Ayasofya Hakkinda Bilinmeyenler

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ayasofya Hakkinda Bilinmeyenler





921 yıl kilise olarak kullanıldıktan sonra 481 yıl da Camii olarak kullanılan Ayasofya İslam ve Hristiyanlık dinleri için büyük bir önem taşıyor Bu eşsiz yapı bir çok gizemi de içerisinde barındırıyor

Fatih Sultan Mehmetin köhneleşmiş son günlerini yaşayan Bizansı yıkarak fethedilen bütün ülkelerde en büyük kilisenin camiye dönüştürülmesi geleneğine uyularak Ayasofya da camiye çevrilmiştir
1 Şubat 1935 tarihinde Ayasofya Camisi Müze olmuştur
Ayasofya'nın gizemleri



Terleyen direk

Ayasofya'nın kıble tarafındaki kapılarından soldan sayılınca sonuncusunun iç tarafında bir mermer sütun görürsünüz Bu sütunun en büyük özelliği kış ve yaz nemli olması Bu yüzden bu sütuna "terleyen direk" deniyor Sütunun zemininden başlayarak bir buçuk metrelik bir kısmı bakır plakalarla kaplı

İnanca göre sürekli baş ağrısı çekenleri sindirim sistemi hastalıkları olanları ve sıtmaya tutulanları bu direk tedavi ediyor Önce iki rekât namaz kılınıyor sonra hasta avuçlarını önce bakır plakalara sonra da yüzüne sürüyor Bu hareket üç kez tekrarlanınca hastalıklar iyi oluyor

Ayrıca elleri çok terleyen kimselerin direğin üzerinde bulunan deliğe parmaklarını soktukları ve artık ellerinin terlemediği birçok defalar görülmüş
Terlemenin nedeni


İnanca göre Ayasofya'nın büyük bir kubbesi bir depremde yıkılınca 300 rahip Mekke'ye gitmişler ve orada zemzem suyundan almışlar bunu Mekke toprağı ile karıştırıpbu sütunun altına harç olarak koymuşlar Sütunun bu yüzden "terlediğine"inanılıyor

Bir başka inanca göre de Hızır Peygamber parmağım Ayasofya'daki deliğe sokmuş ve binayı Mekke'ye yöneltmiş yani Terleyen direğin ya da diğer adıyla ağlayan direğin öyküsü görüldüğü kadarıyla Osmanlı döneminde ortaya çıkmış İslam inançlarıyla beslenmiş

Sütunun yapısının gözenekli olduğu ve kılcal damarlar yoluyla temeldeki suyu emdiği ve bu yüzden terlediği en geçerli bilimsel açıklamalardan biri Ama acaba neden sadece bu direği gözenekli taştan yapmışlar? Bu soru cevapsız kalıyor
Ayasofya'nın içinde büyük salonun ortasında bir kuyu var


Eskiden bu kuyu kalp hastalığına tutulanların sık sık geldikleri bir yerdi Bunlar üç cumartesi art arda aç karnına buraya gelir sabah namazını kılar ve bu sudan içerlerdi

Bu gelenek cami müze haline getirilene kadar sürdü Kuyunun üzerinde yaklaşık 50 santim çapında demir bir kapak var 7 metrelik bir çubuk sarkıtıldığında dibine ulaşılamıyor Su hâlâ mevcut tadı tatlımsı ve mineralli

Suyun ne tür bir bir bileşim taşıdığının incelenmesi gerekir Yüzyıllardır orada durduğuna göre acaba bozulmuş mudur? Sonra niçin kalp hastalığına iyi geliyor? Bu da düşündürüyor Yoksa suyun bir özelliği mi var? Bu soruların cevaplarını devletin yetkili kurumlarına bırakıyoruz

Geçenlerde bilim dünyası çikolatanın içinde bulunan bir maddenin hormonal etki yaptığını açıkladı Ama bu etki özellikle aşk yüzünden kalbi kırılanların üzerinde görülüyormuş Demek ki bu maddebeyinde aşırı üzüntü yaratan merkezi etkiliyor Ayasofya' daki kuyunun şifalı suyunun da böyle bir özelliği neden olmasın!
Tabuta dokunulursa Ayasofya yıkılacak



Ayasofya'nın orta kıble kapısı üzerinde bir tabut var Sarı pirinçten yapılmış bu tabutta Kraliçe Sofya yatıyor Yalnız bir tehlike var "Bu tabuta sakın dokunmayın" deniyor Çünkü tabuta el sürü-lürse-jbüyük bir gürültü başlıyor ve tüm bina sallanmaya başlıyormuş

