07-17-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gama İşinlari Ve Kaynaklari
GAMA IŞINLARI
Gama ışınları elektromanyetik spektrumdaki en kısa dalga boylu ve en fazla enerjili elektromanyetik radyasyonlardır X-ışınları ile ?-ışınları arasındaki sınır kesin olarak belirlenmemiştir Bazı astronomlar 100 keV üzerinde, bazıları 500 keV’a yakın enerjiye sahip fotonları ?-ışınları olarak niteler
Gama yayımı, alfa ve beta yayımını takiben türev çekirdek tarafından gerçekleştirilir Uyarılmış bir çekirdek yüksek enerji değerine sahip olur gama yayımı yaparak fazla enerjisini dışarı verir Yüksek enerjili gama ışınları birkaç santim kalınlığındaki kurşun bloktan geçebilirler Gama ışınları iyonlaştırıcı değildir meydana getirdikleri elektronlarla iyonizasyon yaparlar Gama ışınları X-ışınlarının aksine çizgisel enerji spektrumuna sahiptirler
Gama ışınları alfa ve beta ışınlarından farklı olarak, bir tek elementer olayda enerjisinin büyük bir kısmını, çoğu zaman tamamını kaybeder İçinden geçtiği maddenin hangi atomun civarında bu kaybın olacağı tamamen tesadüfe bağlıdır Bu sebeple gama ışınlarının madde tarafından soğurulmasında radyoaktif bozunma kanunlarına benzer bir kanun geçerlidir Maddenin küçük bir dx kalınlığında absorplanan dI ışın şiddeti, bu kalınlığa giren I şiddeti ile orantılıdır
Burada ? orantı katsayısıdır, gama ışınlarının enerjisine ve maddeye bağlıdır Eksi işareti, x kalınlığı arttıkça şiddetin azalmasından dolayı konulmuştur
Kalın bir x tabakasına I0 şiddetiyle giren monoenerjik paralel bir gama ışın demeti, x tabakasından çıkarken
değerini alır
I0 değerini yarıya indiren kalınlığa yarı değer kalınlığı denir Eğer bu yarı değer kalınlığı g/cm2 ile ifade edilrse o zaman sadece enerjinin bir fonksiyonu olarak ifade edilebilir ve 0 5-5 Mev aralığındaki gamalar için durdurucu maddeden bağımsız olur
Gama ışınları(fotonlar) başlangıç enerjilerine bağlı olarak maddeyle başlıca üç etkileşirler
-Fotoelektrik Olay
-Compton Saçılması
-Çift Oluşumu
Bu olaylardan hangisinin etkin olacağı gama ışınının enerjisine ve maddenin Atomik Kütle Numarasına (Z) bağlıdır
Düşük enerjilerde, 100 keV’e kadar X ışını bölgesinde foto elektrik olay etkindir
Compton olayı 10 keV de etkin olmaya başlar, 100 keV’de daha da etkin olur ve 1 MeV’de etkisi azalır
Elektron çifti oluşumu 1 02 Mev’in üstünde etkindir
Gama ışınları canlı hücreleri öldürebilir, bu özelliğinden dolayı tıpta, kanserli hücreleri öldürmek için kullanılmaktadır Gama ışınları Kainatın geniş mesafelerinden yayılarak yerküreye kadar gelir ve sadece yerküre atmosferi tarafından soğurulurlar Işığın farklı dalgaboyları Yerküre atmosferini delerek farklı derinliklere ulaşırlar Gama ışınları Kainatın en sıcak bölgesinde üretilen ışığın en enerjik formlarıdır
Deneyler, kozmik kaynaklarca üretilmiş gama-ışınlarını tespit etmeden çok önce bilim adamları evrende böyle fotonları üretebilecek kaynaklar olabileceğini biliyorlardı
Gama - ışınlarını üretebilecek en önemli mekanizmalar ;
-Yüksek enerjili bir parçacığın bir başka parçacık ile çarpışması
