Gümüşhane |
07-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gümüşhaneİpek Yolu üzerinde bulunması ve maden ocaklarına sahip olması nedeniyle 16 yüzyıldan itibaren Avrupalı tüccarların önemli bir uğrak yeri olan Gümüşhane, nefes kesen doğasının yanısıra Roma döneminden kalma antik klar, çok sayıda tarihi kale ve manastırla tarih turizmi yönünden de bir cazibe noktası Kuruluşu MÖ 5000 yıllarına dayanan Gümüşhane, Romalılar döneminde de “gümüş yeri” anlamında Arjiopolis diye adlandırılıyordu Kentin belli dönemlerde aldığı diğer isimler arasında ayrıca “Canca, Caica,Catha ve Caniha” gibi adlar sayılabilir Evliya Çelebi, Canca ve Catha adlarının yanında “Urla” adından söz ediyor Tarihçi İbni Batuta ise “Gümüş” olarak anıyor kenti CANLI TİCARET MERKEZİ Gümüşhane ve çevresi, 1048 yılında Türk idaresine geçmiş ve birçok Türk boyu arasında el değiştirmiş, Trabzon’un Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461 yılında fethedilip Osmanlı topraklarına katılmasıyla birlikte, gümüş madenleri işletmeye açılmış, Eski Gümüşhane’nin bulunduğu Canca mevkiindeki darphanede, imparatorluk hazinesinin 1/6’sını temin eden sikkeler basılmış Maden ocaklarının varlığıyla Gümüşhane’nin nüfusu zamanla artmış ve halk zenginleşmiştir 1570 yılında nüfusu 60 bini bulan Gümüşhane; tüccarların uğrak yeriydi Bu tüccarlar İran, Hindistan ve Suriye gibi ülkelerden gelerek halı, ipek ve farklı kumaşlar karşılığında gümüş paralarla ülkelerine dönüyorlardı Maden ocakları IV Murat zamanında en canlı dönemlerini yaşamış, bir ara kapansa da 1839 yılında yayınlanan Hatt-ı Hümayun’la tekrar işletmeye açılmış 1894 yılında madencilere tanınan imtiyazların kaldırılması ve teknik yetersizlikler nedeniyle üretim durmuş Gümüşhane, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Anadolu İpek Yolu üzerinde yer alıyor Deniz seviyesinden 1153 metre yükseklikteki Gümüşhane, mevcut konumuyla Karadeniz Bölgesi’ni Doğu Anadolu’ya bağlayan bir geçiş kapısı Doğu Karadeniz’in genç kıvrımlı dağlarıyla çevrili il topraklarının yüzde 60’ı dağlarla kaplı 2000-3400 metre yüksekliğindeki bu dağların derin vadilerle parçalandığı görülüyor ESKİ EVLER VE ÖZGÜN MİMARİ Gümüşhane, bakir doğasıyla da dikkat çekiyor Ortasından geçen Harşit çayının iki yakasına yaslanmış olan il, özgün bir mimariye sahip Gümüşhane mimarisinin en ilgi çekici unsurlarından biri, kuşkusuz eski evler… Zamana meydan okur gibi günümüze dek ayakta kalmayı başarmış; mimari üslubu, yapı malzemesi, çatısı ya da balkonuyla dimdik duran, geçmişin zarif edasını taşıyan eski evler… Bu evlerin hemen hepsi, eskinin o ince zevkini günümüze taşıyan örneklerle dolu Coğrafi yapının,iklim koşullarının ve içlerinde yaşanan hayatın biçimlendirdiği Gümüşhane evlerinin güzelliğine kapılarak başlanan yolculuk sizi eski Gümüşhane’ye (Eskişehir) götürürGeçmişin 60 bin nüfuslu zengin maden kentinin klarına Bugünkü kentin güneybatısında Musalla Deresi vadisinin dik yamaçlarında 1500 metrelik yükseltiler arasında yer alır Eski Gümüşhane Çeşitli uygarlıklara