Kubbenin dört tarafında birer melek resmi var Bunlar Cebrail Mikail İsrafil ve Azrail'dir Bu melekler kanatlarını açmış bir biçimde çizilmişler İnanca göre Azrail imparatorların ölümlerini Mikail düşman saldırılarını Cebrail ve İsrafil ise olacak olayları haber veriyor

İnananlar tabut ile bu melekler arasında bir ilişki kuruyorlar Tabutun koruyuculuğunu da üstlenen melekler ona dokunulmasına izin vermiyorlarmış
Esrarengiz kapılar


Ayasofya'nın güney tarafında ufak ve dar bir koridorun ucunda örülmüş bir kapı var Buna "açılmaz kapı" deniyor Anlatılanlara göre Fatih Sultan Mehmet İstanbul'a girdiğinde Rum Ortodoks Patriği yanındakilerle bu kapının önünde dua ediyormuş Osmanlı ordusu kiliseye girince Patrik bu kapıdan kaçıp kaybolmuş ve kapı bir daha açılmamış

Her paskalyada bu kapının önünde" kırmızı yumurta kabukları" ortaya çıkarmış Bir de "Kapanmaz Kapı" miti var Fetih günü Fatih'in ordusundan biri bu kapıya öyle bir vuruş vurmuş ki kapı yere gömülmüş ve bir daha asla açılmamış
Pençe nişanı


Binanın güneydoğusundaki kubbeyi tutan fil ayağının bir yüzünde 6 metre yükseklikte ele benzeyen bir iz var Kuşaktan kuşağa anlatılanlara göre fetih günü Fatih Sultan Mehmet'in atı ürkmüş Sultan eliyle bu kemere tutunmuş Atı ise sütunun kaidesini zedelemiş Buraya kadar bir şey yok Ama pençe izinin yerden 6 metre yükseklikte olduğu ve bu yüksekliğe hiçbir atın erişemeyeceği düşünülürse olayın esrarı bir anda ortaya çıkıveriyor
Kapılarından biri Nuh'un gemsinden yapılmış (tam bir bilgiye ulasamadim rivayette olabilir!!)

Diğer Gizler ve Efsaneler


Avarlar Ayasofya’nın altınlarını alıyor

Avarlar 575 yılında Roma’yı kuşatıyor ve Papa 1 Benedictus fidye vererek kendini kurtarıyor Ama Avarlar 614-619 arasında bu kez İstanbul’u kuşatıyor Patrik Sergius Ayasofya’daki kutsal ama altından olan ne varsa erittirip para haline getirerek Avarlar’a veriyor Avarlar bir miktar da Bizanslı kadını alarak kuşatmayı kaldırıyor
Ortodokslarla Katolikler Ayasofya’da ayrılıyor


1054 yılında papanın temsilcisi Kardinal Humbold patriğin yönettiği ayin sırasında Papa’nın patriği aforoz ettiğini bildiren fetvayı açıklıyor Ayin bozuluyor kargaşa çıkıyor Böylelikle Ortodoks ve Katolik kilisesi birbirine darılarak temelli ayrılmış oluyor Ayrılık 911 yıl sürüyor 1967’de 6 Paul İstanbul’a gelerek dargınlığı sona erdiriyor
Hristiyanların Kutsal Emanetleri çalınıyor


1204 yılında Haçlı orduları İstanbul’u yağmalarken Ayasofya’da ne kadar kutsal eser varsa hepsini kaçırıyor Geçen yıl Vatikan jest yaparak kutsal emanetlerden bazı bölümleri geri verdi
Deisis Mozaiği’ndeki Hz İsa değil


1264’te İstanbul Haçlıların elinden kurtarılıyor Bundan sonra Ayasofya’nın içinde Deisis Mozaiği yapılıyor Bu mozaikteki İsa figürü ABD’li araştırmacı Roberto Solarion’a göre gerçekten İsa değil Kemerhisarlı (Tyana’lı) Apollon (Hatırlanacağı gibi Tempo Ocak 2005’te Aytunç Altındal’ın bu konuda bir kitap hazırladığını duyurmuştu Kitap nisan ayında piyasaya sürüldü) Bunun ispatı ise mozaikteki İsa figürünün sağ kaşının üzerindeki yara izi İz 11 sayısına işaret ediyor

Pisagorcu tarikat üyesi Apollon’da da bu iz var Figürün Apollon’a ait olmasının nedeni ise paganların Anadolu’da zorla Hıristiyanlaştırılırken İsa’nın resmini yapar gibi görünseler de Apollon’un resmini yapmaları
Deisis Mozaiği’ndeki Meryem Ana değil