-Bir parçacık ve onun karşı parçacığının birbirlerini yok etmesi
-Radyoaktif bozunma
-İvmelendirilmiş yüklü parçacıklar olarak verilebilir
Gama ışınları ayrıca süpernova patlamaları yada atomların parçalanmasıyla ve daha az dramatik olarak uzaydaki radyoaktif maddelerin bozunmalarından üretilirler Süpernova patlamaları, nötron yıldızları, pulsarlar ve kara delikler tüm gökler aleminin gama ışın kaynaklarıdır
Gama-ışın astronomisinin deneysel ayağının geç kalmasının en önemli nedenlerinden biri de gama-ışınlarının Dünyanın atmosferi tarafından soğurulmasıdır Bu yüzden balonlarla atmosferin üst tabakalarına ya da uydu teleskoplarla yörüngeye çıkılmadan gama-ışın astronomisi gelişememiştir
Bu güçlükten sonra araştırmacıların çektiği en büyük zorluk, iyi bir resim yapmak için gereken çok sayıda fotonu bulmak olmuştur Gama-ışın astronomisini zor kılan en önemli ikinci sebep evrende diğer dalgaboyları ile karşılaştırınca çok az sayıda gama-ışın fotonu bulunmasıdır Birkaç örnek vermek gerekirse; Yengeç atarcası, gama-ışın dalgaboyunda nispeten parlak bir kaynak olmasına rağmen, yayınladığı her 103 optik fotona karşılık bir gama-ışın fotonu yayınlar Bu alanda en başarılı teleskoplardan biri olan EGRET hazırladığı tüm gökyüzü haritası için tam 18 ay boyunca açık kalmıştır yani bu teleskopla bütün gökyüzünün resmini çekebilmek için gereken poz süresi 18 ay olmuştur
İlk gama ışın teleskopu, Explorer XI uydusuyla 1961 yılında yörüngeye taşınmış ve 100 kadar kozmik gama ışın fotonunu yakalamıştır Gama ışın teleskopları Compton saçılması diye bilinen bir işleme dayanmaktadır Bu işlemde gama ışını bir elektrona çarparak enerjisini aktarır Gama ışınları bize ne gösterir? Eğer gama ışınlarını görebilseydik gökyüzü bize çok acayip ve bilinmedik şekilde görünecekti Gama ışın astronomisi bu egzotik gök cisimlerini araştırmak için fırsat sunar Böyle yüksek enerjilerle dolu kainatı araştırmak için, bilim adamları dünyadaki laboratuarlarda mümkün olmayan teori ve deneylerini gerçekleştirmek için yeni fizik alanlarını araştırmaktadırlar Kainatın derinliklerinde günde en az bir defa gama ışını patlamalarının olduğu tespit edilmiştir Bilim adamları gama ışını patlamalarını çözerek Kainatın genişlemesi ve bu genişlemenin hızını hesaplama bilgilerine sahip olabileceklerdir
GAMA IŞINI YAYAN GÖK CİSİMLERİ
· SÜPERNOVA PATLAMALARI
Bir gökadadaki yıldızlararası bulutların çekimsel çökmesiyle yeni yıldızlar oluşur Onların evrim hızlarını başlangıçtaki kütleleri belirler Bir yıldızın merkezinde bulunan hidrojenlerin helyuma dönüşmesi sonucunda büyük bir kütle E=mc2 bağıntısına göre enerjiye dönüşmektedir Yıldızın ilerleyen evresinde merkezde ki parçacık sayısı hızla azalmaktadır Dolayısıyla çekirdekteki hidrostatik denge bozulur ve çekirdek büzülmeye başlar; sıcaklık ve yoğunluk artar Nükleer tepkimeler artar merkez bölge içe doğru çökerken dış katmanlar genişlemeye başlar Bu evre yıldızın süperdev aşamasıdır Buraya kadar anlatılanlar tüm yıldızların evrimleri boyunca hemen hemen aynıdır ancak bundan sonraki süreç yıldızların başlangıç kütlelerine göre farklılık göstermektedir