sahne olmuş kentin bulunduğu bölge, bugün Süleymaniye adıyla Gümüşhane’ye bağlı bir mahalle olarak bilinir O dönemden günümüze ulaşmış tarihi eserler ve dev bir şato gibi yükselen Canca Kalesi’nin yanısıra geniş bir alana yayılan kent kları, sönmeye yüz tutmuş bir ihtişamın son tanıkları olarak ziyaretçilerini karşılar KALE CENNETİ Gümüşhane’deki tarihi klar ve kalelerin çokluğu insanı şaşırtacak boyutlarda İl genelinde yedi büyük manastır bulunuyor Bu manastırlar, yüksek dağların oldukça sarp tepelerine kurulmuş Bunlardan en görkemlisi ve görülmeye değer olanı, kuşkusuz Olucak Manastırı Şiran ilçesi Çakırkaya Köyü’nde bulunan ve tamamen kayalara oyularak yapılan Çakırkaya Manastırı ise görülmeye değer Manastırları gölgede bırakan asıl yapılar gökyüzünü delip geçen kayalıklar üzerine kondurulmuş kalelerdir Yerleşim merkezlerini, geçitleri korumak için yapılmış kalelerin sayısı 40’ı bulur Sayılarının çokluğu, geçmişte yörenin ve ticaret yolunun ne denli önemli olduğunu gösteriyor SATALA ANTİK KENTİ Gümüşhane’nin tarihi zenginliği bu kadarla da kalmıyor Kelkit İlçesine bağlı Sadak Köyü’nde Roma İmparatorluğu’nun doğudaki önemli orduğahı olarak bilinen Satala antik kenti bulunur Satala kadar eski olmayan ve 18yy kurulduğu sanılan Santa yerleşiminin de 350 hanesiyle zengin bir geçmişi kucakladığı anlaşılır Santa’ya giderken Yağmurdere Köyü’nün sivri çatılı beyaz badanalı aydınlık evleri ve Sarıçiçek köyünde misafir evi olarak kullanılan iki köy konağının dantel gibi işlenmiş iç süslemeleri görülmeye değer 25 FARKLI MAĞARA Labirenti andıran derin vadilerin içine sokulduğu bu topraklar, engebeli ve yüksek dağların durmadan devreye soktuğu sürprizlerle özel bir doku koyar ortaya Bu dokunun tek hakimi de dağlardır Gümüşhane’ye kadar gelip de dağların çekiciliğine kapılmamak mümkün değil Doğuda Zigana ve Soğanlı dağları, batıda Balaban Dağları, güneyde Gümüşhane Dağları uzanır Dağlar, mağaralar yönünden de hayli zengin Bu güne kadar bulunan mağara sayısı 25 Her biri farklı özellikler sergileyen bu mağaralar içinde Karaca mağarasının ayrı bir yeri var YAYLA ŞENLİKLERİ Gümüşhane’de yayla şenlikleri ilkbahar ve yaz boyunca, yörenin eğlence, turizm ve ticaret merkezi niteliğindedir Davul, zurna ve kemençe eşliğinde horon oynanır İl genelinde 450 yayla bulunuyor Zigana, Kadırga, Kazıkbeli, Erikbeli,Taşköprü, Cami Boğazı gibi yaylalarda her yıl on binlerce insanın katıldığı şenlikler düzenlenir Kürtün ilçesi sınırları içerisinde yer alan Örümcek ormanları, 40 bin hektarlık geniş bir alana yayılıyor Orman yolu izlenerek kat edilecek rota, yüz kilometreye varıyor Örümcek ormanları içinde, Tabiat Koruma alanında Avrupa’nın en uzun boylu ağaçları; 60 metrelik göknar ve ladinler bulunuyor Son dönemde turizm potansiyelini değerlendirmek ve bir tur güzergâhına dahil olabilmek için İl Turizm Master Planı hazırlıkları başladı Gümüşhane, yakın zamanda önemli turizm merkezlerinden biri olmaya aday skylife dergisinden |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|