Mozaikteki Meryem figürü ellerini İsa’ya doğru uzatmış vaziyette Oysa Hıristiyan şeriatına göre yapılan resimlerde Meryem’in ellerinde İncil ya da İsa olması gerekiyor Dolayısıyla bu figürdeki Meryem ‘anne’ değil Mecdeli Meryem olarak da bilinen ve Hz İsa’nın eşi olduğu varsayılan kadına ait
Kutsal Kâse aslında Ayasofya


Kutsal Kâse aslında Hz İsa’nın içit kabı değil ‘dişil prensip’i temsil ediyor Bu prensibin adı ‘Sofya’ Yani Kutsal Kâse’nin kendisi Ayasofya ki Hıristiyanlık inancına göre bütün kiliseler rahim örnek alınarak yapılıyor Bunların en kutsalı da yani ‘Kutsal Kâse’ de Ayasofya
Bizans’ın ilk gizli teşkilatı Ayasofya’da kuruluyor


Mikail Cellius adlı bir filozof Bizans’ın ilk gizli teşkilatını Ayasofya’nın mahzenlerinde kuruyor Aynı mahzenler aynı zamanda Gnostik Hıristiyanların gizli kitabı Picatriks’in de çevirilerinin yapıldığı mekân
İlk düz haç Ayasofya’da kullanılıyor


Hıristiyanlar İmparator Jüstinyen döneminde Akhineton Haçı adı verilen şekli bırakıyor ve düz haç modeline geçiyor Bu da ilk kez Ayasofya’da kullanılıyor
apraz Haç’ın anlamı


Aziz Andre’nin üzerinde idam edildiği haç çapraz formda İstanbul’daki kilisenin kurucusu sayılan Aziz Andre’nin anısına tavana çapraz haç motifi işlenmiş
Dandolo İstanbul’u alıyor ve ölüyor


Latin komutan Henricus Dandolo Papa’nın çağrısı üzerine İstanbul’u almak zorunda kalıyor Bizanslıların tehdidi oldukça ilginç: Eğer bu kenti alırsan ölürsün Dandolo kenti alıyor ve ölüyor Mezarı halen Ayasofya’da
Ayasofya kiliseye hiç ait olmadı


Ayasofya kilisenin malı değil Çünkü mekân imparatora ait kabul ediliyor Dolayısıyla 1453’te Fatih Sultan Mehmet de Ayasofya’nın değerini ödeyerek bir vakıfla kendi üzerine geçiriyor Daha sonra da padişahların malı olarak devam ediyor
Ayasofya’daki Hermetik semboller


Dört balık: Tavandaki dört balık sembolü aslında dört Gospel’e atıf Balık iman anlamına geliyor Bu İsa’da bütünleşmiş olan imanı temsil ediyor

Baklava


Bu şekil eğer yuvarlak olsaydı kainat anlamına gelecekti Oysa baklava motifi yeryüzü anlamına geliyor Yeryüzünün merkezinde haç haçın merkezinde de İsa var

Mantra ve sekiz köşeli yıldız

Sekiz çeperli gül aslında mantrayı temsil ediyor Çevresindeki sekiz köşeli yıldız ise kainatın sekiz köşesi olduğunu gösteriyor Bunlar asıl olarak paganik semboller
Diğer Hermetik semboller


Daire kâinat anlamına geliyor etrafında da minik noktalar var; onlar da yıldız demek Bu aynı zamanda şifa sembolü Kenarlardaki defne dalları da Hermetik öğretiye ait Aradaki haça benzer figürler de bir nevi Hermetik takiyye
Vikingler de Ayasofya’da


İkinci kat balkonlarından birinde Vikingler’e ait Rune alfabesiyle yazılmış yazılar bulunuyor Bu en mistik yazı tarzlarından biri olan Elgir Rune’u Aynı yazılardan bodrumdaki mahzenlerde de var
Ayasofya'nın altındaki tüneller


Mahzenlerin altındaki tünellerden Kınalı adaya kadar bir tünel uzandığıda söyleniyor
Mozaiklerin Açıklamaları

Apsis Yarım Kubbesindeki Mozaik:


Altın zemin üzerinde ortada değerli taşlarla süslü tahta oturan Meryem kucağında İsa ile birlikte tasvir edilmiştir Meryem’in koyu lacivert renkte sade ve bütün vücudunu örten kıyafeti etrafını çeviren altın zemin ile bir kontrast oluşturur
Güney Galeride Deisis Mozaiği:


