Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ali, camii, denizci, kiliç, külliyesi, mabedi, paşa

Bir Denizci Mabedi Kiliç Ali Paşa Camii Ve Külliyesi

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Denizci Mabedi Kiliç Ali Paşa Camii Ve Külliyesi



Kılıç Ali Paşa 16 Yüzyılın En Büyük Amirallerinden Becerikliliği Ve Kıvrak Zekâsı Sayesinde Osmanli Donanmasının Akdeniz’de Kazandiği Zaferlerde Önemli Rol Oynadı



Özellikle İnebahtı Savaşı sırasında manevra kabiliyetindeki büyük hünerleri sayesinde Sultan II Selim kendisine Kılıç adını ve Kapudan-ı Derya’lık makamını verir

YALI CAMİİ
İstanbul’un güzide semtlerinden Tophane’yi 16 yüzyılda denizin doldurulması ile elde edilen zemin üzerine oturtularak yalı camisi özelliğinde inşa edilen ve 430 yıllık mazisiyle dünya kültür mirasının en nadide eserlerinden biri olan Kılıç Ali Paşa Camii ve Külliyesi süsler Paşanın namını ebedileştirecek bir eser olan külliyenin ortaya çıkışının ilginç bir öyküsü var Cami inşa ettirmek üzere devrin sultanından arazi ve izin talebinde bulunan paşaya sultan cevaben “O, deryaların serdarudur, varsın muktedirse camiini de derya üzre yapsun! Yoksa O’na karadan bir karış yer vermem!” der Bunun üzerine Kılıç Ali Paşa “Hünkârımız doğru derler, bizim evimiz de, mekânımız da deryalardur; o halde mabedimizin de derya üzre inşası uygun olur!” der ve günümüze kadar gelen külliye Mimar Sinan’ın idaresinde deniz üzerinde ortaya çıkar



MİMAR SİNAN ESERİ
Yıllar boyu incelediği Ayasofya’yı andıracağını söylediği, içine Türk mimarisinden unsurlar da katarak vücuda getirmeyi plânladığı Kılıç Ali Paşa Camii için büyük usta mimar Sinan şöyle der: “Deryalar kudursa ve azgın dalgalar kubbenin tepesinden aşsa, yine bu mabed kıyamete dek Allah’ın izniyle ayakta kalacak!” Yıllardır vapur ve bina bacalarından çıkan kara dumanlarla taşının rengi siyaha çalsa da, Kılıç Ali Paşa Camii pembe renkli Ayasofya’nın adeta küçük bir örneğidir Kılıç Ali Paşa Camii ve Külliyesi, geniş bir avlu ile çevrili Avluya simetrik duvarlarındaki dört ayrı kapı ile girilebiliyor Avlu ortasında zarif bir kubbe ile örtülü şadırvanı ise son derece göz alıcı

Şadırvanlı avludan demir parmaklıklı iç avluya geçildiğinde biri beş kubbeli ve altı sütunlu, diğeri ise ahşap, ağaç oyma ve işlemeciliğinin en zarif örnekleri ile süslenmiş bir saçakla örtülü iki tane son cemaat mahalline ulaşılır


HAT VE ÇİNİ ZENGİNİ
Genel olarak ele alındığında Sinan’ın diğer eserlerine nispetle daha fazla süs unsuru barındıran caminin gerek son cemaat mahallinde, gerekse iç kısmında 16 yüzyıl özelliklerini yansıtan çiçek motifleriyle süslü renkli çiniler dikkat çeker Kılıç Ali Paşa Camii hat sanatı bakımından da son derece zengin Cami girişinin görkemli bezemesini tamamlayan muhteşem ahşap kapı kanatları, kündekâri üzerine fildişi, abanoz ve elma ağacından incecik kakmalarla, kabartmalı nakışlarla ve metal gülçelerle işlemeli İç kısımda ilk göze çarpan manzaralardan biri de lacivert üzerine beyazla çevrilmiş ve bütün duvarların üst kısımlarını çepeçevre kuşatan nefis çiniler üzerine nakşedilmiş kuşak yazıları Büyük kubbenin 24 penceresi ile birlikte caminin toplam 147 penceresi vardır Geniş kavisli pencerelerdeki camlar üzerine işlenmiş rengârenk motifler ve desenler güneşin isabet ettiği kesimlerde zemine aksederken oluşan renk ahengi ayrı bir görsel zenginlik sağlamakta



OSMANLI MİMARİ ZEVKİ
Camideki Osmanlı mimari zevkinin en bariz yansımalarından biri kuşkusuz Bursa stilindeki mihrap Dışa çıkıntılı, yarım kubbe ile örtülü, kaide kesimi ile iç yüzü mermer, etrafı ise bütün yüzeyi tamamen çiçekli nefis İznik çinileriyle kaplıdır Kıble duvarının ana mekâna bakan bölümünde üstleri çinilerle süslü olan tüm kemerli pencerelerde zarif vitraylar kullanılır Bu yüzden de pencerelerden süzülen ışığın ahenkli dağılımının meydana getirdiği sade görkem, burayı caminin odağı haline getirir Mihrabın sağ tarafında tamamen işlemeli mermerden yapılmış ve oldukça yüksek tutulmuş minber üstündeki sivri ve zarif külah caminin iç manzarasındaki ahenge ayrı bir ihtişam katar



BİR ULU MABED VE KÜLLİYE
Bu ulu mabed dış görünüşüyle gözleri kamaştırırken, iç görünüşündeki ahenk ve ihtişamıyla da gönülleri coşturur Külliyenin bir parçası olan hamam da her haliyle Sinan’ın imzasını taşıyan bir şaheserdir Geniş revakları, şadırvanları, halvet ve girintili çıkıntılı çeşitli hücre ve duşları dikkat çeker Geniş göbek taşları, aydınlık kubbede yankılar yapan şırıltılı sayısız kurnaları ile soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümleri diğer tarihi hamamlardan farklılıklar arz eder Ayrıca iki ılıklık bölümü ile İstanbul’un en büyük kubbeli üç hamamından biridir Hamamın restorasyon çalışmaları halen devam etmekte ve 2012 yılında hizmete açılması beklenmekte Avlunun kuzeybatı köşesinde yer alan, caddeye bakan üç revakı bulunan ve inşasında banisinin muradı “susayanların özellikle mübarek günlerde hararetlerini söndürmeleri için her türlü meşrubatın Allah rızası için ücretsiz olarak dağıtılması” olan sebil yer alır


skylife dergisinden

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.