Yıldızların Ölümü
Yıldız Kütlesi
Çökme Biçimi
Yarıçapın Büyüklüğü (km)
Yoğunluk (g/cm3)
Son Ürün
Myıldız < 1 Mgüneş
Yavaş çekimsel çökme
---
---
Kahverengi veya Siyah Cüce
1 Mgüneş ile ~5 Mgüneş arası
Yavaş çekirdek çökmesi
7000
107
Beyaz Cüce
~5 Mgüneş ile 15 Mgüneş arası
Hızlı çekirdek çökmesi
20
3 x 1014
Nötron Yıldızı
Mgüneş > 15 Mgüneş
Çok hızlı çekirdek çökme
4
1016
Kara Delik
II TÜR SÜPERNOVA PATLAMALARI: Kütleleri 8 Güneş kütlesinden daha büyük olan yıldızlara büyük kütleli yıldızlar denir Bu yıldızların evrimleri çok hızlıdır Yıldızın çekirdeğindeki madde sonunda tamamen demire dönüşür Bu yıldızlarda merkezden yüzeye doğru farklı kabuklar oluşur Demir doğada bulunan en kararlı elementtir neredeyse yıldızın çekirdeğindeki 5 milyar sıcaklık bile demirin yanmasını sağlayamaz ve sonunda demir parçalanarak helyum atomlarına dönüşür
Dolayısıyla, basınç kuvveti üzerindeki maddenin ağırlığını taşıyamaz Yıldızın tüm maddesi çekirdeğe düşerek bir süpernova patlaması meydana getirir Süpernova patlamasıyla bir anda uzaya muazzam enerji salınır Büyük kütleli yıldızların oluşturduğu bu patlamalara II TÜR süpernova patlaması denir Bu patlamayla yıldız kütlesinin nerdeyse tamamı uzaya atılır; geriye birkaç kilometre yarıçaplı bir küreye sıkıştırılmış tümüyle nötronlardan oluşan bir madde kalır Bunlara nötron yıldızları diyoruz
I TÜR SÜPERNOVA PATLAMALARI: Yakın bir eş yıldıza sahip olan beyaz cüceler bazen eş yıldızlarından kütle alarak kararsız duruma geçerler Daha sonra da çökerek önce merkezlerinde demir çekirdek oluştururlar Merkezlerindeki korkunç basınç altında demir çekirdekler parçalanırlar ansızın çok büyük bir enerji salınır Tüm yıldız süpernova olarak patlar Genellikle küçük kütleli yıldızların ölümü sırasında ortaya çıkan bu tür süpernovalara I TÜR süpernovalar adı verilir
Beyaz Cüce Bileşeni Üzerine Madde Akması
· PULSARLAR
Pulsar ya da atarca adı verilen yıldızların hızlı dönmekte olan nötron yıldızları olduğu düşünülmektedir Pekçok yıldızın manyetik alanı vardır Yıldız bir nötron yıldızına dönüşmek üzere çöktükçe yüzeydeki alan çok büyük değerlere ulaşır Manyetik alan yıldızın içinde kalan elektronların hareketiyle oluşur
Bir pulsarın manyetik alanı, ışık, radyo dalgaları ve X-ışınları yayınlamakta olan iyonlaşmış gaz kuyruklarını hapseder Manyetik eksen dönme ekseni ile çakışmıyorsa atarca döndükçe uzaktaki bir gözlemci örneğin dünyadaki bir astronom ışınımın atmalarını alacaktır Yani bir atarca çakmaları bir ışık huzmesinden ileri gelen bir deniz feneri gibidir
Periyotları 0 0016 ile 4 s arasında olan birkaç yüz atarca keşfedilmiştir ancak bunların hepsi gama ışınları yaymaz En iyi bilinen atarca Yengeç gökadasının merkezinde olup atarca açısal momentum kaybettikçe 10-5 s/yıl oranında azalan periyodu 0 033 s’dir
Pulsarlar dönmekte olan mıknatıslara benzerler Zamanla elektromanyaetik ışınımla enerji kaybettiklerinden dolayı radyo frekanslarında bile görünmez olurlar Galaksimiz uzun zaman önce ölmüş olan pulsarlardan başka bir şey olmayan nötron yıldızlarıyla doludur