Ayasofya’nın mozaikleri arasında hiç kuşkusuz en ünlüsü Deisis kompozisyonudur Deisis yani mahşer günü İsa’dan Meryem ve Loannes Prodromos’un insanlık için yardımcı olmasını dilemeleridir Mahşer Kompozisyonunun ortasını meydana getiren üçlü kompozisyonda ortada büyük bir İsa ekseni teşkil eder Üçlü grubun ikinci şahsı Meryem'dir Diğer yanda ise Vaftizci Yahya bulunmaktadır
Güney Galerideki İmparatoriçe Zoe Mozaiği:


Ortada Pantokrator (Kainatın hakimi) İsa sağ eliyle takdis işareti yapmakta sol eliyle incilerle bezenmiş cildi olan Kutsal Kitabı tutmaktadır İsa’nın bir yanında imparatoriçe Zoe diğer yanında Zoe’nin üçüncü kocası Konstantinos Monomakhos yer almaktadır Bizans tarihinde entrikaları ve evlilikleriyle ün yapan imparatoriçe Zoe kocalarını değiştirdikçe mozaik üzerindeki imparatorun başı ve isminin belirten yazının da değiştiği sanılmaktadır Konstantin’in kafası ve üstündeki yazıt kazınıp tekrar yapılmıştır Orijinal mozaik Zoe’nin ilk kocasına aitti Bu panoda İmparatorluk ailesinin kiliseye şükran ve bağışları sembolize edilmektedir
Güney Galerideki Komnenos Ailesi Mozaiği:


İmparator Komnenos II ile eşi Macar asıllı İmparatoriçe İrene ve oğulları Aleksios’u tasvir etmektedir Ortada kucağında İsa ile ayakta duran Meryem yer almaktadır İmparator ve İmparatoriçe değerli taşlarla süslü tören elbiselerini giymişler imparatorun elinde bir para kesesi İmparatoriçe de bir rulo tutmaktadır Takdim edilen rulo kiliseye bağışları deri kese ise altın yardımını belirtmektedir Macar asıllı imparatoriçenin ırk özellikleri; açık ten ve açık saç rengi belirgindir
Güney-Batı Girişi Üstünde Bulunan Mozaik:


Altın zemin üzerinde ortada görkemli bir taht üzerinde oturur durumda koyu lacivert elbiseli Meryem tasvir edilmiştir Başının iki yanında bulunan kısaltılmış harfler “Tanrı Anası” olduğunu ifade eden kelimelerin kısaltılmış semboludur Meryem ayakları altındaki kenarları değerli taşlarla bezenmiş bir kaide üzerine basar Bu kaidenin üst yüzü gümüş mozaiklerle kaplıdır

Bizans sanatında altın mozaiklerlerin bol olmasına karşılık gümüş mozaikler son derece azdır Meryem’in kucağında oturan İsa yetişkin bilgiç bir insan ifadesine sahiptir Bu onun Tanrıya yakın bir mistik varlık olduğunu gösterir

İki yanda bulunan imparator figürlerinden biri İstanbul’un kurucusu Büyük Konstantin ve elinde sunduğu maket bir şehir semboludur Etrafını surların çevirdiği bu şehrin Byzantion yanı İstanbul olduğu kolaylıkla anlaşılır Ayasofya maketini sunan da Justinyen’dir
İmparator Kapısı Üzerindeki Mozaik:


Bu mozaik pano 9 yüzyıl sonunda yapılmıştır Ortada son derece süslü taşlar ve incilerle süslenmiş taht üzerinde oturmuş Pantokrator İsa bir kaide üzerine basmaktadır Sağ eli takdis işareti yapmakta sol eliyle dizi üzerinde açık duran bir kitabı tutmaktadır İsa’nın ayakları önünde secde eder durumda imparator altıncı Leon şefaat isterken görülür İki kenardaki madalyonların birinde Meryem tasvir edilmiştir Diğerinde ise lilisenin koruyucusu baş melek Cebrail tasvir edilmiştir
Melek Tasvirli Mozaikler:


Kubbeye geçişi sağlayan köşe elemanlarının yüzeylerinde yalnız kafa ve kanatlardan ibaret olan dört melek tasviri yer alır


Saygilarimla

Alıntı Yaparak Cevapla

Ayasofya Hakkinda Bilinmeyenler

Eski 07-17-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ayasofya Hakkinda Bilinmeyenler



Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse,
Allah’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın
Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır
Allah’ın azabı onlaradır
Allah işitendir, bilendir

fatih Sultan Mehmet Han

tesekkürler Kardesim,Rabbim ayasofyada namaz kilmayi nasip eylesinAmin
1 haziran 1453 fatih sultan mehmed han

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.