kılıcın kendisine verilmemesinden dolayı üzgün idi ![]() "- Ben Resûlullahtan kılıcı istedim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebû Dücâne'yi takibe başladı ![]() ![]() ![]() ![]() - Ben Ebû Zûl-Kerş'im! Bu isim kendisine uzun boyuna rağmen büyük göbeğinden dolayı verilmişti ![]() İkiye biçti Önce Ebû Dücâne hazretlerine hücum etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra Ebû Dücâne, önüne çıkan her kâfiri devirerek dağın eteğinde defleriyle müşrikleri kışkırtan kadınların yanına geldi ![]() - Uzaktan bir kadın gördüm ki, müşriklere son derece kızıyor, bağırıyor ve harbe teşvik ediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Tir tir titreyen Kureyşli kadın bile, bu civânmertlik karşısında şaşırıp kaldı! Bu kadın Ebû Süfyân'ın hanımı Hind idi ![]() ![]() Ebû Dücâne'nin her yere yetiştiğini, kılıcını kaldırdığı halde Ebû Süfyan'ın karısı Hind'i öldürmekten vazgeçtiğini gören Zübeyr bin Avvâm hazretleri, kendi kendine buyurdu ki: - Kılıcın kime verileceğini Allahın Resûlü benden daha iyi bilir ![]() ![]() Sonra Ebû Dücâne'nin yanına vararak dedi ki: - Yaptığın her şeyi gördüm ![]() ![]() Ebû Dücâne cevap verdi: - Resûlullahın kılıcına hürmet ettim ve onu kadın kanına bulaştırmadım ![]() Daha sonra Ebû Dücâne hazretleri, Hazret-i Hamza ve Hazret-i Ali ve diğer Eshâb-ı kirâm ile beraber yeniden düşman saflarına umumî taarruz için ileri atıldı ![]() ![]() Peygamberimiz duâ etmiş idi Uhud savaşında Müslümanlar bir ara dağılınca, Peygamber efendimizin yanında yedisi muhâcirlerden, yedisi de ensârdan olmak üzere ondört sahâbi kalmıştı ![]() ![]() Ebû Dücâne, aynı zamanda ölmek ve ayrılmamak üzere üçü muhacirlerden beşi ensârdan olan sekiz sahâbiden birisi olarak Resûlullaha biat etmişti ![]() ![]() Uhud savaşında, müşriklerin azılılarından Abdullah bin Hüneyd, Peygamberimizi görünce atını mahmuzladı ![]() ![]() - Ben Züheyr'in oğluyum ![]() ![]() ![]() Ebû Dücâne hazretleri hemen onun karşısına çıkarak dedi ki: - Gel yanıma! Ben vücudumla Resûlullahın vücudunu koruyan bir kişiyim ![]() Abdullah bin Hüneyd'in atının bacaklarına bir kılıç çaldı ![]() - Al bunu da Hareşe'nin oğlundan, deyip bir vuruşta onu Cehenneme gönderdi ![]() Sen de râzı ol Peygamber efendimiz bu olanları görüyordu ve buyurdu ki: - Allahım, Ebû Dücâne'den ben nasıl râzı isem, Sen de râzı ol ![]() Ebû Dücâne hazretleri Uhud'da çok kahramanlık gösterdi ![]() ![]() ![]() - Şunu da al, bu gazâda çok iyi işime yaradı ![]() Bunun üzerine Peygamberimiz buyurdu ki: - Sen muharebede sadâkat gösterdin, başarılı oldun; Sehl bin Hâris ve Ebû Dücâne de başarılı olmuşlardır ![]() Böylece Ebû Dücâne ve Sehl hazretlerinin yapmış olduğu üstün hizmeti beyân buyurmuşlardır ![]() Cin mektubu Ebû Dücâne hazretleri anlatır: Bir gece yatıyordum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Yâ Ebâ Dücâne! Allahü teâlâ, evine hayır ve bereket versin! ![]() Kalem ve kâğıt istedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Yâ Ebâ Dücâne! Bu mektupla, beni yaktın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sâhibimin izni olmadıkça Ona dedim ki: - Sâhibimden izin almadıkça bu mektubu kaldırmam ![]() Cin ağlamasından, feryâdından dolayı, o gece, bana çok uzun geldi ![]() Sabah namazını, mescidde kıldıktan sonra, cinnin sözlerini anlattım ![]() - O mektubu kaldır ![]() Bir kimse, bu mektubu, yanında taşısa veya evinde bulundursa, bu kimseye, eve ve etrafına cin gelmez ve dadanmış olup zarar veren cin de gider ![]() Ebû Dücâne hazretleri hicretin 13 ![]() ![]() alıntı |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|