Gama Işın Bölgesinde Görülen Pulsarlar
· KARADELİKLER
Kütlesi 1 4 M?’den küçük bir yaşlı yıldız bir beyaz cüceye, kütlesi 1 4 ile 3 M? arasında olan bir yıldız ise bir nötron yıldızına dönüşür Ya daha büyük kütleli yaşlı yıldızlar? M>3 M? olduğunda ne bir dejenere elektron gazı nede bir dejenere nötron gazı kütleçekimsel çöküşü durdurabilir Böyle bir yıldız uzayda bir yıldız olarak mı son bulur?Bu pek olası değildir Son durumdaki doğası ne olursa olsun M>3 M?’e sahip bir yaşlı yıldız büzüşürken Schvarzshild yarıçapını (Rs=2GM/c2) geçince bir karadelik olur Kütleçekimi alanı hiçbirşeyin hatta fotonların bile kaçmasına izin vermeyecek kadar yeğin olduğunda yıldızdan artık bilgi almayız Kara delikler büyük kütleli yıldızların son durumudurlar Bir kara deliğin merkezi uzay zamanda bir tekil noktadır
Karadeliklerin Boyutları
Cisim
Kütle (Mgüneş)
Rs
Yıldız
10
30 km
Yıldız
3
9 km
Güneş
1
3 km
Dünya
3 x 10-6
9 mm
· NÖTRON YILDIZLARI
Nötron yıldızı çekirdek yoğunluğuna kadar sıkıştırılmış olup dejenere nötron basıncı tarafından daha fazla çökmesi önlenen bir gaz küresidir Dejenere nötron basıncı, nötronlar birbirine değecek kadar sıkıştırıldığında ortaya çıkan kuantum mekaniksel bir basınçtır
Ortaya çıkan nötron yıldızının yarıçapı 10-20 km, kütlelerinin 1 4 ile 3 M? arasında ve yoğunluklarının da yaklaşık santimetreküpte 1 milyar ton olduğu düşünülmektedir Dünya bu kadar yoğun olsaydı büyük bir apartmana sığardı Nötron yıldızları Açısal momentum (kütle x hız x yarıçap = sabit) korunması gerektiğinden dolayı çok hızlı dönerler K nötron yıldızı çok sıcak olup X-ışını yayar Daha sonra sıcaklığı koruyacak bir enerji kaynağı olmadığından yavaş yavaş soğurlar Birkaç milyon yıl sonra en azından termal enerji bakımından gözden kaybolur Karanlık maddeye dönüşür
· BEYAZ CÜCELER
Gökadamızdaki yıldızların belki de yüzde onunun beyaz cüce olduğuna inanılmaktadır Bunlar evrimlerinin son aşamalarında bulunan ve başlangıç kütleleri yaklaşık 7 güneş kütlesinden az olan yıldızlardır Enerjilerini sağlayan çekirdek tepkimelerinin yakıtı bittikten sonra böyle bir yıldız kararsız hale gelir ve sonunda dış tabakasını uzaya fırlatır
Kütlesinin büyük bir kısmını uzaya savurmuş merkezde bulunan bir beyaz cüce
Yıldızın artakalan kütlesi soğur ve atomları çekirdeklerinin üstüne çöküp elektronları sıkıştırıncaya kadar kütle çekimiyle büzüşür Sonunda geriye yıldızın orijinal kütlesinin yüzde onunu oluşturan ve genişlemekte olan iyonlaşmış bir gaz kabuğuyla çevrelenmiş karbon bir çekirdek kalır Gezegenimsi bulutsunun merkezinde sıcak olmakla birlikte hızla soğuyan bir yıldız ksı vardır Bu yıldız bir beyaz cücedir Dejenere elektron basıncı yıldızın daha fazla içe doğru çökmesini engeller Bir beyaz cücenin kütlesi ne kadar büyük olursa boyutları o kadar küçük olur Bir beyaz cücenin sahip olacağı en büyük kütle Chandrasekhar kütlesi olarak bilinen 1 4M? dir Bundan daha büyük kütleli bir cismin çökmesi dejenere elektron basıncı tarafından engellenemez
O zamana kadar biriktirdiği ısı kaynağını kullandığı için parlayan bir beyaz cücede daha ileri düzeyde nükleer reaksiyonların başlaması mümkün değildir Bütün enerjisini uzaya yayan beyaz cüce daha sonra sıcaklığı ve ışıma gücü çok düşük olan bir kahverengi cüceye dönüşür
· BLAZARLAR
Blazar terimi BL Lac cisimleri ve yüksek değişkenlikli güçlü polarize olmuş kuazar terimlerinin harflerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur ve benzer özelliklere sahip yeni bir sınıf kaynak için kullanılır Bir cisme blazar diyebilmemiz için aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekir
-Gökyüzünde bir nokta kaynak olarak gözlenmelidir Örneğin normal bir galaksi ya da bulutsu gibi olmamalıdır Bazı blazarların etrafında bulutsular vardır ama ışığın çoğu nokta kaynaktan gelir
-Tayfları pürüzsüz olmalıdır Örneğin normal bir yıldızın sahip olabileceği gibi derin soğurma çizgileri olmamalıdır
-Görülebilir ışığı kutuplanmış olmalıdır
-Tüm dalgaboyu aralıklarında bir kuazardan daha fazla ve daha hızlı değişimler göstermelidir
Her ne kadar 1976 yılında 3C273’den yüksek enerjili gama-ışınları alındıysa da, EGRET’in yeni bir gama-ışın kaynağı sınıfı olan blazarları keşfetmesi büyük bir sürprizdi Blazar sınıfına giren Aktif Gökada Çekirdekleri (AGÇ) şu anda EGRET kataloğunda tanımlanmış en kalabalık kaynak sınıfıdır
Blazarların gama-ışımasını açıklayan genel olarak kabul görmüş iki model vardır Bu modeller birbirlerinden, ivmelendirilen asıl parçacıkların leptonlar mı? ya da hadronlar mı? olduğu noktasında ayrılırlar
Leptonik Modeller :
Leptonik modellerde blazarların yayınladığı gama ışınımının, ısısal olmayan sinkrotron-yayan elektronların, etraftaki düşük enerjili fotonlar ile Compton saçılmasına uğradığında oluştuğu kabul edilir Ortamdaki düşük enerjili fotonlar, jette üretilen sinkrotron fotonları, daha dıştaki bir yığılma diskinde üretilen ve jet tarafından durdurulan fotonlar, veya diskin etrafını çevreleyen gaz ve toz bulutları tarafından jeti katetmeden önce saçılan disk tarafından üretilmiş fotonlar olabilirler Ancak büyük bir olasılıkla bu işlevlerin her biri farklı oranlarda fakat aynı anda gerçekleşmektedir
Hadronik Modeller :
Blazarların yayınladığı gama-ışınlarının sebebini anlamak üzere kurulmuş, blazarın enerjisinin büyük bir kısmının ivmelendirilmiş hadronlarca taşındığını varsayan modellere hadronik modeller denir Protonlar ortamdaki çeşitli etkileşimlerle ortaya çıkmış parçacıklar ile ya da ortamdaki fotonlar ile e± üretmek üzere foto-mezon veya foto-çift işlemleriyle etkileşirler Çiftlerde, Compton veya sinkrotron işlevleriyle bir güç kanunu foton tayfı üretmek üzere bir çift oluşum döngüsü oluştururlar Yüklü piyon bozulmaları ile de elektron ve pozitronların üretimine yüksek enerjili nötrino üretimi eşlik eder Blazar jetlerinden gelebilecek yüksek nötrino akıları, hadronların blazar ışımalarının asıl öğeleri olduklarını gösterebilir Blazar jetlerinin süperpozisyonundan da yaygın bir nötrino zemini yine modelle öngörülebilir öyle ki; bu zemin ışınımı gelecek nesil nötrino teleskopları ile algılanabilecektir
|
|
|